Bakan Özhaseki: 'Paralar Charlie'ye gidiyor'
Kayserispor'un, Büyükşehir Belediyesi'nden yüklü miktarda destek istediği bir dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, basın mensupları ile bir araya geldiği programda bir anısını hatırlatarak, 'Charlie'nin melekleri diye bizim bir yaş grubumuz bilir bir film vardı. Hiç gözükmezlerdi. Charlie'nin meleklerinin arkasında bir patron vardı. Charlie gözükmezdi. Paralar Charlie'ye gidiyor. Orta figüranlar belli, artistler belli ama arkadaki para sahibi belirsiz hakikaten spor kulübümü yoksa Charlie'mi belirsiz' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, basın mensupları ile bir araya geldi.
Kentsel dönüşümle ilgili Bakan Özhaseki, "Hepimiz biliyoruz ki şuradaki bir toprak parçası eğer üzerine yeşil alan yazarsanız 1 lira, üzerine iş merkezi yazılabilir yazarsanız 100 lira ediyor. Konut yapılabilir derseniz kabaca söylüyorum 50 lira yapıyor. O yüzden yapılı olan binalar haricindeki arsaların değerlendirilmesi bundan sonra milli emlak tarafından yapılacak. Milli Emlak'ın almış olduğu bir karar var. Planlama yapmadan da satmıyorlar. Doğru bir karar yani arsa olarak satmıyorlar artık. Parsel olarak satıyorlar. Kentsel dönüşümde parsel bazlı dönüşümler mümkün.Kanun buna izin veriyor. Yani siz ya binanızın çürük olduğunu ispatlayıp müracaat edip kentsel dönüşüm istiyorsunuz veya alan olarak zeminde bir çürüklük olduğunu iddia ediyorsunuz. Oranın tehlikede olduğunu söylüyorsunuz ikisi de mümkün. Parsel bazlı yapanlar bunu gelip belediyelerden eğer daha fazla yoğunluk alarak yaparlarsa işte karşı olduğumuz taraf burası dönüşüm her zaman mümkün ama biraz vicdani ölçülerde, kanuni ölçülerde biraz insaflı şekilde devam ettiğinde tüm bunlar neticesinde hayırlı sonuçlar çıkar ortaya. Vahşi şekilde yapılırsa bundan çirkinlik doğar. Ben birçok alan biliyorum ki şuanda mevzuat müsait olduğu için kentsel dönüşüm yapılmadığı halde, yapılamayacağı halde boş tarlalar olarak durduğu halde özel çalışma alanı olarak ilan ediliyor. Genellikle 0,55 gibi villa tipi gözüken evler 2 buçuk emsal, 3 emsalle 20 katlı 30 katlı binalara dönüşüyor. Bu çirkinliklerin önüne geçmenin tek yolu da kanun ve mevzuatta düzenleme yapmak. Önünü kesmek. Sert şekilde tedbirler almak" ifadelerine yer verdi.
"Burada ince bir çizgi var. Kentsel dönüşüm gerekiyor. Bazı yerlerde imar plan tadilatları da gerekiyor" diyen Bakan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Hayatın akışını durduramazsınız. Bunları yaparken birincisi açık, şeffaf, net olmak, ikincisi, karşı taraf eğer bir rant sağlıyorsanız. Bu rantın kamuya aktarılmasını sağlamak. Yani bir yerdeki konut alanını gerekli olduğu zaman ticarete çevirebilirsiniz. Böyle bir ihtiyaç doğabilir. Bu normaldir. Kanuni alt yapısını yaptıktan sonra, doğruysa gerekliyse, şehircilik ilkelerine uygun düşüyorsa bunu yapabilirsiniz. Ancak eski hali ile yeni hali arasında bir değer var. Bu değer farkının tespit edilip bunun kamuya aktarılması bizim tek derdimiz bu. Eğer siz bunu yapmazsanız ne oluyor. Bunu yapmazsanız şöyle oluyor; uygulamadan bahsediyorum ben size. Kimseyi de kast etmiyorum. Özel bir şahsıda hiç kast etmiyorum. 'Efendim bu arada epeyce bir rant var sen bunu bizim elimizde spor kulübümüz var ya sen bunu spor kulübüne ver', 'Şuraya bir tane cami yaptır', 'İşte bir tane yurt ihtiyacımız var. Yurt yaptır.' O zaman bütün bunlar arkadaşlar ikili bir ilişkiye doru gidiyor. Ne kadar kamuya ne kadar cebe gittiği belli olmuyor."
"Orta figüranlar belli, artistler belli ama arkadaki para sahibi belirsiz"
Konuşması sırasında bir anısını anımsatan Bakan Özhaseki, kentsel kirliliği de değinerek, "Bir tarihte Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşımız Sayın Başbakanımıza imardan dolayı sıkıntılarından bahsetti. Çok detay anlatınca şimdiki Cumhurbaşkanımız tabi 'Haseki başkana söyle bana anlatma bu uzun hikâyeleri' dedi. Peki dedim. O arkadaşımızın şehrine Ankara değil yanlış anlamayın. Plancılar gönderdim. Plancıların tespitleri şuydu arkadaşlar; 3 ay kadar çalıştı bizim plancılar. Şehrin yüzde 75'i kaçak bir kere. Kocaman bir şehirden bahsediyorum. Yüzde 75'ü kaçak gece kondu. İkisi de var Kaçakta, gecekonduda. Yüzde 25'i imarlı gözüküyor. Yüzde 25 imarlı gözüken binalarda sondaj usulü 2 bin binayı tespite gittiler. Yani bu sokaktan 2 bina 3 sokak arkadan bir bina sondaj. Tam 2 bin binada hormonlu çıktı. Hormonlu bina ne demek? Alttan büyümüş 100 metre daha gelişmiş dükkan,, üstten artmış ruhsatlı ve meskenli ruhsatına bakıyorsunuz. 5katlı meskende 5 kat kullanım var. Ama binayı sayıyorsunuz 7 kat. Zeminde 300 metre kare gözüküyor. Bakıyorsunuz ki dükkan alanı 500 metre kare olmuş. Arkadaşlar birazda orada 3 ay kalınca samimiyeti arttırmışlar. Oradaki esnaflarla, dükkan sahipleriyle sohbet etmişler 'bu ne iş ya burada' demişler. Söyledikleri şu; 'Abi bizim bir Charlie'nin melekleri hesabımız var. İşte o da spor kulübüne gidiyor. Şehrimizin spor kulübü süper ligdeyiz. Onu ayakta tutmamız lazım. O yüzden oraya biz yatırırız. İstediğimizi de yaparız.' Arkadaşlar bu hikâye değil bire bir yaşanmış bir gerçeklik. Charlie'nin melekleri diye bizim bir yaş grubumuz bilir bir film vardı. Hiç gözükmezlerdi. Charlie'nin meleklerinin arkasında bir patron vardı. Charlie gözükmezdi. Paralar Charlie'ye gidiyor. Orta figüranlar belli, artistler belli ama arkadaki para sahibi belirsiz hakikaten spor kulübümü yoksa Charlie'mi belirsiz. İşte bu çirkinliği önlemenin yolu kanuni mevzuat. Bu biraz çok tartışılacak konu, bunun cesaretle üzerine gitmemiz lazım. Gitmezsek hali hazırdaki kirlilik devam ediyor" şeklinde konuştu.
Özhaseki’nin bu açıklamayı, Kayserispor ile Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan tartışmanın olduğu bir dönemde yapması dikkat çekti. Kayserispor Başkanı Recep Mamur’un sahibi olduğu televizyon kanalındaki programlarda, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik hedef alınarak, “takıma maddi destek vermediği” yönünde eleştirilere maruz kalmıştı. Kayserispor Başkanı Recep Mamur adına yapılan açıklamalarda 30 milyon TL tutarında destek sözü verildiği iddiası gündeme getirilerek, bu paranın biran önce verilmesi istenmişti. Çelik’in böyle bir söz vermediğini bildirmesi üzerine ise Çelik aleyhine karalama kampanyası başlatılmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, “Ben Mamur’un ağzından duymadığım bir şeye inanmam” demesine rağmen Mamur perde gerisinde kalmaya devam etmişti.