Soylu: 'Hepimiz bu milletin askeriyiz'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı konuşmada, 'Hepsi, hepimiz, en nihayetinde bildik ki bu milletin askeriyiz. Hepimiz Mehmetçiğiz, sevdamız aynı, emanetimiz aynı' ifadelerinde bulundu.
Burasının bir peygamber ocağı olduğunu ve Türk milletinin de bunu böyle bellediğini anlatan İçişleri Bakanı Soylu, ''Ve o kutlu resul, peygamber efendimiz, inci tanesi bir hadisi şerifinde der ki 'İki göz vardır ki cehennem ateşi onlara dokunmaz. Birisi Allah korkusundan ağlayan göz, diğeri de gecesini Allah yolunda nöbet tutarak geçiren göz'. Evet ve işte bu ocağın her anı, her hali bir müjdedir, bir berekettir. İnsan bu ocakta ya şehit olur, ya gazi olur, ya da Allah yolunda nöbet tutar, vatanını bekler. Gözleri cehennemden azat olur. Hiç kimse bu ocaktan eli boş dönmez. Mutlaka bir müjdeye nail olur.'' diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha önce bu alanda şimdiki Mehmetçiklerin babalarının, ağabeylerinin, kendilerinin bulunduğunu belirterek, ''Bugün sizler varsınız, yarın başkaları olacaktır. İçlerinden cumhurbaşkanı, başbakan, bakan olanlar oldu, milletvekili olanlar oldu, profesörler, doktorlar, mühendisler oldu. Ama hepsi, hepimiz, en nihayetinde bildik ki bu milletin askeriyiz. Hepimiz Mehmetçiğiz, sevdamız aynı, emanetimiz aynı.'' ifadesini kullandı.
Dünyada ordusuna ''peygamber ocağı'' diye isim takan başka bir milletin olmadığını kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yine evladını askere davul zurnayla, kınalar yakarak, kurbanlar keserek gönderen başka milletin de bulunmadığını dile getirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyada evladı şehit olduğu zaman sadece “vatan sağolsun” diyerek acısını yüreğine gömen başka ana babaların da olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bu dünyada ordusunu bu kadar seven, ülkenin tamamını ordu olarak gören, elinde avucunda ne varsa, canını, malını, evladını ordusu için, vatan için vermeye hazır bir başka millet yoktur, görmedim, duymadım, bilmiyorum. İşte sevgili gençler, bugünden itibaren vatan, millet size emanettir. Milletin canı, malı, namusu size emanettir. Bilin ki siz uyanık olduğunuz için biz rahat uykumuzu uyuyabiliyoruz. Ve sizin uyanık olduğunuzu bildikleri için bu ülkede PKK'sı, KCK'sı, YPG'si, DEAŞ'ı ve diğer terör unsurlarının uykusu kaçmaktadır. Ülkemiz terörle büyük bir mücadele vermektedir. Belki bir kısmınız terörle mücadele bölgelerinde görev yapacaksınız. Şehitlerimiz vardır, gazilerimiz vardır. Ama asla korkumuz yoktur. Bu milletin her ferdi, bu ordunun her askeri bu en yüce makama namzettir, adaydır. İnşallah zafer yakındır. Türkiye, bu meselenin de üstesinden gelecektir. Allah bizimledir, milletimiz bizimledir."
Törende bulunan annelere de seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullandı: ''Şu anda hepiniz çok heyecanlısınız, biliyorum. Bir annenin erkek evladıyla ilgili en çok heyecanlandığı, kalbinin farklı çarptığı iki önemli gün vardır. Birincisi doğduğu gün, ikincisi de evlendiği gündür. Ama bu İngiliz, Fransız annesi için böyledir, başka milletlerin annesi için böyledir. Türk anası için bir özel gün daha vardır ki işte o gün de bu gündür. Türk anası, evladının o üniformalarla vatana hizmet yemini ettiği bugünü, hayat boyu heyecanla bekler. Sizler de bugünü gördünüz.''
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tören alanında bulunan babalara hitaben de şöyle konuştu: ''Benim de bir evladım var, yakın zamanda askerliğini yaptı, teskeresini aldı, geldi. Şu anki hissiyatınızı çok iyi biliyorum. Nasıl bir gururla bu koca sahada evladınıza baktığınızı, bir yandan onu bugünlere nasıl getirdiğinizi zihninizden geçirdiğinizi, evladınızın ne kadar büyüdüğünü, onu yeşil elbiseler içinde görünce fark ettiğinizi, bir baba olarak bu sorumluluğunuzu yerine getirip onu nihayetinde devletin hizmetine teslim etmenin gururunu, çok iyi biliyorum. Baba yüreği farklıdır. Sevinçten de olsa kederden de olsa babanın gözyaşı içeriden akar. Biz bunu biliriz.''
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasının sonunda komuta kademesindeki görevlilere de teşekkür etti.
Konuşmanın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 9. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığında cuma namazını kıldıktan sonra Tuğgeneral Koç'u ziyaret etti, erlerle yemek yedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bilecik'teki 2. Jandarma Eğitim Komutanlığı'nı ziyaret etti. Asker ve aileleriyle birlikte yemek yedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Bilecik'e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk adına yaptırılan ortaokulun açılış törenine katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, törende yaptığı konuşmada, 16 derslikli okulda toplantı salonu, bilgisayar ve fen laboratuvarları, resim ve müzik atölyeleri, spor salonu bulunduğunu belirterek, söz konusu binanın yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti.
Devletin parasının, imkanlarının ve gücünün olduğunu belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ''Yeter ki bizler, devletin imkanlarını milletin hizmetine sunabilelim, inisiyatiflerimizi bu yönde kullanabilelim. Bürokrasiyi hizmetlere engel değil, hizmet üretmeye vesile olur hale getirebilirsek, inisiyatiflerimizi yapma yönünde, bürokratik engelleri aşma yönünde kullanabilirsek, işte böyle güzel eserler ortaya koyabilmemiz, hiç de zor değildir.'' diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siyasetçi olarak, çeşitli törenler vesilesiyle birçok şehit, vatan evladı hakkında konuşmalar yaptıklarını, bu evlatların hepsinin de pırıl pırıl insanlar olduğunu, kendilerinin de bu konuşmaları hüzünle ama gururla, inanarak yaptıklarını dile getirdi.
Bugün açılışı yapılan okula ismi verilen Muhammed Fatih Safitürk'ün kendisi açısından farklı bir özelliği olduğuna işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti: ''Şehadetinden kısa bir süre önce, kaymakamlarımızla yaptığım bir toplantıda kendisiyle tanışmış ve sohbet etme, o heyecanını, sevgisini, fotoğraflarda gördüğünüz o güzel gülüşünü, görmek imkanı bulmuştum. Şehadetinin sonrasında Mardin Derik ilçesine de gittim. Yaptığı hizmetleri, yolları, çocuk parklarını, okulları da ziyaret ettim. İnsanların, çocukların onu nasıl sevdiğini, şehadetinin yarattığı üzüntüyü gördüm. Ailesini tanıdım. Gencecik evladını haince bir saldırıya, teröre kurban vermiş bir babanın, bir ailenin, olabilecek en metanetli halini gördüm. Bütün ülke gördü, hepiniz televizyonlardan izlediniz ve işte bütün bu hal, bütün bu gördüklerimle 'Muhammed Fatih' denildiği zaman, onunla ilgili konuştuğum zaman bende oluşan hissiyat çok farklıdır, değişiktir.''
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Muhammed Fatih Safitürk'ün şehadetinin kendilerine öğrettiği çok şey olduğunu da vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Çocuklar, dostlar, burayı iyi anlayın. Bu ülkenin düşmanlarının, terörün, PKK'nın, DEAŞ'ın, FETÖ'nün aslında ne istediğinin, neyi hedeflediğinin çok açık göstergesidir bu şehadet. Biri diyor Kürt halkıymış, öteki diyor yok dinmiş, İslam'mış. Hiç alakası yoktur. Minareyi çalan, kılıfını hazırlar misali, bunlar, o teröristlerin uydurduğu kılıflardır. Bu ülkede kardeşin kardeşle, Türk'ün Kürt ile Laz'ın Çerkez ile Alevi'nin Sünni ile hiçbir meselesi yoktur, olmamıştır. Mesele, bu milletin güçlenmemesi, zenginleşmemesi, istikrar içinde huzurla ilerlememesi, yatırım yapmaması, ekonomisini güçlendirmemesi, IMF boyunduruğundan kurtulmaması meselesidir. Mesele dünyanın en pahalı toprakları olarak nitelendirdiğim bu toprakların bu milletin evlatları tarafından yönetilmemesi. Bu ülkenin hedeflerine ulaşamaması, bizi birbirimize düşürüp, kardeşi kardeşe düşürüp bu ülkenin zenginliğini ve gücünü boşa sevk etmek meselesidir. ''
Muhammed Fatih Safitürk'ün elinde silah bulunmadığını, kendisinin asker, polis olmadığını, operasyona gitmediğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, onun bir kaymakam olduğunu ve derdinin de okul, yol, çocuklara park yapmak, vatandaşın işlerini görmek, suyunu akıtmak, çöpünü toplatmak, ilçeyi kalkındırmak, projeleri hayata geçirmek olduğunu anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şehit Kaymakam Safitürk'ten önce orada bir belediye başkanının bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''Milletten topladığı vergileri, devletin milletten toplayıp oraya göndermiş olduğu devlet paylarını, belediye paylarını, vergileri terör örgütüne akıtan ve bu ülkede kardeşi kardeşe düşürmek için hendek kazan, o ülkede 'Biz özerklik ilan edeceğiz.' diye bu ülkenin kamu düzenini ortadan kaldırmaya çalışan bir anlayış orada vardı. Ne getirdi Muhammed Fatih Safitürk? Kardeşlik getirdi. Zeytin atölyesi açtı orada. İnsanlarımıza iş getirdi, okullar yaptı hem de 15-20 santim asfaltlar yaparak 'İnsanımız, çocuklarımız doğru zeminde evlerine ulaşsınlar.' dedi. Ama hainler, bu güzel, cennet vatanı huzurunu, sükununu ortadan kaldırmaya çalışan hainler şunu ifade etmek istiyorum ki buna imkan vermemeye çalıştılar. Devlet, ay-yıldızlı bayrak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kararlılığı, milletimizin duası bugün de orada var. Muhammed Fatih Safitürk de bu memleketin yiğit evladı olarak şu gönlümüzde, kalbimizde, milyonlarca insanın yüreğinde var.''
Törende çocuklara ve gençlere de seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ''Çok önemli bir tarih diliminden geçiyoruz bugün hep birlikte. Bizi hedeflerimizden ayırmaya çalışıyorlar. Bize emanet ettikleri ülkeyi daha iyi noktalara getirmek için bir gayret ortaya koyuyoruz. Hepinizin yüzünde temizlik, saflık, annelerinizin ettiği duaların o güzel nuru ve güzel anlayışı var. Her birinizin umudu bizim umudumuzdur. Sizden öğretmen, mühendis, kaymakam olmanızı gelişmiş ülkelerin gençleriyle rekabet edebilmenizi istiyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin başına çoraplar örülmek, ayağına prangalar vurulmak istendiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kalkınan bir Türkiyeyi, milli gelirini 3 bin dolarlardan 10 bin dolarlara çıkarmış, 25 bin doları hedefleyen bir Türkiye'yi kimse hazmedememektedir. Bunun için yıllardır ülkemizin siyasi istikrarı üzerine oyunlar oynadılar. Bizlere 1960'tan beri istikrarsız bir tablo çizmeye çalıştılar. İnşallah önümüzdeki günlerde de yeni bir anlayışla ülkemizin istikrarını, huzurunu, geleceğini yine milli iradeyle bu milletin kararıyla şekillendireceğiz. Bunu demokrasiyle oy ile sandık ile bu ülkenin en önemli güzelliklerinden birisi olan milli irade ve demokrasiyle sağlayacağız.''
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasının sonunda çocuklara, ''Recep Tayyip Erdoğan amcanız Avrasya'yı, 3. boğaz köprüsünü, bölünmüş yolları, 'Bizim acaba bu ülkede olacak mı?' diye baktığımız Marmaray'ı yaptı. 81 ile üniversite yaptı. Bu ülkede şehir hastaneleri yaptı. İnsanlara devletin merhameti ve şefkatini ortaya koyan bir anlayışı gerçekleştirdi. Bu çok net ve açıktır. Bu güzel bayrağı ondan daha ötelere götürmek her birinizin vazifesi ve görevidir. Onun için çalışacaksınız. Bana bu konuda söz vereceksiniz.'' diye seslendi. HABER-FOTO: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BASIN MERKEZİ