Tanrıöver: 'İstinaf Mahkemesi Kayseri'de kurulabilir'

Türkiye Hukuk Enstitüsü (THE) Kayseri Şube Başkanı İsmail Tanrıöver, Türkiye'de 7 ilde bulunan İstinaf Mahkemeleri'nin Kayseri'de de kurulabileceğini ifade etti.

Verdiği bilgilerde İstinaf Mahkemesi'yle gerçekleşecek İstinaf kanun yolunun, ilk derece mahkemesi (il ilçe adliyeleri) ile temyiz incelemesi (Yargıtay) arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yolu olduğunu dile getiren THE İl Başkanı Tanrıöver, 'İstinaf sistemiyle birlikte, gerekirse üst derece mahkemesi olan bölge adliye mahkemesinde yeniden yargılama yapıldığından, daha güvenceli ve güvenilir bir yargılama sistemi mümkün olduğu düşünülecektir. Ayrıca istinaf kanun yolu ile uzun süren yargılamalar kısalabilir ise, nihai yargılamalar daha kısa sürer ise Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin bu nedenle, uzun süren yargılamalar nedeni ile Türkiye aleyhine verdiği tazminat kararlarının da önüne geçilebilecektir' dedi.
'KAYSERİ İÇİN GEREKLİDİR. KAYSERİ'YE DE KURULABİLİR'
Türkiye'de şu anda 7 ilde bulunan İstinaf Mahkemeleri'nin, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Sakarya, Samsun, Trabzon ve Van olmak üzere toplam 15 ilde kurulmasının planlandığını ancak bunlardan Antalya, Ankara, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir ve Samsun olmak üzere 7 ilde kurulduğunu kaydeden Tanrıöver, ilerleyen zamanlarda İstinaf Mahkemesi'nin Kayseri'de de kurulabileceğine işaret ederek; 'İstinaf Mahkemesi'nin Kayseri'de açılmasının planlanmasına ve bina inşaatı bitme aşamasında olmasına rağmen Kayseri'de açılmamış, Kayseri istinaf yargılaması açısından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi yetki çevresine bağlanmıştır. İleride Kayseri dahil olmak üzere başka bazı illere de açılabilir ve yargı çevresi yeniden düzenlenebilir. Kayseri'de İstinaf Mahkemesi'nin açılmamasının veya gecikmesinin Kayseri ve Kayseri hukuk camiası açısından eksileri, zararları olacaktır. İstinaf mahkemeleri ilk derece mahkemeleri gibi davanın esasına dair yargılama yapacağından ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemeleri yargı çevresi açısından Ankara'ya bağlanmış olduğundan davanın esasına girilerek Ankara'da tekrar görülmesi şeklinde yapılacak olan duruşmalar, tanık dinlemeleri, bilirkişi incelemeleri, gerekirse keşif ve diğer adli - usuli işlemler nedeniyle, Ankara'ya sürekli gidip gelmek gerekecektir. Bu durum, Kayseri avukatları için ciddi iş ve gelir kaybına, istinaf işlerinin Ankara'ya kaymasına, çeşitli masraf, avans, ücret ihtilaf ve şikyetlerine, zaman, mesai ve emek israfına neden olacaktır, özellikle istinafın Kayseri'de olması halindeki, Kayseri BAM'ne bağlı şehirlerden gelecek çok çeşitli gelirler de yok olacaktır. Ayrıca Kayseri halkının adli işlem ve davaları zorlaşacak, masrafları artacak. Netice olarak Kayseri'de Bölge Adliye Mahkemesi'nin açılmaması hem Kayseri hukuk camiasına (avukatlarına) hem Kayseri halkına zarar verecektir. Hem istinaf mahkemelerinden beklenen faydanın sağlanması hem belirttiğimiz sebeplerle, istinaf mahkemelerinin uygulamaya konulduğu süreçte Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin açılması bir ihtiyaç ve gerekliliktir' ifadelerinde bulundu.
'İSTİNAF MAHKEMELERİ'NİN FAYDASI VAR!'
İstinaf Mahkemeleri'nin bazı sakıncaları olduğu gibi yararları da bulunduğunu sözlerine ekleyen Tanrıöver, 'İstinaf ya da Bölge Adliye Mahkemelerinin çeşitli açılardan bazı sakıncaları zikredilmekle beraber yargı sitemi ve adalete ulaşma açısından bazı faydaları da olacaktır' diyerek şunları paylaştı; 'İstinaf kanun yolu, öncelikle daha güvenceli bir yargılama yapılmasını sağlayacaktır. Şöyle ki; ilk derece mahkemesi kararlarına karşı, şu anda yapılmakta olan tek dereceli kontrol ve denetim mekanizması yerine, iki dereceli bir kontrol mekanizması oluşturulacaktır. En azından bazı kararlar açısından verilen kararın iki ayrı üst yargı organınca denetlenmesi, daha sağlıklı ve doğru karar verilmesi imknını artıracaktır. Ancak her kararın Yargıtay'a taşınamaması Yargıtay'a götürülemeyen, kesin olan istinaf mahkemesi kararları açısından bu anlamda adalet duygusunu zedeleyebilecektir. Fakat davanın niteliğine göre belirli aşamalarda kesin karara ulaşılması savunulabilecek bir yöntem de sayılabilir. Ayrıca, istinaf aşamasında sadece denetimle yetinilmeyip aynı zamanda gerektiğinde yeniden yargılama yapılması imknının olması, kararların daha sağlıklı verilmesini mümkün kılacaktır. İstinafla birlikte, kararlara karşı denetim mekanizmasının artması ile yargıda ortaya çıkan adil yargılanmayla ilgili sorunlar da azalabilecek ve mahkeme kararlarına duyulan güven artacaktır. İstinaf, Yargıtay'ın şu anda çok fazla olan iş yükünün de bir süre sonra azalmasına katkı sağlayacaktır. İstinaf mahkemelerinde Yargıtay incelemesine nazaran daha kapsamlı ve daha fazla esas ilişkin denetim ve yargılama yapılabilecektir. İstinaf yargılamasında sadece üst mahkeme olarak hukuki denetim değil, adeta yeniden yargılama yapılacağından yargılama sistemi daha güvenceli hale gelebilecektir. Ayrıca istinaf kanun yolu ile uzun süren yargılamalar kısalabilir ise, nihai yargılamalar daha kısa sürer ise Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin bu nedenle, uzun süren yargılamalar nedeni ile Türkiye aleyhine verdiği tazminat kararlarının da önüne geçilebilecektir.' ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ





Bakmadan Geçme