Şekercioğlu: 'Bir dikili ağacı olmayan köy yaşanabilir hale geldi'

Develi'nin Çukuryurt Köyü hakkında kitap çıkaran Eğitimci Yazar İlhami Şekercioğlu ile yeni yazdığı kitabı '100. Yılında Hazin Bir Göç Hikayesi' Develi Çukuryurt Köyü hakkında bir söyleşi yaptık.

Gerçekleşen söyleşide bir yandan kitabı, diğer yandan da kitaba konu olan Çukuryurt Köyü hakkında görüşlerini paylaşan Eğitimci Yazar Şekercioğlu, 'Çukuryurt'a Türkiye'ni dört bir yanından göç eden insanlar, köyde örnek olabilecek birliktelikler oluşturmuşlar. Bir dikili ağacı olmayan köyü, yaşanabilir bir köy haline getirdiler' dedi.
SAYIN ŞEKERCİOĞLU, BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
1955 yılı Kayseri-Develi Çukuryurt Köyü doğumluyum. İlkokulu köyümde, İmam Hatip Lisesini Develi'de, Eğitim Enstitüsünü ise Kayseri'de bitirdim. 1979 yılında sınıf öğretmeni olarak mesleğime başladım. Adapazarı, Kayseri, Diyarbakır, Samsun ve tekrar Kayseri'de öğretmen ve Milli Eğitimin çeşitli birimlerinde idareci olarak çalıştıktan sonra, 2004 yılı nisan ayında emekli oldum. Aslıhan, Oğuzhan ve Mahmut Semih isimli üç çocuk babasıyım. İlkokula başladığımda köyümüzde okul yoktu. İlk okulumuz, köy odalarıydı. 1961 Yılında okul köylü devlet işbirliği ile yapıldı. Okulun ilk öğrencileri olduk. O yıllar imknlar çok kıttı. Gaz lambası yahut lüks ışığı altında ders yapmaya çalıştık. İlçe köy arası 32 km. karla kaplı olan yolu yaya gittiğimi çok hatırlarım. Zamanla ülkenin kalkınmasıyla birlikte bizlerinde yeni güzel imknları olmaya başladı. Öğrencilik yıllarımdan itibaren gerek günlük gazeteleri, gerekse Türk Edebiyatı klasikleri ile birlikte dini milli eserleri sürekli okumaya çalıştım. Araştıran, sorgulayan bir yapım vardır. Bu durum bana çok şey kazandırdı. Sürekli yeni bilgiler edinmeye çalıştım. Önemli gördüğüm, yaşadığım birçok şeyi not ettim. Ne kadar başarılı oldum, bilemiyorum ama elimden geldiği ölçüde helal kazanmaya, düzgün bir hayat yaşamaya ve insanımıza hizmet etmeye çalıştım. Halen Kuran-ı Kerim'in Arapça olarak okunmasının öğrenimiyle ilgili dersler vermekteyim. Gelecekten en büyük hayalim ise çocuklarımızın geleceği olan bu güzel ülkede yaşayan tüm insanların, sen-ben ayrımı olmaksızın, el ele vererek, gönül birliği içerisinde çalışması, üretmesi ve mutlu olarak yaşamalarıdır.
ÇUKURYURT KÖYÜ'NÜ ANLATAN KİTABINIZIN OLUŞMA SÜRECİ NASIL GERÇEKLEŞTİ. BİZE BU SÜREÇTEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?
İlkokulu okuduğum yıllarda farkında olmadığım bir kelime ile İmam Hatip Lisesi 1. sınıfında tanıştım. Arkadaşlarım köyümüz Çukuryurt'a muhacir köyü diyorlardı. Kelimenin ne anlama geldiğini de bilmiyordum. Araştırdığımda kelimeyle birlikte ilk defa köyümüz hakkında bazı gerçekleri öğrenmeye başladım. Doğrusu bu durum oldukça dikkatimi çekmişti. Çocukluk döneminde zaman zaman konuyla ilgili bazı anlatımlar olsa da not tutma durumu olmadan geçti. Bu durumun ne kadar çok önemli olduğunu zaman ilerledikçe anladım. Çukuryurt Köyü ve mahallesi Beşkardeş'in diğer köylere göre farklı bir tarihi vardı. Bu tarihi bir şekilde kaynak olabilecek insanlar daha azalmadan yazmalıydım. Sonra yazma konusunda çeşitli denemelerim olmuştu. Türkiye'de ilk olan 'Ses Temelli Kuran'ı Kerim Okuma Metodu' adlı eserim yayınlanmıştı. Eski Develi Belediye Başkanı Sayın Recep Özkan'ın Develiler Derneği'ni ziyaretinde köyümüz Çukuryurt'un farklı bir tarihi olduğunu ve bu tarihin yazılması halinde Develi Belediyesi Kültür Yayınları tarafından kitaplaştırabileceğini belirtti. Bunun üzerine gerçekten ilginç bir tarihe sahip olan Çukuryurt Köyü'nü anlatan bu kitabımı yazmaya karar verdim. Bu çalışma belki de Doğu Karadeniz ve Artvin bölgesinden göçleri anlatan ilk kitap olacaktır. Kitabımız bir yıllık çalışma neticesinde Develi Belediyesi Kültür Yayınları arasındaki yerini aldı. Kitapta Çukuryurt Köyü'ne beş farklı bölgeden yerleşen insanların, köye göç etmeden önceki yaşadıkları yerler, göç sebepleri, göç esnasında yaşadıkları ve Çukuryurt Köyü'nde ki hayatları anlatılmaktadır. Bu vesileyle kitap araştırma, inceleme, soruşturma ve derleme özelliği taşımaktadır. KİTABINIZDA KENDİ KÖYÜNÜZ ANLATTINIZ. NASIL BİR DUYGU KENDİ MEMLETİNİZİ KİTABA DÖKMEK?
Gençliğimden itibaren arzu ettiğim köyümüz Çukuryurt'un, ilk kitabını yazmanın hazzı tarif edilemez. Osmanlı sınır bölgelerinden Anadolu içlerine yapılan göçler sırasında yaşanan olayların az bir kısmının da olsa gün yüzüne çıkarılması, sonra gelecek nesillere kalacak olan güzel değerlerin kitap halinde ortaya konması, oldukça önemli olsa gerek. Tüm bu yaşananların gazetemiz Kayseri Anadolu Haber'de tefrika edilmesi, okuyuculara aktarılması ise bu işin önemli bir kısmını oluşturdu.
KİTABINIZDA ANLATTIĞINIZ ÇUKURYUT KÖYÜ HAKKINDA KISACA NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Geniş Osmanlı coğrafyasının farklı bölgelerinden gelen insanların oluşturduğu Çukuryurt Köyü, Türk Kültürü'nün dünya üzerinde ne kadar önemli olduğunu, yaşanan güzel hayatla kendisini ortaya koymuştur. Bu insanlar köyde örnek olabilecek birliktelikler oluşturmuşlar. Bir dikili ağacı olmayan köyü, yaşanabilir bir köy haline getirdiler. Okuma oranı artmış, hemen hemen tüm mesleklerden insanlar yetişmiştir. Bu insanlar sorumluluk alıp ülkelerine hizmet etmektedirler. Köyde hırsızlık, gasp, dolandırıcılık Vb. gibi olumsuzluklara şahit olmadım. Atalarımız derler ki 'yerinden yurdundan olan insan, yüz yıl sonra yine yerinden olurmuş'. Bizim durumumuzda biraz buna benzedi. Zamantı Vadisi'nde yer alan Köyümüz yakında su tutulacak olan Gümüşören Barajı suları altında kalacak. Tabii bu durum birçok yaşanmışla birlikte hayalleri de su altında bırakacaktır. Köyde yaşayan komşularımız ve köye yeniden dönmeye çalışan insanların yeni köy kurma çalışmaları ise beni oldukça mutlu etmekte.
KİTABINIZA OKURLARINIZIN TEPKİSİ NASIL OLDU, İLGİ GÖRDÜ MÜ?
Kitabı hazırlarken elimden geldiği kadar herkese yer vermeye çalıştım. Böyle olunca kitabımıza olumsuz anlamda eleştiri olmadı. Birçok tebrik telefonu aldım. Yalnız köyde yetişen ilk memurlarının kısa özgeçmişlerini yazarken kendi öz amcamı yazmayı unuttuğumu ve bu durumun beni üzdüğünü belirtmeliyim.
SON OLARAK BUNDAN SONRA YENİ KİTAP ÇALIŞMALARINIZ OLACAK MI?
Bildiğiniz gibi Kayseri Anadolu Haber Gazetesi'nde bazı aksatmalarımız olsa da haftada bir köşe yazısı yazmaya çalışıyorum. Kısmet olurda bu yazılarımı devam ettirebilirsem kitaplaştırılmasını çok arzu ederim. Nasip diyelim.
Bu güzel röportajın sonunda, gerek 'Ses Temelli Kuran-I Kerim Okuma Metodu', gerekse köyümü anlatan '100. Yılında Hazin Bir Göç Hikyesi Çukuryurt' isimli kitaplarımı tefrika halinde yayınlama imknı sağlayan gazete sahipleri Kösedağ kardeşlere, tüm çalışanlarına ve her iki kitabımda da iyi niyetini ortaya koyarak bana yardımcı olmaya çalışan emekli öğretmen Ahmet Yıldız'a teşekkürlerimi sunuyorum. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ

Bakmadan Geçme