Teknofest projesi yarı finalde: Sırada Kayseri var!

Tarihi yapıları sanal gerçeklik (VR Gözlük) teknolojisiyle yeniden keşfetme imkanı sunan ve Türkiye'nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan Teknofest'te yarı finale kalan Sayeark projesi, kullanıcıları yüzyıllar öncesine götürerek önemli yapıların ilk günkü hallerini deneyimleme fırsatı sağlıyor. Pekçok yapı üzerinde çalışan ekibin bir sonraki hedefleri Kayseri ve Nevşehir'deki tarihi yapılar üzerine çalışmalarını genişletmek. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de...

İlk kez 2018'de düzenlenen ve geçtiğimiz yıl 1 milyonun üzerinde yarışmacı başvurusu ve 1.1 milyon ziyaretçi ile dünyanın en büyük teknoloji festivallerinden biri olma başarısını sürdüren Teknofest; altı yıl önce atılan tohumların meyvelerini 2024'te tüm Türkiye'yle ve dünya ile paylaşmaya devam ediyor.

Bizler de Kayseri Anadolu Haber olarak Teknofest'te yarı finale kalan ve tarihi yapıları sanal gerçeklik teknolojisiyle yeniden keşfetme imkânı sunan SAYEARK ekibiyle bir araya geldik. Ve hem projelerine hem de Teknofest sürecine dair sorular sorduk.

İşte karşınızda o röportajdan kesitler:

Öncelikle kendinizi ve ekibinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ayça Gündüz: Hitit Üniversitesi'nde İktisat okudum ve mezun oldum. Şu anda Anadolu Üniversitesi'nde yine iktisat bölümü üzerine yüksek lisans yapıyorum. Ekibin insan kaynakları, finans bölümünden sorumluyum ve Teknofest sürecinde takım kaptanıyım.

Merve Ercan: Hacettepe Üniversitesi'nde İç Mimarlık Yüksek Lisansı yapmaktayım. Ekibin tasarım işlerinden sorumluyum.

Murat Can Çetin: İç mimarlık ve çevre tasarımı mezunuyum. Anadolu Üniversitesi'nde Kültürel Miras ve Turizm ön lisansı bitirdim. Şu an aktif olarak Hacettepe Üniversitesi'nde Sanat Tarihi okumaktayım.

Sayeark ekibinin diğer üyeleri ise araştırma, psikolojik danışmanlık ve yazılım geliştirme gibi farklı alanlardan geliyor. Ekibin her bir üyesi projeye gönüllü olarak katılım sağlıyor ve birlikte kültürel mirasın dijital dünyaya ve sonraki kuşaklara aktarılmasında büyük bir sorumluluk üstleniyorlar.

PROJENİN DOĞUŞU

Teknofest'e katılmaya nasıl karar verdiniz? İlk kimden çıktı bu fikir?

Aslında projemiz bu yarışmanın çok öncesine dayanıyor. Daha önce Başkent Kültür Yolu Festivali'nde görev almış ve bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği yapmıştık. O tarihlerde Ankara'da bulunan Augustus Tapınağı'nın ilk VR gösterimini gerçekleştirdik. Yani Sayeark projesini zaten aktif olarak hayata geçiriyorduk. Daha sonra ekip arkadaşlarımız yüksek lisans sürecine girdiği için projeye kısa bir ara vermek zorunda kaldık. Ben Anadolu Üniversitesi'nde yüksek lisans yaparken, Teknofest yarışmasının başvurularının başladığını belirten bir mail aldım. Hemen ekip arkadaşlarıma başvurmamız gerektiğini, bunun bizim için büyük bir fırsat olacağını söyledim. Hepimiz dersler ve sınavlarla uğraşırken başvurumuzu tamamladık ve kabul edildik.

Projeniz ne üzerine?

Aslında projeye ilk başladığımızda odak noktamız; tahrip olmuş, yıkılmış ve ilk işlevini kaybetmiş tarihi yapıların ilk günkü hallerini modelleyerek artırılmış gerçeklikle kullanıcılara yeniden sergilemekti. Ama daha sonra bu bakış açısı daha da gelişti ve içerisine simülasyonlar ekleyerek o dönemin şartlarını, insanların yaşam koşullarını da yansıtmak, yapıların hangi dönemde nasıl ve ne amaçla kullanıldığını ve göstermek istedik. Şu anda da tam olarak bunun üzerine çalışıyoruz.

Şu ana kadar hangi yapılar üzerinde çalıştınız?

Başlangıç noktamız Ankara'daki Augustus Tapınağı oldu. Daha önceden de bahsettiğimiz gibi Başkent Kültür yolu Festivali'nde de kullandığımız için bunun hazır modellenmiş modeli şu an elimizde var. Güncel tanıtımlar için bunu kullanıyoruz. Gerekli izinleri de almıştık. Ama tabii ki farklı şehirlerde çalışmak istediğimiz farklı yapılar da var.

Projede sizi zorlayan faktörler oldu mu?

En zorlayıcı kısmı tarihi yapıları dijital ortama doğru ve etkileyici bir şekilde aktarmak oldu. Çünkü gerekli olan teknolojiyi kurmak zaten başlı başına bir efor gerektiriyor ve bir de bunun modelleme süreci vardı. Proje boyunca pek çok şeyi zaten uygulama aşamasında yani yoldayken öğrendik. Bir de herhangi bir sponsorumuz yani finansal desteğimiz olmadığı için ayrıca zorluk çektik.

Bu süreçte bir mentörlük desteği aldığınız mi?

Evet, Augustus Tapınağı üzerine çalışırken bizimle çalışan ve Eskişehir Teknik Üniversitesinde bize destek veren birkaç hocamız vardı. Süreçte çok fazla hocamız ile işbirliği içerisine girdik ama şuanki bulunduğumuz noktada süreci yalnızca kendimiz yönetiyoruz, diyebilirim.

Proje için bir tarihi alan belirledikten sonra süreç nasıl işliyor? Ne gibi aşamalar var?
Aslında, biz üç kurucu ortağız ve her birimiz projedeki farklı alanların liderliğini üstleniyoruz. Ben modelleme ve tasarım kısmına, Ayça finans ve insan kaynaklarına, Murat ise araştırma ekibine liderlik ediyor. Ayrıca bir de yazılım kısmı mevcut.

Yeni projelerde Murat'ın ekibi, hangi tarihi yapı üzerinde çalışacağımıza dair araştırma yapıyor ve gerekli izinler için kurumlarla iletişime geçiyor. Çünkü tüm tarihi yapılar tek bir kuruma bağlı değil. Bazıları Kültür Bakanlığı'na bazıları ise Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda olabiliyor.

Tasarım ekibi, projeler kesinleştikten sonra görsel denemelere başlıyor. Ayça'nın ekibi ise ticari potansiyel üzerine çalışmalar yapıyor, gelir fırsatlarını araştırıyor. Süreç, aşama aşama değil, birlikte gelişen bir yapıda ilerliyor.

VR gözlüğü ilk kim denedi?

Ekipte gözlüğü ilk olarak Murat, Teknofest sürecinde ise Ayça arkadaşımız denedi. Ve bu süreç projenin en heyecanlı ve en büyüleyici kısmıydı aslında. Yani hayalini kurduğunuz bir dünyanın içindesiniz, bu çok farklı bir deneyim.

TARİHİ YAPILAR SANAL GERÇEKLİKLE YENİDEN HAYAT BULUYOR

Sayeark projesinin temel odak noktası, yıkılmış veya tahrip olmuş tarihi mekanların ilk günkü durumlarını sanal gerçeklik teknolojisiyle yeniden canlandırmak. Üstelik proje sadece görsel bir deneyim sunmakla yetinmiyor, bunun yanı sıra kullanıcıların o dönemin yaşam koşullarını ve bu yapıların o dönemlerde nasıl kullanıldığını da anlamalarını sağlıyor.

Projede varmak istediğiniz temel hedef nedir?

İlk hedefimiz, tarihi yapıların korunmasına katkıda bulunmak ve bu yapıların daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak. Amacımız, ülkemizde az bilinen tarihi yapıları genç nesille buluşturmak ve bu sayede hem turizmi canlandırmak hem de yerel ekonomiye katkı sağlamak. Bu hedeflerimizi, bu ülkenin gençleri olarak bir sorumluluk olarak görüyoruz. Umarım tüm bunları gerçekleştirebiliriz.

KAYSERİ'DEKİ TARİHİ YAPILAR ÜZERİNDE DE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ

Projeyi uygulamak istediğiniz şehirler hangileridir?

Bölge açısından baktığımızda; tarihin başından beri pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için önceliğimiz İç Anadolu. Bu bölgedeki her bir yapıyı hem uluslararası ziyaretçileri çekmek hem de kültürel mirasa katkıda bulunmak amacıyla sunmayı hedefliyoruz.

Ankara'nın ardından çalışmak istediğimiz şehirlerin başında ise Kayseri geliyor. Çünkü Kayseri, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok önemli yapıyı barındırıyor. Özellikle Kayseri Kalesi, Meryem Ana Kilisesi, Hunat Hatun Külliyesi, Gevher Nesibe Medresesi ve Ağırnas Yeraltı Şehri gibi yapıları artırılmış gerçeklikle tanıtmayı çok istiyoruz.

Bu projenin tarihi binaların korunmasına ve kültürel mirasa nasıl katkıda bulunabileceğini düşünüyorsunuz?

Gerek Ankara Kültür Yolu Festivali olsun gerek Teknofest olsun, ziyaretçilerin projeye ilgisi çok büyüktü. Özellikle VR gözlüğü takıp deneyen pek çok kişi, bize farklı yapılar üzerinde de çalışmamızı, o yapıları da dijital olarak gezip görmeyi çok istediklerini söylediler. Bunun yanı sıra bilgi ağırlıklı içeriği olan bir projeyi oyunlaştırarak sunmamız genç nesil için de çok ilgi çekici görünüyor. Oyun turizminin giderek arttığı bir dünyada yaşadığımızı düşünürsek, projemiz için büyük bir avantaj. Yani geri dönüşler çok olumlu olduğu için projenin duyulup destek de aldıkça çok daha büyük bir etki yaratacağına inanıyoruz.

Teknofest sürecinden kısaca bahseder misiniz?

Teknofest'te oldukça detaylı bir eleme süreci var. İlk başvurulardan önce bir ön değerlendirme raporu talep ediliyor. Bu raporda, proje hedefi ve hedef kitle analizi gibi ayrıntıların belirtilmesi isteniyor. Bu değerlendirme sonucunda bazı başvurular elenirken, bazıları bir sonraki aşamaya geçiyor. Daha sonra proje detay raporu ve projeyi tanıtan bir video hazırlanması gerekiyor. Her iki çalışma da ayrı ayrı puanlanıyor ve özellikle projenin teknik yönleri ön planda tutuluyor. Bu aşamaları başarıyla geçtikten sonra finalist olma şansı elde ediliyor. Ardından, yarışmanın yapılacağı şehre doğru yolculuk başlıyor. Teknofest yarışmaları her yıl farklı şehirlerde düzenleniyor ve biz de bu yıl 25 yarışmanın yapıldığı Antalya'ya gittik. Burada jüri sunumu yaparak projemizi anlattık ve ziyaretçilere tanıttık. Henüz yarışmanın sonucu belli değil; Ekim ayında Adana'da yapılacak olan finalde sonuçlar netleşecek.

SPONSOR DESTEĞİMİZ HENÜZ YOK

Röportajın başında Proje sürecinde zorlandığımız konulardan biri sponsorluk tu demiştiniz. Beklentiniz tam olarak nasıl bir sponsorluk? Bunun projenize nasıl bir katkısı olacak?

Evet, sponsora ihtiyacımız var çünkü sponsor veya yatırımcı, projemizin şirketleşmesine katkı sağlayarak daha geniş kitlelere ulaşmamıza yardımcı olacak. Şu anda girişimci olarak projeyi yürütüyoruz, ancak gizlilik nedeniyle çalışmak istediğimiz kurumlar resmi bir şirketleşme talep ediyor. Sponsorumuzun bize sadece maddi destek değil, aynı zamanda yeni bağlantılar kurma, mentorluk hizmetleri sağlama, geniş kitlelere ulaşabilmemiz için platform sağlama, lansman verme, projenin sürdürülebilirliğine katkıda bulunma ve gerekli izinleri alma gibi konularda da destek vereceğine inanıyoruz.

Özellikle birlikte çalışmak istediğiniz kurumlar veya şirketler var mı?

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Belediyeler ve özel şirketlerle çalışmayı, projemizin bu kurumlara bağlı olan müzelerde sergilenmesini, daha fazla insana ücretsiz bir şekilde ulaşmasını çok isteriz. Bu noktada, Kültür ve Turizm Bakanlığının yoğunlukla yürüttüğü kültür yolu festivalleri ve yerel yönetimlerin turizm festivallerinde yer almak bizim için çok önemli.

SAYEARK İLE GEÇMİŞ ARTIK ÇOK DA UZAK DEĞİL

Sayeark proje ekibi, sanal gerçeklik sayesinde, tarihi mekanlara yeniden can vererek hem ülkemizin kültürel mirasının korunmasını hem de genç kuşakları tarihimizle buluşturmayı amaçlıyor. Büyük bir vizyona sahip olan Sayeark ekibi, projelerini her geçen gün daha da geliştirmek için var güçleriyle çalışmaya devam ediyor. Teknofest gibi büyük bir yarışma platformunda yer almak ekip için çok önemli bir fırsat olsa da finansman desteği olmadan projeyi daha ileriye taşımak biraz zorlayıcı olabilir. Fakat Sayeark, tarihi miraslarımızın gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol oynama hedefine sıkı sıkıya bağlı. Ekibin Adana'da gerçekleşecek Teknofest finalinde başarılarının devamını diliyoruz ve Kayseri'de gerçekleştirmeyi planladıkları projeleri merakla bekliyoruz.

Bu röportajda bize zaman ayırdıkları ve projelerinin detaylarını paylaştıkları için Sayeark ekibine teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.

Bakmadan Geçme