Orhan: Şeker fabrikalarının satılması, bir halk sağlığı sorunu

CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi Gonca Yelda Orhan, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösterdi. Şeker fabrikalarının satılmasının bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Orhan, 'Atatürk'ün söylediği gibi 'Her Fabrika bir kaledir' ve bizler bu memleketin kalelerinin düşmemesi için elimizden gelen direnci göstereceğiz' dedi.

CHP YDK Üyesi Gonca Yelda Orhan, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili olarak partisinin Melikgazi İlçe Başkanı İbrahim Kaan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararına tepki gösteren Orhan, Cumhuriyetin birikimlerine sahip çıkmak ve bu değerleri yaşatmak için bu uygulamaya karşı duracaklarını söyledi. Orhan, "Bilindiği üzere ülkemizin üretiminin, köylümüzün ve çiftçimizin can damarı olan şeker fabrikalarımız özelleştiriliyor. Bugün uluslararası emperyalizmin hedefindeki üretim sistemimiz, 14 şeker fabrikamızın da satılmasıyla büyük bir darbe yiyecektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak daha önce defalarca bu tehlikeyi görüp engelledik. Yine önceki Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer bu tehlikeyi görüp defalarca ABD'li firmanın hazırlattığı bu teklifleri veto etmiştir. Biz çiftçimizin, köylümüzün alın teri için ve Cumhuriyetin birikimleri için bu uygulamanın karşısında duracağız" diye konuştu. 'HER FABRİKA BİR KALEDİR' Özelleştirme konusunda kamuoyundan gizlenen bazı durumların da olduğunu öne süren Orhan, şunları söyledi: "ABD merkezli firma GDO'lu ürünler üzerine çalışmaları ile bilinmektedir. Nişasta bazlı şeker üretimini gerçekleştiren firma, şeker pancarı üretiminde kotanın düşürülmesini talep etmiş, şeker endüstrisinin değişmesi gerektiğini savunmuştur. Diğer yandan, şeker fabrikalarının yapı ve arsalarının şehirlerin en gözde yerlerinde olduğu göz önüne alındığında, böylesi kârlı bir alanın tekellerin iştahını kabartması kaçınılmaz görünüyor. Şeker fabrikalarının satılması bir halk sağlığı sorunudur. Ülkenin pancar üretiminden çekilmesi, şeker ihtiyacının tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamasına neden olacaktır. Dünyada nişasta bazlı şeker üretimi gerilerken Türkiye'de yüzde 4 büyümektedir. Fransa, Hollanda, İngiltere, Almanya gibi birçok Avrupa ülkesinde yasaklamalara gidilirken, en büyük üretici ABD bile nişasta bazlı şeker kotasını düşürmektedir. Türkiye'de ise 2014-2015 yılında Bakanlar Kurulu tarafından kota yüzde 30 artırılmıştır. Genetik yapısına müdahale edilmiş mısırdan üretilen tatlandırıcıların halkın sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri kaçınılmazdır. Mısırdan üretilen tatlandırıcıların kansere neden olan etkileri tartışılmaktadır. Bu nedenle pancardan şeker üretiminden vazgeçilmesi halk sağlığı açısından zararlıdır. Bilinmelidir ki bu fabrikaların özelleştirilmesi, insan sağlığına ilişkin zararları bilinen nişasta bazlı şeker sektörünün kısa sürede büyümesini sağlarken pancar şekeri üretimi azaltarak, çok sayıda çiftçimizin ve tarım alanlarımız üretim süreçlerinin dışında kalmasına neden olacaktır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi 'Her fabrika bir kaledir' ve bizler bu memleketin kalelerinin düşmemesi için elimizden gelen direnci göstereceğiz. Köylüyü bitiren değil tekrar dirilten, tüketen değil üreten bir ekonomi için tüm halkımızı fabrikalarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz." HABER-FOTO: DHA

Bakmadan Geçme