Türkiye'de yeni darbenin teması: Adalet!

İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, adalet üzerinden Türkiye'yi kırılmaya hazırladıklarını belirtti. Turan köşe yazısında ne anlatmak istiyor? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde...

İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı 'Örgütlü dejavu' köşe yazısında dikkat çekici ifadeler kullandı. Hukuk Fakültesi mezunu Turan, okuyucularına Türkiye ve adalet kavramı üzerinden farklı bir bakış açısı oluşturdu.

Bakan Yardımcısı Turan, Türkiye'de hassas içerikli konuların adalet kavramı üzerinden tepki görmesinin nedenleri olduğunun altını çizdi. Son günlerde yaşanan olayların spontane gelişmiş gibi sunulan hadiseler olduğunu ifade eden Turan, bu olayları tespih taneleri olarak nitelendirdi.

Turan, 'Neredeyse her yargı kararını, Türkiye'de yargının bittiği teziyle pazarlamanın; toplumu, bazen örtülü bazen de açıkça, yargı kararlarını tanımamaya çağırmanın; yargıyı, aktörlerini veya kurumlarını sürekli olarak bir tartışma gündeminin odağına yerleştirerek toplumsal tepkiyi üst seviyede tutmanın toplumu adalet üzerinden bir kırılmaya hazırlamak için yapıldığını düşünmek için, haklı sebeplerimiz ve yeterli tecrübemiz var.' ifadelerini kullandı.

'Adalet sahasında birtakım sorunlar yaşadığımız aşikar'

Adalet sahasında birtakım sorunlar yaşandığını belirten Turan, şunları kaydetti, 'Artık insanlar, her konuda daha fazla ve hızlı bilgiye sahip oluyor. Bir suç, işlendiği anda gündeme düşüyor; dava, daha kovuşturma aşamasında izlenmeye başlıyor; davanın hâkimi kim, savcısı kim, mahkemede neler oldu, hangi hâkim-savcı nereye atandı, neredeyse anlık olarak izlenebiliyor. Sorun şu ki, bu bilgi akışını kamu tarafı iyi yönetemiyor. Davayı izleyenler cep telefonlarından veya gazeteciler, kendi yayın kuruluşunun meşrebince, bilgiyi oluşturup paylaşıyor.'

Turan, medyada gündem olan olayların sosyal medyada hükmünün veridiği, bu sonucun mahkeme kararıyla uyuşmadığında toplumda karışıklık olduğunu belirterek, şöyle devam etti: 'Sadece dezenformasyon üreten yapılar da cabası. Öyle ki, bazen suç işlendiği anda bir kişi sanık sandalyesine oturtuluyor, daha dava görülmeden sosyal medyada hükmü veriliyor. Haliyle mahkeme kararıyla sosyal medya hükmü uyuşmayınca, toplum nezdinde hoşnutsuzluk veya kafa karışıklığı oluşuyor. Sonra da bu algıyı istedikleri gibi yönetiyorlar. Dolayısıyla, kamu idaresinin burada bir adım öne çıkması, iletişim anlamında daha doğru ve doyurucu bilgiyi daha hızlı şekilde ve anlaşılır bir dille paylaşabilmesi, dolayısıyla “adaletin iletişimi”ni etkili bir biçimde yönetebilmesi lazım.'

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme