Yerli ve milli sünger üretilecek
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye için oldukça kritik ve tamamı yurt dışından ithal edilen sünger hammaddesi poliol üretimi konusunda harekete geçti.
‘DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZI ÖNLEYECEK'
KAYSERİ Organize Sanayi Bölgesi tarafından bu amaçla 190 sayfalık fizibilite raporu hazırlanarak, Cumhurbaşkanlığına ve ilgili Bakanlıklara sunuldu. 55.4 milyon dolar bedelli olarak tasarlanan poliol yatırımı için İzmir'in üretim yeri olarak gösterildiği dev yatırım konusunda Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin polieter poliol ithalatı 2018 yılı TÜİK verilerine göre 27 bin 500 ton düzeyinde olup, aynı yıl poliol için 76,5 milyon dolar yurt dışına ödenmiştir. Gittikçe büyüyen bu rakamlar dışa bağımlılığımızı önleyecek dev yatırımın bir an önce gerçekleşmesi için en önemli sebeptir' dedi.
55,4 MİLYON DOLARA MAL OLACAK
BAŞKAN Tahir Nursaçan, hedef kitle içinde Türkiye'de 15'i Kayseri'de olmak üzere 56 adet sünger üreticisi, binden fazla mobilya üreticisi bulunduğunu söyledi. Başkan Nursaçan, süngerin yine en çok kullanıldığı alanlardan birinin de yatak imalatı olup, Türkiye genelinde 8'i Kayseri'de bulunan 38 adet yatak üreticisi olduğuna dikkat çekti. Nursaçan, 'Bu yatırım için tam kapasitede makine teçhizat yatırımı ve diğer giderler genel toplamı 55,4 milyon USD olup, 6,95 USD kuru ile TL'ye dönüştürülmüş ve 388.013.457.-TL yatırım tutarı hesaplanmıştır' dedi.
‘AMBARGO TEHİTLERİNİ ÖNLEYECEK'
OSB Başkanı Tahir Nursaçan, bu tesisin Türkiye için hayati önem taşıdığını belirterek, “Poliol üretimi yatırımımız bu hammaddelerin tedariği konusunda dışa bağımlı olan ülkemizi ve bu hammaddeleri kullanan üretici ve tüketicileri sürekli olarak rahatsız edeceği gibi, ülkemiz kaynaklarının sömürülmesine de fırsat vermektedir. Önemli kırılmaların yaşandığı küresel ekonomik ve jeopolitik atmosferde Türkiye, “yerli ve milli üretim” vurgusuyla ekonomik kalkınmada yeni bir döneme girmiştir. Döviz kurları üzerinden Ülkemiz ekonomisine karşı oluşturulan spekülasyonlar, birçok konudaki hammadde ve ara malı tedariği konusunda karşımıza çıkarılan ekonomik yaptırım ve ambargo tehditleri, ithalata olan bağımlılığımızı azaltmanın zamanının geldiğini, ithal yoluyla tedarik edilen bir çok hammadde ve ürünün artık “yerli üretim”le tedarik edilebilir, hatta ihraç edilebilir hale getirilmesi gerektiğini şiddetli şekilde bizlere hatırlatarak uyarmaktadır'' dedi. > Haber Merkezi