Yıldırım: '27 Mayıs parantezini hepten kapatıyoruz'
Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde partisince İstasyon Meydanı 'nda düzenlenen mitingindeki konuşmasına, Aydın 'ın ilçelerini tek tek selamlayarak başladı. Yıldırım, 16 Nisan 'da, 27 Mayıs 'ta açılan parantezin hepten kapatılacağını ifade etti.
Aydın'ın merhum Başbakan Adnan Menderes'in memleketi olduğunu anımsatan Yıldırım, "demokrasi kahramanı, mücadele adamı, vatan sevdalısı" merhum Adnan Menderes'i rahmetle andı.
İstanbul ve ardından İzmir'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla muhteşem ve tarihi mitingler yaptıklarını dile getiren Yıldırım, vatandaşlara tüm illerden selam getirdiğini söyledi.
Başbakan Yıldırım, halk oylaması için 25 Şubat'ta Ankara'da çalışmalara başladıklarını ve o tarihten bu yana yollarda olduklarını anımsatarak, "Pazar günü inşallah sandığa gidiyoruz, mührümüzü oy pusulasına, beyaz tarafına, 'evet, evet, evet' diye basıyoruz. İnşallah pazar günü Türkiye'nin ufkunu aydınlatacağız." dedi.
"HİÇ KİMSE TÜRKİYE'NİN KURDUĞU CUMHURİYETİ DEĞİŞTİREMEZ"
Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacaklarını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Aydın'da bir kez daha altını çizerek diyorum ki biz devlet sistemi değil, rejim değil, hükümet sistemini değiştiriyoruz. Devletin sistemi cumhuriyettir, cumhuriyet 29 Ekim 1923'te bu millet tarafından kuruldu. Cumhuriyetimizi Kurtuluş Savaşımızla kurduk, canımızla kurduk, kanımızla kurduk. Hiç kimse Türkiye'nin kurduğu cumhuriyeti değiştiremez, hiç kimse cumhuriyete el uzatamaz, dil uzatamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyete el uzatanların karşısında Aydın'ın kadınlarını, gençlerini ve gazilerini bulacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, "Biz sadece 16 Nisan'da hükümet sistemini değiştiriyoruz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Bu değişiklik cumhuriyeti daha da güçlendirecek, devlet işleri daha da hızlanacak, devlet işlerinin kalitesi artacak. Türkiye kalıcı istikrara kavuşacak, geleceğimiz, istiklalimiz güç kazanacak, istikbalimiz daha aydınlanacak, demokrasimiz inşallah çok daha gelişecek, özgürlükler genişleyecek, bu değişiklikle birlikte Türkiye ekonomisi şaha kalkacak." diye konuştu.
Ekonominin istikrarla hızla büyüyeceğini, şehirlere daha çok hizmet ve yatırımın geleceğine işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Terör sorunuyla inşallah bu sistemde çok daha etkin mücadele edeceğiz. Neden terör örgütleri bu değişikliğe 'hayır' diyor anlıyorsunuz değil mi? PKK 'hayır' diyor, FETÖ 'hayır' diyor, onlarla kol kola girmiş HDP 'hayır' diyor. Yetmedi Avrupa, bazı ülkelerin yöneticileri 'hayır' diyor. Bu ne demektir? Türkiye'nin gelişmesini istemeyen ne kadar çevre varsa bunlar bu değişikliğe karşı. Hadi bunları anladık, peki Atatürk'ün kurduğu CHP'ye ne demeli? Hiç nefesinizi tüketmeyin, bakın CHP'ye gönül veren vatandaşlarıma buradan sesleniyorum, bu değişiklik bir rejim değişikliği değildir. Bu değişiklik sadece 1982'den kalma, 35 sene önce darbe ile yazılan anayasanın değişikliğidir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu bir yerde konuşuyor, diyor ki 'Ben 82 anayasasına o zaman genç bir bürokrattım 'hayır' dedim'. 'Hayır' demiş ama 35 yıl geçmiş hala orada. Sen neye 'hayır' dedin arkadaş, sen darbe anayasasına 'hayır' dedin. Biz de darbe anayasasını değiştiriyoruz, senin 'hayır' dediğin anayasayı değiştiriyoruz. O halde sana düşen 'hayır' demek değil. İşte senin dediğini yapıyoruz, değiştiriyoruz, sana yakışan 'evet' demektir, evet."
"Arızalı 'hayır'cılar diyorlar ki bu sistemin arızaları devam etsin, aynen eski bir araba gibi. 82 model, şanzımanı bozuk, vitesleri bozuk, freni yok, yola git desen gitmiyor, yollar kaymak gibi ama araba eski. Olur mu? Bu yola bu araba gider mi? O halde arabayı değiştireceğiz." ifadelerini kullanan Yıldırım, yeni anayasayı "2017, gıcır gıcır, otomatik vites, navigasyonu olan, hava yastıklı, konforlu bir araba" olarak nitelendirdi.
Yıldırım, şunları kaydetti:
"Fakat, bunlar değişimden korkar. Bunlar statükocudur. Bunlar, 'Mevcut devam etsin, aman değişmesin. Dünya değişsin, biz yerimizde sayalım'...
Değişim demek gelişme demektir, kalkınma demektir, büyüme demektir. Türkiye'de artık darbelere, müdahalelere, istikrarsızlığa son vermek için güçlü hükümetlere ihtiyaç var.
Sevgili Aydınlılar, merhum Menderes, hemşehriniz, Aydın'ın evladı olarak buradan çıktı Ankara'ya gitti, milletvekili oldu, başbakan oldu. Siz Aydınlılar, dedeleriniz Menderes'i başbakan yaptı. Allah sizden razı olsun. Menderes'i girdiği seçimlerde hep birinci yaptınız. Menderes milleti sevdi, millet de Menderes'i çok sevdi. Menderes'i sandıkta yenemeyenler, seçimle mağlup edemeyenler ona iftiralar attılar, yalanlar söylediler, sokakları karıştırdılar, anarşiyi hortlattılar, gazetelerle Menderes'e saldırdılar. Ama milletin gözünde, gönlünde Menderes'in değerini düşürebildiler mi? Düşüremezler çünkü millet severse tam sever. Sandıkta Menderes'i yenemeyeceğini görenler, onu darbe yaparak, silah zoruyla indirdiler."
Menderes'in 27 Mayıs 1960'ta darbeyle görevden düşürüldüğünü anımsatan Yıldırım, "Düzmece bir mahkemede yargılandı ve idam edildi. İki bakanıyla birlikte idam edildi." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Menderes'in tutukluyken "Oturacağım Çine çayının kenarındaki söğütlerin dibine, o saadetle yetineceğim." dediğini ifade ederek, onun en büyük arzusunun Aydın'a geri dönebilmek ve Çine çayının orada oturup huzur bulmak olduğunu anlattı.
Bunun Menderes'e çok görüldüğünü söyleyen Yıldırım, "Neden biliyor musunuz çünkü gözleri dönmüştü. Bir başbakanı idam etmek istiyorlardı, bir başbakanı ve bakanlarını idam etmek suretiyle ondan sonra geleceklere de gözdağı vermek istiyorlardı. 'Eğer dediğimizi yapmazsanız, sonunuz böyle olur, Menderes gibi olur' diyorlardı." şeklinde konuştu.
"SERT KAYAYA ÇARPTILAR"
Yıldırım, bunun 15 Temmuz'da denendiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ama bu sefer sert kayaya çarptılar çünkü işte Aydın'ın hanımefendileri, genç kızları, genç erkekleri, yaşlıları, 7'den 70'e indiniz meydanlara, o alçak FETÖ'culara gereken cevabı verdiniz. Allah, sizden razı olsun.
İşte biz AK Parti hükümetleri olarak 14 yıldır bu tehdidi alıyoruz, bu tehditleri hep alıyoruz. Defalarca bize kumpas kurmaya çalıştılar ama millet bizi seçti, millet bize yetki verdi. Millet, 'Bizim adımıza ülkeyi yönetin' dedi. Ancak onlar zannettiler ki öncekiler gibi silahı görünce, tankı görünce, topları görünce, tası tarağı toplayıp kaçacak. Kim kaçacak? Recep Tayyip Erdoğan kaçacak, Binali Yıldırım kaçacak, milletin adamları kaçacak. Kaçar mı? Kaçmaz çünkü arkasında 80 milyon var, millet var.
Sert kayaya çarptılar. 'Ölürüz, yine de bu bayrağı indirtmeyiz' dedik. 'Ölürüz, bu ezanı dindirtmeyiz' dedik. Allah, sizden razı olsun. İzin vermediniz. Bir yiğit çıktı. Yürekli bir adam, Recep Tayyip Erdoğan, bunların hiçbir tehdidine kulak asmadı. Bütün saldırıları püskürttük, darbe senaryolarını bozduk. 'Cumhurbaşkanı seçemezsiniz' dediler, biz de dedik ki 'O zaman millete gideriz' ve gittik."
Yıldırım, 2014'te milletin Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtiğini hatırlatarak, "Daha fazlasını yaptılar. Elektronik muhtıra verdiler 27 Nisan'da. Gezi olaylarını başlattılar, 17-25 yargı darbesiyle kumpas kurdular ve nihayet 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle altın vuruşlarını yaptılar. Ama her seferinde gücünü milletten alan sizin iktidarınız AK Parti iktidarı ve milletin adamı Cumhurbaşkanı her seferinde karşı durdu, 'Ser veririz ama ülkeyi teslim etmeyiz' dedi. Sizler meydanı bu çapulculara bırakmadınız."
Başbakan Yıldırım konuşmasında, 16 Nisan'da, 27 Mayıs ile başlayan dönemi artık sona erdireceklerini belirterek, "16 Nisan'da 27 Mayıs parantezini hepten kapatıyoruz." diye konuştu.
Alandakilere, "Darbeler dönemini sonlandırmaya var mısın? Güçlü Türkiye'ye, güçlü iktidara var mısın" sorusunu yönelten Yıldırım, "evet" yanıtını aldı.
Artık hiç kimsenin, hiçbir kurumun cumhurbaşkanını, hükümetini, meclisi tehdit edemeyeceğini dile getiren Yıldırım, artık hiç kimsenin milli iradeyi gasp edemeyeceğini, bundan sonra milletin dediğinin olacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile hem meclisin, hem de cumhurbaşkanının seçileceğini anlatan Yıldırım, "Oylar sayıldığında ülkeyi gelecek beş yıl için kimin yöneteceğine siz karar vereceksiniz. Bu sistemin adı garantili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir." ifadesini kullandı.
Mevcut sistemde, vekillerin seçildiğini ancak milletin gönderdiğinin değil, başkalarının hükümet olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Ne oluyor? O gizli güçler, o şer güçler, o dayatmacı güçler, o gizli ortaklar hemen meydana çıkıyor, yolunuzu karşılıyor Ankara'da. Biz, Aydın'da, Çine'de, Kuşadası'nda, Bozdoğan'da milletle kampanya yaparken sen neredeydin? Ses yok. 'Ben' diyor 'o işlere bakmam, sen oyları toplar gelirsin, ben de burada hasılatı toplarım'. Artık çeteler değil, cuntalar değil, vesayet odakları değil, milletin sözü geçecek. Evet, evet, evet... CHP, bundan rahatsız, varsın rahatsız olsun ne yazar? Niye rahatsız? Çünkü CHP, 27 Mayıs'ın mimarlarından. 27 Mayıs'ı alkışlayan CHP. 27 Mayıs'ı resmi bayram yapan CHP. Yıllarca 27 Mayıs darbesini, Adnan Menderes'i ipe götüren o alçakça girişimi bayram diye kutlatan CHP. 16 Nisan'da onun için bu parantezin kapanmasını istemiyorlar.
16 Nisan'da millet iradesi yeniden güç kazanacağı için 'hayır' diyorlar. Biz, 'hayır' diyeni de 'evet' diyeni de aynı derecede onurlu biliriz, başımızın tacı biliriz. 'Evet' diyen ne kadar bu ülkenin evladıysa 'hayır' diyen de aynı şekilde bu ülkenin evladıdır. 'Evet' diyeni 'hayır' diyeni birbirinden ayıranlar, bu memlekete en büyük kötülüğü yapmış olur."
"ALLAH BUNLARA AKIL FİKİR VERSİN"
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarına eleştiriler getiren Yıldırım, "Kendini bilmez densiz, 'evet diyenleri denize dökeceğiz İzmir'den'. Böyle şey olur mu kardeşim? Haddini bil, haddini. Önce edepli ol. Sen kimsin, bu millete dil uzatıyorsun? Bir başkası da çıkmış CHP'nin eski genel başkanı, o da diyor ki; 'hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz'. Allah bunlara akıl fikir versin." diye konuştu.
CHP eski genel başkanının da 2007 seçimlerinde, "Eğer bu seçimlerde de iktidar olamazsam Rodos Adası'na kadar yüzeceğim" dediğini dile getiren Yıldırım, "Gitti mi? 10 yıl geçti, yüzdüğü falan yok. Bunların işi gücü hakaret, bunların işi gücü yalan dolan. Biz milletimizle hep gönül diliyle konuştuk. Milletimizle hep eserlerimizle konuştuk. Sizden hiçbir şeyi gizlemedik. 16 Nisan'dan sonra oluşacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne ilişkin de hiç gizli saklı bir şey yok." ifadelerini kullandı.
MHP ile istişare ettiklerini, memleketin bekası için Anayasa değişikliğine ihtiyaç bulunduğunu gördüklerini anlatan Yıldırım, "CHP ve HDP de bir oldular, bu sisteme ilişkin sürekli gerçeğe uymayan iddialarda bulundular. Söylediklerinin hiçbiri doğru değil. Hele hele Sayın Kılıçdaroğlu, 18 maddenin hiçbirini okumamış veya okuduysa tersinden okumuş, hiçbir şey anlamamış. Neye 'hayır' dediğini, neden 'hayır' dediğini, inanın ki bilmiyor. Öğrenmek için de hiçbir gayret göstermiyor. Salonlarda ekranlarda konuşuyor, sadece yalan, dolan, çarpıtma. Acaba insanların aklını çelebilir miyim? Kahvecilerle bir araya geliyor, 'bakın evet çıkarsa kahvehaneler kapanacak', lokantacılarla bir araya geliyor, 'lokantalarınız kapanacak', muhtarlarla bir araya geliyor, 'bakın evet verirseniz' tehdit ediyor, 'muhtarlıkları kapatacaklar'. Yalan dolan. Ayaküstü 40 tane yalan. Allah ıslah etsin bunları ne diyeyim başka?"
Yıldırım, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, Adnan Menderes ve AK Parti dönemi gibi sürekli güçlü hükümetler getireceğini söyledi.
Yıldırım, bu sistemle artık hiçbir kazanımın, darbe ve devalüasyon gibi krizlerle kaybedilmeyeceğini ifade ederek, "Siz kimi seçerseniz yetki onun olacak, 5 yıllığına. 5 yıl sonra isterseniz bir daha seçerseniz ama üçüncü sefer yok kardeşim. İstikrar devam edecek. Hükümetler ikide bir tehdit edilmeyecek. Hükümetlerin hızı kesilmeyecek." diye konuştu.
Bazı kesimlerin bu sistemle ilgili "Her şeyi tek adama teslim ediyoruz." şeklinde söylemleri olduğunu dile getiren Yıldırım, seçimin olduğu yerde tek adamın olmayacağını vurguladı.
Başbakan Yıldırım, yeni sistemle hükümetlerin keyfi davranamayacağına işaret ederek, "Çünkü bu sistemle Meclis de güçleniyor. Meclisler kanun yapacak, hükümeti denetleyecek. Meclisler kanun yapacak, hükümeti denetleyecek ve milletvekillerinin sorularına cevap verecek. Türkiye'de kutuplaşma, gerilim, ayrışma sona erecek." ifadesini kullandı.
"AYDIN'IN TURİZMİ DAHA ÇOK GELİŞECEK"
Bu sistemin en fazla hanımları memnun edeceğinin altını çizen Yıldırım, kadınların büyüyen ekonomiyle daha çok hayatın içinde olacağını bildirdi.
Binali Yıldırım, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle terörle mücadelede daha etkin olunacağını anlatarak, şöyle konuştu:
"Analar, eşler ağlamayacak. Annelerimiz, teyzelerimiz, hanım kardeşlerimiz daha fazla huzur bulacak. Aydınlılar, cumhurbaşkanlığı sistemi en çok da sizi düşünüyor. 18-25 yaş arası dokuz buçuk milyon vatandaşımız seçilebilecek, siyasete girebilecek. İsterse muhtar olsun, ister belediye başkanı olsun, bunu bile CHP çok görüyor, 'Ne lüzum var, gençler siyasette olmasın.' diyor ama bunlar şaşkın. Bir yandan böyle diyor. Bir yandan da daha geçen sene, CHP'li bir milletvekili 'Seçilme yaşını 18 indirelim.' diye teklif veriyor. Birbirlerinden haberleri yok. Şimdi genel başkanları buna karşı çıkıyor."
Bu sistemin Türkiye'ye huzur ve kardeşlik getireceğini, demokrasiyi güçlendireceğini kaydeden Yıldırım, "Bu sistemle özgürlükler daha da artacak, ekonomimiz daha büyüyecek ve Aydın'ın turizmi daha çok gelişecek. Geçmişte olduğu gibi hiç kimse bir başkasının kılığına kıyafetine, yediğine içtiğine karışmayacak. Yaşam tarzları, huzur, güven garanti altına alınacak. Muhalefetin yalanları artık o kadar oldu ki takip etmekte zorlanıyoruz. Bu yalanları arka arkaya koydum, bizim 14 yılda yaptığımız tünelleri geçti. Her gün zihinlerinizi bulandırmaya çalışıyorlar."
"AYDIN TAM GÜN EĞİTİME GEÇİYOR"
Başbakan Yıldırım, 15 yılda Aydın'a 13 katrilyonun üzerinde yatırım yaptıklarını, Aydın'ın ihracatını 156 milyon dolardan 618 milyon dolara çıkardıklarını anlattı.
Aydın'a üç bin derslik, bin 300 konut ve 71 spor tesisi yaptıklarını söyleyen Yıldırım, "Buradan bir müjde veriyorum. Önümüzdeki seneden itibaren Aydın'da bir ilki başlatıyoruz. Türkiye'de biliyorsunuz artık çiftli öğretimden tekli eğitime geçiyoruz. Yani tüm gün eğitim. Bunu Aydın'da başlatıyoruz. Müjdeler olsun. Aydın tam gün eğitime geçiyor." diye konuştu.
Yıldırım, Adnan Menderes Üniversitesine sekiz fakülte, iki yüksekokul, 11 meslek yüksekokulu açıp, öğrenci mevcudiyetini 54 bine çıkardıklarını işaret ederek, şunları kaydetti: "Yurt kapasitesini bin 400'den 7 bine çıkardık. 400 yataklı Nazilli Söke, Fehime Faik Kocagöz, Didim, Çine, Bozdoğan, Kuyucak, Karpuzlu Merkez Kadın ve Doğum Hastalıkları hastanelerini yaptık, Aydınlıların hizmetine verdik. 150 yataklı Kuşadası Devlet Hastanesine ilave blok yaptık. Ayrıca merkez Nazilli Çine Buharkent hastanelerine ilaveler yaptık. 2002'de 114 kilometre yol vardı Aydın'da, o da rahmetli Özal döneminde yapılan otoyol. Buna 261 kilometre ekleyerek 375 kilometreye çakardık. Aydın Nazilli Denizli ayrımı, Akbük-Didim, Selçuk-Kuşadası, Söke- Sazlıköy, Aydın-Muğla-Ortaca yollarını bölünmüş yola döndürdük." HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ