Bu sendrom kadınlarda daha çok görülüyor

Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, huzursuz bacaklar sendromunun kadınlarda erkeklerden iki kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Huzursuz bacaklar sendromu ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, erkeklere oranla kadınların daha fazla hastaneye gitmesinden dolayı, hastalığın kadınlarda iki katına yakın oranda daha fazla görüldüğünü ifade etti.

Bu sendrom kadınlarda daha çok görülüyor

30’lu yaşlardan sonra daha sık görülüyor  
 
30’lu yaşlardan sonra daha sık rastlanan hastalığın belirtilerini ayağı hareket ettirme dürtüsü, karıncalanma, uyuşma ve bazen ağrıya benzeyen hisler şeklinde sıralayan Hüseyinoğlu, “Hastalar özellikle yatağa girdiklerinde, uykuya dalmak üzere olduklarında ayaklarında, bacaklarında bu hoş olmayan hisler yaşıyorlar. Bacakları hareket ettirme, germe, kalkıp yürüme dürtüsü oluyor. Bu hislere bazen hastaların kollarında, başında, yüz bölgesinde bile rastladığımız oluyor. Belirtiler daha çok gece görülmekle birlikte, gündüz uzandıklarında, yolculuklarda, belli süre hareketsiz kalınan toplantı, sinema, tiyatro gibi ortamlarda da görülebiliyor” diye konuştu. 
Huzursuz bacak sendromunun; ilki idiopatik primer, ikincisi de başka bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmak üzere iki tipinin görüldüğünü ifade eden Hüseyinoğlu, “Söz konusu başka hastalıklar, kansızlık, demir eksikliği, folik asit, magnezyum, kalsiyum eksiklikleri, insülin direnci ya da diyabet olabilir. Ayrıca gebelerde de çok sık rastladığımız bir durumdur” dedi. 
 
Altta yatan nedene göre tedavi  
 
Hastalığın tetkikinin elektromiyografi cihazıyla yapıldığını kaydeden Hüseyinoğlu, tetkikte herhangi bir bulguya rastlanmaması durumunda da, altta yatan nedenlerinin incelendiğini söyledi. Tedavisinin de altında yatan nedene göre yapıldığını dile getiren Hüseyinoğlu, “Sebebi, bilinmeyen bir huzursuz bacak sendromunda belli başlı ilaçlarımız var, bunlardan çok güzel ve düzgün sonuçlar elde ediyoruz. Ama bunun dışında altta yatan bir neden varsa ona yönelik tedavide bulunuyoruz. Örneğin hastada böbrek yetmezliği varsa o yönde tedavi görmesini sağlıyoruz. Demir eksikliği varsa yine aynı şekilde onun için bir tedavi uyguluyoruz. Çok zor kaldığımız durumlarda da hastaların kar ve zarar oranlarını ölçerek ona göre nörolojik ve dopaminerjik ilaçlar kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.