'Ben haklıyım' düşüncesi evlilikleri bitiriyor

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Psikolojik Danışma Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERREM) Müdürü Mustafa Atak, 'Boşanmaların yüzde 80'i şiddetli geçimsizlik kaynaklı. Bunun da en büyük nedeni iletişimsizlik, bencillik, çiftlerin birbiriyle konuşamaması, empati yapamamasıdır' dedi.

'Ben haklıyım' düşüncesi evlilikleri bitiriyor

Atak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ERÜ'de öğrencilere yönelik "Evlilik Okulu Seminerleri"ne başladıklarını söyledi.

5 hafta sürecek eğitimlerin ilkini Tıp Fakültesi'nde  gerçekleştirdiklerini ve ilerleyen zamanlarda üniversite genelinde bu eğitimi vereceklerini belirten Atak, öğrencilerin evliliğe aday grup olduklarını vurguladı.

Öğrencilerin sağlam temelli evlilik kurabilmeleri için bu konuda eğitilmelerini önemsediklerini ifade eden Atak, "Üniversite öğrencileri evlilik eğitimlerine ciddi anlamda ihtiyaç duyuyor. Özellikle 3 ve 4. sınıf öğrencileri evliliğe aday grup olarak görünüyor. Okuyanlar içinde bile evlenen birçok öğrenci var. Üniversite yıllarında bu eğitimi alırlarsa daha sonraki hayatlarında daha sağlam temeller üzerine evlilik kurabilirler. Bu eğitimlerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından üniversitelerde ders olarak okutulmasına yönelik de bir çalışmamız var" diye konuştu.

Türk toplumunda evliliğin çok önemli ve kutsal bir müessese olmasına rağmen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre son 10 yılda 1 milyondan fazla kişinin boşandığını belirten Atak, şöyle devam etti: "Boşanmaların yüzde 80'i şiddetli geçimsizlik kaynaklı. Bunun da en büyük nedeni iletişimsizlik, bencillik, çiftlerin birbiriyle konuşamaması, empati yapamamasıdır. Eşlerin yıllardır evli olmalarına rağmen birbirlerini tanımadıklarını görüyoruz. Yapılan araştırmalarda narsisizmin 1980'li yıllara göre yüzde 80 arttığı görülüyor. Çiftler, yaşadıkları en küçük sorunda bile konuşmayı tercih etmeden şiddete başvuruyor. Her iki taraf da 'benim dediğim olsun' istiyor, 'ben haklıyım' diyor. Toplum olarak empati kuramıyoruz. İletişim problemleri, anlaşamama, şiddetli geçimsizliği beraberinde getiriyor. Sonuç olarak 'ben haklıyım' düşüncesi evlilikleri bitiriyor. Haklı olduğunu da ispatlamaya çalışıyor. İspatlama aşamasında da zaman zaman şiddete başvuruluyor."

EVLİLİĞİ MADDİ TEMELLER ÜZERİNE KURMAYIN

Maddiyatı temel alan evliliklerin kısa sürede bitebildiğine  dikkati çeken Atak, doğru temeller üzerine kurulmayan evliliklerin ömrünün kısa olduğunu söyledi.

Kayseri başta olmak üzere birçok şehirde kuyumcuda biten evliliklerin olduğunu dile getiren Atak, şunları kaydetti: "Evlilikler maddi temeller üzerine kurulunca gerçek aşk dediğimiz paylaşımcı aşk yaşanamıyor. Evlilikler, basit sebepler üzerine kurulduğu için başlamadan bitiyor veya çiftler evlendikten birkaç ay sonra soluğu mahkemede alabiliyor. Çiftlerin 'şunu sen alacaksın, bunu ben alacağım', 'onu sen alacaktın ben aldım' tartışmaları aile içinde huzursuzluğa neden oluyor. Türkiye'de maalesef ekonomik temelli evlilikler birinci sıraya yerleşmiş durumda. Geçmişte, eş adaylarının ne iş yaptığı değil, kötü alışkanlıkları olup olmadığı sorulurdu. O nedenle biz evlenecek çiftlerimize kesinlikle maddi temeller üzerine bir evlilik kurmamalarını tavsiye ediyoruz."

Eğitime katılan öğrencilerden Beyza Şenel, sağlıklı bir evlilik yapabilmek için bu tür eğitimlerin çok önemli olduğunu düşündüğünü söyledi.

İnsanların hatalarının farkına varamayabildiğini ifade eden Atak, "Burada alacağımız eğitimle hangi davranışların yanlış olduğunu görebiliyoruz. Doğru kişiyi seçebilmek ve evliliğimizin bir ömür boyu sürmesinde faydalı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.