Soylu: 'Ülkenin birliği hepsinden önce gelir'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'ı ziyaretinde yaptığı konuşmada, 'Ülkenin birliğinin herşeyden önce geldiğini dile getirdi.

Türkiye'nin coğrafyasıyla, denizleriyle, boğazıyla, Ortadoğu, Avrupa ve Balkanlar arasındaki konumuyla büyük bir zenginliğe sahip olduğunu belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkenin birlik, beraberlik ve kardeşliğinin kendisi için hepsinden önce geldiğini vurguladı. Açıklamalarında; "Güzel Cumhuriyetimizi kurduğumuz günden bu yana ülkemizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine saldırdılar" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, toplumun hiçbir bölümünün bu ülkede birlik ve beraberlik içinde bu ülkeyi yönetme konusunda rahat bırakılmadığını dile getirdi. 1960 darbesinin Türkiye'de çok partili bir hayatı bitirmek için yapıldığına inananlardan biri olmadığını bildiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu açıklamalarda bulundu: "Cumhuriyet ülkenin her birimini birleştirdi, herkesi bir araya getirdi. 1950 yürüyüşü de böyle oldu. Bu güzel ülke birliktelikle adım atarken 1960 darbesinde ülkenin bütün birikmişliğini, birlik ve beraberliğini tasfiye etmeye çalıştılar ve başardılar. Ne zaman yükseldik başımıza musibet getirdiler. Çünkü birlik, beraberlik ve kardeşlik olmasın istediler, engellemedikleri iş kalmadı. Yakın tarihimizde yaşadık. En son 15 Temmuz'u birlikte yaşadık. 6-7 Ekim olaylarını, 17-25 Aralık darbesini, Gezi olaylarını yaşadık. İstedikleri net, bu ülke ayakları üzerinde durmasın. Kendi iddiasını iradesini ortaya koymasın. Demokratik ortamda herkesin kendisini rahatça ifade ettiği ülke olmasın. Birliği ve beraberliği ile uğraşılsın, sağcı-solcu, Türk-Kürt densin, ayakta duracak takati kalmasın ve onu istediğimiz gibi yönetebilme kabiliyetine sahip olalım anlayışı içinde oldular." Ülkede birliği sağlamak isteyenlerin tasfiye edilmesi ve toplumda itibarsızlaştırılması için ellerinden geleni ortaya koyduklarını ama bunu başaramadıklarını söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bunu yaparken insanların tarih, medeniyet, inanç birliğini gözardı ettiklerini aktardı. İçişleri Bakanlığı olarak, yıllardır ülkenin hedeflerinden alıkoymaya çalışan terörü tasfiye etmek için çaba gösterdiklerini ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz yıl ilk 6 ayda terör örgütüne 478 kişinin katıldığını, bu rakamın bu yıl ilk 6 ayda 47'ye düştüğünü açıkladı. Aldıkları bütün önlemler, milletin desteği ve belirledikleri hedeflerle bugünlere geldiklerini kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti: "Sadece terörle mücadele ile bu meseleyi bitirmiyoruz. En önemli adımlardan biri de Başbakanımızın Diyarbakır'da açıkladığı 23 ilin cazibe merkezi olması projesidir. Bu terörle yaptığımız mücadeleden daha önemli bir projedir. Buralar huzur, kültür şehirleridir. Doğu ve Güneydoğu Türkiye'nin yeni sıçrama merkezleridir ve bu bizim iddiamızdır. Bunu gerçekleştireceğiz. 23 cazibe merkezinin getirdiği açıktır, 361 binin üzerinde istihdam. Terör örgütünün istismarını, terör örgütü üzerinden Türkiye'de güç devşirmek isteyenlerin istismarını bunu gerçekleştirerek bertaraf edebiliriz. Bizim en önemli gücümüz insan kaynağımızdır, inci gibi çocuklarımızı işlemeliyiz." ifadelerini kullandı. Rutin çalışarak, 7-8 saat uyuyarak Türkiye'yi en büyük 10'uncu ekonomi haline getiremeyeceklerine dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, rutinin dışına çıkılması, yaşanılan sıkıntıların gelecek nesillere aktarmasının önlenmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlık olarak en çok önem verdikleri meselelerden birinin de belediyeler olduğunu vurgulayarak, bu anlamda güzel çalışmalara imza atıldığını, kaymakam ve valilerin görevlendirildikleri bölgelerden hiç ayrılmayacakmış gibi asfalt döktüğünü, park yaptığını, kanalizasyon döşediğini dile getirdi. Bu iklimin bozulmasına izin vermeyeceklerini belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Geçtiğimiz günlerde teslim olan 20 tane kızımızın her biri 12-13 yaşında zorla dağa götürülmüş. Biz neden bu görevi yapıyoruz? 780 bin kilometrekare içinde bir annenin dizi dibinde büyümesi gereken kızı koruyamıyorsak neden bu işi yapıyoruz? Bir baba akşam eve gittiğinde yorgunluğunu kızına sarılarak almayı düşüneceği yerde acaba kızım nerede diye düşünürse biz neden bu işi yapıyoruz? Derik'teki, Nusaybin'deki küçük çocukları gördük. O çocukları hedefleriyle buluşturmaktır iddiamız. Kandil'de 13-14 yaşındaki çocukları karşılarına alarak fiziklerine göre sen etek giyeceksin, sen pantolon giyeceksin diye onları taciz ettikten sonra bir daha evlerine dönmemelerini isteyen bir akılla, bedeli ne olursa olsun, insanlık adına, bu ülkede çocukların hayallerinin gerçek olması adına mücadele etmezsek Allah bu dünyada da öteki dünyada da bunun hesabını sorar." Türkiye'nin önünde çok önemli bir sürecin olduğunu, 2019'daki yeni sisteme geçmek için önemli bir merhale katedeceklerini anımsatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yeni sistemle birlikte 5 yılda yaptıklarını 2 yılda yapabilen bir anlayışın ortaya konulacağını aktardı. HABER-FOTO: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BASIN MERKEZİ

Bakmadan Geçme