Rakamların bir anlamı kalmadı
Hizmet İş Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik, asgari ücrete gelecek zamlarla ilgili 'Rakamların bir anlamı kalmadı' diyerek, 'Asgari ücrete zam yapılacağı zaman yüreğimiz ağzımıza geliyor' dedi.
2022 asgari ücret zammı işçi sendikaları ve işveren temsilcileri tarafından yapılacak görüşmeler neticesinde belli olacak. Görüşmelerde enflasyon oranları ve TÜİK tespitleri etkili olacak. Görüşme takvimi henüz belli olmasa da asgari ücret görüşmelerinin aralık ayı itibariyle başlaması bekleniyor. İşverenler ve işçiler dört gözle sendikaların vereceği zam oranını bekliyor. Ancak genel kanaat geçen yıllarda da olduğu gibi verilen zammın neredeyse iki katının piyasalara ‘zam' olarak yansıyacağı yönünde. Bu nedenden ötürü de MHP' de sıkça “söz konusu vergilendirmenin gelir adaletsizliğine sebep olduğu ve asgari ücretlinin artan enflasyon karşısında ezildiğini” belirtiyor. Bu nedenle de “asgari ücretlinin vergilerden muaf olması gerektiğini” dile getiriyor.
Tüm bu tartışmalar ışığında bizde asgari ücrete gelebilecek zam oranını Hizmet İş Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik' e sorduk. Serhat Çelik de rakam konuşmanın gereksiz olduğunu belirterek asgari ücret üzerindeki vergi yükünün kaldırılması gerektiğini savundu.
Zam oranları henüz belli değil
Serhat Çelik henüz zam oranlarının yetkili sendikaların genel müdürlükleri tarafından belirlenmediğini belirterek, “Rakamların bir anlamı kalmadı. Teklif olarak genel merkezler çalışıyor. Toplu iş sözleşme masasına oturan Türk-İş'inde henüz ortaya koyduğu bir rakam yok. Rakamların bir kalmadığı içinde ne desek boş. 3 bin 500 hatta 4 bin desek de hiçbir anlamı kalmadı. 3 kişilik bir ailenin yaşam standartları göz önünde bulundurulduğunda belki bir ay öncesi için 3 bin 500 lira yeter diyebiliyorsunuz ama bir ay sonrası için maliyet ve piyasanın yükselmesi ile birlikte 4 bin lira yetmiyor. Günlük olarak hayat standartları değişiyor” diye konuştu.
Asgari ücretteki en büyük sıkıntı: vergi yükü
Asgari ücretteki en büyük sıkıntının vergi yükü olduğuna değinen Çelik, “Burada en büyük sıkıntı, asgari ücretin üzerindeki vergi ve sigorta yükü hemen hemen yüzde 30 civarında. Yüzde 15 vergi, yüzde 14 sigorta ve yüzde 1 de işsizlik yükü var. Bu yüklerin hafifletilmesi gerekiyor. Şu anda asgari ücreti yüzde 25 oranında bir zam yapılsa piyasaya yansıması yüzde 50 oluyor. Bir işverenin maliyetleri de artıyor. Dolayısıyla onlarda ürettikleri malın üzerine bu zamları yansıtıyorlar. O yüzden asgari ücrete gelecek zammın piyasaya yansımaması için vergilerin hafifletilmesi gerekiyor. Vergi düşürülme konusunun da asgari ücret zamlarından önce görüşülmesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
Zam zamanı yüreğimiz ağzımıza geliyor
Asgari ücret zammının maaşları erittiğini savunan Çelik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Biz yılbaşı geldiğinde asgari ücrete zam yapılacağı zaman yüreğimiz ağzımıza geliyor. Oradaki sıkıntı asgari ücret zam oranının piyasaya daha fazla yansıması ile oluyor. Bu durumda insanları ciddi manada yoruyor. Tek çözüm vergilerin asgari ücretin üzerinden indirilmesi gerekiyor. Burada işverenlerde haklı. Asgari ücret 3 bin 750 olsa işverende bunu üretim veya tüketime yansıtacak. Böylece bir şekilde piyasaya yansıyacak. Yansırken de iki katı yansıyor. Ücret zammından önce kesinlikle vergi ve sigorta üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerekiyor. O zaman enflasyonun da düşmesine neden olur.”
Asgari ücretin artması kayıt dışılığı artırıyor
Asgari ücretin artmasının özel sektörü kayıt dışına yönlendirdiğini ifade eden Çelik, “Şu anda organize sanayiler yurt dışından gelen Suriyeli, Afgan mültecilerin çalıştığı bir alan oldu. Çünkü işçilik ucuz. Onların sigortası yatmıyor, vergisi yok. Böylelikle işverende kayıt dışı çalışmaya yönlendiriliyor. Bura ciddi manada oturulup, düşünülüp hem asgari ücretin he de işverenlerin hafifletilmesi noktasında ortak bir adım atılması gerekiyor” dedi.
VATANDAŞ “ASGARİ ÜCRET ZAMLANSA NE OLUR?” DİYOR
Asgari ücret beklentisine dair Kayseri Anadolu Haber olarak vatandaşın da nabzın tuttuk. Vatandaş asgari ücrete gelen zamların her dönemde yetersiz olduğunu belirtirken gelecek zam ne kadar olursa olsun yükselen enflasyonla değişen tek şeyin rakamlar olacağı dile getiriyor.
“Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar”
Asgari ücretin 4 bin TL'den aşağı olmaması gerektiğini belirten bir vatandaş, “Asgari ücret şu anda çok yetersiz. Ev kiraları uçmuş. Faturalar deseniz ödeyemiyoruz. Bir markete girseniz işin içinden çıkamıyorsunuz, millet resmen aç. Bence 4 binden aşağı olmamalı. Her şeye zam geliyor, her şey yükseliyor ama asgari ücret yerinde sayıyor.” şeklinde konuşurken ev hanımı bir vatandaş ise, “Asgari ücret çok düşük. Ben iş arıyorum. Tek maaşla geçinemiyoruz asgari ücretin üstünde olmasına rağmen. Çocuğumuz var evimiz kira. Bir yağ oldu 90 lira. Biz ne yiyip ne içelim. Gerçekten yetmiyor. İhtiyacımız olan bir şeyi bile 10 kez hesabını yaparak alabiliyoruz. Acaba ay sonunun getirebilir miyim diye düşüne düşüne perişan olduk. Asgari ücretin artırılması yine fayda etmeyecek. Şöyle ki, devlet kaşıkla verip kepçeyle alıyor geri bizden. Bin lira zam yapsalar ne olur ki yıl sonuna kadar o 3 bin olarak çıkıyor cebimizden.”dedi.
“Öncelikle enflasyonun önüne geçilmeli”
Emekli olduğunu belirten bir vatandaş öncelikle enflasyona çözüm getirilmesi gerektiğini belirterek, “Biz emekliyiz bizim alakamız yok asgari ücretle ama asgari ücret 2800 se enflasyon yüzde 50. 1400 daha eklemesi lazım devletin asgari ücrete. En az 5000 olması lazım asgari ücretin. Maaş artışı hiçbir şey ifade etmiyor. Enflasyonu önlemek lazım en başta. Kalıcı çözümler getirilmeli. Ekonomi düze girmeli ki vatandaş rahat etsin. Allah ülkemizi korusun.” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar harcamada abartıya kaçıyor”
Bir emekli öğretmen ise asgari ücretin yetmediğini söyleyen bir vatandaşa, “Tüketimde dikkatli olunması gerek. İnsanlar lükse çok düştü. Harcamada aşırıya kaçıyorlar. Aşırı bir tüketim söz konusu. Millet 5000 liralık telefon alıyor kredi çekiyor kredi kartıyla çektiriyor. Bunun da önüne geçilmesi lazım.” sözleriyle tepki gösterdi.
“Yurt dışına gitmek için dil sınavlarına giriyoruz”
Şehir dışında dil sınavı için Kayseri'ye geldiğini söyleyen biri çiftçi diğeri öğrenci iki kişi ise, “Ben asgari ücretle çalışmıyorum kendi işimizi yapıyoruz biz. Arkadaşım da öğrenci. Ama şöyle söyleyim. Biz sınav için geldik bugün buraya Kırşehir'den. Cebimizde 600 TL ile geldik. Bir yemek yedik en ucuzundan. Ailelerimiz sucuk pastırma istedi, alamadan gideceğiz. Herşeye yüzde 100-150 zam geldi. Asgari ücrete de o şekilde zam gelmeli. Enflasyon yükseliyor sürekli. Asgari ücret zamlansa bu durumda değişen tek şey vatandaşın cebine giren rakam olur. Her şey ateş pahası. Buraya dil sınavı için geldik, yurt dışına gideceğiz. Ona hazırlık yapıyoruz. Bura yaşanmaz bir hal aldı çünkü. Biz geçen sene gübreyi 2400 TL'ye almıştık bu sene 7400 TL. Böyle bir zam şekli yok. Hiçbir dünya devletinde yok böyle bir şey. İnsanlar memnun değil ama sesini de çıkarmıyor. Hakkımızda hayırlısı olsun diyoruz.” zamlar ve enflasyon karşısında asgari ücretin yetersiz olduğu konusunda hemfikir olduklarını dile getirdiler.
HABER: DİLEK BAYRAM - SELMA KÖSEDAĞ