'Önce güven sağlanmalı'
Sözleşmeli besiciliğin üretici adına kârlı bir proje olduğunu söyleyen Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, 'Biz projenin arkasındayız ancak üretici güvenmek istiyor.' dedi.
Cumhurbaşkanı kararı ile Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sözleşmeli Besicilik Desteklemeleri kapsamında, üreticilere karkas ağırlığına göre yapılacak destek ödemeleri ve bunlara dair şartlar belirlenmişti. Konuyla ilgili Anadolu Haber'e açıklamalarda bulunan Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, “Bu sistemde hem destek var, hem prim var, hem kârlılık var, hem de üreticiyi korumak var. Devlet bunu devam ettirirse çok faydalı bir proje ancak üreticinin güvene ihtiyacı var” ifadelerinde bulundu.
“Amaç üreticiyi korumak”
Sözleşmeli besiciliğini üreticiyi garantiye alma sistemi olduğunu söyleyen Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, “Sözleşmeli besicilik besiciyi koruma sistemidir. Yani buradaki amaç üretici kendini garantiye alma sistemidir. Yani nasıl kur korumalı bir sistem varsa burada da amaç üretici koruma sistemi. Üretici aldığı bütün girdi maliyetlerini hesaplayıp yani bunu devlet yapıyor tabii. Diyelim hayvanın kaç ayı besliyor? 6 ay, 7 ay, 8 ay veya 10 ay besliyor. 10 ay boyunca bütün girdi maliyetleri hesaplanacak. Ortalama bir maliyet hesabı çıkacak. Ve maliyet hesabına göre de prim verecek. Yani hayvanın randımanına göre, kilogramına göre de prim verilecek. Ve artı bir de refah payı primi verilecek. Yüzde 5, 10 gibi bir karlılık verilecek. Yani şunu deniliyor. Yani üreticiye kesinlikle biz zarar vermeyeceğiz. Üretici para kazanması için üretmeli ve hayatını idame etmesi için para kazanması lazım diyor. Ve böyle bir sistem artı bir de yöneticiye danışmanlık hizmeti verilecek. Üreticiye son 3-4 ay gibi bir zaman içerisinde üretici sermaye eksikliği yaşarsak, finansman desteği verecek. Yani amaç üreticiyi üretir hale getirmek. Yani ben üreticiyim ve bu piyasada benim arkamda devlet var. Ve bu devletin desteğiyle beraber hep üreteceğim diyorum. Diyelim ki maliyetler Et ve Süt Kurumu'nun verdiği fiyattan daha yüksekse yine de verebilirsin diyor. Yani burada kesinlikle bir bağlayıcılık yok. Et ve Süt Kurumu bağlayıcı ama üreticiyi bağlayıcı değil. Ama fiyatlar düşükse ESK almak zorunda. Yani bu şekilde hem destek var, hem prim var, hem karlılık var, hem de üreticiyi korumak var. Devlet bunu devam ettirirse çok faydalı. Biz destekliyoruz bu konuyu. Besicilikle uğraşanlar da çok mutlu oldular. Onlar da oldukça olumlular. Çünkü kesinlikle karlı bir sistem. Üreticiyi üzmeyecek bir sistem ama güven ihtiyacı var. Üretici 4-5 yıldır zarar ettiği için, güven eksikliği olduğu için şu an bu sözleşmeli besicilik sistemine güvenmek istiyor bunu güvendirecek de devletin yetkilileri, büyükleri. Bu projenin arkasında durduklarını anlatacaklar ve bu projeye daha çok önem verecekler. Biz birlikler de destek vereceğiz. İnsanların güvenini arttırmamız lazım. Yani insanlar yarın hemen hücum edip de bu sisteme dahil olacak diye bir kaide yok. Bu anlatılır, insanların kafasındaki soru işaretleri giderildikçe insanın bu şekilde dahil olacak ve daha rahatlayacak diye inanıyoruz. Biz projenin arkasındayız.” diye konuştu
“Et ve Süt Kurumu istiyoruz”
Kayseri'de Et ve Süt Kurumu kurulması adına makamlardan söz aldıklarını kaydeden Aras, “Et ve Süt Kurumu devletin bir kurumu. Kayseri'de de bu kurum yok. Biz Yozgat'a bağlıyız. Kayseri Yozgat'a bağlı şu anda. Üretici kendi hayvanını devletin kendi kombinasında kestirmek istiyor. Bu da Kayseri'de yok. Kayseri Yozgat'a mahkum şu anda. Biz de Kırmızı Et Üreticileri Birliği olarak diyoruz ki Kayseri'ye yakışmıyor. Kayseri'de Et ve Süt Kurumu'nun olması lazım. Bunun da bütün siyasetin ESK'lıların arkasında olması lazım. Arkasında olup bunu yaptırmamız lazım. Biz belediye başkanından sözü aldık, makamlardan söz aldık. Ama şu anda biz sonuca gidemiyoruz ve bunu da bekliyoruz. Kayseri için de nasıl hızlı tren lazımsa Et ve Süt Kurumu da Kayseri'ye lazım.” ifadelerini kullandı. >>Selma Kan