Vekil Ersoy 'Adeta bir üçüncü dünya savaşının ayak seslerini hissetmekteyiz'...

MHP Milletvekili M. Baki Ersoy yaptığı konuşmasına hafta boyu TBMM sürdürdüğü bütçe görüşmelerindeki faaliyetleri ile başladı.

Vekil Ersoy konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘Ankara'dan, ayağımızın tozuyla, bütçe görüşmelerinden geldik. Biliyorsunuz ki TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim. 22 Ekim Salı gününden beri, her gün gece gündüz plan bütçe komisyonunda, kamu kurumlarımızın 2025 yılı bütçelerini ve 2023 yılı kesin hesaplarını görüşüyoruz. Sabah 10'da başlayıp gece yarılarına kadar görüşmelere devam ediyoruz. Bu görüşmelerde; ülkemizin, özellikle de Kayserimizin her bir sıkıntısını, talebini, eksiğini tek tek ilgili bakanlarımıza iletiyoruz. Vatandaşlarımızın tarafımıza ilettiği, il başkanlığımızın, ilçe başkanlarımızın, belediye başkanlarımızın tespit ettiği eksikleri, tek tek dile getiriyoruz. STK'larımızla, oda başkanlarımızla tek tek görüşüp fikir alışverişinde bulunuyoruz. O alanda uzman olan üniversite hocalarımızın görüşlerini alıyoruz. Basın mensuplarımızla istişare ediyoruz. Bütçe zamanı bizim en yoğun ama en verimli zamanımız olarak geçiyor. Yeri geliyor elbette yoruluyoruz, uykusuz kalıyoruz, yemek yiyecek zamanımız bile olmuyor. Özellikle de bu süreçte daha da çok çalışmalıyız. Türkiye, bölgemiz ve dünya büyük bir türbülans içerisindedir. Ekonomik, siyasi ve sosyal krizler, küresel kirli ittifaklarla birleşmiş; milli devletlere, milletlerin birliğine ve Türklüğün varlık mücadelesine kastetmiştir. Bölgemiz, Ukrayna-Rusya savaşının yankılarıyla sarsılırken, İsrail'in işgal ve vahşetiyle bir ateş çemberine dönüşmüştür. Adeta bir üçüncü dünya savaşının ayak seslerini hissetmekteyiz. Konvansiyonel tehditler yerini nükleer tehditlere, ekonomik ve siber savaşlara bırakmıştır. Türkiye bu kaotik tablonun tam merkezindedir. Bu nedenle akıllı, dirayetli ve ferasetle hareket etmek zorundayız.Bu cendereden çıkış yolumuz, milli birlik ve dayanışma ruhumuzdur. Bizim istikametimiz bellidir; o da Türk milletinin istiklali ve istikbalidir. Ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde bir ve diri kalmak zorundayız. Türk milletinin esarete, haksızlığa ve zillete tahammülü yoktur, olmayacaktır. İstiklalimize sahip çıkmak, milliyetçilik şiarımızın gereğidir.' dedi.

Türk Milletinin bekasına kastetmektedir…

Küresel emperyalist güçlerin Türk Milletinin bekasına yönelik tehditlerine dikkat çeken Vekil Ersoy, ‘Atlantik ve Pasifik hattında yaşanan güç mücadeleleri, kanlı vekâlet savaşları ve ekonomik kuşatmalar bizleri hedef almaktadır. İsrail'in arkasına aldığı küresel destekle işlediği insanlık suçları bunun somut bir örneğidir. Terör örgütleri, küresel canavarların emellerine ulaşmak için maşa olarak kullanılmaktadır. Ancak bu oyunları bozmak bizim şerefli görevimizdir. Biz oyun kuranların piyonu değil, oyun kuran bir milletiz. Bu süreçte üzerimize düşen görev, Genel Başkanımız Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli'nin işaret ettiği istikamette yürümektir. Sayın Genel Başkanımız, milli birliğin ve Cumhur İttifakı'nın stratejik önemine işaret ederek, tüm dava arkadaşlarımızı Türk milletinin bekası için gönül seferberliğine davet etmiştir. Cumhur İttifakı, bu ülkenin her türlü saldırıya karşı savunma hattıdır. Bizler bu birlikteliği daha da güçlendirmekle mükellefiz. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, devlet aklıyla hareket eden bir lider olarak, küresel oyunları boşa çıkarmak için Türk milletinin iradesini birleştirmektedir. Bizlere düşen görev, bu liderliğin işaret ettiği yolda azimle yürümek ve milli hedeflerimizden sapmamaktır. “21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye” ülküsüne bağlılığımız tamdır. Milliyetçi Hareket Partisi, Türk siyasetinde milli ve yerli duruşun sarsılmaz teminatıdır. Bizler, kişisel menfaat peşinde değil, Türklüğün ve Türkiye'nin idealleri uğrunda mücadele veren bir hareketiz. Bizden önceki dava büyüklerimizin ödedikleri bedeller ve çektikleri çileler sayesinde bizler bu günü yaşayabiliyoruz. Bence kendimize sormamız gereken soru şu olmalıdır “Bizler inandığımız dava için ne kadar bedel ödemeye hazırız?” Geçmişte yaşamış büyüklerimizin tecrübelerinden şunu çok iyi biliyoruz ki zafer ancak bedel ödersek gelir. Aynı soruyu tekrardan sormak istiyorum. Bizler inandığımız dava için ne kadar bedel ödemeye hazırız? Bir zamanlar aramızda hasbelkader bulunup sonrasında kapı kapı gezen omurgasızların ömrünü hareketimize vakfetmiş Liderimiz Devlet Bahçeli'yi hadsizce ve haksızca eleştirmelerine hiç bir ortamda izin vermeyeceğiz.' ifadelerini kullandı.

Ne Mutlu Türküm Diyene

Vekil Ersoy konuşmasını şu şekilde sona erdirdi ‘Necip Fazıl Kısakürek üstadın Sahte Kahramanlar isimli kitabının ilk girişinde şu ikilik yazar: Bize kalan aziz borç asırlık zamanlardan, Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan. Yüce Allah'a yemin olsun ki bu sahte kahramanları kaldırıp tarihin tozlu sayfalarında hak ettiklerin çukurlara iteceğiz...!
Buradan sizlerin şahitliğinde bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Unutmayalım ki ;
Dünya üzerindeki bütün partilerin tüzükleri mürekkep ile yazılmıştır, ancak milliyetçi hareket Partisinin tüzüğü kan ile yazılmıştır. Yılmadan, yıkılmadan, yolumuza devam etmek zorundayız. Hiçbir zaman ben bıktım deme hakkımız yoktur. Bıkabiliriz ama asla vazgeçemeyiz. Kimseyi yarı yolda bırakamayız.
Davamız kutludur, yürüyüşümüz şereflidir. Üç Hilal'in gölgesinde, Türk milletinin bekası ve devletimizin ebed müddet varlığı için çalışmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken, hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Allah birliğimizi daim, davamızı muzaffer eylesin. Ne Mutlu Türküm Diyene!'