Bilici: 'Yerel medya, tren kaçmadan sosyal-dijital kompartımanından yer ayırt etmeli'

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. İbrahim Ethem Bilici yerel medyadaki sorunlara dair bilgiler verdi.

Bilici: 'Yerel medya, tren kaçmadan sosyal-dijital kompartımanından yer ayırt etmeli'

Paylaştığı bilgilerde yerel medyanın tarihine, toplumdaki görevine, sorunları ve çözümlerine değinen ERÜ Öğretim Üyesi Bilici; “Yerel medya, tren kaçmadan sosyal-dijital kompartımanından yer ayırt etmeli” dedi.

Açıklamalarında ilk olarak yerel medyanın doğuşu ve gelişimine dair bilgiler veren Bilici, yerel medyanın liman şehirlerindeki ticaret ve oradaki piyasa faaliyetleri çerçevesinde doğduğunu kaydederek şunları bildirdi; “Yerel medya çeşitli teknolojik gelişmelerden geçiyor ve ülkemizde yerel medya 70’li 80’li yıllarda birhayli gelişti. 80’li yıllardan itibaren de zirvedeki yerini aldı. Yerel medyanın gelişimine bakarken bir arz-talep üzerinden düşünecek olur isek, yani toplum ne istiyor ne bekliyor neler sunuluyor diye, yerel medya şehirdeki olup bitenleri topluma aktarmak, toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasında reklamlar üzerinden alacağı satacağı, istihdam edeceği konularda insanların arasındaki irtibatı sağlama önemli bir işlevi sahip idi. Fakat her mesleğin bir doğuşu, gelişim, zirvesi, daha sonra zirvede bir süre devam ettikten sonra yıkılışa geçerek ölür. Mesleklerin insan hayatı gibi bir ömrü vardır. Yerel medya, basılı gazete böyle bir süreçten geçti. Dolayısıyla da yerel medya, özellikle basılı gazete düşüşe geçmiş veya yok olma sürecine girmiş bulunuyor. Tamamen yok olmasa da nostaljik olarak kalır.  Ancak gazetecilik mesleğinde yazılı gazetecilik hiçbir zaman habercilik bitmez. İnsanların merak duygusu vardır. Merak duygusunun giderilmesi noktasında habere duyulan ihtiyaç hiçbir zaman bitmez. Yerel medya haber ihtiyacını karşılamada işlevini sürdürebilir fakat alternatiflerin ön plana çıkması özellikle yerel televizyonculuğun, ulusal televizyonculuğun elektronik yayıncılıkta baskınlığı ve özellikle son durum itibariyle sosyal medyanın yerel medyanın ve basılı yerel gazeteciliğin önüne geçmesi, yerel medyanın arka plana itilmesine tamamen sebep olmuş oldu. Peki yerel medyanın işlevi nedir diye baktığımızda yerel medya ülke yönetimi sağlayanların, taşrada çeşitli yörelerde ne olup bittiğini an be an takip etme noktasında gözü kulağıdır. Çünkü başkentteki yönetim Kayseri’deki veya Trabzon’daki, Şanlıurfa’daki, Uşak’taki gelişmeleri an be an takip edemeyebilir, edemez. Bu illerin gözü kulağı olan medyadır, yerel medyadır. Bunlar sorunları görür, haberin kokusunu alır, haberleştirir, belli bir hiyerarşi ile de merkeze ulaştırır. Yerel bazdaki sorunlar, gelişmeler, beklentiler merkez tarafından takip edilmiş olur. Yerel medyanın tabandan tavana doğru böyle bir işlemi vardır. Yerel medyanın bir diğer işlevi de tavandan tabana doğru yönetenlerin aldığı kararları, beklentileri aşağıya, halka duyurmaktır. Fakat bunu ulusal medya daha çok yaptığı için yerel medyanın bu işlevinin daha zayıf kaldığını görüyoruz. Ancak yönetenlerin şehre dair aldığı, doğrudan şehre dair kararları ulusal medyada çok yer almazken ve ön plana çıkmaz iken, yerel medyada çok daha detaylandırılır, onun üzerinde daha çok durulur, takip edilir böylece yerel medya bu vazifesini yeri getirir. Bir diğer yerel medyanın konumu yine tabandan tavana doğru diyelim ki Kayseri’nin bir ilçesinde içme suyunda bir sıkıntı var. Bunu vatandaşlar kendi dillerinin döndüğünce yerel yönetimlere iletmeye çalışır fakat sesini duyurmakta aciz kalırlar. Fakat yerel medya bunu dillendirdiğinde ulusal medyanın da dikkatini çekiyor ve böyle bir zincir içerisinde oluyor. Ulusal medya da konuya dikkat çekip spotlarını konuya odakladığında  konu ülke gündemine girebiliyor. Dolayısıyla yerel medya ülke gündemine girecek bir konunun tetikleyicisi olarak önemli bir yere sahiptir.”

“YEREL MEDYA DEVLETİN BASTONU İLE AYAKTA”

Yerel medyanın sorunları noktasında tespitlerini dile getiren Bilici, yerel medyanın devletin bastonu ile ayakta durmaya çalıştığını ifade ederek şu görüşlere yer verdi; “Mevcut duruma baktığımızda günümüzdeki şartlarda yerel medyanın ciddi bir tiraj sorunu yaşamaya başladığı, yerel medyanın içinin boşaldığı kanaatleri yaygınlaşmakta. Ekonomik anlamda yerel medya ağırlıklı olarak ilan ve daha sonra da reklam gelirleri ile ayakta durmakta. Daha başka bir deyişle yerel medya maalesef devletin baston değneğiyle ayakta durmaya çalışır bir durumdadır. Belli bir miktar okuyucuya maalesef ulaşamadığı için bu sorunu yaşayan yerel medyanın bu duruma gelmesinde kendinden kaynaklanan sorunlar ve teknolojiden kaynaklanan sorunlar vardır. İnsanların gazete almak yerine anlık olarak telefonundan haber ve gelişmeleri takip etmesi teknolojiden kaynaklanan bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla da okurlar artık basılı gazetelere ilgi göstermemektedir. Bu da yerel basının ekonomik anlamda sıkıntı yaşamasına ve desteğe ihtiyaç duymasına neden olmaktadır. Devletin desteği olmasa yerel medyanın ayakta durması mümkün değildir.”  

“GAZETECİLİKTEN TAVİZ VERMEDEN DİJİTAL ALANA GEÇİŞ YAPMALI”

Yerel medyanın hayatını sürdürebilmesi için tavsiyelerde de bulunan Bilici, “Yerel medyanın geleceğine dair ne öngörülebilir denilirse benim şahsi öngörüm, projeksiyonum; gazetecilik mesleğinden taviz veya ödün vermeden ilgili alanlara geçiş yapmayı bilmelidir” diyerek şunları kaydetti; “Yerel medya, internet gazeteciliği, haber portalı, elektronik ticaret, internet uygulamaları, reklamcılık ve sosyal medya gibi alanlara kayarak kendine bir uzmanlık alanı oluşturmalıdır. Diğer türlü ayakta kalması zor görünüyor. Bugün teknoloji okuyucuyu dönüştürüyor. Yerel medya da bu dönüşüme ayak uydurmak zorundadır. Bu değişimi görmeli ve yakalamalıdır. Diğer türlü ayakta kalması zor görünüyor. Bu noktada yerel medya, gazeteler bir araya gelmeli. Geçmişi ve bugünü doğru anlamalı, bunların ışığında geleceğe dair bir plan ve projeksiyon yapamaz ise bu şartlarla yürümez. Değişim ve dönüşümü görmelidir ve dijital teknolojilerde yer almalıdır. Bu trende yerel basın kompartımandan yer ayırt etmelidir. Aksi halde tren kaçar. Ulusal medya toplumun nabzını da tutmayı başarıyor. Ancak yerel medya öyle değil. Toplumun nabzını tutmayanlar yok olmaya mahkumdur.” ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ