Yıldırım: 'Bu yüce milletin gençlerine güveniyoruz, inanıyoruz'
Başbakan Binali Yıldırım, Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Erzincan Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yıl Açılışı'nda, üniversitenin yeni akademik yılının ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi. Yıldırım programda yaptığı konuşmada 'Türkiye'ye ve bu yüce milletin gençlerine güveniyoruz, inanıyoruz' ifadelerinde bulundu.
Daha önce Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve Milli Savunma Üniversitesi'nde akademik yıl açılışına katıldığını hatırlatan Yıldırım, "Bugün baba ocağında, memleketimdeyim, Erzincan'dayım. Erzincan Üniversitesindeyim. Bu bana ayrı bir heyecan, ayrı bir mutluluk veriyor." diye konuştu.
Üniversiteleri ziyaret etmekten, gençlerle karşılaşmaktan keyif aldığını dile getiren Yıldırım, geleceğe hazırlanan öğrencilerin heyecanını görmenin, kendisini gençlik yıllarına götürdüğünü söyledi.
Öğrencilerle aynı atmosferi paylaşmaktan mutluluk duyduğunu anlatan Yıldırım, "Göreve başladığımız ilk günden bu yana Türkiye her alanda çok büyük yol kat etti, büyük reformlar gerçekleştirdik. Şunun hep farkındaydık, bir ülke sadece büyük yatırımlarla, altyapı tesisleriyle, fabrikalarla kalkınmıyor, gelişmiyor. İnsan yetiştiremiyorsanız, elinizdeki gücün bir anlamı yok." ifadelerini kullandı.
"ÜLKEYİ YÖNETENLER BAZEN KENDİLERİNİ YENİLEYEMİYORLARDI"
Ülke nüfusunun yüzde 16,5'inin gençlerden oluştuğuna dikkati çeken Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Maalesef zaman zaman gençlerimizin ülke için potansiyel tehlike olarak görüldüğü yılları yaşadık. Pek çok alanda gençlerimiz yok sayıldılar, dikkate alınmadılar. Gençliğimizin geleceğe yürüyüşünü zaman zaman engellerle durdurmaya çalıştılar. Niye? Çünkü ülkeyi yönetenler, bazen kendilerini yenileyemiyorlardı, değişimi okuyamıyorlardı. Dolayısıyla gençlerden, genç fikirlerden adeta korkuyorlardı. Birçok neslimiz bu vehimler sebebiyle hayallerinden oldu. Hatırlayalım, katsayı adaletsizliği yüzünden istedikleri üniversitelere giremeyen gençlerimiz oldu. Kızlarımız, başörtüsü nedeniyle üniversite kapılarından geri dönmek mecburiyetinde kaldı."
Yıldırım, AK Parti hükümetleri olarak gençlere ilk günden beri güvendiklerini ve inandıklarını kaydetti.
Türkiye'nin, gençlerin dinamizmine, heyecanına ihtiyacı olduğunun altını çizen Binali Yıldırım, "Göreve geldiğimiz andan itibaren sizlerin önündeki zorlukları birer birer kaldırdık. Geçmişte siyasetçiler, 'Gençler seçsin ama seçilmesin.' dediler. Gençlerimiz bugüne kadar sandığa gittiler, oy verdiler ama ülkeye hizmet etmek, sorumluluk almak için seçilemediler. Bunun için 30 yaşına kadar beklemek zorundaydı. Bugün ise bizlere demokrasi dersi vermeye çalışanlar, geçmişte yaşanan bu haksızlıklar karşısında hiç ama hiç konuşmadılar. Biz Türkiye'ye, aziz millete ve bu yüce milletin gençlerine güveniyoruz, inanıyoruz." şeklinde konuştu.
"İLLE DE EĞİTİM, ÖĞRETİM DİYORUZ"
Göreve geldiklerinde 30 olan seçilme yaşını 18'e düşürdüklerini hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hükümet olarak gençlerimizin, öğrencilerimizin önünü açmak ve onların en donanımlı şekilde yetişmesini sağlamak en önemli hedeflerimizin başında geliyor. Bugün Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversitelerle beraber 25 milyon civarında öğrencimiz var. Öğrencilerimizin en iyi şekilde yetişmesi, Türkiye'yi daha ileri, daha farklı noktalara taşıması en büyük arzumuzdur, hedefimizdir. Bu yüzden ille de eğitim, öğretim diyoruz. Göreve geldiğimiz günden itibaren eğitim bütçesini artırmakla işe başladık. Öyle ki 11 milyarlık bütçe 2018'de 132 milyara çıktı. 11 milyar nere, 132 milyar nere? Bugünkü bütçenin neredeyse küsuratı. Biliyoruz ki eğitime yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır. Taşa, toprağa, binalara yatırım yapabilirsiniz. Bunların bir ömrü var, 50 yıl, 100 yıl ama insana yatırımın ömrü nesilden nesile ilanihaye devam edecek bir yatırımdır."
"GENÇLERİMİZDEN DAİMA GÜÇ ALDIK"
Yıldırım, Türkiye'de 2002'de 76 üniversite bulunduğunu, bu rakamın 186'ya çıkarıldığını, 7 milyon 800 bin öğrencinin, bu eğitim yuvalarında geleceğe hazırlandığını söyledi.
Göreve geldiklerinde yurt sayısının da yetersiz olduğunu dile getiren Yıldırım, 15 yılda 562 yeni yurt açtıklarını vurguladı.
Yurtların kalitesinin "otel konforuna çıkarıldığına" dikkati çeken Yıldırım, lise veya üniversite mezunu gençlerin genel sağlık sigortası giderlerinin de iki yıl süreyle karşılandığını vurguladı.
Başbakan Yıldırım, eskiden verilen burs ve kredilerin, öğrencilerin asgari ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Biz öğrencilerimizin burs ve kredi miktarını da artırdık. 2018 için burs miktarı aylık 470 lira olarak belirlendi. Hayırlı uğurlu olsun. Buraya 45 liradan geldik. 45 liradan 470 liraya. Ayrıca yüksek lisans öğrencilerine 940, doktora öğrencilerine de bin 410 lira burs, kredi veriyoruz. Yapılanlar bunlarla sınırlı değil, daha yapacak çok iş var. Biliyoruz ki mükemmel iyinin düşmanıdır. Gençlerimizden daima güç aldık ve bu güçle gençlerimize gereken desteği verdik."
Başbakan Yıldırım, gençlerden daima güç aldıklarını belirterek bu güçle gençlere gereken desteği verdiklerini söyledi.
"Ülkesini seven, milletine hizmet etmek için gayret gösteren bütün gençlere hizmet etmek bizim, yönetim sorumluğu alan bizlerin boynunun borcudur. Çünkü sizler, ülkemizin geleceğisiniz ve bu ülkeyi biz sizlere devredeceğiz." ifadesini kullanan ve genç nüfusun ülken nüfusunun yüzde yüzünü oluşturmadığına işaret eden Yıldırım, "Ama yakın bir gelecekte sizler ülkenin yüzde yüz nüfusunu oluşturacaksınız. Aynı zamanda da ülkenin sorumluluğunu almış olacaksınız. O bakımdan sizleri geleceğe hazırlamak, 2023 hedefine, Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıl dönümüne, muasır medeniyetler seviyesine hazırlamak, 2053 - 2071 vizyonu kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"SANAYİ-KAMU-ÜNİVERSİTE İŞ BİRLİĞİNİN ÇOK GÜZEL ÖRNEKLERİNİ GÖRÜYORUZ"
Üniversitelerin akademik, bilimsel ve sanat çalışmalarıyla hem bulunduğu şehre, hem ülkesine hem de evrensel kültüre değer katan kurumlar olduğunu belirten Yıldırım, 2006 yılında açılan Erzincan Üniversitesinin geçen 11 yıl içinde büyüdüğünü söyledi. İçinde bulunulan alanın taş ve toprak olduğunu anımsatan Yıldırım, "Buraya kampüsü yapalım mı, yapmayalım mı" diye konuşurken, "Burası uzak. Şehrin merkezinde... Erzincan küçük bir yer, üniversitesi de o kadar olsun" diyenlerin olduğunu aktardı.
Bu işin ufuk ve vizyon işi olduğunu vurgulayan Yıldırım şöyle devam etti:
"Eğer o şekilde karar verseydik bugün doğuda bir dünya üniversitesine sahip olamayacaktık. Bugün burada 24 bin gencimiz eğitim görüyor. 6 fakülteyle çıktığı yolda 10 fakülteye yükseldi. 11 meslek yüksekokulunu bünyesinde barındırıyor. Üniversitemiz, bünyesindeki çeşitli araştırma merkezlerinde, rehberlik, psikolojik danışmanlıktan, kadın çalışmalarına kadar birçok konuda araştırma gerçekleştiriyor. Üniversitemizde, sanayi-kamu-üniversite işbirliğinin çok güzel örneklerini görüyoruz. Erzincan'ın coğrafi özelliğinden dolayı, endemik bitki zenginliği, yani bölgeye özgü çeşitlilik çok fazla. Yeni kurulan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uygulama Araştırma Merkezinde bu potansiyel, insan sağlığına, bilhassa dermansız dertlerin tedavisine yönelik çalışmalar için değerlendirilecek."
Üniversitenin bir kültür ve kongre merkezinin olmadığını hatırlatan Yıldırım, "Hocamızla değerlendirdik, müzakere ettik. O zaman dedik ki 'Bir kongre merkezi yapalım ama bunu oldukça kapsamlı, heybetli yapalım. Sadece üniversitemizin değil, Erzincan'ın da kullanacağı, ulusal, uluslararası toplantıların yapılacağı bir mekan olsun.' 13 bin metrekarelik toplam alanı olan işte bu kongre ve kültür merkezi ortaya çıktı." şeklinde konuştu.
"YABANCI ÜLKELERDEN GELEN ÖĞRENCİ SAYISI ARTIRILMALI"
Erzincanlıların gönlünde taht kuran Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap'ın adını bu üniversitede, kongre ve kültür merkezinde yaşatmak istediklerini ve adını bu merkeze verdiklerini aktaran Yıldırım, Büyükkasap'ın eşinin de bu açılışta kendileriyle beraber olduğunu dile getirdi.
Erzincan Üniversitesinin daha da gelişeceğini ve büyümeye devam edeceğini belirten Yıldırım, sadece yurt içinde değil yurt dışında da marka üniversite olma özelliğini artırarak sürdüreceğini söyledi.
Erzincan Üniversitesine, yabancı ülkelerden gelen misafir öğrenci sayısının 100 civarında olduğunu ama bunun yetersiz olduğunu ve mutlaka artırılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, üniversitenin çok daha fazla tanıtılmaya ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Yıldırım, bunun için her fırsatın kullanılarak üniversitenin civar ülkelerde, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Orta Doğu'da ve kuzey bölgelerde tanıtılması için çok daha etkin bir program yapılması gerektiğini ifade etti.
"BU KAZANIMLAR 15 YILLIK İSTİKRAR DÖNEMİNİN BİR MEYVESİDİR"
"Türkiye önemli bir kavşağa döndü" diyen Yıldırım şunları kaydetti:
"Artık daha büyük hedeflere yönelebiliriz. Bu kazanımlar 15 yıllık istikrar döneminin bir meyvesidir. 15 yıldır bütün şehirlerimizde insanımızın hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini artıracak çok önemli işler yaptık. Erzincan da büyüyen, gelişen şehirlerimizden birisi oldu. 15 yılda Erzincan'ın çehresi değişti. Yollar, hastaneler, okullar, tarımsal faaliyetlerdeki destekler ve sosyal destekler, yeni yurtlar... Bugün ilimizde 14 tane yurt var. Yurt ihtiyacı olmayan ender üniversitelerden bir tanesi. Öğrenci için en önemli konuların başında barınma gelir. İşte bu imkan da Erzincan Üniversitesinde mevcuttur. Bu 14 yurdun 12'si son 10 yıl içerisinde açıldı. 2002'de Erzincan genelinde sadece 14 kilometre bölünmüş yol vardı. Bugün ne kadar, 346 kilometre... 14 kilometreden 346 kilometreye. Havayoluyla Erzincan'a erişmek mümkün değildi. Ara ara yapılan seferlerle bir yılda sadece 8 bin ziyaretçi gelebiliyordu. Bugün, 2016 itibarıyla 306 bin ziyaretçi geldi havayoluyla. Çok güzel bir terminalimiz var, kendine özgü mimarisiyle dikkat çekiyor. Erzincan doğal gazla, kayak merkeziyle, bilişimle, TOKİ'yle, konutlarla buluştu. Erzincan'a birçok hizmeti kazandırdık."
Yıldırım, Erzincan'a yapılan yatırımlara ilişkin verdiği bilgilerin ardından, "Bunları anlatırken, vatandaşlarımız zannetmesinler ki bunları Erzincan'a yaptık da Erzurum'a, Sivas'a yapmadık. 81 ilimize en az bu kadar hizmet yaptık; Eskişehir'e de Amasya'ya da Hakkari'ye de Hatay'a da Sinop'a da yaptık. 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında hizmetimiz mevcut. Allah'a çok şükür." diye konuştu.
Üniversite büyüdükçe, şehir büyüdükçe Türkiye'nin büyüdüğünü ve kalkındığını belirten Yıldırım, gece gündüz çalışarak, akıl ve alın teri dökerek durmadan, yorulmadan güçlü Türkiye'yi güçlü Erzincan'ı inşa ettiklerini söyledi.
Üniversitelerin akademik, bilimsel, sanat çalışmalarıyla hem bulunduğu şehre hem de ülkeye değer kattığına vurgu yapan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz, gençlerimizin bilim, kültür ve sanatta zenginleşmelerini, ayrıca ülkemizi de zenginleştirmelerini istiyoruz. Üniversite gençliğinin Türkiye'nin hedeflerine cevap verecek donanımlı, öz güvenini kazanmış, muhakeme yeteneğini geliştirmiş, analitik düşünen bireyler olarak yetişmesi için üniversitenin en temel önceliği, özelliği olmalıdır. İnanıyorum ki Erzincan Üniversitesinden Türkiye'nin geleceğine damga vuracak nice bilim, kültür, siyaset adamları yetişmeye devam edecek. Bu uğurda çaba gösteren üniversitemizin saygıdeğer hocalarına, yöneticilerine şükranlarımı sunuyorum."
Başbakan Yıldırım iki hususa da dikkat çekmek istediğini belirterek, bunlardan bir tanesinin üniversiteye girişte uygulanan sınav giriş sistemindeki değişiklik olduğunu dile getirdi. Yıldırım, "Kısa süre önce 2018-2019 yılı için üniversite giriş sisteminde bazı yenilikler yapıldı. Bu yenilikler kamuoyunda tartışıldı, görüşüldü, gereken öneriler, uyarılar dikkate alındı, ona göre gözden geçirildi. Buradaki amaç şudur; üniversitelerimize girişte lise, ortaokullarda öğrenen, donanımlı hale gelen gençlerin emeklerinin boşa gitmemesi." ifadesini kullandı.
Bu nedenle sınavın basitleştirildiğini dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:
"Çünkü eskiden 76 üniversite vardı. Şimdi 186 üniversite var. Liselerden mezun olanların sayısı, neredeyse üniversiteye gireceklerin sayısına yaklaştı. Biraz fazlalık var. Geçmiş yıllardan da beklemeleri olmasa her lise mezunu, üniversiteye girebilecek hale geldi ancak yine de bir seçmeye ihtiyaç var. Çünkü bazı üniversiteler, bazı fakültelere daha yoğun talep oluyor. Orada da bir sıkışma meydana geliyor. Bazılarında daha az talep var. Bunu dengelemenin yolu, sınavla ölçmek ve sınavla buraya hak kazanan gençleri belirlemek. Bu konu, inşallah uygulanacak ve sonuçlarını göreceğiz."
Başbakan Yıldırım, liseye geçişte uygulanacak model konusunda da şunları kaydetti:
"TEOG diye bilinen, ortaokuldan liseye geçiş için bir sistem vardı. Bu sistemde de bir değişikliğe gidiyoruz. Bu seneden itibaren inşallah uygulayacağız. Bunun son şekli verildi. Milli Eğitim Bakanlığımız, uzmanlar, hocalarımızın görüşleri, toplumdaki ilgili STK'ların görüşleri dikkate alınarak bir çerçeve çizildi. Çok yakın zamanda, bir iki gün içerisinde Milli Eğitim Bakanımız kamuoyuyla velilerle vatandaşlarla paylaşacak. Bu açıklandıktan sonra kamuoyundan gelecek öneriler, destekler veya eleştiriler olabilir. Bütün bunları da dikkate alarak uygulamanın son şeklini vermiş olacağız. Amacımız, mevcudu kaldırırken daha iyisini, daha kolayını, daha fazla başarı ölçümünü sağlayacak bir sistem ikame etmek, yerine getirmek. Bu amaçlarla çok titiz bir çalışma nihayet tamamlanmış oldu. Ümit ederim ki bu uygulama ile beraber ortaokuldan liseye geçişlerde de yavrularımız istedikleri en güzel bölüme, okula tercihlerini yapabilmiş olsun." HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ