Epilepsi hastası baba isyan etti

Kayseri'de yaşayan epilepsi hastası Yusuf Ali Holat hastalığından dolayı girdiği işyerlerinde krizi tuttuktan sonra işten çıkarıldığını söyledi.

Epilepsi hastası baba isyan etti

Tedavisinin olduğunu fakat maddi imkansızlıklar nedeniyle tedavi olamadığını belirten Holat, “Çalışamıyorum, aileme yetemiyorum. Eşim de benim gibi epilepsi hastası ve artık neredeyse canımıza kıyacak noktaya geldik.” diyerek yetkililerden yardım istedi.

 

Kayseri 'de 2 çocuk babası olan epilepsi hastası Yusuf Ali Holat girdiği tüm iş yerlerinde epilepsi krizi tuttuktan sonra çıkarıldığı söyledi. Tedavi imkanının olduğunu fakat maddi gücünün yetmediğini belirten Holat, hem iş konusunda hem tedavi konusunda yetkililere yardım etmeleri için çağrıda bulundu.

 

“Elimizden tutan yok”

 

Yusuf Ali Holat iş konusunda kimsenin yardımcı olmadığını, epilepsi dışında da ayrıca FMF hastası olduğunu dile getirirken, “Biz 4 kardeşiz. Dördümüzde de FMF hastalığı var. Kardeşlerim de anca kendilerine yetiyorlar. İş konusunu size şöyle söyleyeyim epilepsi hastası olduğumdan dolayı beni almıyorlardı, küçümsüyorlardı. Çalıştırıp geri çıkartıyorlardı. Ondan dolayı çalışamadım. Çalışıyorum fakat adamlar hani küçümsediğimden dolayı beni başka şekillerde çıkartıyorlar iş yerlerinden. Kimisi dövdü. Kimisi böyle gururumla oynadı. Tazminat falan da vermediler. Şimdi kendi imkanlarımla bir iş bulmaya çalışıyorum. Yeni bir iş buldum. Normalde ben satış pazarlama falan yapıyordum. Engelli kadrosunda, sekreterlik gibi işlere giriyordum ama hastalığımdan dolayı geri çıkarıyorlar. Normalde geldiğim iş yerlerinde kimi yerde dört buçuk sene çalıştığım, kimi yerde üç sene çalıştım. Ne zorluklarla çalıştım. Ama kimse beni umursamadı. Hiç kimse elinden tutup çalıştırayım demedi. ” ifadelerini kullandı.

 

“Günlük 5 farklı ilaç kullanıyorum”

 

Eşi de kendi gibi epilepsi hastası olan Holat eşinin durumunun daha ağır olduğunu dile getirerek, “Eşim daha ağır geçiriyor sürekli krizleri tutuyor. Çocuklarımız var haliyle korkuyorlar, endişeleniyoruz. Ben haftada iki kere, bir kere kriz geçiriyorum. Ama tedavimiz var. Ben çok ayakta duramıyorum ama azim gösteriyorum. Daha da inşallah ayakta duracağım. Çocuklarım için, hanımım için gitmediğim yer kalmadı benim. Televizyonda bir epilepsi doktoru gördüm. Gittik. Doktor dedi ki sen dedi anlattığına göre dedi. Benimki dünyada bir ilk.  Ben havalenin nasıl geldiğini biliyorum. Olacağını biliyorum. Ondan sonra kendimi hakim etmeye çalışıyorum. Tedavimi de söyledi doktor. Yani birisi elimizden tutsa, kaldıysa onu istiyorum ben. Hani maddi manevi çok kötüyüz. Yurt dışından ilaç geliyor onu kullanıyorum. Kutusu 6 euro. Günde 5 çeşit ilacım var kullanmak zorunda olduğum. CİMER 'e de yazdım 2015 yılında. Gittim kapılarda bekledim. Kimse yardım etmedi. Şimdi sadece CİMER’den yazı geldi bana. Kayseri Erciyes Üniversitesi 'nde baksınlar diye, Ankara Hacettepe Üniversitesi 'nde tedaviye başlayalım diye. Siz randevunuzu alın dediler.Arıyorum randevu verilmiyor. 2017’de geldi bu kağıt, ben zaten iş bulamıyordum. Sonrasında Ankara 'ya çağırdılar. Gidemedim. Ondan sonra patron sizin durumunuz ne diye sordu. Abi böyle böyle başkandan başka bir şeyim yok. Beni çağırıyorlar. Ama iş yerlerindekiler bazıları çıkarttılar. Böyle iş yerlerinden dedim. Böyle mi demiyorum dedim Ankara 'ya dedim. Sen gitme her şeyimi karşılayayım dedi birinci o paranı sen tedavin ol gel dedi. Ankara 'ya vardım. Bu sefer de bana bakmadılar. Pandemiden dolayı kapattık yeni kayıt yapmıyoruz dediler. Yapacak hiçbir şeyim olmadı. İkimizin elinden de biri tutarsa çok memnun olurum. Hani tedavimiz var. Doktor beyninin sol tarafına gireceğim dedi. Gireceğim damar tıkanıklığı var diyor onu açacağım diyor. Ona da detaylı MR çekilmesi lazım diyor. Zaten bizim durumumuz yok. Annem annemi mi gezdirelim? Kendini mi gezdirsin? Biz kendimize bir bakalım. Ondan sonra bakamadık. Hiçbirimizle ilgilenemiyoruz. Böylece kalbimize gömdük ki birbirimize kimse yardım eder olmadı. Hiç elimizden tutan birini bekledik. Kimse yok. Aslında çoğuna göre cüzi de miktarlar ama ben yetemiyorum.” dedi.

 

“Kendimizi öldürecektik”

Psikolojik olarak çok zor zamandan geçtiklerini söyleyen Holat, “Daha önce de gazetecileri aradım. Çektiğimiz bu eziyeti çekin dedim. Canımıza mı kıyalım dedim. Sonra Kayseri Büyükşehir 'e gelelim. Melikgazi Belediye Başkanı 'na da geldim. Artık öldüreceğim diyorum, ona geldim. İnsan takılıyor hani niye bize bakmıyorlar ki? Böyle bir engelli raporumuz da var. Hani olmasa neyse. Hani televizyona çıkıyor onlara çıkıyorlar. Diyorlar ki hani yardım ediyor diyorlar. Ha biz de hani çıkmasını biliriz ama niye çıkalım? Siz burada dururken başkanımız dururken.” diyerek yetkililerden iş ve tedavi masrafları konusunda yardım istedi. >>Selma Kösedağ