Baro Başkanı Konaç: 'İnsanlarda manevi hukuk eksik'

Kayseri Baro Başkanı Avukat Fevzi Konaç gündemde yaşanan çocuk istismarları ve kadına karşı şiddet konularında açıklamalarda bulundu.

Baro Başkanı Konaç: 'İnsanlarda manevi hukuk eksik'

Gündemden düşmeyen konular hakkında görüşlerini paylaşan Baro Başkanı Konaç, çocuk istismarı ve kadına karşı şiddet konularında pozitif kanunların yanında insanların konuya vicdani ve insani olarak bakabileceği manevi hukukun da olması gerektiğini bildirdi. Yaşanan üzücü olayların arkasında insanların içinde manevi hukukun eksik olmasının büyük payı olduğuna işaret eden Konaç, olayların önünün alınması noktasında manevi olgunluğun önemini vurguladı.

"BARO BAŞKANI OLARAK OTURAMAM"

Türkiye'de mevcut tablonun ürkütücü olduğunu ifade eden Baro Başkanı Konaç, Baro ve yargı faaliyetlerinin yanısıra ülkenin geleceği olan çocuklarla da bir araya geldiğini ifade etti ve Baro başkanı olarak oturamayacağını söyleyerek şunları paylaştı: "Elimden geldiğince okullara gidiyorum çocuklarla buluşuyorum. Çocuklara diyorum ki 'ülkemiz size emanet. Aman çocuklar, aman yavrular, aman kardeşlerim dikkat edin.' Faturayı çok acı olarak şu adliye koridorları bana gösteriyor ve diyorum ki; 'Fevzi, sen Baro başkanı olarak oturamazsın.' Benim işim protokol falan değil! Bu bağlamda okullarımıza gidiyorum. Erzincan'daydım, Kıbrıs'a gittim geçen. Liselere, üniversiteler gidiyorum. Tabloyu görüyorum. Bu derdimi de anlatmak için okullara gidiyorum. Baldöktü'deydim, Arif Molu'daydım. Birazdan sosyal bilimlere gideceğim. Çocuklarımıza 'aman çocuklar! Kırmızı çizgileriniz olsun, hayata doğru bakın' diyorum ve bu anlamında da bir taraftan sosyal çalışmalar yapmaya gayret ediyorum."

"KANUN, HAKİMLERİN KOLUNU BAĞLIYOR"

Baro Başkanı Konaç, gündeme ilişkin verdiği bilgilerde son yaşanan olaylara da değindi. Söz konusu çocuklara yönelik cinsel istismar davalarında kanunların hakimlerin elini kolunu bağladığını ifade ederek şunları dile getirdi: "18 yaşından küçük çocuklarla ilişki şikayete bağlı bir suç. Şikayete bağlı bir suçta şikayetçi vefat etmiş. Kanun bu noktada hakimin elini kolunu bağlıyor. Diyor ki kanun bu durumda; 'şikayet olmadığı için sen ceza veremezsin. Bırak beraat etsin.' Mevzuatı sen hakimin eline bu şekilde kurgulamış vermişsin. Ne yapacak hakim? Ancak biz sonuçlarla ilgili fatura keser kurumun faturasını kesmeye çalışıyoruz. Çok acı bir tablo var burada. Dolayısıyla asıl konuşmamız gereken şeylerden sürekli kaçınıyoruz. Burada da böyle acı bir zaafiyet var ne yazık ki."

"ADLİYELERİMİZ GRANİTTEN ZEMİNLİ AMA SUÇLARIN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR"

Yaşanan olaylar ve suçlarla ilgili yargıda yaşanan durumlara ilişkin görüşler paylaşan Baro Başkanı Konaç, suçun önlenmesi için gerekli her donanımın olduğunu ancak yine suçların önüne geçilemediğini vurgulayarak şunları söyledi: "Sorunumuz kadına şiddet değil. Veya çocuğa istismar değil. Bunlar yetersiz bir başlık. Sorunumuz insanlık sorunu. Biz insanı yeniden insan olarak, merhamet olarak, ahlak olarak, toplumsal sorumluluk bilinci çerçevesinde yeniden inşa etmediğimiz müddetçe 'şiddet', toplumsal olarak derdimiz olmaya devam edecektir, bunun önüne geçilemeyecektir. İnsanı merhamet, ahlak, haya, edep noktasında yeniden inşa etmeye ihtiyacımız var. Bu yıllardır maneviyatla yapıldığı için maneviyat karşıtı insanlar bunu görmezden geldi, yok saydı. Halbuki bunun en önemli ilaçlarından biriydi. Hepsi değil ama en önemli ilaçlarından biriydi. Yüreklere konulacak bir denetim mekanizması. Bunun da en çok ahlak anlamında dinin belirlediklerini yapmakla mümkündü. Bunu yok saydığımız, bu verilerden uzak kalan toplum ne yazık ki acı bedeller ödemeye devam ediyor ve hala bazı kesimle bunu görmezden geliyor ve bu sorunlar devam ediyorlar. Ben şunu her zaman söylüyorum; pozitif hukukun içerisinde olan birisi olarak  manevi hukuku anlatıyorum. 'Sen ne biçim adamsın' diyenler var belki. Ya ben pozitif hukukun en değerli maddeleri bizde var. Bu suçlara karşı cezanın en etkin şekilde mücadele edileceği kanunlar var. Adliye saraylarımız granitten zeminler. Teknoloji bir tuşla bizi karşıdaki ile görüşür hale getirdi. Hakim savcı yeterli, polis donanımlı. Eskiden polis araçlarında benzin olmazdı. Yani her şey tamam ama bitmiyor. Niye? Olayın çözümü ile ilgili ilacın bir kısmını reddediyoruz. Yok sayıyoruz. Ben Baro başkanıyım şurada. Burada otururken odama kamera koydurdum. Gerekçesi şu; art niyetli bir insan şu kapı kapatıldıktan sonra bana, makama saldıracak olursa müdafaa edeceğim bir argüman olsun. İnsan güveni bile kaybetti. Aslında önceden neydi; Allah var, melekler var. Hiç kimse görmüyorsa o görüyor. İşte bu duygu, bu inanç insanın kendinden denetim mekanizması oluyordu. Bu eksik kaldı ve ihmal edildi."

"PEDOFİLİ BİZDE OLAN BİR HASTALIK DEĞİLDİ"

Verdiği bilgilerde pedofili hakkında da paylaşımlarda bulunan Konaç: "Ben pedofiliyi Kayseri'de konuşurken karşı çıkanlar oldu. Sonra dedik ki iyi ki konuşmuşuz. Verilere baktığımızda Türkiye'de pedofili ile mücadelede istatistiksel olarak hiçbir çalışma yok" diyerek şunları bildirdi: "Çünkü bu hastalık yoktu belki bizde.Çağlar içerisinde mutlaka çocuklara karşı sarkıntılık, cinsel suçlar vardı. Bu bir sapkınlıktı, hastalıktı, değildi bunlar konuşulmadı bu ülkede. Konuşulmadığı için hazırlıksız yakalandık şimdi kararsızlık oluşuyor pedofili ile ilgili. Eğer bu bir hastalıksa bunun bir sorumluluğu, cezai ehliyeti yok biliyor musunuz? Dünya buna karar verememiş ve dünyada konuşuluyor, tartışılıyor. Batı'da pedofili hastaları parti kurmak için girişimde bulunmuş. Batı bizim değerlerimiz anlamında Batı bize ölçü olabilir mi bu şartlarda. Bizde bu hastalık yoktu. Bu yüzden ilaçta yoktu konuşulmamış. Çünkü bizde olan bir hastalık değildi. Biz pedofiliye hazırlıklı değildik. Bununla ilgili de Kayseri Barosu çıktı ve dedi ki; 'hem üvey anne olayı hem yaşanan bir kaç istismar olayı' bir dakika Kayseri, bir dakika. Bak biz huzur şehriyiz ama bu huzuru bozanlar var. Bunlardan da haberdar olunuz ve mücadele ediniz.' Kayseri Barosu o cesareti gösterdi." ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ