Sıra 'Aşkaşipa' tabletinde
Erciyes Dağı'nın ikinci adı 'Harhara'nın yazdığı taşın Kayseri'ye getirilmesinden sonra, sıra dağın 4 bin yıllık birinci adının yazdığı 'Aşkaşipa' tabletini kente getirmekte.
ERCİYES DAĞI'NIN EN ESKİ ADI YAZIYOR
Erciyes Dağı'nın 2 bin 800 yıllık adı olan 'Harhara'nın yazdığı ve 1902 yılında Kayseri'de müze olmaması nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne götürülen tarihî taş, 18 Mayıs'ta, uzun süren girişimlerin ardından Kayseri Kalesi içerisindeki müzeye getirildi. Şimdi sıra, Erciyes'in 4 bin yıl öncesindeki adının; 'Aşkaşipa'nın yazdığı tablette.
KAYSERİ TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ
Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Tarihçi-Yazar Halit Erkiletlioğlu, yıllar önce Kültepe'deki kazılardan çıkarılan ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne gönderilen 23 bin küsur tablet, kama, tanrıça heykeli ve bazı objelerden oluşan eserler içerisinde yer alan tabletin, Kayseri'nin tarihî açısından çok önemli olduğunu söyledi.
ERCİYES'İN İLK ADININ YER ALDIĞI TEK ESER
Erkiletlioğlu, üzerinde 'Aşkaşipa' adının bulunduğu tabletle ilgili şu bilgileri verdi: 'Kültepe MÖ 1950 ile 1750 yılları arasında, aşağı yukarı 300 yıla yakın Asur'daki tüccarların uğrak yeri olmuş. Asurlu tüccarlar Güney'deki yolları takip ederek buraya eşek kervanları ile 2, 3 ayda bir Hititlerin merkezî şehirlerinden olan Kültepe'ye geliyorlar. Buraya gelirken kumaş ve kalay getiriyorlar. Kalay çok önemli, çünkü bakırla karıştırılınca tunç elde ediliyor. Tunç o zamanın en önemli keşfi ve silah ile kap kaçak yapımında kullanılıyor. Kalay altından kıymetli yani. Ama burada çıkmıyor. Asur'da da çıkmıyor. Asurlu tüccarlar bunu İran'dan alıyorlar, kumaşla birlikte burada satıp, altın ve gümüş götürüyorlar. 300 yıl müddetle bu tüccarlar Anadolu'yu bu şekilde soymuşlar. Yaptıkları ticareti de bu tabletlerle vesikalandırmışlar. Bunların içinde, 'Harhara' taşı gibi çok önemli bir tablet var. Çünkü üzerinde 'Harhara'dan da eski olan Erciyes'in ilk adı 'Aşkaşipa' yazıyor. 'Harhara' M.Ö. 800 civarında kullanılan ikinci adı, 'Aşkaşipa' da M.Ö. 1950 ile 1750 yılları arasında kullanılan adı. Yani 4 bin yıllık. Onlar 'Aşkaşipa'yı yani Erciyes'i tanrı olarak kabul ediyorlar. Yaptıkları sözleşmeleri de, Tanrılarının huzurunda yapıyorlar. O nedenle de tanrının adını geçtiği bu tabletlerde ; 'Tanrının huzurunda yaptığımız sözleşmeyle şunu aldık, bunu sattık.' gibi ifadeler kullanıyorlar. İşte bu tabletlerden birinde, Aşkaşipa'nın huzurunda satış işlemi yapıldığı yazıyor.'
ÜÇÜNCÜ HEDEF DE 'BÜNYAN SUNAĞI'
Daha önce 'Harhara' taşının kente gelmesi için uzun süren bir mücadele verdiklerini hatırlatan Erkiletlioğlu, şimdiki hedeflerinin ise 'Aşkaşipa' tabletinin kente getirilmesi olduğunu söyledi. Henüz konuyla ilgili girişimde bulunulmadığını dile getiren Erkiletlioğlu, 'Aşkaşipa tabletimizi istiyoruz. Bu bizim 'Harhara' taşından sonraki ikinci kampanyamız. Ondan sonra da sırada Bünyan Sunağı var. Sunak Kayseri'de Perslerden kalan tek eser. Büyüklüğü 3, 4 metre yüksekliğinde, o da Ankara'da. Üçüncü hedefimiz de bu.' ifadelerini kullandı.
ÖZEL HABER - Selma Kara