Dâvûd-i Kayserî Kimdir?
Dâvûd-i Kayserî, günümüzde İran sınırları içindeki Save'den Moğol saldırıları sırasında kaçarak Kayseri'ye yerleşen bir aileye mensuptur. Dâvûd-i Kayserî ile ilgili merak edilenler Kayseri Anadolu Haberin Kayseri Haber Detaylarında…
Dâvûd-i Kayserî, 1258 veya 1261 yılları civarında Kayseri'de doğdu. Kayseri'nin o dönemde Selçuklu ilim ve kültür hayatındaki yeri oldukça iyiydi. Burada dönemin tanınmış alimlerinden Kadı Sirâceddin Urmevî'den dersler aldı. Onun Konya'ya tayin edilmesinden sonra burada diğer hocalardan eğitim gördü.
Davud el- Kayseri, kendisini yetiştirdikten sonra Kahire'ye gitti. Bir süre burada da eğitim gördü. Dört yıl kadar kaldığı Kahire'den Kayseri'ye döndü. Hatta ilim aşkı ve çabası, Onu dönemin şöhretli alimi Abdürrezzak Kaşani ile görüşmek için İran yollarına düşürdü. Orada ondan tasavvuf dersleri aldı. Böylece Din ilimlerinde hem de dünya ilimlerinde büyük şöhret oldu. Konya, Aksaray ve Bursa'ya gitti. Yazdığı Matla'u hususi' l Kelim filmaani Fususi'l Hikem adlı eseriyle Osmanlı Padişahı Orhan Gazi'ye kadar ulaştı. Davudu Kayseri Nihayet-ül Beyan fi drayetizzaman adlı eserini de bitirdikten sonra şöhreti Anadolu sınırlarının dışına taşmaya başladı. Bunun üzerine 1336 yılında Orhan Gazi kendisini İznik'e çağırdı. Günlük 30 akçe maaşla burada kurduğu Osmanlıların ilk medresesine Başmüderris tayin edildi. 15 yıl süreyle çalıştığı bu medresesinin sistemini kurdu. Böylece Osmanlılarda medrese eğitiminin temeli fiziki olarak Orhan Gazi, ilmi olarak da Davud-u Kayseri tarafından atılmış oldu.
Davud el-Kayseri'nin Osmanlı medrese eğitim sistemine verdiği disiplin asırlarca devam etti. Dünya çapında binlerce ilim adamı, sanatkar ve edebiyatçı yetişti. Bu bakımdan Davud-u Kayseri'ye o dönemlerde Din ve milletin Şerefi anlamına gelen Şerefu'd Din ve' Mille lakabı verildi. Tasavvuf yönündeki bilgisi ve yaşayışından dolayı Şeyh ve Hanefi mezhebinde olduğu için de El Hanefi gibi unvanlar verildi.
Davud el- Kayseri'nin eserleri
- Şerhu Füsûsı'l-Hikem
- Risâletü fî'ilmi't-Tasavvufi
- Şerhu Te'vilâti'l-Besmele bi's-Sûrâti'n-Nev'iyyeti'l-İnsâniyyeti
- Keşfu'l-Hıcabi 'an Kelâmi Rabbi'l-Erbâbi
- Risaletü fi Marifeti'l-Mahabbeti'l-Hakikiyyeti
- Esasü'l-Vahdaniyyeti ve Menbâ'i'l-Ferdaniyyeti
- Nihayetü'l-Beyan fi Dirâyeti'z-Zemân