'En iyisi bir süre haber izlememek!'
Son dönemde yaşanan dehşet verici olayların yıllardan beri film ve dizilerde konu olduğu gözlemleniyor. Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Aydın, gündüz kuşağı dizilerinin ayna görevi gördüğünü belirterek eleştiri ve önerilerde bulundu. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde....
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Aydın, rahmet toplumundan cinnet toplumuna doğru hızla yol alındığını belirtti. Türkiye'de hakkında hiç bir bilgisi olmayan bir araştırmacının, bütün bilgisini televizyon, gazete, internet ve sosyal medyadan edinseydi, nasıl bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıkacağı sorusunu soran Aydın, yeni maarif modelinin de önce insan yetiştirmeye odaklanmasını beklediğini ifade etti.
Ülke gündemine oturan yenidoğan çetesinin sağlık adına ne varsa her şeyi zan altında bıraktığını yazan Aydın, ''Üniversiteler, Tıp Fakülteleri bu canilik konusunda neden sessiz? Terör örgütleriyle mücadelenin kimyasal analizini yapan oda mensupları neredeler? Yargı sistemi, geleceğe umutla bakmamız için bize hiç bir neden bırakmayan bu vahşet silsilesi konusunda ne düşünüyor? Onlarca suç kaydı olan tiplerin elini kolunu sallayarak koleksiyonlarına yenilerini ekleme rekabetine nasıl bakıyor? Haykırışları duyuyor mu? Belli ki idam tartışmaları pek gündemde tutulmak istenmiyor. İnsan yaşamına kasteden her türlü eylem terör kapsamına alınıp, yeni nesil suç ve suçlularla mücadele için özel bir birim kurulamaz mı? Ya da başka bir çözüm? Sınırlarımız dışındakini nokta atışıyla etkisiz hale getirirken içerdekileri dizi film gibi izliyor, günlerce tartışıyoruz. Hukuk, adaletin çanına ot tıkar hale geldi!'' ifadelerini kullandı.
Aydın, bebeklerin öldürülmesi, yaşlılara eziyet edilmesi gibi kötü zihniyetin kol gezdiği son dönemde bu zihniyetin Ak Partisi-CHP"si, Muhafazakârı-Seküleri, Milliyetçisi, Eğitimlisi-Eğitimsizi, Köylüsü-Kentlisinin olmadığını ifade etti.
'Bunları yapanları ithal etmedik biz, içimizdeydiler'
Karaborsacılık, tefecilik, stokçuluk, kayırmacılık, rüşvet, mafya, çeteleşme, sokak terörü, hırsızlık, ahlaki çöküntü, uyuşturucu, fuhuş bataklığı, aklınıza gelen ne varsa, 1970’lerden beri film ve dizlerde işlendiğini kaydeden Aydın, şunları kaydetti: 'Bunları yapanları ithal etmedik biz, içimizdeydiler, şimdikiler de öyle. Bizi yönetenler de bu toplumun bir parçası, yönetmek isteyenler de. O nedenle kimse kimseye kulp takmaya çalışmasın! Bu zihniyeti etiketlemeye çalışmak bu zihniyetin ekmeğine yağ sürmektir. Bizi tencere dibin kara noktasına getirir. Ya hep birlikte çözeceğiz ya da hep birlikte felakete gideceğiz.'
Prof. Dr. Hakan Aydın'ın köşe yazısını okumak ve dikkat çeken önerilerini okumak için tıklayın...