Kültepe 4 bin yıl öncesine ışık tutuyor

Kayseri'deki Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde bulunan binlerce kil tablet, 4 bin yıl önceki Anadolu ticareti ve kültürüne ışık tutuyor.

Kent merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunan ve Prof. Dr. Tahsin Özgüç'ün ilk bilimsel kazıları 1948'de başlattığı Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde yaklaşık 73 yıldır geçmişin izi sürülüyor.

ESERLER 3 ŞEHİRDE SERGİLENİYOR

Günümüzden 4 bin sene önce Musul civarından gelen Asurlu tüccarların bölgeyi başkent olarak kabul etmesiyle Anadolu insanının ticaret ve yazıyla tanıştığının güçlü delili olan çivi yazılı kil tabletler başta olmak üzere höyükte gün yüzüne çıkarılan eserler, Ankara, Kayseri ve İstanbul'daki müzelerde sergileniyor.

KAYSERİ MERKEZ SEÇİLDİ

Kültepe'deki çalışmalara 28 yıl önce öğrenciyken katılan ve 15 yıldır da kazı başkanlığı yapan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, alanın Anadolu'nun 4 bin yıl önce en büyük yerleşim merkezi olduğunu söyledi. Asurlu tüccarların Kayseri'nin konumunu göz önüne alarak burayı merkez seçtiğini belirten Kulakoğlu, 'Asurlu tüccarlar Eskişehir'den Kütahya'ya, Göller Bölgesi'nden Samsun'a kadar uzanan bölgede ticaret yapmışlar.' dedi.

“BİZ HİTİTLERİN ATASI OLAN BİR MERKEZDEYİZ”

Kulakoğlu, burada kurulan merkezin Anadolu'nun dünyaya açılmasında önemli rol oynadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: 'Asurlar buradan yaptıkları ticaretten elde ettikleri karın bir kısmını da vergi olarak ödeyerek yerel şehirlerin de gelişmesini sağlamışlardır. Asurlar o gün için Anadolu insanının global dünya ile tanışmasını sağlamıştır. Bu devrin sonunda da zaten Anadolu'nun ilk devleti olan Hitit Krallığı kuruluyor. Biz Hititlerin atası olan bir merkezdeyiz. Hititler kendilerine 'Kültepeli' diyor.'

BAZI ESERLER YURT DIŞINA GÖTÜRÜLMÜŞ

Anadolu insanının ilk kez yazıyla tanıştığı Kültepe'nin çok değerli olduğunu dile getiren Kulakoğlu, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı'daki bilim insanlarının bu bölgeye ilgi duymaya başladığını anlattı.

23 BİN 500 ÇİVİ YAZILI TABLET BULUNDU

Kulakoğlu, bilim insanlarının buradaki eski eserlerin haritalarını çıkardıklarını ve bunları o zamanki anlaşmalara bağlı olarak yurt dışına götürdüklerini söyledi. Şimdiye kadar yapılan kazılarda Anadolu tarihini aydınlatan bilgi ve bulgulara rastlandığına değinen Kulakoğlu, şu bilgileri verdi: 'Burada 23 bin 500 çivi yazılı tablet bulundu. Kazılan alan aslında buranın yüzde 2'si, 3'ü. Yani ileride yapılacak kazılar bu sayının çok daha artacağını göstermekte. Çıkan yazılı belgeler, Anadolu tarihini aydınlattığı gibi Suriye'nin, Irak'ın yani Mezopotamya'nın tarihini de aydınlatır. Bizim için en önemli bulgular tabletler. Buranın diğer değerleri ise arkeolojik eserler. Ankara'daki Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde 18 bine yakın, Kayseri'deki müzede 500'e yakın, İstanbul'daki müzede de bin tane var. Geriye kalan ise bilimsel kazılar başlamadan önce yurt dışına götürülmüş tabletler.'

AA

Bakmadan Geçme