Türkiye 1. sırada yer aldı - Kayseri mültecilere nasıl yaklaşıyor?

Türkiye'de mültecilere bakış açısının olumsuz olduğu görülmektedir. Dünya genelinde mültecilere ilişkin yapılan araştırmada dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Peki Kayserili ne düşünüyor? Burada durum ne? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'İn Kayseri haberlerinde...

Araştırma şirketi Ipsos ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Dünya Mülteciler Günü nedeniyle 52 ülkeyi kapsayan bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye'de sonuç dikkat çekerken biz de haberimizde Kayserililerin ne düşündüğüne yer verdik.

Ipsos ve UNCHR 52 ülkede 33 bin 197 yetişkin vatandaşın katılımıyla yaptıkları araştırmada ülkelerin mültecilere bakış açısını değerlendirerek ortaya bir veri koydu. Karar'da yer alan habere göre, her yıl yeniden yapılan bu araştırmada, savaş ve zulümden kaçan insanların sığınma hakkına sahip olması gerektiği konusunda dünya genelinde görüş birliği oranı düşüyor.

Yasa dışı yolarla ülkelere kaçak gelen göçmenlere karşı önlemler veya çözümler doğrultusunda yapılan araştımada ulusal güvenlik önceliği ilkesine ilişkin Ipsos'un 52 ülkede yaptığı araştırmada, Kenya yüzde 93, Yunanistan yüzde 81, İngiltere yüzde 75, Almanya yüzde 74, Amerika yüzde 70 ve Türkiye'de bu oranın yüzde 57 olduğu gözlemlendi.

Türkiye'de sınır güvenliği!

Türkiye başta olmak üzere tüm Avrupa'nın sınır güvenliği anlayışı değişkenlik göstermektedir. Avrupa Birliği (AB), mülteci krizini yalnızca bri güvenlik sorunu olarak değil aynı zamanda bir insanlık meselesi olarak algılayıp buna göre önlem almaya başladı.

Türkiye ise daha çok insani boyutuyla hareket ederek ''açık kapı politikası izledi. 2015 yılından bu yana Türkiye sınırlarında yeni güvenlik sistemi ve stratejileri benimsenirken bu yeni sınır politikaları yerel ve bölgesel düzeyde önemli etkilere yol açtı.

Türkiye 2022 yılında Suriye ve Afganistan'daki gelişmeler nedeniyle düzensiz göçle mücadele kapsamında sınır güvenliğini en üst seviyey çıkarmak için 911 kilometrelik Suriye sınırının 873 kilometrelik bölümü güvenlik duvarlarıyla örüldü.

Ayrıca, Suriye'den kaçan savaş mağdurlarının sınırların gerisinde güvenli alanda kalabilmeleri için insani yardım kapsamında Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 248 farklı noktada briket evler inşa edildi.

Sınır sorunlarının en çok gündemde olduğu dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sınırlardan kitle halinde geçiş yaşandığına ilişkin iddiaları yalanlamış, sıınırların en etkili tedbirlerle korunduğunu söyledi.

Milli Savunma Bakanı, Yaşar Güler de katıldığı bir televizyon programında Türkiye sınırlarına ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti: ''Türkiye'de sınır güvenliği için kurulan sistemler yeterli. Bazı ülkeler ülkemizde kullanılan sistemlerin aynısı yaptırmak için görüşme yapıyoruz. Hudutlarımızdan girmek mümkün değil. Sınırlarda 7/24 esasına göre 60 bin personel görev alıyor.''

Türkiye sınırlarını güçlü tutmak için çaba sarfediyor. Ancak muhatap alacağı bir devlet olmaması ve çatışmaların sürmesi nedeniyle tek taraflı güvenlik önlemleri sınır güvenliği için yeterli olmayabiliyor.

Mülteci olarak başvuran yabancıların, savaştan kaçan gerçek mülteciler olmadığı, daha rahat taşam kaşullarına erişmek için geldikleri düşüncesi üzerinden yapılan araştırmada küresel ortalamada bu şekilde düşünenlerin sayısı yüzde 61 olarak ölçüldü. Bu oran ülke bazında Fransa'da yüzde 63, Japonya'da yüzde 47 Bulgaristan'da yüzde 72, Peru'da yüzde 80, Türkiye'de ise yüzde 70 olarak ölçüldü.

Türkiye mültecilere nasıl bakıyor?

Ipsos tarafından yapılan araştırmada dünya genelinde mültecilere bakış açısında karışık bir tutum sergileniyor.

Araştırmanın yapıldığı ülkelerde, kişilerin savaş ve zulüm nedeniyle sığınma talebi haklarının olması konusunda yüksek oranda destek görülüyor. Ancak insanların ülkelerine daha fazla mülteci kabul edilmesi konusunda o kadar da istekli olmadıkları belirtiliyor. Kapıların tamamen kapatılması gerektiği düşüncesi ise öne çıkıyor. Ortalama yüzde 44 ile bu düşünce destekleniyor.

Türkiye mültecilere kapıyı tamamen kapatma konusunda yüzde 77 ile birinci sırada yer alıyor. Diğer ülkelerde de oranlar şöyle: Almanya yüzde 50, Amerika yüzde 48, İngiltere yüzde 44, İtalya yüzde 39.

Mülteci alımına ilişkin kitleler farklı düşüncelere sahip. Dünya genelinde kamuoyunda öne çıkan baskın görüş, mülteci kabulünün kendi ülkesinde zaten alamsı gerektiği yönünde oldu. Bu anlamda listenin ilk sırasında yüzde 83 ile Türkiye, yüzde 81 ile Lübnan ve yüzde 76 ile Yunanistan var.

Pakistan, Japonya ve Güney Kore ise zıt bir görüşe sahip olurken kendi kapasitelerinin kendilerine göre uygun yapıda olduğu görüşüne sahipler.

Mültecilerin ikamet ve kalıcı başvuruda bulunması, vatandaşlık edinme haklarını desteklenmesi veya sınırlı erişim imkanlarına sahip olması konusunda Türkiye yüzde 50 oranında bu görüşe sahip.

Türkiye uluslararası yardımı yeterli buluyor mu?

Mülteciler genellikle rahat geçiş yapabildiği ve kendilerine yakın olan ülkelere taşınıyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler ile birlikte Türkiye'de çok sayıda mülteci akını yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Avrupa Birliği (AB) de belli dönemlerde Türkiye'ye yardım fonu kapsamında 2020 yılında Mülteciler ve Ev Sahibi Topluluklara Desteği (FRIT) aracılığıyla Sosyal Uyum Yardımı (SUY) 127 milyon avroluk ilave destek gönderdi.

Küresel ortalamada yüzde 37, Yunanistan yüzde 72, Türkiye yüze 43 oranında yardımları yetersiz buluyor. Etiyopya ise yardımı yetersiz bulan ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor.

Kayserili mülteciler hakkında ne düşünüyor?

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre Suriyeli sayısı Mayıs 2024 itibariyle 2017 yılından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Ülkede şu anda toplam 3 milyon 115 bin 536 Suriyeli yaşıyor.

Mülteciler ve Sığınmacılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nden edinilen bilgiye göre, Ülkedeki Suriyelilerin yüzde 73,4'ünü Kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Kayseri'de ise 82 bin 999 Suriyeli ikamet ediyor.

Kayserili vatandaşların mültecilere ilişkin yaptığı değerlendirmede aşağıdaki gibidir.

- 'Kayseri'deki mültecilerin gitmesini istiyorum. Çünkü onların buradaki yaşam tarzlarını Türklerden daha iyi buluyorum.'

- 'Onlar da tabi bir insan ama bakışları ve hareketleri oldukça kötü. Hem çevreyi kirletiyorlar hem de kontrolsüz çoğalarak doğanın dengesiyle oynadıklarını düşünüyorum.'

- 'Ben mültecilerin yoğun olduğu bir mahallede yaşıyorum. Mahallemizde çok fazla sayıda dükkan açtılar. Hatta Küçükmustafa mahallesi bilinir ki Kayseri'nin yerlilerinin yaşadığı bir mahalle olarak bilinirdi ama şu anda tamamen Suriyelilere ait bir mahalle olarak kaldı. Türk dükkanlarının sayısı oldukça azaldı. Fakat bu kadar dükkanın olmasına rağmen mahalleye girişte biraz sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü çok fazla genç erkek var ve o popülasyon çalışmıyor. Sürekli boş geziyorlar ve gece sabaha kadar gezip gürültü yapıyorlar. Bizim binamıza henüz gelmediler ama ön ve arka tarafta bulunan binalarda yaşıyorlar. Burada aylak aylak geziyorlar. Çok fazla çocuk var ve bu çocuklar da okulun popülasyonunu değiştirdiler. Türkler o okula çocuklarını göndermek istemiyor.

- 'Toplumumuzun kütürel yapısını etkilediklerini düşünüyorum. Asimile olmak yerine kendi kültürlerini yaşıyorlar.'

- 'Kayseri'de oldukça hakim şekilde geziyorlar. Bizden çok daha fazla özgürlükleri var gibi hissetiriyorlar. Bu da insanların hükümete bakış açısını da değiştiriyor. Önlem alınması gerekiyor. Örneğin dışarıdan gelen mülteciler için disiplin kuralları olması gerekiyor.'

- 'Suriyelilerin olması problem değil Türklerin onlardan geri planda kalması sorun. Bunun bir proje olduğunu düşünüyorum. Önce kürtler olarak yapıldı. Şimdi Suriyeliler olarak yapılıyor. Örneğin bir Türk vatandaşı küçük kızına küfür ettiği gerekçesiyle Suriyeli küçük çocuğu dövüyor. Aslında ikisi de çocuk. Bu kin kötü. Bu bizi de parçalar.'

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme