Prof. Aydın yazdı - Okuyanlar 'Acaba mı?' dedi!

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Aydın geçen hafta dezenformasyona ilişkin kaleme aldığı köşe yazısına bu hafta devam etti. Aydın, internetin haberin ötesinde her konuda aşırı bilgi ve eğlence trafiği sunarak kişilerin hemen hemen her konuda uzman gibi davrandığına tepki gösterdi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri bülteninde...

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Aydın, dezenformasyon ve dijital haber okuryazarlığına ilişkin köşe yazısına bu hafta da devam etti. Aydın, vatandaşların özellikle kriz anında internete yöneliminin üst düzeylere çıktığını belirterek özellikle sosyal medyada yer alan bilgileri değerlendirme görevinin kişiye düştüğünü ifade ediyor. Peki insanlar bu bilgileri hangi derecede benimsiyor ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığını ayırt edebiliyor? Bu soruları derleyen Aydın, kullanıcılara bir bakış açısı oluşturarak doğru bilgiyi görmelerine yardımcı oldu.

Aydın, insanları internetle bu kadar içli-dışlı yapan en önemli hususun, yalnızca haber değil hemen her konuya ilişkin aşırı bilgi ve eğlence trafiği olduğunu belirtiyor.

Aydın yazısında, ''Çoğumuzun gününü değil artık, ömrünü tükettiği bu mecralarda herkesi bir miktar (yarım) doktor, avukat, mühendis, psikolog, eğitimci, gazeteci yapmaya yetecek kadar bilgi var. İnsanlar doktora artık, hastalıklarını tanımlamış, teşhislerini koymuş, tedavi yöntemlerini belirlemiş olarak gidiyorlar. Eğlence deseniz, gerçek hayattan daha çeşnili (!) durumda.'' ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada doğru bilgiyi teyit etme görevinin kullanıcıda olduğunu belirten Aydın, bu görevin yeni bir görev olmadığını bu konunun Kur'an-ı Kerim'de de geçtiğini kaydetti.

Gazete ve televizyonlarda iyi-kötü bir bekçilik kontrol mekanizması olduğunu vurgulayan Aydın, şunları kaydetti: ''Gazete ve televizyonlarda iyi-kötü bir bekçilik-kontrol mekanizması var. Herkesin kendi medya alanını oluşturduğu dijital dünya ise böyle bir mekanizmadan yoksun durumda. Daha çok sosyal medyayı kastediyorum. Oluşan bekçilik boşluğunu bir süre sonra algoritmalar doldurmaya başladı. Sahipleri adına haber, bilgi, reklam... Ne varsa dikkat, ilgi ve ekonomik faktörlere göre sıralıyorlar. Bu ortamlarda bilgiyi dezenformasyondan ayırma, doğrulama veya bir kaynağın güvenilirliğini değerlendirme görevi biz kullanıcılara bırakılmış durumda.''

Peki kullanıcı bu görevini hangi düzeyde yerine getiriyor? Adeta test niteliğindeki soruları görmek ve Aydın'ın yazısını okumak için TIKLAYIN...

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme