MAZLUMDER: İsrail askerleri yargılanmalı
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Filistin halkının yanlarında olduklarını ifade eden bir basın bülteni yayımlayarak, İsrail askerlerinin yargılanması gerektiği belirtildi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in, Kayseri haberlerinde…
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), İsrail – Filistin savaşında, Filistin halkının gasp edildiği ve katliama uğradıklarını dolasıyla Filistin halkının meşru hak ve taleplerinin yanlarında olduklarını belirten bir basın bülteni yayımladı.
‘Yüzde 90'nı işgalci toprak'
MAZLUMDER, İsrail'in hâlihazırda elinde tuttuğu toprakların işgalci olduğunu belirterek: ‘İşgalci İsrail, kurulduğu 1948 tarihinden beri Filistin'de baskı, işgal, işkence, tecrit, ölüm ve soykırımla anılmaktadır. BM kararları ve uluslararası hukuk kurallarına göre İsrail hâlihazırda elinde tuttuğu toprakların yüzde 90'ında işgalcidir. Bu işgal süreci dönem dönem gerçekleşen katliam ve yeni yerleşim alanlarının ihdası ile devam ettirilmektedir. Deir-Yasin Köyü, Sabra ve Şatilla, El Halil, Cenin gibi onlarca soykırım nitelikli katliam gerçekleşmiştir. BM Güvenlik Konseyinin 242 ve 338 sayılı yaptırım kararlarını ve hukuk ihlalleri sebebiyle alınan 60'ı aşan Güvenlik Konseyi yaptırım kararını ABD yönetimleri veto etmiştir.' ifadeleri yer alıyor.
‘İnsanlar içecek suya, en basit ilaçlara dahi ulaşamıyor'
Filistinlilerin kendi topraklarında mülteci konumunda olduğunu kaydeden MAZLUMDER, basın bülteninde şu ifadelere yer verdi: ‘Hâlihazırda Filistinliler kendi topraklarında mülteci pozisyonuna düşerek kamplarda yaşamak zorunda bırakılmış ya da farklı ülkelerde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Başta Mescidi Aksa olmak üzere kutsal mekânlara yönelik provokatif operasyonlar yapılmış, Gazze Şeridinde İçme Suyu, Elektrik, Yakıt kullanımları keyfi uygulamalarla engellenmiş, denizde hukuksuz avlanma sınırları getirilerek denizlerini kullanma imkanları kısıtlanmış, Filistinliler denizde avlanamaz hale getirilmiş, kontrol noktaları ile açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Her üç Filistinliden birisi gözaltı, tutuklanma ve hapsedilme gibi bir acıyı yaşamış, hapisteki Filistinliler için işkence sistematik bir hal almıştır. İnsanlar içecek suya, en basit ilaçlara dahi ulaşamaz hale gelmiştir.'
‘İşgalciye dur denilememiştir'
İsrail – Filistin savaşına, İslam dünyasının sessiz kaldığı dikkat çekilerek şöyle dendi ‘İşgalci rejim bütün bu suçlar yanında Gazze'yi iki yılda bir topyekûn bombalamış, sürdürdüğü ambargo ile temel ihtiyaçlar yanında ilaç, benzin, yiyecek ve içme su-yunun içeri alınmasını yasaklamıştır. Yaşanan abluka ve ambargo neticesinde Gazzeliler vatanlarını terke zorlanmış ve 6 milyon Filistinli mülteci haline gelmiştir. İsrail yönetiminin ve silahlı grupları tarafından Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen zulümler cezasız kalmıştır. Devam eden süreçte işgalci İsrail, Dördüncü Cenevre Sözleşmesinin “İşgalci güç, işgal ettiği bölgeye kendi sivil nüfusunun bir bölümünü göndermeyecek ya da transfer etmeyecektir.” şeklindeki 49. maddesine rağmen kademe kademe bölgeyi yeni yerleşimlere açmış ve buraları paramiliter nitelikli silahlı yerleşimcilerle doldurmuştur. Bütün bu yaşananlar karşısında İslam dünyası, uluslararası toplum ve uluslararası mekanizmalar sessiz kalmış, işgalciye dur denilememiştir'
Devam eden savaşın, yavaş, sessiz ve uzun soluklu olduğunu bu yüzde Gazze halkının Aksa Tufanı harekâtını başlattığı bundan dolayı da İsrail'in saldırı başlattığı belirtildi.
MAZLUMDER Kayseri şubesi, Filistin halkının yanında olduklarını ve savaşa çözüm bulunmasını 4 maddede şöyle aktarıldı:
Filistin halkının gasp edilen meşru hak taleplerinin yanında olduğumuzu ifade ederiz.
Türkiye Cumhuriyeti'ni, bölge ülkelerini, İslam İşbirliği Teşkilatını ve BM'yi soruna kayıtsız kalmayıp, öncelikle ateşkesi sağlayıp sonrasında kalıcı çözümler için adım atmaya davet ediyoruz.
Uluslararası Ceza Mahkemesini Gazze'de işlenen soykırım ve savaş suçları ile alakalı soruşturma başlatmaya davet ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti yargı mercilerini onursuz bir anlaşma ile düşürülmeye çalışılan Mavi Marmara Davasını canlandırarak, işgalci İsrail'in halen suç işleyen askeri görevlilerini tekrar yargılamaya davet ediyoruz.