'Öldürme hakkımı kullandım' makaleye konu oldu
Kayseri'de bir süre önce yaşanan eş cinayeti ve sonrasında öldürülen kadının eşinin 'Öldürme hakkımı kullandım' demesi makaleye konu oldu.
Kadına yönelik şiddetin ele alındığı söz konusu makalede, önlenemeyen şiddetin nedenlerinin ve çözüm önerilerinin ayrıntıları ile ele alındığı görülürken, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde meydana gelen kadına şiddet olayları da örnek olarak gösterildi. Kayseri'de 2014 yılında yaşanan ve kendisinden boşanmak isteyen kocası tarafından 13 yerinden bıçaklanarak öldürülen 3 çocuk annesi Firdevs V.'nin de konu edildiği 'Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddetin On Yılı' başlıklı makalede, 'Öldürme hakkımı kullandım' ifadesi, buna yol açan kurallar, anlayışlar, toplumun değer yargıları ve kadına karşı olan tavrı ile kadına bakışı tüm yönleriyle ele alınarak eleştirildi.
Türkiye'de bütün önlemlerin alınmaya çalışılmasına rağmen önlenemeyen ve daha da artış gösteren kadına karşı şiddetin irdelendiği makalede şu ifadelere yer verildi: 'Son on yılda da cinsiyet temelli şiddet, politik gündeme taşınmakta, pek çok toplantı, seminer, eylem planı, araştırma ve tartışmalara konu olmaktadır. Şiddetle mücadele eden bağımsız kadın ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) örgütleri günden güne çoğalmakta ve etkinliklerini artırmaktadırlar. 2012 yılında, iç hukukta, eksikleri olmakla beraber, uluslararası insan hakları hukuku normlarında gelinen son yaklaşımları içeren yeni düzenlemeler yapılmış ve İstanbul Sözleşmesi imzalanmıştır. Tüm bunlara karşın Türkiye'de kadına yönelik şiddet son on yılda hızlı bir tırmanışla yükselmekte, her gün beş kadının ölümü ile sonuçlanmaktadır. Yasalar yapılıp önlemler konuşulurken, neden azalmak şöyle dursun cins kırım boyutlarında yükselmektedir sorusu bu yazının temel sorusudur.'
'ERİL ŞİDDETE GEREKÇE BULMAKTA ZORLANMAYAN İDEOLOJİ NORMALLEŞTİRİLİP PEKİŞTİRİLMEKTE'
2014 yılında boşanmak isteyen karısını bıçaklayarak öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Fatih V.'den bahsedilen makalede, durum; 'eril şiddete gerekçe bulmakta zorlanmayan ideoloji normalleştirilip pekiştirilmekte' denilerek ifade edilirken şu eleştirilere yer verildi:'Mevcut cinsiyet temelli eşitsizlik zemininde bu tür yönlendirmeler, eril şiddete 'gerekçe' bulmakta zorlanmayan ideolojiyi pekiştirmekte ve şiddeti normalleştirmektedir. Bu etkinin somut göstergesi, neredeyse aynı cümlelerin kadın katili erkek failler için cinsiyetçi şekilde uygulanan 'haksız tahrik indirimi' gerekçesi olarak bazı mahkeme tutanaklarına yansıması ve pek çok erkek failin de savunmalarını 'iffetsizlik yaptı', 'sözümü dinlemedi' gibi söylemler üzerine kurmalarıdır.10 Kayseri'de işlenen bir kadın cinayetinin faili, boşanmak üzere olduğu eşini öldürdükten sonra yakalandığında, 'öldürme hakkımı kullandım' diyerek erkek egemenliğini kışkırtıcı her türlü söylemin bireyler üzerinde ne denli etkili olabileceğini göstermiştir.11' ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ
Türkiye'de bütün önlemlerin alınmaya çalışılmasına rağmen önlenemeyen ve daha da artış gösteren kadına karşı şiddetin irdelendiği makalede şu ifadelere yer verildi: 'Son on yılda da cinsiyet temelli şiddet, politik gündeme taşınmakta, pek çok toplantı, seminer, eylem planı, araştırma ve tartışmalara konu olmaktadır. Şiddetle mücadele eden bağımsız kadın ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) örgütleri günden güne çoğalmakta ve etkinliklerini artırmaktadırlar. 2012 yılında, iç hukukta, eksikleri olmakla beraber, uluslararası insan hakları hukuku normlarında gelinen son yaklaşımları içeren yeni düzenlemeler yapılmış ve İstanbul Sözleşmesi imzalanmıştır. Tüm bunlara karşın Türkiye'de kadına yönelik şiddet son on yılda hızlı bir tırmanışla yükselmekte, her gün beş kadının ölümü ile sonuçlanmaktadır. Yasalar yapılıp önlemler konuşulurken, neden azalmak şöyle dursun cins kırım boyutlarında yükselmektedir sorusu bu yazının temel sorusudur.'
'ERİL ŞİDDETE GEREKÇE BULMAKTA ZORLANMAYAN İDEOLOJİ NORMALLEŞTİRİLİP PEKİŞTİRİLMEKTE'
2014 yılında boşanmak isteyen karısını bıçaklayarak öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Fatih V.'den bahsedilen makalede, durum; 'eril şiddete gerekçe bulmakta zorlanmayan ideoloji normalleştirilip pekiştirilmekte' denilerek ifade edilirken şu eleştirilere yer verildi:'Mevcut cinsiyet temelli eşitsizlik zemininde bu tür yönlendirmeler, eril şiddete 'gerekçe' bulmakta zorlanmayan ideolojiyi pekiştirmekte ve şiddeti normalleştirmektedir. Bu etkinin somut göstergesi, neredeyse aynı cümlelerin kadın katili erkek failler için cinsiyetçi şekilde uygulanan 'haksız tahrik indirimi' gerekçesi olarak bazı mahkeme tutanaklarına yansıması ve pek çok erkek failin de savunmalarını 'iffetsizlik yaptı', 'sözümü dinlemedi' gibi söylemler üzerine kurmalarıdır.10 Kayseri'de işlenen bir kadın cinayetinin faili, boşanmak üzere olduğu eşini öldürdükten sonra yakalandığında, 'öldürme hakkımı kullandım' diyerek erkek egemenliğini kışkırtıcı her türlü söylemin bireyler üzerinde ne denli etkili olabileceğini göstermiştir.11' ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ