Çobanoğlu: 'AB bir tuzaktır!'
Araştırmacı yazar ve ekonomist Şevki Çobanoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye karşı bir tuzak olduğunu ifade etti.
Konu ile ilgili bilgiler paylaşan Çobanoğlu, Müslüman olan Türkiye’ye karşı AB’nin bir tuzak olduğunu dile getirerek, AB’nin Türkiye’yi asla üye olarak almayacağını ve bu süreçte ise Türkiye’yi sömürmeye çalıştığını kaydetti. Çobanoğlu açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Avrupa Birliği bir tuzaktır. Kime karşı hazırlanmış bir tuzaktır, Müslümanlara karşı kurulmuş bir tuzaktır. Avrupa Birliği tuzağı, İslâm coğrafyasını oluşturan bir bölgede Müslümanların 600 sene liderliğini yapmış olan Osmanlı Devleti’nin yıkılışı ile başlar. 200 yıllık bir serüvenin arkasından Avrupa Birliği olarak ortaya çıkan haçlı ruhu, Türkiye’nin işgali ile nihai bir hedef çizmiş durumdadır. Avrupa Birliği’nin Türkiye için nihai hedefi; Müslümanları Anadolu topraklarından kovmak. Bunun için Türkiye üzerinde çok sinsi politikalar uygulanmaktadır. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde oynan oyun bunun canlı bir misalidir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne geçmişte yerleşen Çekiç-Güç, Avrupa Birliği’nin ve Amerika’nın organize ettiği bir işgal kuvvetidir. Bugün PKK adı altında ortaya çıkan terör şebekesi Avrupa Birliği’nin, ABD’nin ve İsrail’in komutasında yönlendirilerek, hem Müslüman katliamı yapmakta hem de insanları kovarak, bölgeyi ele geçirmek hedefindedir. Avrupa Birliği tuzağı Türkiye’nin işgal edilmesi için akla gelmeyen ama çok cani eylemleri de kapsayan entrikalarla doludur. Tuzak bir kişiye veya bir devlete karşı fayda sağlanacağı önerisi ile yapılan aldatmacadır. AB, bizi alacakmış gibi davranıp, almamakla bir tuzak kurmuştur. AB, Türkiye’nin İslâm ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri ile bir araya gelmesini engellemektedir. AB’ye girileceğini zannedenler de fayda umarken bir tuzağın içinde olduğunun farkına varamamaktadırlar. Bu nedenle AB, bizi almayacakları belli olduğu halde oylayarak geri kalmamızı istemektedir. Türkiye, zincirlerini kırar da, AB hayalinden vazgeçerse, bu tuzaktan kurtulur. Nice hükümetler geldi, geçti. Hepsi de AB’ye girme hayali kurdu. Sonuçta bir tuzağın içinde olduklarını fark edemediler. Avrupa Birliği’nin kurduğu tuzağa düşmemek için bütün Müslümanların akıllarını başına almaları, sonra da bir tavır koymaları gerekir. Aksi halde Türkiyeli Müslümanlar, Filistin Müslümanlarının düştüğü duruma düşmek durumunda kalabilirler. Yol yakınken Allah’ın emirlerine ters düşen, Avrupa Birliği’ne katılma tuzağını bozmak Müslümanların güvenliğini sağlayacak teminattır.”
‘HAÇ’ İLE ‘HİLÂL’ MÜCADELESİ SÜRMEKTEDİR
Verdiği bilgilerde Haç ile Hilal mücadelesinin bütün girişimlere rağmen devam ettiğini söyleyen Çobanoğlu şu görüşleri paylaştı: “Bütün girişimlere rağmen ‘Haç’ ile ‘Hilâl’ mücadelesi sürmektedir. Bu konuda Avrupa Parlamentosu Enstitüsü Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Alman SDP Partisi Milletvekili Hans Joachim Seeler, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşı olduğunu belirterek şöyle demiştir: ‘Türkiye asla Avrupa’ya dahil edilemez. Ayrı kültür ve dine sahip bir İslâm ülkesi olan Türkiye’nin, Hıristiyan Avrupa Ekonomik Topluluğu’nda işi ne? Türkiye’de, ayrıca, demokrasi ilkeleri de yeterince yerleşmiş değildir.’ Türkiye-AB ilişkileri 50 yıldır gündemdedir. Avrupa Birliği, Türkiye’yi oyalamaktadır. Avrupa Birliği, Türkiye’yi almayacaktır. Türkiye ile AB arasında asıl engeller, inanç ve kültür yapısında ortaya çıkmaktadır. Avrupa Birliği, Türk insanına şu mesajı vermektedir: ‘Kimliğinizden vazgeçmedikçe, sizi aramıza alamayız.’ Bunun açık ispatı olarak, Avrupa Toplulukları Üyesi ve Kuzey Akdeniz Ülkeleri Sorumlusu olarak görev yapan Claude Cheysson, ‘Siz Topluluğu değiştiremezsiniz, üye olmayı siz istediğinize göre siz değişmek zorundasınız. Topluluk Türkiye’nin değil, Türkiye Topluluğun kurallarına uymak zorunda’ demiştir. Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunda aşamadığı ‘uzun, ince, engebeli’ olarak tanımlanan yol, Türk insanının sahip olduğu ‘İslâm inancı’, kültürü ve Müslüman kimliğidir.”
“TÜRKİYE’NİN AB’YE GİRMESİ HAYALDİR”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi bir hayal olduğunu öne süren araştırmacı yazar ve ekonomist Çobanoğlu, sürdürdüğü açıklamalarında; “Türkiye’de Avrupa Birliği’ne üye olmak için çaba sarf eden gerek şahıslar gerekse kurumlar bir hayalin peşinde koşmaktadırlar” diyerek şunları vurguladı: “Türkiye’nin AB’ye kabul edilmeyeceği gün gibi açıktır. AB yetkilileri bu durumu her fırsatta açık bir biçimde dile getirmektedirler. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme çabaları çok sinsi tuzaklarla doludur. Papa II. Jean Paul: ‘AT sadece ekonomik ve siyasi bir birlik olarak kalmamalı, gelecekte oluşturulacak Birleşik Avrupa’nın Hıristiyanlıkla özdeşleşmiş, gelenekçi bir toplum olması gerektiği inancındayım. AT’a Hıristiyan olmayan giremez.’ Nicolas Sarkozy (Fransa Eski Cumhurbaşkanı): Türkiye Avrupa’ya ait değil. Birçok Avrupalı böyle bir Avrupa’yı tehdit olarak görüyor. AB sınırları görülmeyecek kadar büyüdü. Türkiye’nin üyeliği ne Avrupa Birliği’ne ne de kendisine yarar sağlar. Türkiye’nin gerçek yeri Avrupa Birliği değil, Ortadoğu’dur. Franz Fischler (AB Eski Komiseri) Türkiye bir sorun. Müzakereler ne kadar uzun sürerse sürsün, sonunda Türkiye’nin AB’ye katılımına ilişkin referandumlar yapılacak ve bunlardan biri mutlaka olumsuz sonuç verecek’ diyerek hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir şey kararlaştırıldı. Jack Straw (İngiltere Eski Dışişleri Bakanı) verdiği özel röportajda çarpıcı açıklamalarda bulunmuştur. Avrupa Birliği’nin Türkiye ile müzakereleri başlattığı 3 Ekim 2005’te bir açıklama yapan İngiliz Dışişleri Eski Bakanı Jack Straw, Türkiye’nin üyelik sürecinin durmuş olmasına ‘Çok kızgın ve çok üzgün’ olduğunu söylemiştir. Rum Kesimi’nin çözüm olmadan üye yapılması için ‘Hepimizin içinde olduğu çok büyük bir hata, yüz karasıydı’ demiştir. Jack Straw, itiraf edilmese de İslâm’ın Türkiye’nin üyeliği için engel olduğunu vurgulamıştır. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in hükümet programında ‘Türkiye’nin AB’ne tam üyeliğini reddediyoruz. Çünkü Türkiye üyelik şartlarına sahip değil. Ülkenin büyüklüğü ve ekonomik yapısı AB’ye ağır gelecektir’ demiştir.” ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ