Avcılar isyan etti: 'Biz katil değiliz'
Türkiye 'de 30 büyükşehir arasında avcılık potansiyeli bakımından 4 'üncü sırada yer alan Kayseri 'deki avcılar konuştu: 'Biz katil değiliz.', 'Örgüt bizi dağda istemiyor.'
"ASIL KATİL BAŞKALARI"
Türkiye 'de 217 bin, Kayseri 'de ise 5 bin 217 resmî belgeli avcı var. Türkiye genelinde avcıların maliyeye ödediği harç toplamı 40 milyon 500 bin TL, avlanma pullarına yaptığı ödeme ise 22 milyon 500 bin TL, bir avcının yıllık av harcaması ise en az 6 bin TL. Avcı olmak ise hiç kolay değil. Bir kişinin avcılık belgesi alması için sicilinin temiz olması ve maliyeye borcunun olmaması gerekiyor. Bütün bunlar karşısında, "Avcılık cinayettir, avcılar katildir." kampanyalarına karşı, avcılar "Bizler katil değiliz, av bittiği zaman avcının da biteceğinin farkındayız. Bizler ekosistemin teminatıyız. Asıl katil ziraî ilaçlarla doğaya zarar verenler, hayvanseverlik adı altında hayvanların doğasını bozanlar." diye yanıt veriyor.
"ÖRGÜT BİZİ DAĞDA İSTEMİYOR"
Öte yandan avcılar, ilk olarak Şubat 2020 'de HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu tarafından verilen soru önergesi ile başlatılan, en son HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç tarafından, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun yürürlükten kaldırılması için verilen kanun teklifini de, avcılığı bitirmek için oynanan siyasî oyunlar olarak değerlendiriyor. Araziye hakim oldukları için PKK terör örgütünün kendilerinden rahatsız olduğunu savunan avcılar, "TSK ve Emniyet 'ten sonra en büyük silahlı milis güç avcılar. Bugün bir Kuvay-ı Milliye oluşumu olsa öncelik avcılarındır; düşünsenize 200 bin avcı var. Avcı, kolluk kuvvetlerinin bile ayak basmadığı yere gider. Anormal bir şey olduğu zaman hemen kolluk kuvvetlerini ararız. Avcının dağda olması da, araziye hakim olduğu için örgütü rahatsız ediyor. Bu yüzden de avcılığı bitirmek istiyorlar." diyor.
YILLIK MALİYETİ EN AZ 6 BİN TL
Türkiye 'de 217 bin Kayseri 'de ise 5 bin 217 resmî belgeli avcı var. Türkiye genelinde avcıların maliyeye ödediği harç toplamı 40 milyon 500 bin TL, avlanma pullarına yaptığı ödeme ise 22 milyon 500 bin TL. Bir avcı sadece avlanma harcı için 333 TL, avlanma pulu için 185 TL ödeme yapıyor. Bunun dışında bağlı bulunduğu derneğe de aidat ödüyor. Bütün bunlarla birlikte bir avcının sadece derneğe, maliyeye ödediği para yıllık 600 TL 'yi buluyor. Avcıların av turizmi ile gıda, tekstil gibi pek çok sektöre de destek verdiğini düşündüğümüzde; kıyafetinden yiyeceğine, benzininden fişeğine bir avcının yıllık maliyeti en az 6 bin TL 'yi buluyor.
AVCILIK BELGESİ ALMAK KOLAY DEĞİL
Öte yandan avcı belgesi almak da hiç kolay değil. Avcılık belgesi almak isteyen birinin 18 yaşını doldurduğunda, 8 günlük bir acı eğitim kursuna katılması gerekiyor. Avcı adayı bu kursta; avcının yasal hakları, sürdürebilir avcılık, yaban hayatını korumak, avda sağlak, avda güvenlik gibi dersler alıp, sınava girip başarılı olduktan sonra kurs bitime belgesini alabiliyor. Avcılık belgesi için ayrıca tüfek ruhsatı isteniyor ki; bir kişinin tüfek ruhsatı alması için hem maliyeye 3 bin TL 'nin üzerinde borcunun olmaması hem de tüm psikolojik testleri geçmesi gerekiyor.
"AV SADECE HASATTIR"
Bu kadar zorlu bir süreçten geçtikten sonra, Doğa Koruma ve Millî Parkların yaptırımları ile hareket eden avcılar, kendilerine katil, yaptıkları işe de cinayet denmesini hazmedemediklerini söylüyor. Üye sayısı (1100) açısından bakıldığında Kayseri 'nin 2 'nci büyük avcılık derneği olan Kocasinan Argıncık Avcılık Atıcılık Derneğinin Başkanı ve av müfettişi Ejder Kemal Çelik, söz konusu kampanyaların kendilerine yapılan bir haksızlıktan ibaret olduğunu belirterek, "Ülkemizde 26 milyon insan psikolojik hap kullanıyor. Ama avcılık insana dinginlik sağlar. Dağa kaçmak istiyor, bozkırlar onu kucaklıyor, hem ruhsal hem de fiziksel anlamda deşarj oluyor. Avcımızın gidip vurayım diye bir derdi yok, o tüfek onu dağlarda gezdiriyor. Av bir hasattır. Biz sadece, budama yapıyoruz." diye konuştu.
"AV BİTERSE AVCI DA BİTER"
Avcıların yaban hayatının teminatı olduğunu vurgulayan Çelik, asıl katilin, toprağa sürekli ziraî ilaç verenlerle, hayvanseverlik yaptığını savunarak hayvanların doğasını bozanlar olduğunu savundu. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avcılarımız katil değildir. Avcı limitine, avcı etiğine, avcı kuralına göre ava çıkar, sezonunda av yapar. Avcı şunu çok iyi biliyor: av bittiği zaman avcı da biter. Asıl katil olanlar başkalarıdır. Örneğin toprağın yapısını ziraî ilaçlarla bozanlardır. Bu yıl yağış da almadı topraklar. Buğdayı ektiler, üzerine de gübreyi döktüler. Yağmur yağmadığı için o gübreler yukarıda kaldı. Keklik, bıldırcın bunu yedi ve öldü. Gece 11 'de arazide projektörler eşliğinde biçerdöver çalıştıranlardır asıl katiller. Tavşanlarda göz kapağı yoktur. O nedenle güçlü bir ışık gördüklerinde hareket edemezler. Tavşanları yutan döverbiçerleri görüyoruz. Asıl katil kendilerine hayvansever deyip kedileri köpekleri mamayla besleyen ve onların doğasını bozanlardır. Kedileri bir görsen, tombiş tombiş. Fare yanından geçerken selamlaşıyorlar. O kedi avcıydı ama yapılan yanlışlardan dolayı özelliğini kaybetti. Onlar doğanın dengesini bozuyor, avcı da ekosistemi koruyor. Biz üyelerimize dağlara giderken pelit veririz, onlar evlerinde yedikleri çekirdekleri atmaz doğaya bırakır. Bu avcılar katil olabilir mi? Avcılık vicdandır."
KAYSERİ 'DE 1 MİLYON 600 BİN TL CEZA
Kaçak avcılıkta ve av kotasının aşılmasında cezaların caydırıcı olduğunu altını çizen Çelik, "Bizim 'avbis ' adında bir sistemimiz var. Ava çıkmadan önce o sistemden kota alır, öyle ava çıkarız. İddia ettikleri gibi önümüze geleni vurmayız. Belirlenen kotalarda en fazla iki tür vurulabilir. Ayrıca, kullandığımız silahlarda da sınırlandırmalar vardır. Denetim ekipleri bunları sürekli denetler. Türkiye genelinde geçen yıl 9 milyon civarında ceza kesildi, ilimizde ise 1 milyon 600 bin Lira hem belgeli hem de kaçak avcılara ceza kesildi. Yine ilimizde limitlere uymadığı, takoz takmadığı ve kaçak avcılık yaptığı için 73 tüfeğe el konuldu. Cezalarımız çok caydırıcı. 1 tavşana 1000 TL, bir kekliğe 900 TL, bir bıldırcına 600 TL. Aynı suçtan bir kez daha yakalanırsa avcılık belgesi men oluyor. İki kez aynı suçtan yakalandığı zaman da avcılık belgesi tamamen men oluyor." ifadelerini kullandı.
"YABAN MESELESİ DEĞİL, VATAN MESELESİ"
Konuyla ilgili olarak gazetemize değerlendirmede bulunan Avcılar, Balıkçılar ve Doğa Sporları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (TAK) Mesut Çopur, HDP 'nin dış destekli vakıflar ve hayvansever destekleriyle birlikte yürüttüğü çalışmaların temel amacının, avcıların dağdan uzak tutulmak istenmesi olduğunu ifade etti. Tunceli 'deki yaban keçisi avcılığına karşı çıkanların da niyetlerinin farklı olduğunu dile getiren Çopur, "Onlar Dersim diyor, biz Tunceli diyoruz. Orada 2014 'te avcılığı yasakladılar. Onlar da Güneydoğu 'da keçi vurulmasına karşı çıkıyor. Halbuki avcılar zaten yaşı büyük keçilerin vurulacağını bilir ve asla üreme döneminde hayvan vurmaz. Ayrıca üremenin devam etmesi için yaşlı keçilerin de habitattan uzaklaştırılması gerekir. Dışarıdan baktığınız çok masum görülüyor, yaban keçilerinin vurulmaması isteği. Ama dağdaki teröristin yiyeceği yaban hayvanları. Dağda yaban keçisi değil, avcıyı istemiyorlar. Yine Güneydoğu 'da esrar tarlaları var. Bunların geliri tamamen PKK 'ya gidiyor. Dağda avcı dolaştığı için bunları biliyor, örgüt de rahatsız oluyor" diye konuştu.
21 bin civarında TAK üyesi ile Türkiye 'deki tüm avcılar, dün akşam saat 20.00 'da #yabandabizimvatandabizim hashtagiyle Twitter 'dan konuya dikkat çekti.
Selma Kara