Soylu: 'Bu topraklar bu medeniyet hep böyleydi'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı konuşmada, farklılıkları zenginlik olarak gördüğünü vurgulayarak, 'Bu bizim yeni icat ettiğimiz bir şey değildir. Sadece bize unutturulmaya çalışılan bir şeydir. Bu topraklar bu medeniyet hep böyleydi.' dedi.
Memlekette uzun süredir bazı oyunların döndüğünü, kardeşçe yaşayan milletlerin birbirine düşürülmek istendiğini ve fitne tohumlarının ekilmeye çalışıldığını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"PKK, DAEŞ ve FETÖ bir fitnedir. Bunlara verilecek en net ve en sağlam cevap bu salonda bizim bir arada oluşumuz bu toprakların çok dışında olan bir çok yeri rahatsız etmektedir, uykularını kaçırmaktadır. Hakkari Yüksekova'da bir havalimanı yaptık. Neredeyse bir başka ülkeye savaş açmışız gibi, iş makinelerini mi yakmadılar, mühendisleri mi kaçırmadılar. 'Esnafa o uçaklar binerseniz o uçakları düşürürüz.' diye pusulalar mı göndermediler. Dünya iyisi bir gencimizi kaymakam olarak gönderdik. Muhammed Fatih Safitürk kardeşimize Allah gani gani rahmet eylesin, elinde silah mı vardı, çatışmaya mı girmişti? Yol yapıyordu, okul yapıyordu, çocuklara oyun parkı yapıyordu. Haince bir bombayla şehit ettiler."
1960 darbesini değerlendiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "1950-1960 arası Kürt kardeşlerimizin bir tek itirazı olmamıştır. Alevi kardeşlerimizin bir tek itirazı olmamıştır. Kendi kimliklerini bulmuşlardır. 60 darbesi bunu milleti parça pinçik etmeye çalışanların başaramadığı ve bu milleti yeniden bir millet olarak ortaya koymaya çalışan insanların başarılı olduğu bir anlayışı tarumar etmek milletin birliğini ve beraberliğin ortadan kaldırmak için yapılmıştır." ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu toprakların kardeşliğin nasıl olabileceğinin en güzel örneğini taşıdığını ve bu örneğin bozulması için oyun oynadığını belirtti.
Büyük oyun bu coğrafyanın üzerine oynandığına dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu görüşlere yer verdi:
"Bu büyük oyun bu büyük medeniyetin üzerine oynanmaktadır ve bu oyun İslam'ın üzerine oynanmaktadır. Bunu hep beraber görüyoruz. Bu topraklarda hangi birleştirici değer varsa o değerlerimize oynanmaktadır. Bu oyunları anlıyoruz. Memleketimiz milletimiz büyük acılardan geçti ama bunu hiç bir zaman bir nefret meselesi haline getirmedi. Bunu nefret meselesine taşımak isteyenler, biliniz ki uluslararası anlayışların temsilcileridir."
Bu oyunların her zaman farkında olduklarını ve bunu birlikte bozacaklarını aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Eğer bu milletin güçlü birliği olmazsa ve ondan daha büyük olan Allah'ın bu milleti muhafazası olmazsa biz bugün harap ve bitaptık." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"15 Temmuz akşamı hangi biriniz bu ülkede bir meczubun talimatıyla insanların alçak bir şekilde uçaklar, helikopterler ve tanklarla canlı canlı katledilebileceğini düşünebilir. Hangimiz bu ülkede bir darbe olacağını düşünebilir. Hangimiz 6-7 Ekim olaylarından bir kaç gün önce insanlık dışı talimatlar verilip 'sokağa çıkın yakın yıkın.' diye insanlık dışı davranışları ortaya konulacak. Hanginiz 17-25 Aralık ile Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmak ve bu milletini iradesini ortadan kaldırmak isteneceğini düşündünüz. Bunları hep berber yaşadık. "
Türkiye'nin, 21. asra iyi başladığını, 300 yıllık gerileme döneminin sona erdirildiğini ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her bölgede yol, köprü, baraj, havalimanı, okul ve hastanenin hiçbir ayrım gözetilmeksizin yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini aktardı.
Türkiye'nin en güçlü olduğu dönemde, ülkenin hedeflerinden uzaklaştırılması için uğraşıldığına işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi:
"Son 300 yılın en güçlü döneminde olduğumuz zaman yapıyorlar. Son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz. Ekonomik, siyasal ve askeri olarak da en güçlü dönemindeyiz. Türkiye önünde büyük bir fırsat sunmuştur. Biz bu fırsatı iyi yönetmeliyiz. İlk kez böyle bir fırsat ile karşı karşıyayız. 90'da soğuk savaş dönemi sonrası böyle bir fırsat vardı ama bizi terörle, 28 Şubat ile meşgul ettiler ve ardından bir depreme teslim olan bir Türkiye tablosu ile karşı karşıya bıraktılar."
Ülkenin 40 yıldır bir terör hadisesiyle karşı karşı olduğunu kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İki elimizi başımızın arasına koyup bir düşünelim. Biz bundan ne elde ettik, kimin faydası oldu, bundan kim kazandı? " diye sordu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Bir tarafta terörü yükseltmeye çalışanlar bir tarafta canla başla çocuklarımızı geleceğe taşımak isteyenler, bir tarafta kendilerine savaşçı bulmak isteyenler. Bir tarafta dinini, geleneklerini, göreneklerini bu coğrafya ne emrediyorsa onu öğrensin diyenler, diğer tarafta da belirli istismarlarla çocuklarımızın hayatını köreltip onlara insanlık dışı davrananlar. Bunların hepsini görüyoruz. Biz Allah'ın adaletine inananlardanız ve Allah'a teslimiz. Bu coğrafya iyilik coğrafyasıdır, bu medeniyet iyilik medeniyetidir."
Terörün bitirilmesinde kararlı olduklarını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bizim meselimiz sadece teröristle mücadele değildir. Biz teröristle mücadele ediyoruz, edeceğiz de. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, devletimiz ve en önemlisi milletimiz kararlı. Biz terörü bitireceğiz. Ama esas mesele terörden, teröristi bitirdikten sonradır." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörün sona erdirilmesinin ardından sosyal ve ekonomik politikalarla her bireyi bu memleketin eşit ve iyi yetişmiş vatandaşı yapmakla mükellef olduklarını kaydetti.
İçişleri Bakanı olduğuna işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları aktardı:
"Eğer bir ailenin 12 yaşındaki evladı kendisinden habersiz bir şekilde Kandil'e, Metina'ya, Zap'a götürülüyorsa bunun sorumlusu benim ve bu sorumluluğu alıyorum. Bu çocukların yeri annelerinin yanıdır. Benim evladım nasıl annesinin yanında büyümüşse o çocuğun da yeri annesinin ve babasının yanıdır. Bir babanın en büyük muradı eşiyle çocuğuyla olmasıdır. Devlet bunu sağlayabilme kabiliyetine sahiptir ve sahip olmalıdır."
Bölgede huzurun ve güvenin tesis edilmesinin ardından önemli bir yatırım hamlesinin olacağını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünyaya şikayet ettiler bizi 'Belediyelere el koydunuz' diye. Biz belediyelere el koymadık, teröre dayanak olan anlayışa el koyduk. Devlet olarak görevimiz bu bizim. Siz vergisini bu ülkenin birliğini ve berberliğini bozmaya çalışan PKK terör örgütüne göndereceksiniz. Buna müsaade ederseniz siz devlet olmazsınız. Kimse PKK'nın kölesi falan değildir. Böyle bir şey yoktur ve böyle bir şey olmayacaktır. Bizim senedimiz, birliğimiz İlay-ı Kelimetullah'ta tarif edilmiştir. Bizim bundan başka bir tarifimiz söz konusu değildir."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenlerin ne kadar yanılgı içerisinde olduklarının görüldüğünü söyledi.
28 bin Suriyelinin döndüğü Cerablus'ta güvenli şekilde yaşadığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Onlar kendi ülkelerinde, kendi topraklarında yaşamak istediler. Türkiye eğer bugün El Bab'da varsa, Münbiç ve Rakka'yı düşünüyorsa sebebi, yerlerinden yurtlarından edilmiş insanları tekrar yerleri ve yurtları ile buluşturma, oranın üzerinden Türkiye'ye terör ihraç etmek isteyenlere de müsaade etmemektir. Politikamız açık ve nettir. " şeklinde konuştu.
Terörün yerine istihdamın, halayın, horonun, kardeşliğin konulacağını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bize itimat edin ve bize güvenin. 'Bütün inananlar kardeştir.' Bizim felsefemiz budur, başka hiçbir felsefemiz yoktur." ifadelerini kullandı. HABER-FOTO: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BASIN MERKEZİ