'SATTIRMAYACAĞIZ'

Vali Gökmen Çiçek'in uyuşturucu ile mücadelesi sadece Kayserililerin değil tüm Türkiye'nin takdirini kazandı. Her fırsatta uyuşturucuya savaş açtıklarını dile getiren Çiçek bir kez daha yineledi: 'Vallahi de billahi de sattırmayacağız'

Göreve geldiğinden bu yana birçok başarıya imza atan Vali Gökmen Çiçek, uyuşturucu ile mücadelede de Kayserililerin takdirini kazandı. Konuyla ilgili uygulamalar noktasında da önemli adımlar atan Vali Çiçek, sokaklara çıkarak vatandaşın ne istediğine kulak vererek çalışmalar yaptıklarını söyledi.

“GÜVEN TİMLERİ CİDDİ SONUÇLAR VERİYOR”

Öncelikle Güven Timleri'ni oluşturarak Kayseri'ye kazandıran Çiçek, “ İşin gerçeği bir vali göreve atandığımda ben en azından sokağa çıkıp sokağın benden ne istediğini ilk olarak halkın ne beklentisi olduğunu analiz etmeye çalışıyorum. Kayseri'ye 7 ay oldu geleli. 7 aydır sokaklarda, ilçelerde, mahallelerde her yerde Kayserililer için, bir şeyler yapmak için çalışıyoruz, didiniyoruz. Atandığımda sokakları mahalleleri, çarşıları, kapalı çarşıları, bütün alanları gezdik. Daha çok sokağı dinleyerek Kayseri'nin sorunlarını biraz da sokaktan dinlemek istedik ve en doğru bilgiyi sokaktan halkımızdan alacağımızı değerlendirmiştik. Gezdiğimiz birçok yerde vatandaşlarımız bizler özellikle uyuşturucu noktasında birazcık daha radikal tedbirler alınmasını, birazcık daha bu illetten Kayseri'nin kurtarılmasını istemişlerdi. Ve arkadaşlarımızla gelip bu durumu değerlendirdiğimizde önlem almamız gerektiğini, bununla ilgili sıkı bir çalışma içerisinde olmamız gerektiğini bizler de görmüştük. Bir kere daha öncesinde de çok ciddi çalışmalar vardı. Fakat biz farklı bir konsepte geçmek istedik. İlk etapta bu işin polisiye tedbir kısmını yani uyuşturucunun satılamayacak bir hale emniyet tedbirleriyle gelmesi konusunda bir strateji belirledik. İlk etapta 150 polisimizi güven timi adı altında sadece sokakları görevlendirdik. Bugün Kayseri'ye gittiğinizde 24 saat her parkta, her sokakta, her okul önünde görevli ve o sokağın zimmetli polisleri vardır. Kırmızı bir üniforma üzerine güven timi yazan bütün çarşılarımızda bir güven timlerimiz mutlaka mevcuttur. Bu güven timlerimiz pazarda, parkta özellikle gençlerimizi zehirlemek isteyenler, okul önlerinde fırsat vermemek adına 24 saat esasına göre görev yapıyorlar. Ve buradan çok ciddi sonuçlar almaya başladık. Şüphelendikleri kişilerden veya alanda şahit oldukları olaylara müdahalelerinde ciddi bir uyuşturucuyla ilgili yakalamaları olduğunu gördük. Bunun peşinde bütün şehrin özellikle ıssız hiçbir yer bırakmama. Bütün parkların kamera sisteminin tekrar gözden geçirilmesi, bütün metruk binaların ortadan kaldırılması talimatı zaten İçişleri Bakanımız tarafından verilmişti. Fakat metruk binalarda da kalan metruk binaların da özellikle bu uyuşturucu satmayla ilgili birtakım alçakların burayı yuva yaptıklarını görmüştük. Bütün metruk binaların tekrardan gözden geçirerek yıkılmasıyla ilgili ciddi önlemler aldık. Ve birçok metruk binayı yıktık. Kameralarla bütün şehrin özellikle parklarını, meydanlarını ciddi bir denetim altına aldık. Fakat bunlar polisiye tedbirler.” dedi.

“KAYSERİ VALİSİ OLARAK SÖZ VERDİM”

Çok ciddi operasyonların yapıldığını vurgulayan Vali Çiçek, “Narkotik polisimiz bu manada hem güçlendirildi hem de çok ciddi operasyonlar yaptı. Daha geçen hafta Kayseri'de 54hedefe 140 ekiple beraber eş zamanlı yapılan operasyonda 54 uyuşturucu satıcısı gözaltına alındı. Bunlardan 38'i tutuklandı. Ve bu sürekli operasyonlarımız sadece bir sefer yapıp, bir ay sonra bir daha değil, her gün, her gün, her gün. Ve şu sözü verdik. Çıktık Kayserililere, Kayseri televizyonlarında, Kayseri canlı medyalarında dedik ki çocuklarımızı alçaklara teslim etmeyeceğiz, uyuşturucu satıcılarına, Kayserililerin çocuk evlatlarını zehirlemelerine izin vermeyeceğiz. Ve ben özellikle iddialı bir şekilde vallahi de billahi de Kayseri'de uyuşturucu sattırmayacağız. Bunu Kayseri Valisi olarak söz veriyorum sizlere diye bir ithamım olmuştu. Bunun üzerine emniyet ve jandarmamız gerçekten emniyet tedbirlerini çok arttırdı. Aynı şekilde jandarmadan da güven timleri oluşturduk. Ancak bu tek başına yeterli değil. Polisiye tedbirler yakalıyoruz. Adliye görevini yapıyor. Bunları tutukluyor. Ancak sadece hapse göndermenin bir çözüm olmadığı zaten bütün araştırmalarda da görünüyor. Bunun önleyici bir kere yeni gençlerin buna bulaşmaması için de bir çaba içerisinde olmamız gerekiyordu. Bununla ilgili ERVA adı altında bir hem dernek hem de valilik bünyesinde bir kuruluş oluşturduk. Kuruluş Erdemlerimizle Varız projesi kapsamında daha çok gençlerimize özellikle hem birçok değerimizin anlatıldığı, milli bilincin verildiği ama aynı zamanda uyuşturucuyla ilgili kendilerini bilinçlendirici bir platform oldu. Çok ciddi akademisyenlerin de seminerler, okuldaki her okulun ziyaretleri kapsamında bilinçlendirme çalışmaları oldu. Yine Narkotik Anne Projesi kapsamında ilimizde belki de Türkiye'deki en çok anneye ulaşan il olduk. 70-80 bin aileye gelirken uyuşturucuyu oğullarının içtiğini nasıl anlarlar? Ve anladıkları zaman ne yapmaları gerektiği noktasında eğitim öğrettik. Birçok anne çocuklarındaki değişimi ergenlikle ilgili bir değişim olduğunu sanıyor. Halbuki çocuklarının uyuşturucuya bağladığını, hareketlerini anlamakta zorlandıkları ve geç kaldıkları görülebiliyor. Bunu nasıl anlayabilecekleri, anladıklarında ne yapabilecekleri bir gün İçişleri Bakanımız bir açıklama yapmıştı. Demişti ki sanılanın aksine çocuklarımız bu uyuşturucuyu metruk binalarda yüzde 30 kullanmakla beraber yüzde 70'lik gibi bir rakamı evde kullanıyorlar. Dolayısıyla ebeveynlere çok büyük iş düşüyordu. Ebeveynlerini bilinçlendirici çalışmalar içerisine girdik. Ve biz bu çalışmaya başladığımız andan itibaren bunun bir hastalık gibi de aynı zamanda müdahalemiz gerektiğini anlattık ve birçok etrafınızda dostlarımızın, tanıdıklarımızın, hemşehrilerimizin bu dertten muzdarip olabildiğini gördük.” diye konuştu.

“AVRUPA'YA ÖRNEK OLACAK BİR MERKEZ KURUYORUZ”

Kayseri'de Avrupa'ya örnek bir rehabilitasyon merkezi kurulacağını aktaran Vali Çiçek, “İşin gerçeği asıl bir konu da vardı. Tamam, uyuşturucuyu başlatmayacağı, satıcılarla mücadele edeceğiz fakat aşırı derecede bağımlılık yapan bir şey. Ve gençlerimizin tek başına bundan kurtulmaları da imkansız. Daha önce buna alıştırılmış olan ve alıştıktan sonra da yeni gençleri buna bulaştırma durumunda olan gençlerimiz vardı. Asıl bunları ne yapacağız. Çünkü bunlar da bizim gençlerimiz, evlatlarımız. Bunları bu düştükleri bataklıkta yalnız bırakamazdık. Bunun için de yeni bir çalışma modeli geliştirdik. Aslında Kayseri'nin uyuşturucu kullanma rakamlarına baktığımızda Türkiye'nin çok gerisinde olduğunu görürüz. Ama siz de biliyorsunuz ki bu alçak uyuşturucu satıcıları, baronlar öncelikle ekonomik bir gelir elde etme bunu sayıyorlar ve Kayserili gençlerin özellikle iş imkanları olan bir şehrin çocuklarının buna bulaşması kendileri için bir müşteri potansiyeli olarak değerlendirebileceklerini öngördük. Maalesef şu anki gördüğümüz son zamanlardaki maddeler bağımlılığı çok ileri seviyede gençlerimizin kurtulmasının çok kolay olmayan ürünler. Buradan gençlerimizi öyle bilimsel bir çalışma olmadan yapmak, kurtarmak çok mümkün değil ve aileler bu konuda çok yalnız kalabilirler. Bu yüzden biz ciddi bir rehabilitasyon merkezi kurmak istedik ve bunu en iyi yapan, Türkiye'de en iyi yapacaklarla bu işi yapmak istedik. Çünkü rehabilitasyon merkezini yapıp çok güzel bir bina yapıp bunun reklamını işte rehabilitasyon merkezi yapıyoruz diye çok güzel bir reklam yapıp ama sonrasında bilimsel bir çalışma yöntemi dışında ve bir süre sonra da bunun kapanması söz konusu olabilirdi. O yüzden biz Yeşilay ile oturduk. Dedik ki biz sadece Kayseri değil Kayseri'deki bütün bölgeyi yani İç Anadolu'nun tamamına hizmet edecek ve özellikle gençlerimizi buradan kurtaracak bir çalışma yapmak istiyoruz. Bunun için ciddi bir rehabilitasyon merkezi oluşturup ciddi doktorlar, psikiyatristler, psikologlar, çalışma alanları, olacak bir yer yapmak istiyoruz. Ve dedik ki bunu biz hayırseverlerle binayı yapacağız. Hastanemizi özellikle bunu bir hastalık olarak kabul edeceğiz. Arkasından seralar gençlerimizi uyuşturucudan kurtarmak için sadece hastanede onları yatırmak yeterli değil. Onları toprakla uğraştırmak, futbol sahaları, tenis sahaları ve iş meslek yurtları. Yani oraya gelen bir kişi hem tedavi görürken, hem toprakla meşgul olacak. Onları meşgul edeceğiz hem de spor yaptıracağız ama bunun yanında bir meslek mutlaka yoksa bu bilgisayar olabilir, birçok meslek dalıyla ilgili sanki bir üniversite iki yıllık bir üniversite düşünün, böyle bir şeymiş gibi bir meslek edindirerek de buradan yolcu edelim diye bir planlama içerisine girdik. Aynı zamanda buradan çıkacak çocukları sadece tekrardan hayatın içine bırakmak değil, bir kariyerleriyle ilgili de bir çalışma yapabilecek bir mütevelliyeti oluşturuyoruz. Yeşilay da biz bunun en iyisini yaparız ve işletmesini biz taahhüt ediyoruz. Bu kadar elemanı biz çalıştıracağız. Burayı Avrupa'ya örnek bir yer yapacağız diye taahhüt verince de karşılıklı bir protokolden sonra biz hayırseverlerimizle oturduk. Ve inanır mısınız daha bu kararı verdiğimizden on gün içerisinde neredeyse işin yarısının bütçesi hayırseverlerimiz tarafından hesaba yatmaya başladı. Aslında kurtaracağımız her kişi bir 10 kişinin bulaşmasının önüne geçeceği gibi bununla beraber başlamış diğer arkadaşlarını da bir şekilde cesaret olacak ve bir model olacak. Bu yüzden çok heyecanlıyız. Ve şunu sizin aracılığınızla söylemek istiyorum. Türkiye'nin en büyük ve en önemli uyuşturucu rehabilitasyon merkezini hayırseverler şehri olan Kayseri'de inşallah yapacağız. Önümüzdeki Temmuz ayında rehabilitasyon merkezimizi açmak için kolları sıvadık. Bu sözü de verdik zaten hemşerilerimize. 200 dönüm bir alan içerisinde ki çok ciddi bir alan. Sadece Kayseri'ye değil, Türkiye'de, Türkiye'deki o bölgedeki bütün şehirlere de hizmet edecek gençlerimizi aldığımız andan itibaren sadece oradan çıkarken değil çıktıktan sonra da iş yerleştirmeleri işin içerisinde çalışma alanlarının belirlenmesiyle ilgili kontenjanlar oluşturduk. Hiçbir gencimizi bu zehre teslim etmeyeceğiz inşallah Kayseri'de.” ifadelerini kullandı. >>Haber Merkezi

Bakmadan Geçme