Doç. Dr. Alev Erkilet: 'Ne doğu ne batı. Sadece İslam'

Kırıkkale, Sakarya ve İstanbul Sebahattin Üniversitesi Sosyoloji Üniversitelerinde akademik personel olarak görev yaptıktan sonra ayrılan ve İslam kitap ve araştırmalarıyla tanınan Doç. Dr. Alev Erkilet, Kayseri’de yurt dışı öğrencilerle bir araya geldi. Doç. Dr. Alev Erkilet, Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) ile Medeniyetin Burçları Derneği tarafından düzenlenen ‘Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi’nin 18. Hafta seminerlerine konuşmacı olarak katıldı. Yazar Doç.Dr. Erkilet, “Mazlum Doğu’nun Mağrur Çocukları’ konusuna değinerek, batı ve doğu medeniyetleri ve İslam dini hakkında bilgiler verdi. Doğu-Batı ayrımının neredeyse Antik Çağlara kadar gittiğini hatırlatan Erkilet, ‘Batı denilince Avrupa, Yunan medeniyeti; doğu denilince Müslümanların yaşadığı bölgeler akla gelmektedir. Bu ayrım ilk kez, Yunan medeniyeti ile Pers medeniyeti arasında yapılmıştı. O zaman da Yunanlılar, uygar bir toplum olarak Pers medeniyeti ise geri kalmış bir medeniyet olarak tanımlanmaktadır. 300 Spartalı filminde de bu konu işlenmektedir. Batıyı temsil eden Yunan medeniyeti, güçlü, cesur ve fedakar bir toplum olarak anlatılmaktadır. Diğer medeniyet ise, ölümlerin kol gezdiği, güvensiz, kötü ve çirkin bir medeniyettir. Bu ayrım, aynı şekilde devam etmektedir. Ancak, bu ayrımı yapan da Batı medeniyetidir.” diye konuştu.

 

Bu ayrım sonucunda Doğu medeniyetinde; ya yenilgiyi kabul edip o şekilde hayatı sürdürmek ya da bu fikri reddedip yeni düşünce geliştirmek şeklinde görüşler ortaya çıktığını hatırlatan Doç. Dr. Alev Erkilet, söz konusu görüşleri savunan yazarlara dair şunları söyledi: “İlk fikir, Halide Edip Adıvar’ın fikridir. O, batı medeniyeti ile islam medeniyetinin birleştirilmesi düşüncesidir. Ancak, Adıvar’ın düşüncesinde Batı medeniyeti ağır basmaktadır. Elma ile armutuntoplanması gibi bir durum sözkonusudur. Diğer fikir Said-i Nursi efendinindir. O doğu ve batının uzlaşamayacağını, yeni bir fikir geliştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Diğer bir görüş de Sezai Karakoç’undur. Karakoç da islam medeniyetinin ayrı bir medeniyet olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır. 3. bir medeniyet ortaya konulmasını savunmuştur. Bunun fikri alt yapasını önemli bir oranda da kitaplarıyla ortaya koymuştur. Bu alanda; Bosna-Hersek’in merhum Cumhurbaşkanı Aliye İzzetbegoviç’in de görüşleri önemlidir. İzzetbegoviç, 3. bir medeniyetin oluşturulması gerektiği görüşünü benimsemiştir. Yeni bir medeniyet; o da islam medeniyetidir. Doğu medeniyeti, sadaka verir. Batı medeniyeti, vergi alır. İslam medeniyetinde ise, zekat vardır. Çünkü, sadaka gönüllü olarak verilir. Vergi de zorunludur. Zekat ise, fakirin zengindeki hakkıdır. Doğu, ibadet eder, batı hijyeni benimser. İslam medeniyetinde ise namaz vardır. Hem ibadettir hem de hijyendir. Onun için ne doğu ne batı Yeni medeniyet islam üzerine kurulmalıdır.”