Yıldırım: 'İnsanlık onuru galip gelecek'
Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, gaziler ve şehit aileleriyle bir araya geldiği iftarda 'Kötü niyet, nefret ve terör karşısında eninde sonunda insanlık onuru galip gelecek' dedi.
Başbakan Yıldırım, konuşmasına, davetine icabet eden şehit aileleri ile gazilere şükranlarını sunarak ve mübarek ramazanın Türk milleti, İslam alemi ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek başladı.
Terörün bu mübarek günlerde yine hain yüzünü göstermeye, kan dökmeye devam ettiğini belirten Yıldırım, bu defa komşu İran'ın terör saldırısıyla sarsıldığını söyledi.
Yıldırım, dost ve kardeş İran halkı ile yönetimine başsağlığı, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifa diledi.
Terörün bütün insanlığın ortak derdi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Kimden gelirse gelsin, nerede olursa olsun terörün her türlüsünü reddediyoruz, lanetliyoruz. Bizim terör konusunda hiç ama hiç çifte standardımız yok. Kim elini kana buluyor, kim masum insanlara saldırıyor, cana, mala kastediyorsa biz onun düşmanıyız. Terörist yapılar, bütün ülkelere saldırıyor. Dil, din, ırk ayırmadan bütün insanları acımasızca öldürüyor. O halde bütün ülkelerin de teröre karşı amasız, fakatsız birlikte mücadele yürütmesi gerekiyor. Eğer bunu başaramazsak maalesef terör her geçen gün dünyanın başına daha büyük belalar açmaya devam edecek." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, kötü niyet, nefret ve terör karşısında eninde sonunda insanlık onurunun galip geleceğini vurguladı.
Canları pahasına ülke topraklarını vatan yapan bütün şehitleri rahmet ve şükranla andığını ifade eden Yıldırım, 1071'de Anadolu kapılarını açan şehitlerden başlayarak, Trablusgarp, Yemen, Kafkaslar, Balkanlar ve İstiklal Mücadelesi'nde canını veren bütün yiğitleri saygıyla yad ettiğini kaydetti.
Yıldırım, vatanın birliği için yıllardır bölücü terör örgütüne karşı mücadele veren bütün şehitlere ve 15 Temmuz şehitlerine de Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı uzun ömürler diledi.
"ŞEHİTLERİMİZ BİZE CENNET VATAN BIRAKTI"
Bir gazinin açtığı, üzerinde "Son kaleler yıkılmaz, sonuna kadar arkanızdayız gaziler." yazan pankartı okuyan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İşte bizi farklı yapan hasletlerimiz bunlar. Bizim için en değerli şey bayraktır, istiklaldir, vatandır. Millet olarak bütün şehitlerimizle, gazilerimizle gurur duyuyoruz. Bize düşen, şehitlerimizin emaneti olan vatanımıza, bayrağımıza, ezanımıza, bağımsızlığımıza ve kardeşliğimize sahip çıkmak. Şehitlere olan vefa borcumuzu ancak ve ancak hukuk devleti, demokrasi ve milli iradeye sahip çıkarak ödeyebiliriz. Şehitlerimizin evlatları, eşleri, ana ve babaları bize, bu aziz millete emanettir. Bizim inancımızda şehadet kavramı çok ama çok önemli yer tutuyor. Peygamberlikten sonra gelen en yüksek makam şehitlik makamıdır. Şehitlerimiz, namusumuza, onurumuza, ülkemize sahip çıkanlardır. Şehitlerimiz, vatan toprağını, izzetinefsimizi çiğnetmediler, bu millete kula kulluk ettirmediler ve bize cennet bir vatan bıraktılar."
Başbakan Yıldırım, bugün de güvenlik güçlerinin, korucuların, bölücü terör örgütü PKK, DEAŞ, DHKP-C ve FETÖ ile amansız bir mücadele yürüttüğüne, adeta destan yazdığına dikkati çekti.
Ülkenin yiğitleri ve kahramanlarının çok olduğuna işaret eden Yıldırım, milletin 15 Temmuz gecesi yediden yetmişe sokağa döküldüğünü, bu ülkeyi esaret ve vesayet altına almak isteyen hainlerin karşısına göğsünü siper ederek çıktığını belirtti.
"TERÖR ÖRGÜTLERİ ÜZERİNE KARARLILIKLA GİDİYORUZ"
Millet olarak bu cennet vatana göz nuru gibi bakacaklarını, vatanı can pahasına koruyacaklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bunun içindir ki yurt içi ve dışında yaptığımız operasyonlarla terör örgütüne göz açtırmıyor, nefes aldırmıyoruz. Bu aziz vatana ve bu vatan uğrunda canını verecek şühedaya yapılacak en büyük haksızlık teröre taviz vermek, göz yummaktır. Tehditler alıyoruz. Niye? Terör örgütleri üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Eli kanlı terör örgütleri şunu bilsin ki Allah'a bir can borcumuz var. Bunu nerede, nasıl vereceğimiz onun takdirindedir. Ancak şehitlerimize, yakınlarına, gazilerimize, aziz milletimize bu güzel ülkemizi koruma, mübarek vatan topraklarını alçaklara çiğnetmeme sözümüz var. Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmama sözümüz var. Bu can, bu bedende olduğu müddetçe bu onurlu mücadeleye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın."
Yıldırım, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin Türkiye'nin yaşadığı en ağır terör olayı olduğunu ifade ederek, 81 milyon insanın, o gece hep birlikte şehitlerin emaneti ülkeye sahip çıktığını dile getirdi. Yıldırım, 15 Temmuz'da, aziz milletin evlatlarının her birinin tanklara, kurşunlara, toplara, tüfeklere göğsünü siper ettiğini, canını verdiğini ama vatanını alçaklara teslim etmediğini kaydetti.
Şehitlerin her birinin o gece bir kahraman olduğuna işaret eden Yıldırım, "Ay yıldızlı şanlı bayrağımızı indirtmedi, ezanları, salaları dindirtmediler. 249 şehidimiz, 2 bin 193 gazimiz, o gece hainlere geçit vermedi. Canıyla, kanıyla memleketine sahip çıktı." diye konuştu.
Vatandaşların, yurdun her köşesinde, 29 gün meydanları boş bırakmadığını, demokrasi nöbetleri tuttuğunu, böylece bütün dünyaya demokrasi ve özgürlük dersi verdiğini anlatan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Şundan herkes, dost, düşman emin olsun. Hiç kimse bu milletin bileğini bükemez. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu FETÖ terör örgütünün elemanları, şimdi mahkemelerde hesabını veriyor. Mahkemelerde, duruşmalarda, şehit yakınlarının, gazilerimizin gözünün içine baka baka yalan söyleyen, bu milleti aptal yerine koyan bu alçaklar bilmelidir ki yüce Türk adaleti, bunlara hak ettiği en ağır cezayı verecektir. Türkiye, bir hukuk devleti. Hukuk devletinde emin olun hiçbir suç cezasız kalmaz. Türkiye, bugün her zamankinden daha büyük, daha güçlüdür."
"AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN HATIRALARINI ASLA VE ASLA UNUTTURMAYACAĞIZ"
Başbakan Yıldırım, şehit yakınlarına ve gazilere sahip çıkmanın, vatana, bayrağa, bağımsızlığa sahip çıkmak demek olduğunu söyledi.
"Bunu ülkemize, milletimize, sizlere yakışır bir biçimde yapma gayretini ulvi bir görev olarak görüyoruz." diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Millet ve devlet olarak sizlere her zaman şükranlarımızı ifade etmeyi bir borç biliyoruz. Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim, sizlerin fedakarlığınızın yanında bizim yaptıklarımızın anlamı çok küçük. Şehitlerimizin bize emanet olarak bıraktığı en büyük değer bayraktır, vatandır ve şehitlerimizin emaneti sizlersiniz. Bu ülkenin her karış toprağı, şüphesiz ki şehitlerimizin aziz hatıralarıyla doludur. Dolayısıyla, şehitlerimizin anaları, babaları, kardeşleri, eş ve çocukları da bizim başımızın tacıdır.
Aziz şehitlerimizin isimlerini, hatıralarını asla ve asla unutturmayacağız. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' diyor şair. Biz tarih boyunca bu inançla yürüyen, bu şuurda büyük bir milletiz."
"BU BAYRAĞI DÜŞÜRMEYECEĞİZ, BU EZANLARI DİNDİRMEYECEĞİZ"
Başbakan Yıldırım, ilkokul öğrencisi Mahir Kaya'nın 15 Temmuz için yazdığı "Bir zafer daha ekledik tarih sayfamıza/15 Temmuz yazıldı nice destanların yanına/Bu zafer unutulmayacak, daima akıllarda/Topraklarımız yine sulandı, al kanımızla/Yine böyle bir olayda çıkarız sokaklara, selam olsun gazilerimize, şehit olanlara." dizelerini okudu.
Yıldırım, "Her gün yeni bir darbe, yeni bir hareket, yeni bir kalkışma söylentileri yayan, vatandaşı, milleti tedirgin etmeye çalışan alçaklara, Mahir'in verdiği cevap çok anlamlı. Mahir ve onun gibi milyonlarca yavrumuz, gencimiz, bu güzel ülkeyi geleceğe taşıyor. Bu bayrağı düşürmeyeceğiz, bu ezanları dindirmeyeceğiz. Çanakkale'deki o asil ruh, kıyamete kadar Türk milletinin bedeninde yaşayacak." değerlendirmesini yaptı.
İftar yemeğine, Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile davetliler katıldı. HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ