TÜSEB Mütevelli Heyeti Toplantısı Kayseri'de yapıldı
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) mütevelli heyeti, ilk toplantısını Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Genom ve Kök Hücre Merkezi'nde gerçekleştirdi.
Toplantıya katılan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, TÜSEB hakkında bilgiler verdi.
Başkanlığa bağlı 6 enstitü bulunduğunu ifade eden Gümüş, bunlardan Türkiye Kanser Enstitisü, Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü, Türkiye Kronik Hastalıklar Enstitüsü, Türkiye Kayıt Akreditasyon Enstitüsü'nün göreve başladığını, Türkiye Anne, Çocuk, Ergen Sağlığı Enstitüsü ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsünün atamalarının da iki ay içerisinde tamamlanacağını belirtti.
Gümüş, Türkiye'de çok ciddi oranda ilaç tüketildiğini belirterek, şunları söyledi: 'Bugün toplantımızın ana konularından birisi, Türkiye'de ilaç sanayinin ve biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesi, ikincisi ise Türkiye'nin en büyük sorunu olan kanser vakalarının yapısının, diğer ülkelerle kıyaslanması konusunda, çeşitli araştırma çalışmaları yapılması ve ülkemize özgü kanser haritalarının çıkarılmasıydı. Bu konuda Türkiye Kanser Enstitümüz bir görev üstlenecek. Bu konunun detaylarını değerlendirdik.'
Sağlık Bakanlığının, konusunda uzman bilim adamlarıyla beraber, TÜSEB aracılığıyla, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte de Ar-Ge faaliyetleriyle sağlığı koordine edeceğini ifade eden Gümüş, şöyle dedi: 'Tabi ki bütçesi olacak. Sağlık Bakanlığımızın 53 eğitim ve araştırma hastanesinin, üniversitelerimizin, tıp fakültelerinin Ar-Ge merkezi olarak yeniden planlanacağı çok güçlü bir altyapıyla önümüzdeki süreçte TÜSEB'in adını daha fazla duymaya başlayacağız. TÜSEB'in merkezi İstanbul'da olacak ama bütün Türkiye'deki tıp fakülteleri ile eğitim ve araştırma hastaneleriyle işbirliği yapacaktır. Anadolu'nun birçok ilinde de güçlü yapıları oluşturacaktır.'
TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur da sağlık alanındaki cari açığın kapatılması için ileri teknolojik ürünler üretmek, aşı ve ilaç sanayi konusunda ileriye adım atmak gerektiğini anlattı.
TÜSEB'in bu bakımdan önemli katkılar sağlayabilecek bir kuruluş olduğunu vurgulayan Keleştemur, hem Ar-Ge merkezleri kuracaklarını hem de var olanları insan kaynağı ve ekonomik olarak destekleyeceklerini kaydetti.
Başkanlığa bağlı 6 enstitü bulunduğunu ifade eden Gümüş, bunlardan Türkiye Kanser Enstitisü, Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü, Türkiye Kronik Hastalıklar Enstitüsü, Türkiye Kayıt Akreditasyon Enstitüsü'nün göreve başladığını, Türkiye Anne, Çocuk, Ergen Sağlığı Enstitüsü ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsünün atamalarının da iki ay içerisinde tamamlanacağını belirtti.
Gümüş, Türkiye'de çok ciddi oranda ilaç tüketildiğini belirterek, şunları söyledi: 'Bugün toplantımızın ana konularından birisi, Türkiye'de ilaç sanayinin ve biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesi, ikincisi ise Türkiye'nin en büyük sorunu olan kanser vakalarının yapısının, diğer ülkelerle kıyaslanması konusunda, çeşitli araştırma çalışmaları yapılması ve ülkemize özgü kanser haritalarının çıkarılmasıydı. Bu konuda Türkiye Kanser Enstitümüz bir görev üstlenecek. Bu konunun detaylarını değerlendirdik.'
Sağlık Bakanlığının, konusunda uzman bilim adamlarıyla beraber, TÜSEB aracılığıyla, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte de Ar-Ge faaliyetleriyle sağlığı koordine edeceğini ifade eden Gümüş, şöyle dedi: 'Tabi ki bütçesi olacak. Sağlık Bakanlığımızın 53 eğitim ve araştırma hastanesinin, üniversitelerimizin, tıp fakültelerinin Ar-Ge merkezi olarak yeniden planlanacağı çok güçlü bir altyapıyla önümüzdeki süreçte TÜSEB'in adını daha fazla duymaya başlayacağız. TÜSEB'in merkezi İstanbul'da olacak ama bütün Türkiye'deki tıp fakülteleri ile eğitim ve araştırma hastaneleriyle işbirliği yapacaktır. Anadolu'nun birçok ilinde de güçlü yapıları oluşturacaktır.'
TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur da sağlık alanındaki cari açığın kapatılması için ileri teknolojik ürünler üretmek, aşı ve ilaç sanayi konusunda ileriye adım atmak gerektiğini anlattı.
TÜSEB'in bu bakımdan önemli katkılar sağlayabilecek bir kuruluş olduğunu vurgulayan Keleştemur, hem Ar-Ge merkezleri kuracaklarını hem de var olanları insan kaynağı ve ekonomik olarak destekleyeceklerini kaydetti.