Dilipak: 'Muhsin Yazıcıoğlu'da 15 Temmuz şehididir'
Birlik Vakfı Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan Yeni Akit Gazetesi Köşe Yazarı Abdurrahman Dilipak, 'Bana göre Muhsin Yazıcıoğlu da 15 Temmuz şehididir.' dedi.
Birlik Vakfı Kayseri Şubesi geleneksel hale gelen toplantıları devam ediyor. Bugün yapılan toplantının konuğu olan Yeni Akit Gazetesi Köşe Yazarı Abdurrahman Dilipak, dünya ve Türkiye’deki darbelerin tarihine değindi ve 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütü hakkında görüşlerini aktardı.
“Muhsin Yazıcıoğlu da 15 Temmuz şehididir”
Dilipak konuşmasında 25 Mart 2009 tarihinde helikopter kazasında hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun da 15 Temmuz şehidi olduğunu söyleyerek, “Darbe bundan sonra olmaz demeyin. Bilirsiniz, “siyaset etmek” adam öldürmek demektir. Bütün dünyada bu böyledir. Siyaset meydanı adam asılan yer demektir. Siyaset gömleği idamlıklara verilen gömleğin adıdır. Siyasetle ölüm arasında biz de garip bir ilişki vardır. Onun için bu konuda kimse kendi nefsine de yakınlarına da çok güvenmesin” dedi. “Siyasetin hayatın bütün alanlarında belirleyici olmasının doğru olmadığını” söyleyen, ilim, sanat, iş adamı ve sanatçıların kendi alanlarında rol üslenmesi gerektiğini” anlattı. Dilipak “Çok üstün bir devlet yönetimi toplumu zihnen tembelleştiriyor. İyi günde her şey yolunda gidiyor, kötü günde her şey birbirine karışıyor. Şimdi devleti ele geçirmek isteyenler bir yandan siyaset ve sermayeyi manipüle ediyor, diğer yandan dini manipüle ediyor. FETÖ burada dini manipüle ediyor. Askerler üzerinden bir darbe operasyonu değil din üzerinden, duygu üzerinden bir operasyona karar verdiler. 1960’larda İmam Hatip’te öğrenciydim o yıllarda. Bizim de 2 tane sloganımız vardı, ‘Kör dünyanın göbeğine hak yol İslam yazacağız’, ‘Ne sağdayız ne solda hak yoldayız hak yolda’. Esad Efendi’nin Hak-Yol Vakfı bunun için kuruldu. O da ortadan kaldırıldı. 15 Temmuz şehitlerinden biridir. Bana göre Muhsin Yazıcıoğlu da öyle. Onlar da şehid olarak ölümsüz oldular .Onlar da kahramandırlar. Bu plana destek vermediler, karşı çıktılar.” dedi.
FETÖ terörist başı Fethullah Gülen’in CIA’ya nasıl geçtiği hakkında da bilgiler veren Yeni Akit Gazetesi Köşe Yazarı Abdurrahman Dilipak, “1960’a geldiğimizde Fethullah Gülen 20 yaşındadır, askere gider. Askerde komutanı Fuat Doğu’dur. Fuat Doğu’yu tanımazsanız Fethullah Gülen’i anlayamazsınız. İskenderun’da askerdeyken Fethullah Gülen’in görevi askeri istihbarat derin muhaberat dinleme görevlisidir. İskenderun’dan sonra bir daha Fuat Doğu’dan ayrılmadı. Fuat Doğu daha sonra MİT Müsteşarı oldu. Daha önce askeri istihbarata bağlı çalışırken Fuat doğu MİT Müsteşarı olunca bunu MİT’e aktardı. MİT Müsteşarı olduğu zaman Fuat Doğu, aynı zamanda CIA’nın bölge İstasyon Şefiydi, çift kadroluydu. Fethullah Gülen de böylece CIA’ya geçti. Fethullah Gülen askerliğini tamamladıktan sonra Edirne, Tekirdağ tarafına gitti. Burada Yaşar Tunagür ile tanıştılar. Yaşar Tunagür’ü tanımadan Fethullah Gülen’i anlamak mümkün değil. Adamın tahsili yetmiyor ama Diyanet Başkan Yardımcısıdır. Şuanda Tunagür’ün oğlu Fethullah Gülen ile Pensilvanya’dadır.” ifadelerini kullandı. HABER-FOTO: İHA