Yıldırım: 'Tarihi bir değişimin arifesindeyiz'
Başbakan Binali Yıldırım, 'Tarihi bir değişimin arifesindeyiz' ifadesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım konuşmalarında 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışının hakkını, hukukunu korumanın gayreti içinde olduklarına dikkat çekerek, şöyle devam etti:"Ayrıştıran değil birleştiren olduk, 80 milyonu kardeş bildik. Şimdi ülke olarak tarihi bir değişimin arifesindeyiz. 16 Nisan'da aydınlık Türkiye'nin kapılarını ardına kadar açmaya var mısınız? Milletimiz inanıyorum ki değişime bir kez daha 'evet' diyecek, ülke sırtındaki yükleri atacak, ayağındaki prangaları çözecek. 16 Nisan'da söz de karar da milletin olacak. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün."
Türkiye'nin artık "2002 öncesinin Türkiyesi" olmadığını belirten Yıldırım, "Biz büyük Türkiye diyoruz, bazıları hala 'Küçük olsun, bizim olsun' diyor. Biz daha güçlü bir ülke istiyoruz, onlar 'Türkiye yerinde saysın' diyor. Biz daha istikrarlı bir Türkiye hayal ediyoruz, onlar güçlü Türkiye'nin hayalini kurmak bile istemiyor. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 2023 hedeflerini ve daha ötesini gerçekleştirelim diyoruz, onlar Türkiye'nin bugün geldiği noktayı bile anlamaktan aciz kalıyorlar." şeklinde konuştu.
“BU ÇİFTE STANDART AVRUPA'NIN DEMOKRASİSİNE, İNSAN HAKLARI SAVUNUCULUĞUNA BÜYÜK ZARAR VERİYOR”
Yıldırım, bazı Avrupa ülkelerinin, hükümet üyelerinin yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarıyla, gurbetçilerle, memleket sevdalılarıyla buluşmalarından rahatsızlık duyduğunu, yasaklar getirdiğini hatırlattı.
"Bugünlerde yeri gelince bize demokrasi dersi verenlerin diktatörce uygulamalarını hep birlikte izliyoruz. Açık açık buradan söylüyorum, siz bunu yapmakla 'Hayır' kampanyasına destek oluyorsunuz” diyen Başbakan Yıldırım, “Onlarda 'Hayır' demek serbest, 'Evet' demek yasak. Uygulanan bu çifte standart Avrupa'nın demokrasisine, insan hakları savunuculuğuna büyük zarar veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, "Terör örgütleri FETÖ, PKK ve yandaşları Avrupa'da elini, kolunu sallayarak gezecek, her türlü propagandayı yapacak, 'gıkın çıkmayacak', Türkiye'den bakanlar gidince, milletvekilleri gidince onlara izin vermeyeceksin, yok böyle yağma, ne yaparsanız yapın, vatandaşlarımızla buluşmamıza asla engel olamayacaksınız." diye konuştu.
Anayasa değişikliğine HDP'nin, Almanya'nın, FETÖ'nün, Hollanda'nın karşı çıktığını, "Hayır" dediğini belirten Yıldırım, "Demek ki bu işte bir yanlışlık var, o halde 'Evet' diyeceğiz. Sandıkları da tıka basa dolduracağız, onların da hak ettiği cevabı en iyi şekilde vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya Hollanda'da yapılan muamelenin asla kabul edilemez olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Hollanda, bütün uluslararası diplomatik kuralları hiçe sayarak, Bakanımızın seyahat özgürlüğünü engellemiş ve ülkeyi terk etmeye zorlamıştır. Şunu herkes bilmelidir, Türkiye bunun cevabını en ağır şekilde verecektir. Bir daha ülkemize, vatandaşlarımıza karşı buna benzer aymaz hareketlerin olmaması için gereken neyse yapılacaktır." dedi.
Başbakan Yıldırım, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına, "5 milyon memleket sevdalısına" seslenerek, "Aman tahriklere kapılmayın, provokasyona gelmeyin. Sizin bu yapılan insanlık dışı uygulamalara vereceğiniz en güzel cevap 16 Nisan'da 'Evet, evet, evet' cevabıdır." şeklinde konuştu.
Yıldırım, milletin, Türkiye'nin yükselişinin devamı, güven ve istikrar için sandığa gideceğini, sandıkta cevabını vereceğini söyledi.
"BU DÜZEN BÖYLE DEVAM EDEMEZ"
Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti'nin 29 Ekim 1923'te kurulduğunu, kuruluştan bu yana 94 yıl geçtiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"100 yıla 6 yıl var ama Türkiye, 94 yılda 65 hükümetle tanıştı. 1,5 yıllık hükümetlerle nasıl olacak? Eğer istikrar olsaydı, eğer her 5 yılda bir seçim yapılsaydı, bugün 65. hükümet değil, 19. hükümet kurulacaktı. Soruyorum, buradan güçlü Türkiye, istikrar, güçlü iktidar çıkar mı? Buradan sürekli hizmet, sürekli yatırım çıkar mı? Mevcut sistemde hükümetin ömrü 1,5 yıl bile değil. 1,5 yılda hükümet ne yapabilir, Türkiye'nin hangi sorununu çözebilir? Sadece gelir, hükümet kurulur, tebrikleri kabul ederler, brifingler alırlar. Ondan sonra da valizini toplar giderler. Hizmet bir başka bahara. Bu ülkeye yazık etmez miyiz, bu ülkenin kaynakları, enerjisi boşa harcanırsa bu bir israf olmaz mı? Bu düzen böyle devam edemez." HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ