Özhaseki: 'Türkiye'nin güçlenmesini istemiyorlar'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Haseki, 7 Haziran'da üst aklın yönlendirmesiyle AK Parti iktidarının önünün kesildiğini açıkladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Haseki, Diyanet Sen Çorum Şubesi tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle düzenlenen yemeğe katıldı. AK Parti Çorum Milletvekili İlksen Ceritoğlu Kurt, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, AK Parti Çorum İl Başkanı Rumi Bekiroğlu ve sendika üyelerinin de hazır bulunduğu yemekte Haseki, bir konuşma yaptı.
1994 yılının belediyeler açısından bir milat olduğunu dile getiren Haseki, '1994 yılından önce ideolojik belediyecilik vardı. İş yapmaya niyeti olmayan, ideolojik davrananlar vardı. Bankamatik memurları vardı. İşini yapmazlardı. Daha çok sendikal çalışmalara ağırlık vererek düşündükleri dünya görüşüne giden yol olarak belediyeciliği görürlerdi. O günlerde İstanbul'da çöp dağlarını unutmadık. Belediyeleri talan ettiklerini hiç unutmadım. 94'ten sonra bizim misyonumuza sahip olan arkadaşlar hizmet belediyeciliğini ön plana çıkardılar. Hırsızlığı soysuzluğu önlediler. Torbanın dibini büzdüler yukarıda biriken suyla hizmetler yaptılar. Şehirlerin elleri yüzleri açığa çıktı' diye konuştu.
2002 yılının da siyasette milat olduğunu hatırlatan Haseki, '2002'den üçlü koalisyon hükümeti vardı. Solun başında rahmetli Ecevit sağ tarafında Devlet Bahçeli ve liberallerin temsilcisi Mesut Yılmaz vardı. O zaman hükümete başarılar diledik. Aradan 3.5 yıl geçti. Ama gelinen nokta içler acısıydı. Ekonomi bitmişti. Felç olmuştu. Bir gecede anayasa kitapçıklarının havaya fırlatıldığında faizler 5 bin 7 bin liraya çıktı. 29 banka battı. Devlet 49 milyar dolar devlet borçlandırıldı. İnanan kesim üzerinde bakı e zulüm başlamıştı. O dönemde başörtülü kardeşlerimizin üniversiteye girerken başlarından örtüsünün çekilip ağlatıldığını unutmadık. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti'nde ilkokulu bitiremeyenler camiye giremezler diye kanun çıkarıldı. Unutmadık biz. Daha sonra AK Parti il birlikte kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan iş başına geldi. Üç ana noktada başarı oldu. Hükümet etme noktasında başarılı oldu. Biten Türkiyeyi ayağa kaldırdı. Bitmişlik üzerine gelen hükümet ekonomiyi ayağa kaldırdı. Banka batık işleri bitti. Enflasyon dizginlendi. Birçok alanda refaha erildi. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda her alanda gelmiş geçmiş hükümetlerle kıyaslandığında en başarılı hükümet geldi' şeklinde açıklamalarda bulundu.
'TÜRKİYE'DE ASKERİ VESAYET REJİMİ VARDI'
Türkiye'deki askeri vesayetin AK Parti iktidarında sona erdirildiğini dile getiren Haseki, 'Türkiye'de askeri vesayet rejimi vardı. Bizler seçeriz onlar beğenmediğinde göndermek için elerinden geleni yaparlardı. Rahmetli Menderes'i astılar. Ne günahı vardı. Niye asıldı. Bebek davası, köpek davası. Bu davalarda itibarı sarsmaya çalıştılar. Sonrasında Milliyetçi muhafazakar ne kadar hükümet varsa hayatlarını zehir eden bir yapı vardı. AK Parti hükümetlerine de bu kötülükleri yaptılar. Türk Silahlı Kuvvetleri bizim göz bebeğimiz onun işini yapması gerekiyor. Siyasete müdahil olmaması gerekiyor. O yapı bizim seçtiğimize hayatı zehir ediyordu. İşte bizim dönemimizde bu sona erdi. İnançlar üzerindeki baskı kaldırıldı. Kardeşlik pekişti, dostluk pekişti' ifadelerini kullandı.
Yeraltına saklanan yılanlar, çıyanların başlarına her türlü felaketi sarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptığını anlatan Haseki, konuşmasında şunları kaydetti: 'Irak savaşı başladı onu atlattık. Danıştay saldırısı oldu. Onun üzerinden Meclis başkanımıza saldırdılar. Cumhuriyet mitingleri ihdas ettiler. Bir başsavcı emir alarak partimize kapatma davası açtı. Niye, Menderes'i neden idam ettilerse onun için açtılar davayı. Sonra muhtıralar vermeye başladılar. Eskiden muhtıranın adını duyup şapkasını atıp gidenler vardı. Şimdi muhtıranın adını duyunca başka bir şeyde gelse siz kimsiniz bu nereden çıktı deyip o muhtıraların yüzlerine atanlar var. Onların fitneleri durmadan devam etti. Baktılar işler iyiye gidiyor Gezi olaylarını patlattılar. Gezi olaylarında IMF'ye borç bitmişti. Büyük yatırımlar yapılıyordu. Bunlar neydi. Üçüncü havalimanı. Üçüncü köprü yapılıyordu. Büyüme hızı zirve yapmıştı. Avrupa ülkelerinde büyüme hızı düşerken bizde zirve yapıyordu. Günlerce insanları meşgul ettiler. Yabancı sermayeler çekildi. Oradaki amaç ağaç değilmiş sadece yeşili korumaksa CHP'li belediye başkanı iki ay sonra 250 yıllık çınarları kesti. Bir tek kişi çıt çıkarmadı. Maksatları bunların sadece ağaç kesilmesi değilmiş. Sonra 17-25 aralık algı operasyonu. İstiyorlar ki Türkiye büyümesin, gelişmesin. Güçlü olmasın. Güçlü olursa hem içeride rahat eder hem dışarıya ışık saçar. Ne ölsün ne onsun politikaları uygulansın isteniyor. Haziran'da üst akıl tek başına iktidara gelecek olan AK Parti'nin önünü kesmekti. Bunun için HDP'ye destek vereceklerdi. Bunun için PKK'nın siyasi uzantısı olan partiye ellerinden geldiğince destek verdiler. CHP destekledi. Süslü basın destekledi. Üst akıl acayip destekle bunlara barajı aşması için çalıştılar. O grupta gitti doğuda baskı batıda şirinlik yaptılar. Döve döve oy topladılar. Buradan aldıkları oy masum Kürt halkından aldıkları oy değil döve döve aldılar.'
1994 yılının belediyeler açısından bir milat olduğunu dile getiren Haseki, '1994 yılından önce ideolojik belediyecilik vardı. İş yapmaya niyeti olmayan, ideolojik davrananlar vardı. Bankamatik memurları vardı. İşini yapmazlardı. Daha çok sendikal çalışmalara ağırlık vererek düşündükleri dünya görüşüne giden yol olarak belediyeciliği görürlerdi. O günlerde İstanbul'da çöp dağlarını unutmadık. Belediyeleri talan ettiklerini hiç unutmadım. 94'ten sonra bizim misyonumuza sahip olan arkadaşlar hizmet belediyeciliğini ön plana çıkardılar. Hırsızlığı soysuzluğu önlediler. Torbanın dibini büzdüler yukarıda biriken suyla hizmetler yaptılar. Şehirlerin elleri yüzleri açığa çıktı' diye konuştu.
2002 yılının da siyasette milat olduğunu hatırlatan Haseki, '2002'den üçlü koalisyon hükümeti vardı. Solun başında rahmetli Ecevit sağ tarafında Devlet Bahçeli ve liberallerin temsilcisi Mesut Yılmaz vardı. O zaman hükümete başarılar diledik. Aradan 3.5 yıl geçti. Ama gelinen nokta içler acısıydı. Ekonomi bitmişti. Felç olmuştu. Bir gecede anayasa kitapçıklarının havaya fırlatıldığında faizler 5 bin 7 bin liraya çıktı. 29 banka battı. Devlet 49 milyar dolar devlet borçlandırıldı. İnanan kesim üzerinde bakı e zulüm başlamıştı. O dönemde başörtülü kardeşlerimizin üniversiteye girerken başlarından örtüsünün çekilip ağlatıldığını unutmadık. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti'nde ilkokulu bitiremeyenler camiye giremezler diye kanun çıkarıldı. Unutmadık biz. Daha sonra AK Parti il birlikte kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan iş başına geldi. Üç ana noktada başarı oldu. Hükümet etme noktasında başarılı oldu. Biten Türkiyeyi ayağa kaldırdı. Bitmişlik üzerine gelen hükümet ekonomiyi ayağa kaldırdı. Banka batık işleri bitti. Enflasyon dizginlendi. Birçok alanda refaha erildi. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda her alanda gelmiş geçmiş hükümetlerle kıyaslandığında en başarılı hükümet geldi' şeklinde açıklamalarda bulundu.
'TÜRKİYE'DE ASKERİ VESAYET REJİMİ VARDI'
Türkiye'deki askeri vesayetin AK Parti iktidarında sona erdirildiğini dile getiren Haseki, 'Türkiye'de askeri vesayet rejimi vardı. Bizler seçeriz onlar beğenmediğinde göndermek için elerinden geleni yaparlardı. Rahmetli Menderes'i astılar. Ne günahı vardı. Niye asıldı. Bebek davası, köpek davası. Bu davalarda itibarı sarsmaya çalıştılar. Sonrasında Milliyetçi muhafazakar ne kadar hükümet varsa hayatlarını zehir eden bir yapı vardı. AK Parti hükümetlerine de bu kötülükleri yaptılar. Türk Silahlı Kuvvetleri bizim göz bebeğimiz onun işini yapması gerekiyor. Siyasete müdahil olmaması gerekiyor. O yapı bizim seçtiğimize hayatı zehir ediyordu. İşte bizim dönemimizde bu sona erdi. İnançlar üzerindeki baskı kaldırıldı. Kardeşlik pekişti, dostluk pekişti' ifadelerini kullandı.
Yeraltına saklanan yılanlar, çıyanların başlarına her türlü felaketi sarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptığını anlatan Haseki, konuşmasında şunları kaydetti: 'Irak savaşı başladı onu atlattık. Danıştay saldırısı oldu. Onun üzerinden Meclis başkanımıza saldırdılar. Cumhuriyet mitingleri ihdas ettiler. Bir başsavcı emir alarak partimize kapatma davası açtı. Niye, Menderes'i neden idam ettilerse onun için açtılar davayı. Sonra muhtıralar vermeye başladılar. Eskiden muhtıranın adını duyup şapkasını atıp gidenler vardı. Şimdi muhtıranın adını duyunca başka bir şeyde gelse siz kimsiniz bu nereden çıktı deyip o muhtıraların yüzlerine atanlar var. Onların fitneleri durmadan devam etti. Baktılar işler iyiye gidiyor Gezi olaylarını patlattılar. Gezi olaylarında IMF'ye borç bitmişti. Büyük yatırımlar yapılıyordu. Bunlar neydi. Üçüncü havalimanı. Üçüncü köprü yapılıyordu. Büyüme hızı zirve yapmıştı. Avrupa ülkelerinde büyüme hızı düşerken bizde zirve yapıyordu. Günlerce insanları meşgul ettiler. Yabancı sermayeler çekildi. Oradaki amaç ağaç değilmiş sadece yeşili korumaksa CHP'li belediye başkanı iki ay sonra 250 yıllık çınarları kesti. Bir tek kişi çıt çıkarmadı. Maksatları bunların sadece ağaç kesilmesi değilmiş. Sonra 17-25 aralık algı operasyonu. İstiyorlar ki Türkiye büyümesin, gelişmesin. Güçlü olmasın. Güçlü olursa hem içeride rahat eder hem dışarıya ışık saçar. Ne ölsün ne onsun politikaları uygulansın isteniyor. Haziran'da üst akıl tek başına iktidara gelecek olan AK Parti'nin önünü kesmekti. Bunun için HDP'ye destek vereceklerdi. Bunun için PKK'nın siyasi uzantısı olan partiye ellerinden geldiğince destek verdiler. CHP destekledi. Süslü basın destekledi. Üst akıl acayip destekle bunlara barajı aşması için çalıştılar. O grupta gitti doğuda baskı batıda şirinlik yaptılar. Döve döve oy topladılar. Buradan aldıkları oy masum Kürt halkından aldıkları oy değil döve döve aldılar.'