Asgari ücretle ilgili Kayseri'den çarpıcı tahmin! Kaç TL olacak?

Aralık ayında yapılacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi birçok çarpıcı tahmin ortaya atıldı. Milyonlarca asgari ücretlinin merakla beklediği 2024 asgari ücret hakkında TÜRK-İŞ Kayseri İl Temsilcisi İdris Güven ile konuştuk. 

Asgari ücretle çalışan milyonlarca vatandaş son olarak Temmuz ayında yapılan ara zam ile 11 bin 402 TL'ye yükselen asgari ücret için Ocak 2024 zammını bekliyor. TÜRK-İŞ Kayseri İl Temsilcisi İdris Güven işçilerin mağdur olmasının en önemli sebebinin çalışanların sendikalaşamadığından kaynaklandığını söyledi. Güven 2024 yılı asgari ücretin en az 17 bin TL olması gerektiğine de dikkat çekti.

Asgari ücret ile ilgili birçok formülün olduğu konuşulurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan asgari ücret ve emekli zammı konularında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve İçişleri Bakanı Mehmet Şimşek’e kapsamlı bir çalışma yapmaları için talimat verdiğini açıkladı. Konuyla ilgili gazetemiz Kayseri Anadolu Haber’e konuşan TÜRK-İŞ Kayseri İl Temsilcisi İdris Güven ile konuştuk. Güven işçilerin mağdur olmamaları haklarını koruyabilmeleri adına tüm çalışanları sendikalaşmaya davet etti. Güven 2024 yılı asgari ücretin en az 17 bin TL olması gerektiğini söyledi.

Bir ilki yapacağız!

TÜRK-İŞ’in bu komisyonda farklı bir çalışmaya imza atacağını açıklayan TÜRK-İŞ Kayseri İl Temsilcisi Güven, “TÜRK-İŞ yıllardır asgari ücret komisyonunda oturan üç taraftan biri. Biri TİSK, TÜRK-İŞ biri de hükümet. Yılardır yapılan toplu iş sözleşmelerinde 3-4 tanesinde anlaşma sağlanmıştır. Diğerlerinin hiçbirinde TÜRK-İŞ kabul etmemiş, masadan kalkmıştır. Bugün ele aldığımızda 11 bin 402 asgari ücret net 13 bin küsür de brütü... Ancak ülkenin bir gerçeği var 13 bin liranın üzerinde bir açlık sınırımız var. Biliyorsunuz TÜRK-İŞ her ay bu tabloları düzenli olarak çıkartıyor. 13 bin 234 lira açlık sınırımız. Aşağı yukarı da 43 bin lira civarı da yoksulluk sınırımız var. 4 kişilik bir aile için bahsediyorum. Bugün kiraların fahiş fiyata verildiği ortamda hayat pahalılığının enflasyonun çok yüksek olduğu bir ortamda asgari ücret masasına aralık ayında oturacağız. Ancak TÜRK-İŞ'in asgari ücret komisyonunda yapmaya çalıştığı şey bu dönem biraz farklılık gösterecek. Biz 2 kadın, 2 erkek asgari ücretle çalışan işçi arkadaşımızı komisyona dâhil edeceğiz. Onlar sorunlarını anlatsınlar. Çünkü asgari ücretli demek sendikalı olmayan insanlardan bahsediyoruz. Yani 16 milyon SGK’lı çalışanın iki buçuk milyona yakını sendikalı, yüzde 14’e tekabül ediyor buda. Bu hem bizim ayıbımız hem meclisin ayıbı hem sendikaların hem işçilerin hepimizin bir ayıbı… Burada işçiye, çalışana, emekçiye verilebilecek en düşük ücretten bahsediyoruz. Yani hükümet veya komisyon sana diyor ki 11 bin 402 lira vereceksin ama sen 15 de verebilirsin diyor ama bunu verebilen hiçbir işveren nadir... Vardır ama çok nadir… Biz hep işe başlayan arkadaşlara soruyoruz. Asgari ücret… Niye asgari ücretin üzerinde alamıyorsun. Bankacılık veya başka bir konuda ihtisas yapmış satış danışmanı alıyorsun bir sürü etkileri var ama o adamı sen işe başlarken asgari ücretle başlıyorsun. Yüksek ücretle başlamıyorsun. Dolayısıyla bunun önlenmesinin en büyük sebeplerinden biri çalışanların sendikalaşması gerekiyor. Biz TÜRK-İŞ’e bağlı 1 milyon 300 bin işçimiz var ve hiçbiri asgari ücret almıyor. Biz o zaman neden asgari ücret konuşuyoruz. Demek ki bu insanlar sendikalı olmuşlar, asgari ücret illetinden kurtulmuşlar, sosyal yardımlar almışlar. Yemek, yol, giyim, aile gibi bir sürü yardım almışlar ona keza kamudan 6772’li sayılı kanundan doğan 30’ar gün ikramiye almışlar ve bu insanların ortalama maaşları 20-25 bin liranın üzerine çıkmış. En aşağıdan bahsediyorum. Asgari ücret ile bunu kıyasladığımız zaman yarı yarıya bu rakamlar. Şimdi temmuz ve ocak ayı arasında enflasyon hesaplanacak. Bekliyoruz tahminimiz yüzde 40’ın üzerinde enflasyon çıkacak. Matematiksel bir hesap yapıyoruz. Diyoruz ki yüzde 40’ın üzerinde bir hesap yapıldığı zaman asgari ücretin en aşağı 16 bin liradan başlaması lazım. Bir yılın öncesinde bir yıl sonranın programı yapılmaz. Neden? Biz bir yıl önce aralık ayının 2023’ünde asgari ücreti belirleyeceğiz ancak 2024’te ekonominin ne olacağını bilmiyoruz. Hiçbir şey bilmeden bir şeye karar veriyoruz. Biz de diyoruz ki bu asgari ücreti enflasyon oranına aynı memurlar ve işçilerde olduğu gibi bu farklar temmuz ayında otomatik eklenerek enflasyon farkıyla beraber temmuz ayında yeniden güncellenmesi” diye konuştu.

Gelir vergisi rakamları artırılmalı!

En büyük sıkıntımız sırasıyla, sendikalaşamama, işveren korkusu, mobingler, kanunlara aykırı işten atma sendikalaşmadan dolayı ve TÜRK-İŞ’in yıllardır mücadele ettiği gelir vergisi… Bizim gelir vergimiz ocak ayında aldığımız maaşla, temmuz ayında aldığınız zamma rağmen aralık ayında aldığınız maaş hep düşüyor. Hep sizin cebinizden gidiyor. Yani hem işveren hem işçinin cebinden gidiyor. Bu rakamların gelir vergisi rakamlarının arttırılması gerekiyor. Ya da gelir vergisi oranlarının yüzde 15 gibi rakamlara sabitlendiği zaman bu mağduriyetlerin giderileceği kanaatindeyim. Tabi burada ana madde asgari ücreti görüşeceğimiz için yani asgari ücretle çalışan kişiler önündeki en büyük refahlama yolu sendikalaşmadır. Sendikalaşmayı sağlayacaklar, örgütlenecekler, en kötü sendika en iyi sendikadan da en kötü sözleşmeden de daha iyidir. Hiç olmazsa sosyal haklarını alıp bugünün ekonomik şartlarında enflasyonun ve hayat pahalılığının olduğu bir ortamda bu insanları belki bu sıkıntılarda kurtarabiliriz diye düşünüyorum” dedi.

17 bin TL’den aşağı olmaz!

Bugünün şartlarıyla yeni asgari ücretin 17 bin TL’den aşağı olmaması gerektiğini söyleyen Güven, “Asgari ücretle ilgili benim gördüğüm rakam enflasyonla oranlandığı zaman 15 bin 900 lira çıkıyor ama bu 16 bin gibi yuvarlak rakamdan bahsedebiliriz. Pazarlık payı 16 bin lira civarında başlayabilir. Asgari ücretin arttırılması işverene de sıkıntı doğruyor. Bir küçük esnaf 16 bin liraya işçi çalıştırması çok kolay değil. O insanları da düşünmemiz lazım en azından hükümet SGK açısından gelir vergisi matrahları açısından gelir vergisinden muhtasardan.. bu insanlara destek verebilirse devletimiz bu insanlar da işçi çıkarmaz.. Yani benim beklentim bana sorarsanız bugünün şartlarıyla 1 Ocak itibariyle 30 Temmuz’a kadar en iyi şartlarda  17 bin lira altında olmaması lazım diye düşünüyorum.  Bizim derdimiz halkımızın fakirliği… Kimse bunu kabul etmiyor ama bizim halkımızın büyük bir oranı çok fakir. Bakın 1Temmuz’da TÜRK-İŞ Kamu Çerçeve Protokolü imzaladıktan sonra bizim genel başkanlarımızın gayretleri neticesinde genel başkanımızın söylediği gibi Ergün Atalay’ın “Biz memurla refahta buluşmak istiyoruz” dedi. Yani memurlar işçiden işçi memurdan fazla alıyor kavgalarının bitmesini istiyoruz. Nitekim de buna istinaden memurlara da bir zaman yapıldı. Ancak ülkede öyle bir zam artışları oldu ki memurlar zamı alırken biz bir kesimi unuttuk. Emekli kesimi hiç zam alamadı. 7 bin 500 lira maaşıyla emekli 1 Temmuz’da yüzde 25 zam aldı. Hala 7 bin 500 lira aldı. Bunun yüzde 25’i çarpmada sıfır olduğunu anladık. Sıfırın etkisiz eleman olduğunu biliyoruz da yüzde 25’in de etkisiz eleman olduğunu gördük. Hükümetin bunlara da bir iyileştirme yapmalarını bekliyoruz. Asgari ücretle çalışan 13 milyona yakın insan var bunların hepsine sendikalaşın örgütlenin kendinize en yakın TÜRK-İŞ’i bulup, iletişime geçin, bu işleri başlatıp sendikalaşmanın kendi menfaatlerine olacaklarını çünkü asgari ücret görüşmeleriyle kendilerinin alakası olmayacağını sendikalaşmadan sonra sendikalarla muhatap olup toplu iş sözleşmesinden yararlanacaklarını tavsiyesinde bulunmak istiyorum. Özellikle alışveriş merkezlerinde çalışan genç arkadaşlarımızın en azından bizde bu devasa bir pasta Türkiye Cumhuriyeti bu pastanın ufacık bir diliminden işçi de yararlansın bizim derdimiz bu” ifadelerini kullandı.