SAVUNMADA DIŞA BAĞIMLILIK YÜZDE 80'LERDEN YÜZDE 35'LERE İNDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burgazada Korveti'nin Kabul ve Aydınreis Denizaltısı'nın İlk Kaynak Töreni'nde yaptığı konuşmada, 'Türkiye'yi adeta denize ayak basamayacak hâle getirmeyi amaçlayan çabalara asla izin vermeyeceğiz. Aynı şekilde, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların, ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışlanarak, adeta gasp edilmesine yönelik girişimleri kesinlikle kabul etmeyeceğiz' dedi ve savunma sanayiinde dışa bağımlılığın yüzde 80'lerden 35'lere indiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında tasarım, inşa, donatım ve tedarik işlemleri yerli ve millî imkânlarla yürütülen MİLGEM Projesi'nin ürünü olan Burgazada Korveti'nin Türkiye'ye ve Deniz Kuvvetleri'ne hayırlı olmasını temennisinde bulunarak, emeği geçenlere teşekkür etti.
Yerli ve millî tasarım, geliştirme, üretim faaliyetleri konusundaki hassasiyetleri sayesinde Türkiye'nin, savunma sanayinde dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden yüzde 35'lere kadar indirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ortaya çıkardığımız her ürün, bizimle birlikte dost ve kardeş devletlerden başlayarak, dünyadaki pek çok ülkenin de ilgi alanına giriyor. Mesela, bugün onlarca dost ve kardeş ülkenin denizlerinde, ülkemizde üretilen gemiler ve botlar görev yapıyor. Daha üç hafta önce Pakistan'a teslimi yapılan denizde ikmal gemisi de bu gurur verici projelerden biridir.”
Savunma sanayii alanında her geçen yıl, hem kendi ihtiyaçlarını karşılama, hem ihracat konusunda daha ileri konumlara geleceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojik ilerlemenin kuluçkası, lokomotifi olan savunma sanayiini ne kadar geliştirirsek, diğer alanlarda da o derece ileriye gideceğimiz açıktır. Bağımsızlığımızı güvence altına almamızın yanında, bize küresel düzeyde rekabet avantajı sağlayacak bu alanı önümüzdeki dönemde daha fazla destekleyeceğiz” dedi.
“TÜRKİYE'Yİ ADETA DENİZE AYAK BASAMAYACAK HÂLE GETİRMEYİ AMAÇLAYAN ÇABALARA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Filoya katılan her geminin, denizlerdeki gücü, caydırıcılığı, hareket kabiliyetini, millî çıkarları koruma konusundaki kararlılıklarını artırdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Son dönemde Doğu Akdeniz ve Ege'de yaşanan hadiseler, ülkemizin Deniz Kuvvetleri'nin, en az diğer unsurları kadar güçlü olması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Türkiye'yi adeta denize ayak basamayacak hâle getirmeyi amaçlayan çabalara asla izin vermeyeceğiz. Aynı şekilde, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların, ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışlanarak, adeta gasp edilmesine yönelik girişimleri kesinlikle kabul etmeyeceğiz.”
“Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, hele hele toprağında gözümüz yoktur. Biz sadece ülkemizin ve kardeşlerimizin haklarını koruyoruz” sözleriyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye rağmen Doğu Akdeniz'de veya Ege'de adım atabileceklerini sananların, ne kadar büyük bir hata yaptıklarını anlamaya başladıklarını belirterek, Suriye'deki teröristlere nasıl günlerini gösterdilerse, denizlerdeki haydutlara da meydanı bırakmayacaklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Sabırlı ve uzun bir çalışmanın, alın terinin, farklı alanlardaki birikimlerin bir araya gelmesinin, büyük bir emeğin ürünü korvetlerimiz hizmete girdikçe sözümüz denizlerde daha derin yankılar yapmaktadır. Çünkü bizim bu gemilerimiz sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Aynı şekilde ilk kaynak törenini yaptığımız ve serisinin dördüncü denizaltısı olacak Aydınreis de denizlerdeki gücümüzün sembollerinden biri olacaktır.”
“DENİZALTI ÜRETİMİNDE GELİNEN SEVİYE İFTİHAR VERİCİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tasarımı ve üretiminin karmaşıklığı sebebiyle dünyada oldukça zor bir iş olarak kabul edilen denizaltı üretiminde gelinen seviyenin iftihar verici olduğunu vurgulayarak, “Türkiye'nin 1960'lı yıllara kadar bırakınız savaş gemisi, denizaltı üretmeyi, elindeki mevcut filonun bakımını dahi yurt dışında yaptırmak zorunda olduğunu hatırladığımızda bu başarının önemi daha iyi anlaşılacaktır” şeklinde konuştu.
Konuşmasına, “2004 yılından bu yana yakın takip altında tuttuğumuz pek çok projesini bizzat himaye ettiğimiz savunma sanayii faaliyetleri bize bir gerçeği göstermiştir. Bu gerçekte Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin gerekli irade ortaya konduğunda altından kalkamayacağı hiçbir işi olmadığıdır” ifadeleriyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz mühendislerimize güvendik, teknisyenlerimize güvendik, araştırmacılarımıza güvendik, akademisyenlerimize, subaylarımıza güvendik, en önemlisi de girişimcilerimize güvendik. Sonuçta ortaya karadan denize, havadan uzaya kadar her alanda dünyanın en üst ligindeki ülkelerle yarışabileceğimiz seviyede ürünler çıktı” dedi.
“KOBİ'LER, SAVUNMA SANAYİİ VE TEKNOLOJİ ALANINDA EN ÖNEMLİ GÜCÜMÜZ”
Bugün itibariyle Türkiye'nin, dünyanın ilk 100 savunma sanayii şirketi arasına giren dört şirketiyle, bu listede en fazla şirkete sahip altıncı ülke konumuna geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu ve vakıf şirketleri yanında özel sektör kuruluşlarını da en kısa zamanda bu listede görmek istediklerini belirtti. “KOBİ'lerimiz esnek ve dinamik yapılarıyla savunma sanayi ve teknoloji alanındaki en önemli gücümüzdür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Millîleşme hedefimizi büyük şirketlerimizde, yerlileşme hedefimizi de KOBİ'lerimizle hayata geçiriyoruz. Savunma sanayinde tedarikçi zincirimizi ne kadar geniş tutarsak o derece kalıcı ve büyük işlere imza atabiliriz. Amerika bu tecrübeyi yaşamıştır. Bu ülkenin tedarikçi zincirlerini genişletmeye yönelmeyen dev savunma sanayi kuruluşlarının birçoğu her geçen yıl ilk 100 listesinde daha da aşağılara iniyor.”
Savunma sanayinin Türkiye'ye bir başka katkısının da beşeri sermayeyi güçlendirmesi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu alanda yetişen teknik ve idari kadrolar diğer sektörlerde de başarılı işlere imza atıyorlar. Özellikle genç mühendislerimiz için gerçekten çok çok geniş bir alan inşa ediyoruz. Üniversitelerimizin ve insan kaynaklarına münhasıran çalışmalar yapmak üzere kurduğumuz yapıların çabalarıyla inşallah önümüzdeki yıllarda beşeri sermayemizi daha da zenginleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin sonunda böylesine önemli bir alanın sahadaki uygulayıcıları olan askerlere şükranlarını ifade ederek, Burgazada Korveti'nin ülkeye, orduya, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na, gemide görev yapacak personele hayırlı olması temennisini yineledi ve en başından bugüne kadar MİLGEM Projesi'nde emeği geçenlere teşekkür etti. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ