TEHDİTLE HARACA BAĞLAMA DÜZENİNİ ASLA KABUL ETMİYORUZ
AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Orta vadede ülkemizi döviz kuru operasyonlarından kurtarmakta kararlıyız. Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden, yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz. Türkiye'nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara, bizim hiç ihtiyacımız yok. Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış hiçbiri umurumuzda değil. Biz bugünlere milletimize güvenerek, milletimizle birlikte mücadele ederek geldik.' dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Toplantı öncesinde İsmail Kahraman Kültür Merkezi önünde kendisini bekleyen vatandaşlara kısa bir selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Kültür Merkezine geçerek partililere hitap etti.
Konuşmasına 24 Haziran seçimlerinde kendisine yüzde 77'lik oy oranıyla destek veren Rizelilere teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de bulunduğu süre içinde kendisine gösterilen ilgi ve teveccüh için de ayrıca teşekkürlerini ifade etti.
“TÜRKİYE BU TARZ KUŞATMALARLA İLK DEFA KARŞI KARŞIYA KALMIYOR”
Konuşmasında son günlerde, döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek Türkiye'nin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii meselenin dolar olmadığını, avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar, ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir, füzeleridir. Biz, elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri alıyoruz. Ama asıl olan, bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Zaten, daha önce pek çok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanıyorlar ki, döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki, finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki, bize farklı hukuk uygulayınca bu ülke teslim olacak” ifadeleriyle devam ettiği konuşmasında Mevlana'nın ‘Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için sadece yaprak döktük' sözüne atıf yaparak “Tüm bunlar bizim için sadece daha güzel baharlara hazırlanma vesilesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bu tür kuşatmalarla ilk defa karşı karşıya kalmıyor. 2002 yılında iktidara geldikten sonra, vesayet güçlerinin pek çok provokasyonuyla, engellemesiyle, tuzağıyla karşı karşıya kaldık. Hepsiyle de sabırla mücadele ederek ülkemize demokrasi ve ekonomide sınıf atlattık. Türkiye'yi dünyanın satın alma paritesine göre 13'üncü büyük ekonomisi hâline getirdik. Tarihimizin en büyük projelerini, en büyük yatırımlarını bu dönemde hayata geçirdik. Ülkemizi dünyanın en büyük on ekonomisi arasına sokacak yeni bir hamlenin eşiğindeyken, bir anda ardı ardına, akılla, mantıkla izah edilemeyecek saldırılarla karşılaşmaya başladık.”
“EKONOMİMİZİ NİCE SIKINTILARLA BOĞUŞARAK BÜYÜTTÜK”
“Türkiye gibi bir ülkeyi, küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar, elbette bunun bedelini hem bölgemizde hem de kendi siyasetlerinde ödeyecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizimle hesaplaşmak için böyle bel altı yöntemleri kullananlar şunu unutmasınlar: Dünyada, ülkemize karşı husumet politikası güdüp de iflah olmuş hiçbir siyasetçi, hiçbir yönetim yoktur. Bu milletin ahını alan herkes, eninde sonunda, belasını bulmuştur” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “Türkiye, çok uzun zaman önce tercihini önce karma ekonomiden, ardından serbest piyasa ekonomisinden yana kullanmış bir ülkedir. Açık konuşmak gerekirse, herkese kolay olan işler, ülkemiz söz konusu olduğunda, hep zor bir şekilde gerçekleşmiştir. Demokrasimizi nice zorluklara göğüs gererek geliştirdik. Ekonomimizi de nice sıkıntılarla boğuşarak büyüttük. Hem geç hem güç de olsa, bugün geldiğimiz yeri önemli görüyor ama yeterli bulmuyoruz. Hedeflerimiz çok daha büyük. Bunlara ulaşmak için de çok çalışmamız gerekiyor” dedi.
Konuşmasında “Tabii biz büyürken, gelişirken, etki ve güç alanımızı genişletirken, anlaşılan o ki birilerinin ayağına basıyoruz” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şayet Suriye'de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık, ülkemiz topraklarımızın bir kısmına göz dikilmesine rıza gösterseydik, bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz, ölürüz de böyle bir istiskale, aşağılanmaya rıza gösteremeyiz dedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yandan vesayetçilerle, darbecilerle, onların içerideki tetikçileriyle uğraşırken, diğer taraftan da etrafımıza sarılan zincirleri birer birer kırdık. Diplomatik alanda sergilenen ikiyüzlülükleri de birer birer deşifre edip, muhataplarımızın yüzüne vurduk. Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler, reel ekonomiyle, üretimle, ülkemizin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan fiktif kur oyunlarını devreye soktular.”
“EKONOMİNİN GERÇEK DURUMUNU BAŞARILARIYLA, İMKÂNLARIYLA, SIKINTILARIYLA GAYET İYİ BİLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında 15 Temmuz'dan bir gün önce 2,8 lira civarında olan dolar kurunun dün itibarıyla 6 lirayı aşmış olmasının nasıl bir gerekçesi olabileceğini sorarak şöyle konuştu: “Bu dönemde Türkiye, üretiminde rekor kırmış, ihracatında rekor kırmış, istihdamında rekor kırmış bir ülkedir. Bununla kalmamış, tüm büyük yatırımlarını tıkır tıkır yürütmüş, programlarını hedeflerine uygun şekilde hayata geçirmiş bir devletiz. Daha da ötesi, kendisine daha büyük, daha iddialı hedefler belirlemiş, bunun altyapısını kurmak için kolları sıvamış bir Türkiye'yi biz inşa ettik. Ortada ne çöken, ne yıkılan, ne batan, ne krize giren bir ülke yok, bir ekonomi yok. İş adamlarıyla, yatırımcılarla, turizmcilerle, sendikacılarla her gün oturuyoruz konuşuyoruz, ekonominin gerçek durumunu başarılarıyla, imkânlarıyla, sıkıntılarıyla gayet iyi biliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, komik gerekçelere dayandırılarak yürütülen operasyonun meselenin başka olduğunu, derdin başka olduğunu gösterdiğini ifade ederek, “Bütün bunlara rağmen, içimizdeki birileri hâlâ gözlerini gerçeklere kapatıp işi başka taraflara çekmeye çalışıyorsa, artık onlara diyecek bir sözümüz de kalmadı” diye konuştu.
“HEPİMİZ BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ”
Konuşmasının devamında, “İktidarıyla-muhalefetiyle, bizi seveniyle-sevmeyeniyle hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi, delinip su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için gelin, Türkiye'ye hep birlikte sahip çıkalım. Hepimiz birlikte Türkiye'yiz” vurgusunda bulundu. “Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları, ‘ekonomi kötüye gidiyor, biraz da sarsılırsak Tayyip Erdoğan'dan kurtuluruz' diyen kifayetsizlerdir” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bunlara itibar etmediğini ve her fırsatta derslerini verdiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir yaşanan ve dün de zirveye çıkan kur oyunu karşısında milletimizin aynı duruşu sergilediğini görmekten duyduğu memnuniyeti de sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, içine sıkıştırılmaya çalışıldığı bu kur-faiz-enflasyon sarmalından çok kısa zamanda çıkacaktır. Bu oyunun en büyük panzehiri üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir. Ne yaparsanız yapın ekonomik hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, biz terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız. Ne yaparsanız yapın, biz Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'NİN DOSTLUĞUNA İHTİYAÇ DUYMAYANLARA, BİZİM HİÇ İHTİYACIMIZ YOK”
Türkiye'ye yönelik saldırılar ortadayken, hiç kimsenin döviz üzerinden kar-zarar hesabı yapmaya hakkı olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu toprakları bizlere vatan kılmak için gözleri kırpmadan canlarını veren şehitlerimizin, kanlarını döken gazilerimizin elleri böyle davrananların yakalarında olacaktır” dedi. Devlet olarak alınacak tedbirler üzerinde ilgili bakanlıkların, kurumların gece gündüz çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya, İran, Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi millî para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Şayet Avrupa ülkeleri de dolar cenderesinden çıkmak istiyorlarsa, onlarla da benzer bir sistemi kurmaya hazırız. Gerek bu yöntemle, gerek diğer alternatifleri devreye sokarak orta vadede ülkemizi döviz kuru operasyonlarından kurtarmakta kararlıyız. Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden, yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz. Türkiye'nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara, bizim hiç ihtiyacımız yok. Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış; hiçbiri umurumuzda değil. Biz bugünlere milletimize güvenerek, milletimizle birlikte mücadele ederek geldik. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, daha çok mücadele edeceğiz. Bizim krizden çıkış formülümüz budur” ifadelerinin kullandı.
“KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimseden inayet beklemeyeceklerini belirterek, “Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz” şeklinde konuştu. Savunma sanayinde bunu başardıklarını, ciddi bir mesafe kaydettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer alanlarda da bunu yapacak ve bize parmak sallayanları buna pişman edeceğiz” dedi.
Konuşmasının sonunda Rize'ye yapılan yatırımlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi büyütürken Rize'yi de ihmal etmediklerini vurguladı. Son 16 yılda Rize'ye yapılan toplam yatırım değerinin 17 katrilyon olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların yeni dönemde de devam edeceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını ‘tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan' vurgusuyla tamamladı.
“DARBEYLE YAPAMADIKLARINI PARAYLA GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Milletin iradesini sandıkta yönlendiremeyenlerin her dönem farklı araçlarla üzerlerine geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Provokasyonla, darbeyle yapamadıklarını şimdi parayla gerçekleştirmeye çalışıyorlar, buna açık ifadeyle ‘ekonomik savaş' derler” dedi.
Türkiye'de döviz kurunun 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik, ne de mantıklı bir izahı olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bundan 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans kriziyle karşı karşıya olmadığını, 10 yıl önce Amerika ve İngiltere'de olduğu gibi bir Mortgage krizinin de yaşanmadığının altını çizerek , “Türkiye, Yunanistan'ın 6-7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı? Hayır. Ama buna rağmen kredi kuruluşları onu yine yükseltiyorlar. Siyasi kararlar, üretimde, ihracatta, turizm ve ticaretle bir daralma mı söz konusu? Hayır. Peki, öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Peki, bu işin bir adı var mıdır? Evet, vardır, bunun adı Türkiye'ye operasyon çekmektir” şeklinde konuştu.
“REKOR BÜYÜME ORANLARIYLA HEDEFLERİMİZE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Türkiye'ye operasyon çekilmek istendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Operasyonun amacı da; ülkemiz ekonomisinin savunma mekanizmalarını etkisiz hâle getirerek, Türkiye'yi finanstan başlayıp siyasete kadar varan tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye'ye ve Türk Milletine diz çöktürmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu gördüklerini ve meydan okuduklarını da söyleyerek, “Teslim olmayacağız. Üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı artırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranlarıyla hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız” şeklinde konuştu.
“MARUZ KALDIĞIMIZ DÜŞMANLIKLARIN CEVABINI MİSLİYLE VERECEK KADAR ŞEDİT BİR MİLLETİZ”
Türk Milleti'nin, kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Biz, gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, yarım asrı geçen müttefikliğini, terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene, sadece ‘hadi güle güle' deriz” ifadelerine yer verdi.
Konuşmasında “Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi de dâhil edene cevabımızı yeni pazarlara, yeni iş birliklerine, yeni ittifaklara yönelerek veririz” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü üyesi bir ülke olduğunu, “ben yaptım oldu” mantığını kabul etmeyeceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi biz de uluslararası ticaret hukuku neyi söylüyorsa onu söyleyerek yolumuza devam edeceğiz. Uluslararası gümrükte hukuk neyse onu söylemeye devam edeceğiz. Türkiye'yi sadece Edirne'den Kars'a dar bir coğrafyadan ibaret sananlar, yarın attıkları her adımda bunun böyle olmadığını göreceklerdir. Kendi vatandaşlarımız ve umudunu Türkiye'ye bağlamış yüzlerce milyon kardeşimiz için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiç kimsenin memleketimiz üzerinde ne siyasi, ne askerî, ne ekonomik ameliyata girişmesine izin vermeyeceğiz. Bu millet, nice mücadeleleri bileğinin hakkıyla zaferle neticelendirmiş bir millettir. Emin olun, bu defa da başaracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan meselenin döviz kuru, yargılanan papaz, demir ve alüminyum vergisi olduğunu sanacak kadar basit düşünenlerin bir an önce silkinip kendilerine gelmeleri gerektiğini ifade ederek, “Türkiye Çanakkale Savaşı'nda bir Boğaz'ın ve bir avuç toprağın müdafaasını mı yapıyordu? Türkiye, Çanakkale'de koskoca bir medeniyetin ve koskoca bir tarihin davasını savunuyordu. Onun için yüzbinlerce evladımız bir daha geri dönmemek üzere gönüllü olarak Çanakkale'ye koşuyordu” diye konuştu.
“GÜNEY SINIRLARIMIZ BOYUNCA BİR TERÖR KORİDORU KURMAYA KALKTILAR”
15 Temmuz darbe girişiminde milletin bir kez daha istiklali ve istikbali için bir yollara düştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu imtihandan da alnının akıyla çıktığını belirtti. Aynı çevrelerin bununla kalmayıp, güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurmaya kalktıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan sınır ötesi operasyonlarla bu planı da bozduklarını ifade etti.
“Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah'ın izniyle bunun da üstesinden geleceğiz. Para dediğiniz bugün yoktur, yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz iki gün gecikir, üçüncü gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şu anda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar, bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı, imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde, diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz.”
Türkiye'nin büyüklüğünün, içeride ve dışarıda neler yaşarsa yaşasın yatırımdan, projeden, üretimden, fabrikalarının çarklarını döndürmekten, esnafının tezgâhını faal tutmaktan vazgeçmiyor oluşundan kaynaklandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de aynısını yaptıklarını dile getirdi.
“KANDİL'İ TERÖR YUVASI OLMAKTAN ÇIKARTMAYA YÖNELİK ADIMLARI ATIYORUZ”
Terör örgütleriyle sınırlarımız içinde ve dışında kesintisiz bir mücadele yürütüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hâle getirilen bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya gelindiğini bildirdi. Münbiç'i bölgenin asli halkıyla birlikte yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmaların da devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “İdlib'de, diğer bölgelerdeki benzer bir felaketin yaşanmaması için hem diplomatik, hem askerî çalışmalarımıza hız verdik. Irak'ta Kandil'i terör yuvası olmaktan çıkartmaya yönelik adımları atıyoruz, gerekirse Sincar'ı da bu kapsama alacağız.” açıklamasında bulundu.
Ekonomide 100 günlük icraat programını harfiyen uyguladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazinemizle, Maliyemizle, bankalarımızla, özel sektör temsillerimizle, yurt dışındaki alternatif finans kaynaklarımızla maruz kaldığımız saldırıyı göğüsleyecek tedbirleri alıyoruz. Ülkemize destek veren ve verecek olan dostlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.
“TURİZMDE BEREKETLİ BİR SEZON GEÇİRİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatçılarımız alternatif pazarlar bulmak için gece-gündüz çalışıyor. Turizmde gerçekten bereketli bir sezon geçiriyoruz. Üretim çarklarını da hızlandırmak için sanayiciye, tüccara, esnafa her türlü desteği vermekte kararlıyız. Bütçe disiplinine önem veriyor, yatırım planlamamızı buna göre yapıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şehirlere yönelik yatırımların da titizlikle sürdüğünü belirterek, Trabzon'a yapılan yatırımlara da değindi. Son 16 yılda Trabzon'a yapılan toplam yatırım bedelinin 29 katrilyon olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bunların yeni dönemde de devam edeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında Türkiye'nin çok partili demokratik hayata geçmesinin üzerinden 68 yıl geçtiğini, AK Parti'nin iktidara geleli ise neredeyse 17 yıl olduğunu ifade ederek “Böyle bir ülkenin ayaklarına döviz kuru dolaştı diye tökezleyeceğini sanmak, açık söylüyorum, ahmaklıktır ahmaklık” şeklinde konuştu.
Tüm imkânlar ve kararlılıkla, 2023 hedeflerine doğru yürümeyi sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün bize savunma sanayi ürünleri vermeyerek dize getireceklerini sandılar. Kendimize dünyanın en iyileriyle yarışan bir savunma sanayi kurduk, kuruyoruz. Bugün de bizi dolarla sınayanlara, yarın alternatif finans araçlarıyla cevabımızı vereceğiz” dedi.
“BU MİLLET AYAKLARINA YENİDEN PRANGA VURULMASINA İZİN VERMEYECEKTİR”
Birilerinin güya Türkiye'yi ekonomik açıdan düzlüğe çıkarmak için, eski dönemin araçlarını yeniden tedavüle sokmaya çalıştıklarını gördüklerini de kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bu şifreleri çok iyi biliriz. ‘IMF ile anlaşın' diyenlerin, aslında ‘ülkenizin siyasi bağımsızlığından vazgeçin' demek istediklerinin gayet iyi farkındayız. Aynı şekilde, diğer tekliflerin gerisindeki niyetlerin anlamlarının farkındayız. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın.”
Bu millet ayaklarına yeniden pranga vurulmasına, boynuna yeniden zincir takılmasına izin vermeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özgürlüğün bedeli ancak can olabilir. Biz bunun için her fırsatta, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'NİN KALKINMASI İÇİN GECE GÜNDÜZ DEMEDEN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Koltukların, makamların ve payelerin amaç değil, millete en güzel şekilde hizmet etmenin bir aracı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 Haziran'da şahsıma, AK Parti'ye ve Cumhur İttifakına verilen her oy, bizim için emanettir. 16 yıldır olduğu gibi inşallah bundan sonra da bu emanete sahip çıkacağız. Türkiye'nin kalkınması, devletimizin güçlenmesi, milletimizin huzur ve emniyeti için gece gündüz demeden çalışmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan eskilerin “önce yoldaş, sonra yol” sözüne atıfta bulunarak, “Yolu yürünebilir kılan her şeyden önce sağlam yoldaşlardır, arkadaşlardır. İnsanın sağlam, güvenilir, sırtını dayaya bileceği yol arkadaşları olduğu sürece, hiçbir yol uzun değildir” ifadelerini kullandı.
“ÖNÜMÜZE ÇIKARTILAN HİÇBİR ENGEL AŞILMAZ DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim bize en zor zamanlarımızda duasını, desteğini, dayanışmasını esirgemeyen sizler gibi yol arkadaşları nasip etti. Rabbim bize 15 Temmuz gecesinde FETÖ'cü alçaklara meydanları dar eden, namlular karşısında sinmeyen, korkmayan, tek bir adım dahi geri atmayan yiğit bir milletin evladı olmayı nasip etti. Rabbim bize dünyanın dört bir ucunda Türkiye deyince gözleri dolan, yüz milyonlarca dost ve kardeş nasip etti. Evvel Allah böyle olduğu sürece, önümüze çıkartılan hiçbir engel aşılmaz değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin desteği, mazlum ve mağdurların duası arkalarında olduğu müddetçe kendilerini hedeflerine ulaşmaktan kimsenin alıkoyamayacağını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin en sıkıntılı günlerinde ümitsizliğe düşmediklerini ifade ederek, Mehmet Akif'in “Allah güven, sa'ye sarıl, hikmete ram ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol” mısralarından ilham alarak yola devam ettiklerini belirtti.
“BU MİLLETE KEFEN BİÇENLERİN TAMAMI BÜYÜK BİR HEZİMET YAŞADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıllık tarihimizde milletçe pek çok kez Allah'ın müjdesine mazhar olunduğunu hatırlatarak şunları kaydetti: “Birinci Dünya Harbinde o Avrupa'nın hasta adamı olarak tanımladıkları Osmanlı'yı mezara koymaya gelenler, Çanakkale'de tarihlerinin ne büyük hezimetini yaşadılar. Sevr'i hayata geçirmek için vatanımızı işgal edenler, Tuz Gölü'nde salamura olmaktan paçayı son anda kurtardılar. Dönemin en güçlü devletleri Anadolu insanın tüm yokluk, yoksulluk ve imkânsızlıklara rağmen yürüttüğü bağımsızlık mücadelesi karşısında arkalarına bakmadan kaçıp gittiler.”
15 Temmuz gecesi tankla, tüfekle, helikopterle, ölüm kusan silahlarla milleti esir almaya çalışanların da, milletin cesareti karşısında zelil bir şekilde teslim olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son bir asırdır birçok defa bu millete kefen biçenlerin tamamı eninde sonunda büyük bir hezimet yaşadılar” dedi.
Bugün de benzer teşebbüs ve operasyonlara maruz kaldıklarını; birilerinin cüsselerine güvenerek, ülkemizi diz çöktürmeye çalıştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kur silahı üzerinden ekonomimizi sarsabileceklerini zannediyorlar. Ekonomik yaptırımlarla, bizi sindirebileceklerine inanıyorlar. Her gün bir yenisini ekledikleri küstah açıklamalarla, bize had bildireceklerini düşünüyorlar. Yargılaması devam eden bir şahıs üzerinden hukuk sistemimize müdahale etmeye yelteniyorlar” şeklinde konuştu.
“KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINI ÜZERİMİZE SALDIRTIYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî onurumuzu, devletlerarası teamülleri, Dünya Ticaret Örgütü'nün ortaya koyduğu şartnameleri, uluslararası hukuku, diplomatik kuralları tamamen hiçe sayarak on bin kilometre öteden bize emir vermeye teşebbüs ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik tetikçilerini kullanarak iplerini ellerinde tutukları kredi derecelendirme kuruluşlarını üzerimize saldırtıyorlar. Ülkemiz hakkındaki tutumu belli kimi basın yayın organlarını asparagasla, yalan-yanlış haberlerle besleyerek Türkiye'nin direncini kırabileceklerini düşünüyorlar. Bunlar Türk milletini zerre kadar tanımıyorlar. Şayet tanısalardı bu milletin Allah'tan başka bir gücün önünde eğilmeyeceğini, diz çökmeyeceğini bilirlerdi. Şayet bizi tanısalardı, Türk milletinin karakterinin bağımsızlık olduğunun farkında varırlardı. Bizi birazcık anlasalardı, Türkiye'ye tehdit ve şantaj dilinin sökmeyeceğini idrak ederlerdi. Tarihimizi okusalardı, bizim bağımsızlığımızdan ve millî onurumuzdan asla ödün vermeyeceğimizi görürlerdi.”
“TÜRK MİLLETİNİ TEHDİT ETMEK HİÇBİR DEVLETİN HADDİ DEĞİLDİR”
“Bu millet, mandacılığı 100 yıl önce elinin tersiyle itmiş bir millettir. Bu millet, en zor zamanlarında dahi hürriyetinden taviz vermemiş bir millettir. Bu millet, her karış vatan toprağını şehit kanlarıyla sulayarak bugünlere gelmiş bir millettir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'yi ve Türk Milletini tehdit etmek hiç kimsenin, hiçbir devletin, hiçbir kredi derecelendirme kuruluşunun haddi değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında ekonomik kriz beklentisiyle tedirgin edilen vatandaşlara şöyle seslendi: “Buradan bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum, milletimiz müsterih olsun, vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsun. Ama özellikle sanayicilerimize sesleniyorum, bankalara saldırarak oralardan döviz alma yoluna gitmeyin. Battık, bittik, işi sağlama alalım gibi yollara lütfen tevessül etmeyin. Eğer böyle bir yola tevessül ederseniz yanlış yaparsanız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazılarının mallarını depolarda istifleyerek satmadıklarına dair haberler aldığını da belirterek, “Ne demek mallarını satmıyorsun? Depolarda istiflemek, ne demek? Satacaksın, satmadın onun da bedelini ödemek durumunda kalırsın. Çünkü ben bunu bir ihanet-i vataniye olarak görüyorum. Bize millî lazım millî. Bizi yerli lazım yerli. Eğer millî değilsen, yerli değilsen bunun bedelini ödersin” şeklinde konuştu.
Bugün 16 yıl öncesine göre her açıdan güçlü, ekonomisi çok daha dinamik bir Türkiye olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk ekonomisinin parametreleri 15-20 yıl öncesiyle karşılaştırılmayacak kadar düzgündür, sağlamdır. Ekonomimize kur üzerinden uygulamaya konulan operasyonunun da üstesinden geleceğiz. Allah'ın izni ve milletimizin dirayetiyle, ülkemize giydirilmeye çalışılan bu deli gömleğini hep birlikte yırtıp atacağız” dedi.
“ETRAFIMIZDA BİR TERÖR KORİDORUNUN ÖRÜLMESİNE KESİNLİKLE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Suriye'de, gerek Türkiye içerisinde terör örgütlerinin üzerine gidilmeye devam edileceğini belirterek, “Açık söylüyorum; Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek, millî birlik ve beraberliğine halel getirecek bir terör koridorunun etrafımızda örülmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Başta Pensilvanya'daki melun olmak üzere 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin faillerinin peşini, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar bırakmayacağız. . Son FETÖ'cü terörist de adalete teslim edilene, son PKK'lı alçak da etkisiz hale getirilene dek bize durmak yok.” şeklinde konuştu. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ