TÜRKİYE'SİZ DENKLEM KURULAMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutköy'de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 'Dünya, Türkiye'nin insani diplomasiden savunma sanayine kadar ortaya koyduğu başarıları konuşuyor, CHP'nin dili bunların hiçbirini ifade etmeye varmıyor. Suriye'de gerek sahada, gerek diplomaside elde ettiğimiz neticeleri herkes takdir ediyor, bir tek ana muhalefet ve onunla aynı yolda ilerleyen terör örgütünün güdümündeki parti feryadı figan ile karşı çıkıyor' dedi ve 'Biz yıllardır bölgemizde ve dünyada Türkiye'siz denklem kurulamayacağını söylüyoruz ve daha önemlisi bunu temin ediyoruz. Ana muhalefet Türkiye'yi denklemin dışına atmak istiyor' ifadelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Arnavutköy'de yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Arnavutköy Belediyesi önünde gerçekleştirilen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. Toplam 415 milyon liralık yatırım bedeliyle 82 hizmet ve eserin toplu açılışını yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların arasında; Arnavutköy Belediyesi Yönetim ve Hizmet Merkezi'nin, Avlu34 Alışveriş Merkezi'nin, Arnavutköy Kültür Sanat Merkezi'nin, çevre yolunun, İmrahor ve Boğazköy Mesire Alanları ile Arnavutköy Şehir Parkı'nın, İbrahim Çağlar Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin, 15 Temmuz Şehitleri Meydanı ve Katlı Otoparkı'nın olduğu bilgisini paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, projelerin şehre kazandırılmasında emeği geçen Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı ve ekibine teşekkür ederek, eserlerin şehre hayırlı olması temennisinde bulundu. “BELEDİYECİLİK BİZİM İŞİMİZDİR” Türkiye'nin, son çeyrek asırda yaşadığı büyük dönüşümün önce belediyelerde başladığını ve belediyeciliğin AK Parti'nin işi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1994 yılında İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde karşımda öyle bir manzara vardı ki, inanın bana insan düşmanına bile böyle bir muameleyi reva görmez” diye konuştu. O dönemde sokakları çöplerden, çamurdan geçilmeyen, Haliç'in adeta balçık hâline döndüğü, hava kirliliğinden dolayı gazetelerin maske dağıtıp kış aylarında yaşlılara ve çocuklara sokağa çıkmama çağrısının yapıldığı bir İstanbul'un olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın gözbebeği İstanbul'un yaşanmaz hâlde olduğunu söyledi. Bu manzaranın müsebbibinin, bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) zihniyeti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülke veya bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek istiyorsanız, açın CHP'nin tarihine bakın, kötü yönetimin tüm örneklerini orada bulursunuz” ifadelerini kullandı. Karşılarında kendi milletinin değerlerine savaş açmış, kendi ülkesinin kalkınma ve büyüme hamlelerini kasıtlı olarak sabote etmiş bir parti olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Son yıllarda bu sefil geçmişlerini gizlemek için derme çatma isimleri, ideolojileriyle taban tabana zıt adayları milletimizin karşısına çıkarmaya başladılar. Ama paslı demir yaldızlı boyayla boyanmakla altın olmaz. Milletimiz bu cilanın altında neler olduğunu çok iyi biliyor. Şöyle azıcık kazıyınca CHP'nin gerçek yüzü, çirkef siyaset dili, millî ve manevi değerlerimize olan kini hemen ortaya çıkar.” “FAŞİZM BUNLARIN RUHLARINA İŞLEMİŞ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zihniyetin, yıllarca çağdaşlık, modernlik ve halkçılık diyerek siyasetin ve hizmetin en ilkel biçimlerine milleti mahkûm etmeye çalıştığını söyleyerek, “Milletten yüz bulamadıklarında da darbecilerle, cuntacılarla, içerideki ve dışarıdaki vesayet odaklarıyla kol-kola grip resmî veya gizli iktidarlarını zorla devam ettirmek istediler. Her seferinde milletimizden silleyi yemelerine rağmen bu arayışlarından hiç vazgeçmediler” sözlerine yer verdi. Demokratlığı kimseye bırakmayan bu zihniyetin aslında faşizmin ruhlarına işlediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin geçtiğimiz 16 yılda girdiği 14 seçim ve halk oylamasının tamamından zaferle çıkmasının, ana muhalefet partisinin muvazenesini iyice bozduğunu söyledi. İlgili parti yetkililerinin, siyaset dilinin seviyesini yerlere düşürdüğünü, tüm sözcülerinin edeple, ahlakla, erdemle, nezaketle uyuşmayacak ifadelerle her gün kendilerine saldırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim bunların hepsine verecek cevabımız vardır. Bu cevapları onların seviyelerine inmeden hakka, hakikate, hakkaniyete uygun şekilde gereken platformlarda vermeyi sürdüreceğiz. Hâlbuki ne kadar çırpınsalar boştur. Milletimiz bunların notunu vermiş, hesabını da kapatmıştır. 31 Mart seçimlerinde inşallah bu gerçeği bir kez daha göreceğiz” şeklinde konuştu. “DÜNYA, TÜRKİYE'NİN ORTAYA KOYDUĞU BAŞARILARI KONUŞUYOR” Kendi gündemleri ile muhalefetin gündemine bakıldığında, kimlerin ülkenin ve milletin geleceği için gece-gündüz çalıştığının, kimlerin boş işlerle vakit tükettiğinin görüleceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Dünya, Türkiye'nin insani diplomasiden savunma sanayine kadar geniş bir alanda ortaya koyduğu başarıları konuşuyor, CHP'nin dili bunların hiçbirini ifade etmeye varmıyor. Suriye'de gerek sahada, gerek diplomaside elde ettiğimiz neticeleri herkes takdir ediyor, bir tek ana muhalefet ve onunla aynı yolda ilerleyen terör örgütünün güdümündeki parti feryadı figan ile karşı çıkıyor. Merhum Cemal Kaşıkçı meselesinin ortaya çıkartılmasında gösterdiğimiz ahlaki duruş herkes tarafından tebrikle karşılanıyor, sadece CHP'nin aklına bu konuda tuhaf sorular geliyor. Zira yetişemediği üzüme bunlar koruk dermiş. Biz yıllardır bölgemizde ve dünyada Türkiyesiz denklem kurulamayacağını söylüyoruz ve daha önemlisi bunu temin ediyoruz. Ana muhalefet Türkiye'yi denklemin dışına atmak istiyor.” Türkiye'nin, milletin ve kardeş ülkelerin geleceğini, umutlarını güçlendirmek için çalışırken en çok muhalefetin saldırısına maruz kaldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK'yı yerle yeksan ediyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. FETÖ'ye dünyayı dar ediyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. Suriye'de ve Irak'ta terör oluşumlarının önünü kesiyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. Ekonomimize yönelik saldırıları boşa çıkartıyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. Çeşitli ülkelerle gerilimler yaşıyor veya ittifak ilişkisi kuruyoruz, her defasında çatlak ses CHP'den geliyor” dedi. “NETANYAHU, SEN ZALİMSİN VE DEVLET TERÖRÜNÜN BAŞINDASIN” Kendilerinin, Filistinli mazlum ve mağdurlara sahip çıkmasından rahatsız olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Türkiye'ye en alçak ifade ve iftiralarla saldırdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu başbakanın Türkiye'yi Kıbrıs'ta işgalci olmakla, kadınları ve çocukları katletmekle suçladığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail Başbakanının sanıyorum herhâlde dili sürçtü. Herhâlde kendilerinin Filistin'de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları, çocukları, her yaştan on binlerce masum insanı dünyanın gözü önünde silahla, bombayla, tecritle öldürdüğünü söyleyecekti. Netanyahu, sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları, çocukları tekmeleyerek, yavruları tekmeleyerek, askerinizle, polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu, sen zalimsin zalim ve devlet terörünün başındasın. Bu sadece ve sadece sana uyuyor, Erdoğan'a uymaz. Türkiye, masumlarla değil teröristlerle mücadele ediyor. Bu mücadelenin bedelini de binlerce şehit, on binlerce gazi olarak 40 yıla yakın süredir verdik-veriyoruz. Ülkemizde ‘kendi gözündeki merteği görmez, başkasının gözündeki çöpe söz eder' diye bir söz vardır. İsrail'in kendi günahlarının, işlediği insanlık suçlarının, yaptığı katliamların, yıkımların hesabını vermeden kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur.” “HİÇ Mİ BU ÜLKENİN VE MİLLETİN YANINDA YER ALMAYACAKSINIZ?” İsrail'in bu saldırısına verdiği cevaba karşı, CHP'den cevap gelebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yahu sizin tek misyonunuz, bu ülkeye ve millete karşı muhalefet yapmak mı? Hiç mi herhangi bir mücadelesinde bu ülkenin ve milletin yanında yer almayacaksınız? Hiç mi bir konuda yerli ve millî duruş göstermeyeceksiniz? Hiç mi yalansız, iftirasız bir sözünüz, bir siyasetiniz olmayacak? Sizin hiç mi hasbi ve harbi bir işiniz olmayacak?” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin en büyük talihsizliğinin, CHP gibi bir ana muhalefet partisine sahip olması olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi ülkesini bırakıp Paris sokaklarını karıştıranlara destek olmaya giden bir anlayıştan Türkiye'ye hayır gelmeyeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik destekledikleri kesimlerin ne dediğinden, ne istediğinden bile haberleri yok. Göstericilerin talep listesine baksalar, üç-beş konuyu çıkarttığınızda bizim 16 yıldır Türkiye'de yaptığımız reformları istediğini göreceksiniz. Tabii bunların her işi böyle, sabun köpüğü misali hava olduğu için, balon olduğu için, eminiz Paris'e gittiklerinde de öyle avare avare dolaşıp geri döndüler” değerlendirmesinde bulundu. Tüm hayatları yasaklarla, yıkmakla geçmiş olanlardan inşa edici, yapıcı, ön açıcı siyaset beklemenin beyhude olduğunu bildiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama yine de milletimiz adına umut etmek istiyoruz. Ne diyelim? Her şeyin hayırlısı, muhalefetin de hayırlısı” diye ekledi. CHP'nin yakası rozetli siyasetçilerinin yanı sıra sanatçı-yazar kılıklı borazanlarının da olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan üç kişinin geçtiğimiz günlerde CHP'nin resmî yayın organı olan bir televizyonda kendisi ile ilgili yaptığı açıklamalara değindi. “BİZ KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADERE İNANMIŞIZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye ve benim hakkımda atıp tutmuşlar. Ne mi demişler? Önce ‘gergedan nesli' deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar. Sonra ‘her şey sandıkla çözülmez' demişler. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna kadar götürmüşler. Sorsanız demokratlar, sanatçılar. Ama sandığa, yani milletin iradesine zerre kadar saygıları yok. Başka ne demişler? Şayet kendi istedikleri gibi bir demokrasi uygulaması olmazsa, belki lideri -yani beni- ayaklarından asarlarmış. Yahu hepiniz, topunuz cellat olsa ne yazar? Biz şehadete inanmışız, biz kaderin üstünde bir kadere inanmışız. Ama sizin imanınızda böyle bir şey yok. İmanınız yok ki onu konuşalım. Bununla yetinmemişler, ‘belki mahzenlerde zehirlenerek ölür' demişler. O da yetmemiş, ‘belki başka liderlerin yaşadığı sonları yaşayabilirler' demişler. Geçmişteki darbeleri hatırlatıp ‘bakalım darısı kimin başına' demişler. Hepsinin sonunda da CHP'nin aralarında bölücü örgütün güdümündeki yapının da bulunduğu çeşitli partilerle yaptığı ittifakla destek istemişler.” Söz konusu kişilerle ilgili yargıda gereğinin yapılacağını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sanatçı müsveddesi, bütün bunlar bunun bedelini ödeyecekler, sonuna kadar kovalayacağız. Aynısıyla cevap versek, kendimizi onlarla aynı seviyeye alçaltmış oluruz. Sadece diyorum ki; CHP budur, bunların siyaseti millî iradeyi küçümsemek, millete hakaret etmektir. Bunların karakteri milletin inancına, değerlerine, seçtiklerine düşmanlık yapmaktır” dedi. Milletin oyuyla iş başına gelen bir Cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit edecek kadar alçalan bu zihniyete verilecek en iyi dersin, onları sandığa gömmek olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları 31 Mart yerel seçimlerinde bu hastalıklı CHP zihniyetini sandığa gömmeye, demokrasi ve millî irade düşmanlarını tarihin tozlu sayfalarına havale etmeye, terörist âşıklarının ve terör örgütü muhiplerinin defterini dürmeye çağırdı.HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ

Bakmadan Geçme