Yıldırım: 'Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez'

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye siyasetinin dışarıdan dizayn edilemeyeceğini, bunu milletin belirleyeceğini ifade etti.

Başbakan Yıldırım konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı; "Türkiye'ye ilişkin "algı" ile "olgu" arasında bir farkın olduğunu, Türkiye'nin imkanlarının ve fırsatlarının mevcut algının çok üzerinde olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Seçim kararı açıklandıktan sonra değerlendirme kuruluşları alelacele gündem yapıyorlar, Türkiye hakkında kararlar alıyorlar. Bunlar seçime öyle veya böyle müdahaleye yönelik hareketlerdi ama millet bunları iplemedi, ipini çekti. Bunların işi de bitti. Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez, Türkiye'nin siyasetine karar verecek, milli iradedir. Milli iradenin sahibi de millettir." diye konuştu.

Türkiye'deki sistem değişikliğinin durup dururken olmadığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti: "15 Temmuz'u hatırlayın. Ondan önceki olayları hatırlayın. Keyfimizden mi yaptık? Ne güzel tıngır mıngır gidiyoruz, her şey yolunda, Başbakanlık da var, bakanlıklar da var ama memleketin geleceği, sürekli birden birisi bir yerden kafayı gösteriyor, 'Ben de buradayım'. Kardeşim sana kim görev verdi? Sana millet bir yetki mi verdi? Yok ama maalesef bu vesayetlerden neler kaybetti Türkiye? Söyleyeyim; AK Parti döneminde Türkiye'nin ortalama büyümesi 5,7. 15 yıl arka arkaya. 1924'ten 2003'e kadar 4,7. Ne var diyeceksiniz? 'AK Parti yüzde 1 büyüme fazla yapmış. Bununla mı övünüyor?' diyebilir bazıları. Evet, onunla övünüyoruz. 1924'ten 2003'e kadar Türkiye 4,7 büyümeseydi, 5,7 büyüseydi bugün biz dünya ekonomisinde 7. sıradaydık. Fransa'dan sonra 7'nciydik. Niye? Darbeler, müdahaleler, demokrasinin kesintiye uğraması milli gelirde 2,6 kat daha az büyümemize sebep oldu. Bütün bunları dikkate alarak bu değişikliği yaptık.

İnşallah bundan sonra zaman ekonomisi daha iyi işleyecek, zamanı daha etkin kullanacağız. Aynı zamanda daha çok gencimizi hayata daha iyi hazırlayacağız. Gençlerimizin aldatılıp, yüzünü dağa çevirmesinden kurtardık, şimdi artık gençler geleceğin planlarını yapıyor. Onların tekrar dağa yönelmesini önleyeceğiz. Bunun için de istikrar, güven -tekrar ediyorum- olmazsa olmazımız."

Terörün Türkiye'nin gündeminden çıktığını kaydeden Yıldırım, "Terörün Türkiye'nin gündeminden çıkması yetmiyor. Aynı zamanda etrafımızdaki terör sponsorlarının da ortadan kalkması lazım. Sınırlarımız ötesindeki alanların da güvenli hale getirilmesi lazım. Onun için de başladık. Batı'dan Doğu'ya doğru gidiyoruz. Doğu'dan da başladık." diye konuştu.

Terörle mücadele konusundaki çalışmaları hakkında bilgi veren Yıldırım, şunları söyledi:

"Ülkemize içeriden ve dışarıdan herhangi bir tehdit vaki olduğunda bunun için gerekeni yapmak konusunda hiç kimseden icazet alma durumunda değiliz. Bu, ülkenin beka meselesidir. Bu, ülkenin güvenlik meselesidir ve istikbal meselesidir. Bunun gereğini yaparız çünkü bu olmadığı zaman hiçbir şey konuşamayız. Can ve mal güvenliği teminat altına alınmayan bir ülkede ne ihracat anlam ifade eder ne ticaret anlam ifade eder ne de bu rakamların bir önemi olur. Bunların bilincindeyiz, buna göre Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşallah bundan sonra da Türkiye'yi 2023 hedeflerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyetler seviyesi ve ötesine taşımak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Sizlerin bugüne kadar yaptığınız çalışmaları biliyoruz. Tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz. Bilhassa sayın Mehmet Büyükekşi'ye görevlerinden dolayı, bu hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum, yeni göreve gelecek arkadaşları tebrik ediyorum. Genel Kurulumuzun hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum."

Kendisinin de Başbakanlık görevini tamamlamak üzere olduğunu hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Belki de görevi tamamlamamdan önce umuma açık son konuşmam bu oluyor. Bugüne kadar yaptıklarımız, yapamadıklarımızla millet değerlendirecek. Biz kendimize paye çıkarmak konumunda değiliz. Eksiğiyle, gediğiyle ülkemiz için, milletimiz için gayret ettik, çalıştık, çabaladık ve bugün 24 Mayıs 2016'da göreve geldiğimde önümüze koyduğumuz hedeflerin hepsini gerçekleştirmiş olmanın gönül rahatlığıyla milletimin karşısındayım. 65. Hükümetin Başbakanı olunca birkaç hedef koyduk. 'Terörü Türkiye'nin gündeminde alt sıralara indireceğiz.' dedik. 'Ekonomik büyümede gerekli yapısal tedbirleri alacağız.' dedik ve Fırat Kalkanı, Afrin Harekatı, bunları planladığımız harekatlardı, başarıyla gerçekleştirdik.

Hepsinden ötesi hesabımızda olmayan bir 15 Temmuz vardı. Bizim gündemimizde yoktu. O dışarıdan geldi piyasaya. Onun da üstesinden geldik elhamdülillah. Cumhurbaşkanımızla, milletimizle, sizlerle beraber ülkeyi, demokrasiyi büyük bir badireden kurtardık ama ondan sonra hedefimizde olan yönetim sistem değişikliğiydi. Bunu da başardık. Ülkenin belki en zor şartlarında başardığımız en önemli işlerden bir tanesidir. Şimdi onun uygulamasını da gerçekleştirdik. Dolayısıyla bize yapacak iş kalmadı. Teşekkür ediyoruz milletimize güveninden, desteğinden dolayı. Bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bundan sonra ülkemizin, milletimizin gelecek hedefleri için sorumluluğumuz bitmedi. Sorumluluğumuz devam ediyor. Görevimiz bitti ama 'Hangi konumda, hangi şartlarda olursa olsun Cumhurbaşkanımızla beraber milletimize hizmet etmeye, arkadaşlarımızla devam edeceğiz' diyorum."

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme