Yıldırım: '81 milyon Mehmetçiktir, Nene Hatun'dur'
Başbakan Binali Yıldırım, Manisa'daki kongrede yaptığı konuşmada '81 milyonun her biri bu ay yıldızlı bayrak için, bu aziz vatan için bir Mehmetçik'tir, Nene Hatun'dur' dedi.
Yıldırım, Manisa'da 17 şehzade yetiştiğini, bazılarının Osmanlı tahtına geçtiğini ve Osmanlı İmparatorluğunun kaderinde, yönetiminde söz sahibi olduğunu kaydederek bu toprakların Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman'ı çıkardığını, Manisa'nın tarihe damga vurduğunu söyledi.
Manisa'nın kurtuluş mücadelesinde sapa sağlam durduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, "Cumhuriyetin kuruluşunda nasıl mührünü vurduysa 15 Temmuz alçak FETO darbe girişiminde de aynı şekilde dimdik durmuş, ay yıldızlı bayrağı indirtmemiş, ezanları dindirtmemiş, darbecilere darbeyi vurmuştur. Gençler, bu ülkenin birliğine, beraberliğine, huzuruna, kardeşliğine zarar vermek isteyen kim olursa olsun, ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar uzakta olursa olsun bu millet gereken cevabı verir. Gençler yeni bir destan yazmaya hazır mısınız? 2019'da yeni bir zafere var mısınız? Aydınlık Türkiye'nin kapılarını Manisa'ya yakışır şekilde açacak mıyız?" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım salondaki coşkuya dikkati çekerek, Türkiye'nin her şehrinde en dinamik, en diri teşkilatı olan partinin adının AK Parti olduğunu belirtti. Salonun, dışında binlerce kişi bulunduğunu, içinin tıklım tıklım olduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, Manisa'da bir dahaki toplantıyı yapımı süren 10 bin kişilik salonda gerçekleştireceklerini kaydetti.
Başbakan Yıldırım, kongrenin Manisa'ya, ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, şöyle devam etti:
"Bu zamana kadar Manisa'da bu yolda, AK Parti davasında, bu kutlu yürüyüşte hizmeti geçen önceki dönem il başkanlarımıza, milletvekillerimize, partimizin her kademesinde görev almış bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yeni yönetimin Berk Mersinli liderliğinde AK Parti'yi yeni rekorlara, zaferlere taşıyacağına yürekten inanıyorum. Bu kongreden sonra başarılarının artarak devamını Mevla'mdan niyaz ediyorum.
Çok değil, 15 yıl önce Türkiye deyince akla kriz geliyordu, kaos geliyordu. Şimdi ise Türkiye denince akla istikrar geliyor, güven geliyor, güçlü ekonomi geliyor. Siyasi ve ekonomik istikrarı yakalayarak 15 yılda büyük başarılara imza attık. Türkiye'nin elde ettiği bu istikrar sadece bugünler için değil gelecek günlerimiz için de aynı şekilde önemlidir. Bu istikrara, bu güvene sahip çıkmak hepimizin en öncelikli görevidir."
Yıldırım, iktidara geldiklerinde Türkiye'nin hiçbir sorununun kaderi olmadığını söylediklerini belirtti.
2002'den bu yana da sorunları çözmek için canla başla çalıştıklarını anlatan Yıldırım, "Dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürdük. Sorunları torunlara havale etmedik, üstüne üstüne gittik, bugünlere geldik. Bugün Türkiye 3 kat büyüdüyse, sorunların üzerine giden ve sorunları torunlara bırakmayan bir iktidar olduğu içindir ve memleket sevdalısı, millet sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan olduğu içindir." dedi.
Yıldırım, iktidarları döneminde devletle milletin arasındaki mesafeyi kapattıklarını, devletle milleti barıştırdıklarını ve Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan her vatandaşın başlarının üzerinde yeri olduğunu aktardı.
Herkesi birinci sınıf vatandaş olarak gördüklerini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Şunu özellikle herkese söyledik. Ay yıldızlı bayrağımızın altında 81 milyon vatan evladının hepsine yer vardır. Ayrılıklarımızı kaşımak, sorun alanı yapmak asla ve asla bizim rıza göstereceğimiz şey değildir. Ayrılıklarımızı hep zenginlik olarak gördük. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz. 81 milyonun birlik ve beraberliğini savunuyoruz. Bu inançla 15 yıl içinde memleketin gecikmiş hizmetlerini görürken diğer yandan da demokrasiye karşı kumpaslarla, vesayetlerle, darbe girişimleriyle mücadele ede ede bugüne geldik. Demokrasimizin kalitesinin yükselttik. Ekonomiyi ve refahı genişleterek tabana yaydık."
Yıldırım, bu süreçte birçok yatırımı sonuçlandırdıklarını, AK Parti iktidarından önce Avrupa'da dördüncü sırada olan tarımsal üretimde birinciliğe yükseldiklerini söyledi.
"BÜTÜN İLLER İHRACAT YAPAR HALE GELDİ"
2002'de Türkiye'de 12 ilin ihracat yapabildiğini, şimdi Türkiye'nin bütün illerinin ihracat yapar hale geldiğini vurgulayan Yıldırım, Türkiye'nin 15 yıl içinde ihracatta ve ekonomide önemli bir aşama kaydettiğini söyledi.
Yıldırım, memura, emekliye, işçiye daima enflasyon üzerinde haklar verdiklerini dile getirerek "Türkiye, AK Parti iktidarı ile birlikte küresel ekonomide söz sahibi olan ülkeler arasına girdi. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi arasında yer alan Türkiye'nin dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer alması için emin adımlarla 2023'e Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine emin adımlarla ilerliyoruz." dedi.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için, yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmak için uğraştıklarını vurgulayan Yıldırım, yenilenebilir enerji kaynağının yüzde 35 seviyesine yükseldiğini, Türkiye'nin yakın bir gelecekte enerji ticaretinin merkezi haline geleceğini bildirdi.
Yıldırım, Ekonomi Güven Endeksinin 2018 Ocak ayında Aralık ayına göre 10 puan artarak 95'ten 105'e yükseldiğine işaret etti.
15 Temmuz hain darbe girişimden sonra Türk ekonomisini çökertmek için kimi odakların saldırıya geçtiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
"Ekonomimiz öyle sağlam temellere oturuyor ki bu ve buna benzer girişimler emellerine ulaşamadı. 'Suriye'de yürüttüğümüz operasyon, ekonomiyi olumsuz etkileyecek' dediler. Türkiye ekonomisi böylesi operasyonlardan etkilenmez, Türkiye 35 yıldan beri buna benzer operasyonları yapıyor. Irak'ta, Fırat Kalkanı'nda ve şimdi de Afrin'de teröre karşı teröristlerin yok edilmesi için bu operasyonlarımızı sürdürmeye kararlıyız. Elde ettiğimiz büyük başarı, büyümedeki istikrarlı artış, ihracattaki artış Türkiye'yi bütün yatırımcılar için stratejik bir ülke haline getirdi. Türkiye, 2018 yılında bütün sektörleriyle büyümeye, gelişmeye devam edecek gençler. '2 günü birbirine eşit olan ziyandadır' ilkesinden hareketle vatandaşlarımıza daha güzel hizmet vermenin yollarını arıyoruz."
Başbakan Yıldırım, partililerin "Başbakan bizi Afrin'e götür." tezahüratları üzerine, "Türkiye'ye kafa tutanlar bu sese kulak versin, 81 milyon bu ay yıldızlı bayrak için, bağımsızlık için bu ülke için her biri bir Mehmetçik'tir, her biri Nene Hatun'dur." dedi.
Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerdeki konuşmalarında "yerli ve milli" vurgusu yaptığını söyledi.
Yerliliğin ve milliliğin "PYD/YPG terör örgütü değil" diyen milletvekili varsa onlara gereken dersi vermekle olacağını belirten Yıldırım, "Millilik ve yerlilik PKK ve FETÖ'cülerle, PKK terör örgütü sevicileriyle kol kola girmekle olmaz. Milli ve yerlilik bu ülkenin birliğine ve beraberliğine 81 milyonun kardeşliğine saygı duymakla olur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu milli ve yerli lafını çok söylüyorsunuz. Güzel bir şey tabii ki milli ve yerli olmak lazım. O halde buyur gel milli mutabakata gel. Sen de bu saflara katıl. Kurtuluş buradadır." diye konuştu.
Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Yıldırım, Türkiye'nin Suriye'de terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele verdiğini vurguladı. Yıldırım, şöyle devam etti:
"Şehitlerimiz olacak, acı yaşayacağız belki. Bağımsızlığı sürdürmenin, bayrağa sahip çıkmanın, vatan toprak bütünlüğünü muhafaza etmenin, 81 milyonun kardeşliğini ve can güvenliğini sağlamanın bedeli var. Bu bedeli ödeyeceğiz ama ülkemizin bölünmesine, emperyal emellerin istilasına asla müsaade etmeyeceğiz. İstiklal Savaşı'nda nasıl şehitler verdikse, nasıl vatanı kurtardıksa, düşman işgalinden nasıl Türkiye'yi çıkardıksa, 15 Temmuz'da alçak darbecilere nasıl Türkiye'yi dar ettikse şimdi de içeride ve dışarıda PKK, YPG, PYD, DEAŞ, bilumum terör örgütlerine gereken dersi bu millet verecek, bunun için gereken her şey yapılacak.
Meğer bu terör örgütlerinin ne kadar da sevenleri varmış. Aman, bir girdik her taraftan ses geliyor. Ama biz orada sadece terör örgütleriyle mücadele etmiyoruz, terör örgütlerinin arkasına saklanan emperyal güçlere karşı da mücadele ediyoruz. Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda yaptığımız gibi."
"EY ABD NE ZAMAN ANLAYACAKSIN"
Zeytin Dalı Harekatı'nın terör örgütlerine karşı yürütülen bir harekat olduğunu, YPG/PYD ve DEAŞ'ı ayrı tutanların artık bu yanlıştan vazgeçmesi gerektiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
"Daha evvelsi gün DEAŞ'lılar PYD'lilere yardım etmek için Afrin'e gitti. Ey Amerika Birleşik Devletleri, ne zaman anlayacaksın bir terör örgütüyle iş tutarak, terörü yok edemeyeceğini. Suriye'de 7 yıldır devam eden iç savaş ve bundan faydalanan terör örgütleri nedeniyle bölge insanı büyük zulümler gördü. Gençleri, çocukları zorla kaçırıp ellerine silah verip ön safta ölüme gönderen bu terör örgütü değil mi? Sivilleri canlı kalkan yapan bu örgüt değil mi? Bu örgütlerden en fazla zarar gören ülke Türkiye'dir, bu millettir. Yine şehitlerimiz olacak ama bunların planlarını mutlaka bozacağız. O siperlerini başına yıkacağız, bölge insanlarına yapılan zulmün önüne geçeceğiz."
Türkiye'nin bölgedeki terör nedeniyle 3,5 milyon Suriyeliyi misafir ettiğini anımsatan Başbakan Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı'yla terörü yok ettikten sonra Cerablus, El Bab'da olduğu gibi Suriyelilerin o topraklara geçeceğini, huzur içinde yaşamaya devam edeceğini belirtti.
Yıldırım, "Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Bizim amacımız topraklarımıza yönelen silahları, terör faaliyetlerini sona erdirmek. Kilis'e, Reyhanlı'ya, Hassa'ya, Kırıkhan'a atılan o roketleri, füzeleri tamamen ortadan kaldırmak. Uluslararası hukuktan doğan hakkımızı kullanarak bu mücadeleyi yapıyoruz. Ülkemizin ve milletimizin güvenliği için her türlü tedbiri aldık almaya devam ediyoruz." diye konuştu.
MANİSA'YA 15 YILDA 18 MİLYAR LİRA YATIRIM
AK Parti'nin iktidarda olduğu 15 yıllık süreçte Manisa'ya 18 milyar lira değerinde yatırım yaptığını anlatan Yıldırım, kentin 310 milyon dolar olan ihracatının 2 milyar dolara yükseltildiğini, 4 binden fazla derslik yapıldığını, 558 yataklı şehir hastanesinin, Kula Devlet Hastanesinin, Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı ile İstanbul-İzmir Otoyolu'nun inşaatının sürdüğünü, kısa süre içinde de aralarında Salihli Devlet Hastanesinin de yer aldığı 6 sağlık tesisinin projesinin başlayacağını belirtti.
Yıldırım, "Okul Üzümü Projesi"nin bu dönemde de devam edeceğinin müjdesini vererek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba'ya gerekli talimatı verdiğini söyledi.
Geçen hafta bir istatistiğin yayınlandığını, dünyadaki bütün ülkelerin vatandaşlarına "Sağlık sistemiyle ilgili endişe var mı" denildiğini dile getiren Yıldırım, "Polonya, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere bütün ülkelerde yüzde 50'nin üzerinde 'Evet endişe var' diyorlar. Türklere soruyorlar. Sağlıkla ilgili endişemiz yüzde 3 çıkıyor. Sağlıkta Türkiye dünya birincisi, vatandaşını milletinin sağlığını düşünen en başta gelen ülke Türkiye'dir. 'Sağlık olsun' demekle sağlık olmuyor, gereğini yapmak lazım. Hastaneler yapmak lazım." ifadelerini kullandı.
Sabuncubeli Tüneli'nin temmuz ayında açılacağını ve 600 yıllık rüyanın gerçeğe dönüşeceğini ifade eden Yıldırım, Manisa genelinde 24 baraj ve 10 göleti hizmete aldıklarını, 68 taşkın koruma tesisi yaptıklarını belirtti.
Yıldırım, zeytin ve üzüm yetiştiricilerine desteklerin artarak devam edeceğini, Türkiye'nin 2017-2018'de toplam zeytin üretiminde dünya ikincisi olduğunu, bağ alanı bakımından 5'inci durumda bulunan ülkenin üzüm üretiminde de 6'ncı sırada olduğunu söyledi.
Türkiye'nin tarihinin en önemli seçimlerine gittiğini kaydeden Yıldırım, Manisa kongresinin 2019 seçimleri için bir hazırlık müsabakası olduğunu kaydetti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, VİDEO MESAJ GÖNDERDİ
Kongrede, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği görüntülü mesaj izletildi.
Erdoğan mesajında kongrenin teşkilat, parti, ülke ve millet için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu, teşkilat bünyesinde hizmet verenlere teşekkür etti. Erdoğan mesajında şunları kaydetti:
"AK Parti, demokrasiden ekonomiye her alanda ülkemizde Cumhuriyet tarihinin tamamında yapıların kat be kat üzerinde hizmetler gerçekleştirmiştir. Milletimizden, tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız güçle, sürekli kendimizi yenileyerek, geliştirerek daha uzun yıllar boyunca ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Milletimizle irtibatımızı daha da güçlendirecek, önceliği daima partisinin ve ülkesinin çıkarlarına verecek kadrolarla ekibimizi zenginleştirerek yolumuza devam edeceğiz. Kongrelerimiz, işte bu tarihi yolculuğumuzda bize hem murakabe ve muhasebe yapma imkanı veren hem de kaçınılmaz gerçek olan değişimin meşru zemini mahiyetindeki ara duraklarımızdır.
Türkiye'nin AK Parti'ye, AK Parti'nin geçmişimizle geleceğimiz arasında köprü kuran hizmetlerine, her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz. Belde, ilçe ve il kongrelerimizin ardından Ankara'da toplanacak büyük kongremizle nihayete erecek bu maratonu, milletimizin karşısına hazırlıklı bir şekilde çıkma bakımından en iyi şekilde değerlendireceğimize inanıyorum." HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ