Bakan Özhaseki Kayseri'de Yerel Kanalların Ortak Yayına Konuk Oldu
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Kayseri'de TV Kayseri, Kay TV, Kanal 38, Elif TV ve Erciyes TV'nin ortak yayınına konuk olarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Kayseri’de TV Kayseri, Kay TV, Kanal 38, Elif TV ve Erciyes TV’nin ortak yayınına konuk oldu.
Ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki konuşmasına ilk olarak izleyicilerin yeni yılını kutlayarak başladı.
2017 yılının gerek Türk milletine, gerekse İslam alemine, gönül coğrafyamıza, tüm dünyaya barış, huzur, mutluluk nasip etmesini Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum diyen Bakan Özhaseki; “2016 yılında çekmiş olduğumuz çileleri bir daha çekmemeyi, yaşadığımız o kötü olayları bir daha yaşamamayı Cenabı Allah’tan duayla niyaz ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik sorulan soruya Bakan Özhaseki şöyle cevap verdi; “Son günlerde anayasa meselesi ve içerisinde tabi ki cumhurbaşkanlığı sistemi çok tartışılıyor. Gönül isterdi ki, her partinin seçim öncesinde söylemiş olduğu anayasa değişikliğini hep birlikte oturalım, makul bir uzlaşı ortamı içerisinde çözelim.
Yani bütün özel şartları geride bırakarak, dünyada gelinen nokta nedir, milletler anayasalarını nasıl yapıyorlar, hedefimizde var, oraya doğru giderken olması gerektiği gibi 50 yıl, 100 yıl değişmeyecek bir anayasa yaparak milletin önüne koyalı, bir uzlaşı içerisinde de kabul edelim, güle oynaya geçsin gitsin, ama öyle olmuyor bu iyi niyetlerle iyi yola çıkıldığı halde, komisyonlara üye verildiğinde. 2-3 yıl boyunca oyalandık, olacak gibi değil. Biz anayasa sözü verdik, düşündüğümüz anayasayı yazalım, çıkalım koyalım, kararımız buydu.
Mesele rejim meselesi değil ki şu anda elzem olan, öyle bir tartışma yok ki. Cumhuriyet üzerinde bir tartışma duydunuz mu şimdiye kadar? Osmanlı defteri kapandı, yerine kurucu Meclis Cumhuriyeti ilan etti, biz şimdi aradan 80 sene geçti, bu Cumhuriyetten memnun değiliz, değiştirelim falan diyeni duydunuz mu?”
Güneydoğu’daki yapılan çalışmalar hakkında da bilgiler veren Bakan Özhaseki; “Burada eskiyi çok açmak doğru değil, defalarca konuştuk bunu. Devlet gücünü gösterdi, teröristleri temizledi, şehirler temizlendi, köylerde çok ufak-tefek pürüzler var temizleniyor, araziler temizlendi, dağlar temizlendi, kış hazırlığı yaptıkları yerler temizleniyor. Sınır dışında da bir güvenli bölge oluşturarak Türkiye bundan sonra artık emniyetini, güvenliğini asla göz ardı etmeyeceğini göstermiş oldu. Şimdi yapılması gereken; burada bu terörden mağdur olmuş binlerce insan var, onların yarasını sarmak. Gidip onları şefkatle, merhametle kucaklamak. Onlara devletin yanlarında olduğunu hissettirmek, devletin merhamet kanadını onlara doğru açmak” dedi.
Kentsel Dönüşümde gelinen son noktaya değinen Bakan Özhaseki, İstanbul’da Proje Koordinasyon Merkezi birimi kuracaklarının altını çizdi. Bu biriminin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olacağına dikkat çeken Bakan Özhaseki; “Proje Koordinasyon Merkezi birimini güçlendireceğiz, İstanbul’daki dönüşüm işlerinde baştan sona yetkili olacak” dedi.
Gayrimenkul Borsası da kuracağız diyen Bakan Özhaseki; “ İnsanlar oradan bir oda bile satın alabilecekler. Borsaya arz eden insanlar, yapımcılar mallarını getirip sepet sepet koyacaklar, vatandaş da beğenip istediğinden alabilecek, istediği kadar alabilecek, bir kilo armut da alabilecek, bir tane armut da alabilecek içinden ve oraya da ortak olmuş olacak. Gayrimenkule olan düşkünlüğü zaten vatandaşın belli, işte bu borsa kurulduğu zaman buradaki toplanan para bizim sektördeki finans açığını da kapatacak müthiş bir para olur. Doğru kurgulayıp doğru kurduğumuzda, gayrimenkulden zarar etmiş kimse yok ki. Şu ana kadar siz bir gayrimenkul alıp da zarar eden gördünüz mü? Yok öyle bir şey. Ama bir şirket batabilir, kalkabilir, düşebilir, insana bağlıdır çoğu zaman, ama gayrimenkulde, doğru yatırımda asla zarar olamaz. Ben vatandaşın çok rağbet edeceğini düşünüyorum. Gerek yurt içi, gerekse yurt dışından finans akımını sağlayacak ciddi bir şey” dedi.
Son günlerde yaşanan Hava Kirliliği tartışmalarına yönelik soruya ise Bakan Özhaseki şöyle cevap verdi; “Hava kirliliği konusunda büyük bir mücadele veriyoruz. Standartları belirledik, bütün tavsiyelerde bulunuyoruz şehirlere. Ama birinci derecede bu işte sorumluluk hissetmesi gerekenler oradaki yerel yöneticiler. Biz Bakanlık olarak nihayetinde kanun çıkarırız, yönetmelikler yaparız, düzenleyiciyiz, bu arada denetleriz, takip ederiz, fakat asıl tedbirleri alması gerekenler tabii ki yerel yöneticiler. Bir yerde hava kirliliğini ne oluşturur? Bir; evlerden dışarıya attığımız atıklar oluşturur hava kirliliğini sağlayan. İki; araçlar oluşturur dışarıdaki.
Siz bu ikisi hususunda tedbir alırsanız daha az dışarıya atık vermiş olursunuz, daha az kirlenme olur. İşte doğalgazın yaygınlaştırılması bunun için bir tedbirdir, Hükümet tedbiridir, bu şehirlerin birçoğunu kurtarmıştır. Ama bunu mecburi hale getiremediğimiz için, zorlayamadığımızdan, ihtiyari olduğundan hala mecburen soba kullananlar, kenardaki mahallelerde bulduğu her şeyi iyi-kötü yakanlar hava kirliliğine de sebebiyet veriyorlar. İkinci bir şey; otobanların ve çevre yollarının açılmış olması, şehirleri kirli havadan da kurtaran bir faktördür, bütün şehirlerde hükümet olarak biz bunu da devreye soktuk. Üçüncüsü; elektrikli araçlar, raylı sistemler veyahut da doğalgazlı araçların kullanımını teşvik etmek ve bu konularda yardımcı olmak da tabii ki hava kirliğini etkileyen bir sonuçtur. Ben kendi şehrimden biliyorum. İlk başladığım yıllardaki Kayseri’nin hava kirliliği oranıyla şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Dışarıya pencereden burnunu uzatan herkes de bunu hisseder, elimde benim her gün veriler var, birebir bütün şehirleri dikkatle takip ediyoruz. Tehlike sınırı içerisinde bir şehrimiz yok. Ama biraz yükselen, biraz düşen, işte Sağlık Örgütünün verdiği kıstaslara göre biraz daha yükselme istidadında olan şehirler var, oralarda bire-bir takip edip yapılması gerekenleri de mutlaka dikkatle, bir disiplin içerisinde götürüyoruz, yapmamız gerekiyor”
Bakan Özhaseki sözlerine 2016 yılı badirelerin belki de zirve yaptığı bir yıl oldu. Terörün zirve yaptığı bir yıl oldu. Kötülükler yılı oldu, dışarıdan ve içeriden binbir türlü hainliklerle, alçaklıklarla karşı karşıya kaldık. İnşallah 2017 yılı bütün bunları hiç yaşamadığımız ve unuttuğumuz bir yıl olur. İnşallah bu ülkenin insanların mutlu olduğu bir yıl olur, gönül coğrafyamızın huzur içerisinde bulunduğu bir yıl olur diyerek son verdi. (KURUM BÜLTENİ)