Suriyeli mülteciler seçim malzemesi değildir
Seçim sürecinde siyasi söylemlere konu olan ve bazı parti liderleri tarafından Suriye'ye geri gönderileceği şeklinde seçim vaadine dönüşen Suriyeli mülteciler konusundan ilgililerden bilgi aldık.
Mazlumder, Mirac Kültür Merkezi ve Verenel Yardım Derneği yetkililerinin ortak açıklamalarının bulunduğu görüşmede yardıma ve himaye edilmeye muhtaç olan Suriyeli mültecilerin siyasi olarak seçim malzemesi olmasının yanlış olduğu paylaşıldı.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Mazlumder Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş, toplumda Suriyeli mültecilere devletin maaş verdiği yönünde bir algı oluştuğunu, oysa devletin böyle bir uygulamasının kesinlikle olmadığını belirterek; 'Burada Suriyeli mültecilere sivil toplum kuruluşları aracılığıyla gıda, barınma, eğitim ve iş bulma konusunda destekler veriliyor. Kayseri'de Suriyeli sığınmacıların dışında Batı'ya giden İranlı Bahailer, Iraklılar, Afganistanlılar da var. Onlar geçici bir süre burada barınıyor. Yardım kuruluşları onlarla ilgilenmiyor zaten. Onlarla Birleşmiş Milletler'in (BM) kontrolünde. Bahai olanların bir kısmına BM, geçici süre için bir ev kirası gibi bir para veriyor. Günü dolan da Batı'ya gidiyor. Onunla Suriyeli mülteciler karıştırılıyor diye düşünüyorum ben. Böyle bir tepki var, devlet bizimle ilgilenmiyor, bunlarla ilgilenmiyor. Bu bir haksızlıktır gibi söylemler çıkıyor ama aslı öyle değil. Ayrıca ben, Suriyelilerin ülke ekonomisine katkısı olduğunu dahi düşünüyorum. Mesela seralarda, mevsimlik istihdam alanlarında çalışacak eleman bulunamazken, Suriyeliler bu eksiği doldurmuş ve ekonomiye katkı sağlamıştır' ifadelerinde bulundu.
Konu ile ilgili bilgiler veren Mirac Kültür Merkezi Başkanı Furkan Yılmaz Altınöz ise, Kültür Merkezi olarak 128 Suriyeli mülteci ile ilgilendikleri bilgisini vererek, aslolanın sayılardan çok, bu durumun felsefi ve sosyolojik boyutunun konuşulması gerektiğini ifade ederek; 'Aslında toplumda rakamlardan öte Kılıçdaroğlu algısını yıkmak adına bilgiler vermek lazım. Çünkü bizler İslam Medeniyeti'nin mensupları olarak olaylara tepkimiz ve referans kodlarımız şüphesiz ki inançlarımızdır. Biz inancımızdan hareketle olayları değerlendirmek zorundayız. Yoksa günü birlik, politik malzemeye kurban gidecek şekilde ya da bir takım kısa döngü içerisinde olaya yaklaşacak bir durumumuz olamaz. Çünkü inancımızın kodları hayatı bu anlamda projelendirmiştir. Nasıl bakacağımızı bize anlatmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bundan 10 yıl önce Suriye gerçeği yoktu. Son 5 yıldır Suriyeli gerçeği var. Bu anlamda Suriyeli kardeşlerimize karşı nasıl bir bakış açısı ile yaklaşmamızı gerekir, bu bazı siyasilerin oy kaygısı ile, onlarla ülkenin emeklilerini karşılaştırarak bir nefret, bir kin sarmalına yönlendirmesi, savaşlardan, bombadan, katliamdan, tecavüzden kaçmış bu insanları sokakta bırakmak gibi bir boyutun olmayacağının bilinmesi gerekir. Bizler bırakın insanı, hayvanları, vahşi olan hayvanları koruyan, gözeten bir milletiz. İnanç, medeniyet ve kültür sistemimiz, geçmişimiz bunu öngörür' dedi ve bazı siyasilerin Suriyeli mağdurlar üzerinden oy devşirmesinin ne inançla, ne medeniyet kodları ne de insanlıkla ilgisi olduğunu ifade etti.
Verenel Derneği Kayseri Sorumlusu Hüseyin Taş ise, 'Yardım kuruluşları olarak bölge bölge paylaştık biz mahalleleri. Kazım Karabekir, Osman Kavuncu, Esentepe, Keykubat, Sakarya, 19 Mayıs, 30 Ağustos, Tınaztepe, Kocatepe, Ambar ve Eski Sanayi bölgesini Verenel Derneği olarak biz üstlendik. Bu mahallelere gelenler bizim platformumuzda barakamız var. Orada forum doldurulur. Emniyetten alınan, yabancı şubeden alınan geçici kimlik ve TC kimlik numaralarını, adres, iletişim bilgilerini alırız ve ilerleyen süreçte adreslerine de gideriz. Orada tespit edilen ihtiyaçlar ne ise onları biz elimizdeki imkanlarımız ölçüsünce gideririz. Yardım yaptıklarımıza da daha sonra iş ve istihdam konusunda yardımcı olmaya koyuluruz. Zaten buraya gelen mültecilerin geneli yaşlı, özürlü ve çocuklardan oluşuyor. Yardıma muhtaçlar. Biz stklar olarak Kayserili hayırseverlerin katkıları ile barınma, gıda, iş ve eğitim imkanları sağlamaya çalışıyoruz. Ailesi şehit olmuş çok yetim ve öksüz çocuk da var bunlar arasında. Verenel olarak bizlerin 328 evimiz, 686 ailemiz var ilgilendiğimiz. Hayırseverlerin ilk zamanlar ilgisi çoktu ama şu an yok denecek kadar azaldı' şeklinde bilgiler vererek, Suriyeli mültecilerin gözetilmesi ve siyasi seçim malzemesi yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Bazı vatandaşlar tarafından, 'Filistinliler gibi neden topraklarını terk etmemeyi istemiyorlar. Vatanlarında durup savunsunlar' şeklinde bir görüşünün savunulduğunun sorulması üzerine ise Mazlumder Şube Başkanı Taş, bizler de zamanında Orta Asya'dan göç ettik. Her yerde göç olabilir. Herkes vatanını sever ama artık yaşama imkanı kalmamışsa istemediği halde göç eder' derken, Mirac Kültür Merkezi Başkanı Altınöz de; 'Ya orada durup savaşı durduracaksınız, ya da orada durmayacaksınız. Savaşta kazanmak için bazen geri çekilmek, yer değiştirmek vardır. Katliamı önleyemiyorsanız, bulunduğunuz yerde durmak hiç te doğru bir şey değildir. Diğer taraftan onu söyleyenler Filistin'in tarihini bilmeyenlerdir. Şu an diasporada bulunan Filistinlilerin sayısı, Filistin'de bulunanların sayısından daha fazladır' dedi. Verenel Derneği Şube Sorumlusu Taş ise konu ile ilgili; 'Benim bizzat tanık olduğum bir olay var, 8 tane aile Kayseri'de bize emanet edildi. Şu an Kayseri'deler ama ailenin reisleri tekrar Suriye'ye savaşmak için gittiler. Yani kaçmak gibi bir durum da söz konusu değil. Onlar vatanlarını savunuyorlar aslında' şeklinde bilgiler verdi. ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Mazlumder Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş, toplumda Suriyeli mültecilere devletin maaş verdiği yönünde bir algı oluştuğunu, oysa devletin böyle bir uygulamasının kesinlikle olmadığını belirterek; 'Burada Suriyeli mültecilere sivil toplum kuruluşları aracılığıyla gıda, barınma, eğitim ve iş bulma konusunda destekler veriliyor. Kayseri'de Suriyeli sığınmacıların dışında Batı'ya giden İranlı Bahailer, Iraklılar, Afganistanlılar da var. Onlar geçici bir süre burada barınıyor. Yardım kuruluşları onlarla ilgilenmiyor zaten. Onlarla Birleşmiş Milletler'in (BM) kontrolünde. Bahai olanların bir kısmına BM, geçici süre için bir ev kirası gibi bir para veriyor. Günü dolan da Batı'ya gidiyor. Onunla Suriyeli mülteciler karıştırılıyor diye düşünüyorum ben. Böyle bir tepki var, devlet bizimle ilgilenmiyor, bunlarla ilgilenmiyor. Bu bir haksızlıktır gibi söylemler çıkıyor ama aslı öyle değil. Ayrıca ben, Suriyelilerin ülke ekonomisine katkısı olduğunu dahi düşünüyorum. Mesela seralarda, mevsimlik istihdam alanlarında çalışacak eleman bulunamazken, Suriyeliler bu eksiği doldurmuş ve ekonomiye katkı sağlamıştır' ifadelerinde bulundu.
Konu ile ilgili bilgiler veren Mirac Kültür Merkezi Başkanı Furkan Yılmaz Altınöz ise, Kültür Merkezi olarak 128 Suriyeli mülteci ile ilgilendikleri bilgisini vererek, aslolanın sayılardan çok, bu durumun felsefi ve sosyolojik boyutunun konuşulması gerektiğini ifade ederek; 'Aslında toplumda rakamlardan öte Kılıçdaroğlu algısını yıkmak adına bilgiler vermek lazım. Çünkü bizler İslam Medeniyeti'nin mensupları olarak olaylara tepkimiz ve referans kodlarımız şüphesiz ki inançlarımızdır. Biz inancımızdan hareketle olayları değerlendirmek zorundayız. Yoksa günü birlik, politik malzemeye kurban gidecek şekilde ya da bir takım kısa döngü içerisinde olaya yaklaşacak bir durumumuz olamaz. Çünkü inancımızın kodları hayatı bu anlamda projelendirmiştir. Nasıl bakacağımızı bize anlatmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bundan 10 yıl önce Suriye gerçeği yoktu. Son 5 yıldır Suriyeli gerçeği var. Bu anlamda Suriyeli kardeşlerimize karşı nasıl bir bakış açısı ile yaklaşmamızı gerekir, bu bazı siyasilerin oy kaygısı ile, onlarla ülkenin emeklilerini karşılaştırarak bir nefret, bir kin sarmalına yönlendirmesi, savaşlardan, bombadan, katliamdan, tecavüzden kaçmış bu insanları sokakta bırakmak gibi bir boyutun olmayacağının bilinmesi gerekir. Bizler bırakın insanı, hayvanları, vahşi olan hayvanları koruyan, gözeten bir milletiz. İnanç, medeniyet ve kültür sistemimiz, geçmişimiz bunu öngörür' dedi ve bazı siyasilerin Suriyeli mağdurlar üzerinden oy devşirmesinin ne inançla, ne medeniyet kodları ne de insanlıkla ilgisi olduğunu ifade etti.
Verenel Derneği Kayseri Sorumlusu Hüseyin Taş ise, 'Yardım kuruluşları olarak bölge bölge paylaştık biz mahalleleri. Kazım Karabekir, Osman Kavuncu, Esentepe, Keykubat, Sakarya, 19 Mayıs, 30 Ağustos, Tınaztepe, Kocatepe, Ambar ve Eski Sanayi bölgesini Verenel Derneği olarak biz üstlendik. Bu mahallelere gelenler bizim platformumuzda barakamız var. Orada forum doldurulur. Emniyetten alınan, yabancı şubeden alınan geçici kimlik ve TC kimlik numaralarını, adres, iletişim bilgilerini alırız ve ilerleyen süreçte adreslerine de gideriz. Orada tespit edilen ihtiyaçlar ne ise onları biz elimizdeki imkanlarımız ölçüsünce gideririz. Yardım yaptıklarımıza da daha sonra iş ve istihdam konusunda yardımcı olmaya koyuluruz. Zaten buraya gelen mültecilerin geneli yaşlı, özürlü ve çocuklardan oluşuyor. Yardıma muhtaçlar. Biz stklar olarak Kayserili hayırseverlerin katkıları ile barınma, gıda, iş ve eğitim imkanları sağlamaya çalışıyoruz. Ailesi şehit olmuş çok yetim ve öksüz çocuk da var bunlar arasında. Verenel olarak bizlerin 328 evimiz, 686 ailemiz var ilgilendiğimiz. Hayırseverlerin ilk zamanlar ilgisi çoktu ama şu an yok denecek kadar azaldı' şeklinde bilgiler vererek, Suriyeli mültecilerin gözetilmesi ve siyasi seçim malzemesi yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Bazı vatandaşlar tarafından, 'Filistinliler gibi neden topraklarını terk etmemeyi istemiyorlar. Vatanlarında durup savunsunlar' şeklinde bir görüşünün savunulduğunun sorulması üzerine ise Mazlumder Şube Başkanı Taş, bizler de zamanında Orta Asya'dan göç ettik. Her yerde göç olabilir. Herkes vatanını sever ama artık yaşama imkanı kalmamışsa istemediği halde göç eder' derken, Mirac Kültür Merkezi Başkanı Altınöz de; 'Ya orada durup savaşı durduracaksınız, ya da orada durmayacaksınız. Savaşta kazanmak için bazen geri çekilmek, yer değiştirmek vardır. Katliamı önleyemiyorsanız, bulunduğunuz yerde durmak hiç te doğru bir şey değildir. Diğer taraftan onu söyleyenler Filistin'in tarihini bilmeyenlerdir. Şu an diasporada bulunan Filistinlilerin sayısı, Filistin'de bulunanların sayısından daha fazladır' dedi. Verenel Derneği Şube Sorumlusu Taş ise konu ile ilgili; 'Benim bizzat tanık olduğum bir olay var, 8 tane aile Kayseri'de bize emanet edildi. Şu an Kayseri'deler ama ailenin reisleri tekrar Suriye'ye savaşmak için gittiler. Yani kaçmak gibi bir durum da söz konusu değil. Onlar vatanlarını savunuyorlar aslında' şeklinde bilgiler verdi. ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ