Bu yıl 50 bin yabancıyı ağırlayacak

Kayseri Anadolu Haber için açıklamalarda bulunan Erciyes AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı, pandemiyi fırsata çevirecekleri bu sezonda Erciyes  'te 50 bin civarında yabancı turist ağırlayacaklarını söyledi. 

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de 11 Mart 'ta tedbirlerin alınmaya başlandığı koronavirüs salgını turizmi de etkiledi. Şehrimiz turizminin lokomotifi olan Erciyes Kayak Merkezi, salgına rağmen bu yıl özellikle yabancı turist potansiyelinde ciddi bir artış bekliyor.

100 MİLYON DOLAR GELİR SAĞLIYOR
26 milyon metrekare ile Türkiye 'deki kayak merkezleri içerisinde en geniş alana sahip Erciyes Kayak Merkezi, kente yıllık ortalama 100 milyon Dolar katkı sağlıyor. 11 Mart tarihinde Türkiye 'de resmi olarak alınmaya başlanan pandemi tedbirlerinden dolayı, geçen sezon salgından sadece yüzde 5 oranında etkilenen Erciyes Kayak Merkezi, bu yıl hem pandemi hem de hava sıcaklıklarının istenen oranda düşmemesinden dolayı, özellikle yerli turistte önemli ölçüde kayıp bekliyor. Ancak, Sovyetlerden dağılan ülkelerin pandemiden dolayı sınırlarını kapatan Avrupa ülkelerine gidemeyecek olması Erciyes için salgını avantaja dönüştüreceğe benziyor. Bu kapsamda Erciyes Kayak Merkezi, geçen yıla oranla daha fazla yabancı turist ağırlamayı bekliyor.

50 BİN YABANCI TURİST BEKLENİYOR
Konuyla ilgili olarak Anadolu Haber 'e açıklamada bulunan Erciyes AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı, bu yıl pandemiden dolayı yerli turist sayısında düşüş olacağını, ancak yabancı turistte önemli bir artış beklediklerini söyledi. Cıngı, "Erciyes’te 2019-2020 sezonunda toplamda 2 milyon 250 bin kişiyi ağırladık. Kayakçı sayısında her yıl yüzde 50 artış yaşıyoruz. Yabancı turist sayısında 2019 yılında 12 bin, 2020 yılında 25 bin misafir geldi. 2021 yılında ise 50 bin yabancı turist gelmesini bekliyoruz.” dedi.

SALGIN ERCİYES 'İ YÜZDE 5 ORANINDA ETKİLEDİ
Erciyes Kayak Merkezi 'nde, pandemiye sezonun son günlerinde yakalandıklarını, bundan dolayı geçen sezon salgından çok etkilenmediklerini kaydeden Cıngı, "Salgından dolayı ilk 11 ayda Antalya turizmi yüz 78 küçülmüş. Yaz turizmi bizden daha çok etkilendi çünkü kapasite çok büyük. Biz Türkiye 'de kış turizmi olarak daha küçük çaplı bir operasyon yürütüyoruz o nedenle etkilenme düzeyimiz daha az. Geçtiğimiz yıl yüzde 5 'lik bir daralma oldu, bu da, Mart ortasından itibaren misafirlerimizin rezervasyonları iptal etmesinden kaynaklandı. Dolayısıyla aslında salgının etkilerini bu kış göreceğiz." diye konuştu.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRECEĞİZ
Sovyetlerden dağılan ülkelerdeki turistin, bu sezon salgından dolayı sınırlarını kapatan Avrupa ülkelerine gidemeyeceği için Türkiye 'yi tercih edeceğini söyleyen Cıngı, pandemi krizini fırsata çevirmeyi umduklarını dile getirdi. Bu kapsamda, şehre gelen charter uçak sayısının artacağını kaydeden Cıngı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2017 yılında Kayseri 'ye ilk kez charter uçakla turist getirmeyi başarmıştık. Bir, iki derken bu yıl patlama yaşadık. Hatta burada otel kapasitemiz dolduğu için diğer kayak merkezlerine gitmek durumunda kaldılar. Bu, ülkemiz açısından sevindirici bir gelişme. Dolayısıyla yerli turizmde bir sıkıntı yaşamamız mümkün görünüyor ama yabancı turizmde patlama yaşayacağız."

OTELLER ŞİMDİDEN YÜZDE 85 DOLU
Haftalık uçak seferi sayısının geçen yıla oranla iki kat arttığının altını çizen Cıngı, dağ üzerindeki otellerde, şimdiden yüzde 85 oranında satış gerçekleştiğini ifade etti. Cıngı, "Şehir otellerimiz de odalarının önemli bir kısmını global operatörlere ayırdılar. Hatta bazı operatörler geç kalıp otel odası bulamadıklarından dolayı charter operasyonunu gelecek seneye ertelemek zorunda kaldılar. Çok ciddi bir durum söz konusu olmazsa, şu anda yabancı turist sayısında patlama bekliyoruz." dedi.

'EN GÜVENLİ KAYAK MERKEZİ ' SERTİFİKASINI ALAN TEK KAYAK MERKEZİ
Erciyes AŞ olarak tesislerin tamamında yazdan bu yana tüm pandemi tedbirlerini aldıklarını belirten Cıngı, 193 yıldır faaliyetlerini sürdüren ve global çapta en yetkin uluslararası kuruluş olan Bureau Veritas tarafından, dünyada ilk kez 'güvenli kayak merkezi ' (Safe Ski Resort) sertifikasını aldıklarını kaydetti. Cıngı, şunları söyledi:
"Kayak zaten hijyenik bir spor, mecburen sosyal mesafe kurallarına uyuyorsunuz. İnsanlar yüz koruyucu maskeler, kasklar takıyorlar kayak esnasında. Erciyes 'te zaten kasksız kayak yapmanız mümkün değil. Yüz koruyucu maskeler de kullanılıyor. Ancak bir yandan da insanların kayaktan sonra gidip gelecekleri, alışveriş yapacakları ya da sosyalleşecekleri ortamları da değerlendirerek Erciyes 'i 360 derece bir güvenli merkez haline getirmeye çalıştık. Sadece bizim kayak pistlerimiz, gondollarımızın güvenliği yeterli değil, buradaki kafe ve alışveriş alanlarının da güvenli olması lazım ki, misafirlerimiz kendilerini güvende hissetsinler. Bu kapsamda Uluslararası Standardlar Organizasyonu (ISO) Uluslararası Belgelendirme Birliği (IQNet) ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistem Belgesi ve Uluslararası Tanınırlık Belgesi olan IQNet’i almaya hak kazananan Türkiye’nin ilk ve tek kayak merkeziyiz. Dolayısıyla Kovid-19 ile mücadele sürecinde tüm önlemlerimizi aldık."

DÜNYANIN EN KOLAY ULAŞILABİLEN KAYAK MERKEZİ
Erciyes Kayak Merkezi 'nin diğerlerine göre avantajlarını; havaalanından en rahat ulaşımın sağlandığı ve en uygun fiyatlı kayak merkezi olarak olarak sıralayan Cıngı, "Uluslararası bir havaalanına indikten sonra, otoban kalitesinde yollarla, bir kayak merkezine 20-25 dakikada evinize gider gibi gidiyorsunuz ki, uluslararası turistin en çok önem verdiği hususların başında gitmek istediği dağa en kısa sürede ulaşmak geliyor. Kayak sonrası faaliyetler çok cazip Kayseri örneğinde. Burada bir kayakçı öğleden sonraya kadar kayağını yapıyor sonra oteline gidip duşunu alıp Kayseri şehir merkezine gidiyor." dedi.

'OTELLERİMİZİN TAMAMI ALKOL HİZMETİ VERİYOR'
Erciyes ve Kayseri 'ye gelen turistlerin sosyalleşme imkanı bulamadıkları eleştirilerine de katılmadığını belirten Cıngı, "Genellikle alkolle ilgili bazı endişeler var. Burası uluslararası bir turizm merkezi haline gelmiş bir kayak merkezi ve Erciyes üzerindeki otellerin tamamı zaten alkol hizmeti veriyor. Kayak merkezi içerisindeki bazı işletmelerimiz de bu hizmeti veriyor. Şehir merkezinde sosyallik ise herkese göre değişiyor ama 4 büyük üniversitesi olan, askeri tesisleri olan, şehir dışından hem ticaret hem sanayi hem eğitim hem sağlık için akın olan bir ilde sosyal hayat elbette vardır. Ancak siz Kayseri 'yi İzmir 'le, İstanbul ile kıyaslarsanız burada hata edersiniz. Burası neticede gelenekleriyle yaşayan bir Anadolu şehri. Kayseri 'yi kendi emsalleriyle kıyaslamak gerekir. Turist de bunu bilerek geliyor. Turizm bir noktada, insanların alışık olmadığı şeyleri görmek için yapılan bir faaliyettir. Biz nasıl yurtdışına gittiğimiz zaman gündelik hayatımızı etkileyen bazı sıkıntılar yaşıyorsak, o turist de bunu bilerek gelecek. Bunu engelleyemezsiniz." ifadelerini kullandı.

'SEZON AÇILIŞI ÇOK GECİKMEDİ'
Her ne kadar küresel ısınmanın etkisinden dolayı mevsimlerin ortalama birer ay ileri kaydığını kaydeden Cıngı, buna rağmen Erciyes 'te sezon açılışından önemli bir gecikme yaşanmadığına da dikkat çekti. Geçen sezonu 10 Aralık 'ta açtıklarını hatırlatan Cıngı, "Erciyes 'te 9 'uncu işletme yılımız. Zaman zaman Kasım sonunda zaman zaman Aralık başında kar yağdığı oldu. Bizim için Erciyes 'in zirvesine yağan karın önemi yok. 2 bin 200 metredeki alt istasyonlarımızın bulunduğu mevkiye 30-40 santimetre kar yağacak ki, biz o karı kar ezme makinelerimizle ezdiğimiz zaman kayak yapılması için zemin teşkil edecek. Şu aşamada hava koşulları bize çok ciddi bir sıkıntı yaşatmadı. Master Plan kapsamında, çok güçlü bir sun 'i kar üretme kapasitemiz var, bu kapsamda tesisimizin yüzde 65 'i suni karla açılabilir vaziyette. Bizim açımızdan karın yağmasından ziyade, sıcaklığın -4 'lere düşmesi önemli, ancak o zaman yapay kar üretebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl da ilk pistimizi 10 Aralık 'ta açtık. Çok ciddi bir gecikme yok. Ümit ediyoruz bir hafta içerisinde kayak sezonunu başlatırız." diyerek sözlerini tamamladı.

>Selma Kara - Muhammed Kösedağ