Dikkat! Grip salgını var

Grip hakkında yapılan bilgilendirmede, “Genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Grip, Kuzey Yarım Küre'de yer alan her ülkede, ifade edilen aylar arasında toplumda önemli sayıda kişiyi etkileyen bir hastalıktır. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması, beklenen bir süreçtir ve salgın olarak değerlendirilmemeli, mevsimsel grip hastalığı aktif dönemi olarak ifade edilmelidir. İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hasta kişiye daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş, kontamine olmuş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir” ifadelerine yer verildi.
Hastalık belirtileri olarak da yüksek ateş (38 oC ve üstü), yorgunluk ve halsizlik, baş ağrısı, göz kürelerinde ağrı, kas ve eklem ağrıları, kuru ve ağrılı öksürük, bulantı ve kusma (bazen ishal) ve burun akıntısı, hapşırma ve nefes almada zorlanma bilgilerine yer verildi.
Yapılan açıklamada hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulması gerektiği belirtilerek, “Hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkan malı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Ayrıca hastalar bol sıvı almalı ve beslenmelerine dikkat etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve aksırma sırasında ağızlarını kağıt mendille, mendil yok ise kolun iç yüzeyi ile kapatmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidirler. Grip olan kişilerin çoğu 1-2 hafta içinde kendiliğinden iyileşir ancak yetişkin kişilerde nefes almakta güçlük yaşanıyorsa veya nefes darlığı varsa, göğüste veya karında ağrı veya baskı hissi varsa, ani baş dönmesi oluyorsa, bilinç bulanıklığı yaşanıyorsa, siddetli kusma varsa ve çocuklarda ise hızlı nefes almaya başlarsa veya solunum sıkıntısı çekiyorsa, cilt rengi mavi veya mora dönüşmeye başlarsa, yeterli miktarda sıvı içmiyorsa, uyanamıyor veya sizinle etkileşime geçmiyorsa, mutsuz ya da kucağınıza almanızdan memnuniyet duymuyorsa, grip belirtileri azalmışken tekrar ateşi çıkmaya başlamış ya da öksürmeye başlamışsa, ateşle birlikte döküntüleri de varsa doktora başvurulması gerekmektedir” uyarısı yapıldı.
Açıklamada ateşin kendiliğinden düştükten 24 saat sonrasına kadar işe veya okula gidilmemesi, öksürme veya hapşırmada daima ağız ve burnu dirseğin iç kısmında tutulması gerektiği belirtilerek, gribin tedavisi olan ancak yapılan çalışmalar ile tedavinin olabildiğince erken dönemde başlanmasının önemi vurgulanan bir hastalık olduğu bildirildi. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu ve grip hastalığının birçok kişide hafif seyrettiği, bu kişilerin birkaç gün içinde iyileşerek yaşlı, çocuk, gebe ve kronik hastalığı olan kişilerde biraz daha ağır seyrettiği, grip ile ilgili mevcut verilerin geçen yıllardaki grip sezonu verileri ile karşılaştırılması yapıldığında farklı bir durum olmadığı, gribin olağan seyri içerisinde olduğu tespit edildiği bilgileri de paylaşıldı.