Erdoğan: 'Avrupa'nın Söyleyecek Sözü Kalmadı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir'deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 'Bugün milyarlarca insanın gözünde Avrupa, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin değil, baskının, şiddetin, Nazizmin merkezidir, bunu böyle biliniz. Irkçı partiler, Avrupalı liderleri, yönetimleri âdeta parmaklarında oynatıyor. Avrupa'nın artık ne dünyaya ne de bize söyleyecek sözü kalmıştır. Karşımızda her bakımdan çürüyen bir kıta var' dedi.

Erdoğan: 'Avrupa'nın Söyleyecek Sözü Kalmadı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de yapımı tamamlanan tesis ve hizmetlerin toplu açılış törenine katıldı. Kuvayı Milliye Meydanı’nda düzenlenen ve vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
 
“ŞEHİR HASTANESİNDE DÜNYANIN EN İYİ SAĞLIK HİZMETİ SUNULACAK”
 
Resmî olarak açılışları yapılan 78 ayrı projenin toplam yatırım bedelinin 1 milyar 281 milyon olduğunu ve bunların arasında 418 derslik, 200 öğrenci kapasiteli pansiyon, 692 TOKİ konutu, enerji iletim hatları, futbol sahaları ve restorasyon projeleri ile köprülü kavşakların olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hizmetlerin şehre hayırlı olması temennisinde bulundu.
 
Balıkesir’in İvrindi, Havran, Edremit, Burhaniye, Kepsut, Bigadiç ve Erdek ilçelerine önümüzdeki yıl doğal gaz verileceğini müjdeleyen ve bu törenle Balıkesir Şehir Hastanesi’nin de açılışının gerçekleştirildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanesinde zengin fakir ayrımı yapmadan tüm Balıkesirlilere dünyanın en iyi sağlık hizmetinin sunulacağını söyledi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Balıkesir’in, geçen iki yılda terörle mücadelede 27 asker ve polisini, 15 Temmuz darbe girişiminde 3 hemşerisini şehit verdiğine işaret ederek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu. Kendilerinin de 14 yıldır Balıkesir’e ve Balıkesirlilere layık olmanın mücadelesini verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya koydukları toplam 23 milyar tutarındaki hizmet, proje ve yatırımlarla Balıkesir’i bölgenin parlayan yıldızı yapmak için çaba gösterdiklerini ifade etti.
 
“TEHDİTLERİYLE MİLLETİMİZİ SİNDİREBİLECEKLERİNİ ZANNETTİLER”
 
16 Nisan tarihi yaklaştıkça, Avrupa’nın, terör örgütlerinin ve Türkiye düşmanı çevrelerin ellerinin ayaklarına dolaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm gayretlerine rağmen tarihimizin en büyük yönetim reformunu engelleyemediklerini gördükçe, ne yapacaklarını şaşırdılar. Milletimizin basireti sayesinde kurdukları tuzaklar şimdiden ellerinde patladı. Önce maşalarını üzerimize saldılar. Halk oylamasının kesinleştiği günden beri Kandil’deki terör ağaları açıklama üstüne açıklama yaptı. Tehditleriyle milletimizi ve bizi sindirebileceklerini zannettiler. FETÖ ise yurt dışındaki militanları vasıtasıyla, tüm imkânlarını bu yolda seferber etti. Taşeronları sonuç alamayınca bu kez doğrudan kendileri devreye girdi” şeklinde konuştu.
 
PKK ve FETÖ terör örgütlerinin elebaşlarının 16 Nisan halk oylamasında Anayasa değişikliğine ‘hayır’ dediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar ‘hayır’ dediğine göre burada bir sıkıntı var, öyle mi? Güzel bir söz; ‘söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.’ Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor? ‘Kişi sevdikleriyle beraberdir.’ Bunlardan hareketle notu vereceğiz, biz onlarla beraber yürüyemeyiz? ‘O zaman siz ‘hayır’ diyenlere terörist mi diyorsunuz?’ Kılıçdaroğlu öyle diyor. Ben hiçbir yerde böyle bir şey demedim. ‘Hayır’ diyenlere anlayış gösteririz; ama onlara doğru olanı da söyleriz, böyle bir görevimiz var” dedi.
 
“TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN ASIL SORUNLARINI PERDELEMEYE ÇALIŞIYORLAR”
 
Oradaki Türk vatandaşları ile buluşmak için Avrupa ülkelerine giden Türk bakanlarına ve milletvekillerine gösterilen muameleyi ‘terbiyesizlik’ olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bizim bakanlarımıza milletvekillerimize kapılarını kapatırken, terör örgütü militanlarını baş tacı ettiler. Terör örgütünün paçavralarıyla eylem mi yapacaksınız, hemen şehrin en kalabalık caddelerini size tahsis ederler. Teröristlerle toplantı mı düzenleyeceksiniz, ülkenin en büyük salonları, polis koruması altında bunlara ayrılır. Kandil’deki terör elebaşları, istedikleri zaman, istedikleri yerdeki toplantılara canlı bağlanabilirler. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına telekonferansla bağlanmaya gelince, Anayasa Mahkemesi iki saatte karar çıkartır, ‘hayır olamaz.’ Kimi yapıyor bunu? Batı’nın bazı ülkeleri.”
 
Avrupa ülkelerinin, bu süreçte, yüzyıllardır savunduklarını iddia ettikleri ne kadar ilke varsa, ne kadar teamül varsa, hepsinin yerle yeksan olduğunu ve bunun bedelinin çok ağır bir şekilde ödeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün milyarlarca insanın gözünde Avrupa, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin değil, baskının, şiddetin, Nazizmin merkezidir, bunu böyle biliniz. Irkçı partiler, Avrupalı liderleri, yönetimleri adeta parmaklarında oynatıyor. Avrupa’nın artık ne dünyaya ne de bize söyleyecek sözü kalmıştır. Karşımızda her bakımdan çürüyen bir kıta var. Bunu bildikleri için de yabancı karşıtlığı, Türk ve İslam düşmanlığı üzerinden, asıl sorunlarını perdelemeye çalışıyorlar. Şahsımı hedef gösteriyorlar, önemli değil. Başarısız olunca da işte böyle çıldırıyorlar” diye konuştu.
 
Avrupa’da 27 Mart’ta başlayan oy kullanma işlemlerinde rekor düzeyde katılım olduğuna dikkat çekerek, oradaki vatandaşlara “Aman, şu anda kalan süre içinde oylarınızı kullanmaya devam edin, her türlü provokasyona karşı dikkatli olun” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlarımız kilometrelerce yol yaparak temsilciliklerimize geliyor, oylarını kullanıyor, ülkesine, demokrasisine sahip çıkıyor. Bu asil tavrı alkışlıyorum” ifadelerini kullandı.
 
“ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZAT FETÖ’YE DİYET BORCUNU ÖDEMENİN DERDİNDE”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sandıktan çok güçlü bir ‘evet’ çıkacağı netleştikçe, ana muhalefet partisinin de muvazeneyi yitirdiğini görüyoruz. Artık ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. İçlerinde yıllardır biriktirdikleri ne kadar kin varsa, ne kadar nefret varsa, hepsini birden ortaya döküyorlar. Millete karşı bilinçaltlarında besledikleri bütün hınç ve kibri ifşa ediyorlar. Bir tane kendini bilmez çıkmış ‘evet’ diyenleri İzmir’de denize dökmekten’ bahsediyor. Diğeri, hem de CHP’nin eski genel başkanı, ‘hayır’ çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz’ diyor. Ana muhalefetin başındaki zat ise FETÖ’ye diyet borcunu, koltuk borcunu ödemenin derdinde. Pensilvanya’dan kulağına fısıldanan safsataları, “iddia” diye ortaya atıyor. İnsanda biraz vicdan olur, ahlak olur, akıl-izan olur.”
 
“SİYASETÇİNİN HATALARINDAN DERS ÇIKARAN BİRİ OLMASI GEREKİR”
 
Konuşmasında, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, dün akşam katıldığı bir televizyon programında “Cumhurbaşkanı da, Başbakan da 15 Temmuz olayını örtmek istiyorlar, darbe girişimini örtmek istiyorlar” şeklindeki ifadelerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben sana avukatlık vekâleti verdim mi? Sen benim meydanlarda yaptığım konuşmaları dinlemiyor musun? Şu anda cezaevlerinde bu kadar darbeyle ilgili kişiler var, bunları gözaltına aldık, tutukladık, bunların hepsi şu anda cezaevlerinde binlerce kişi var. Bunları sen mi aldın içeri, yoksa biz mi aldık? Niye aldık? İşte bunlar yargılanıyor şimdi, yargılanacaklar ve yargı bunların hakkında ne verecekse karar olarak, onun bedelini de orada ödeyecekler. İnsan utanır, sıkılır. Biz bu yolda kararlıyız ey Kılıçdaroğlu” dedi.
 
15 Temmuz darbe gecesinde 01:30 sularında İstanbul Havalimanına geldiğinde, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 11-11:30 gibi havalimanına geldiğini ve ayrıldığını söylediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sonra duyduk ki Bakırköy’de Belediye Başkanının evine gitmiş. Şimdi dün akşam ne diyor? ‘Sayın Cumhurbaşkanı madem geliyordu, bana haber verseydi, ben de o zaman meydana gelirdim’ diyor. Ey Kılıçdaroğlu, ben milletime çağrımı yaptım, sen de milletin bir ferdi olarak, nasıl benim bütün halkım o meydanlara dolduysa, sen de mademki Yeşilköy’e indin, niye ayrıldın gittin de oradaki vatandaşlarımla beraber olmadın, niye? Bak, ben geldim vatandaşlarımla beraber ertesi gün öğleye kadar onlarla birlikte orada oldum. Hani sen diyordun ki, ‘bir darbe olursa ilk önce ben çıkarım üzerine.’ Ne oldu? Bunu sen söyledin. Senin hayatın yalan” ifadelerini kullandı.
 
İlgili siyasi lideri dürüst olmaya çağıran ve siyasetçinin; sorumluluk sahibi, hatalarından ders çıkaran biri olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her eline tutuşturulanı belge zannedersen, daha sözünü bitirmeden mahcup olursun. İşte bakınız, bu zat daha önce onlarca kez böyle elinde kâğıtla çıktı, konuştu, insanlara iftira attı. Sonunda ne oldu peki? Söylediği her şey yalan çıktı” diye ekledi.
 
“YALANLA, İFTİRAYLA, SUFLEYLE GÜNLERİNİ GEÇİRİYOR”
 
Siyasetteki bazı arkadaşlarının CHP liderinden kazandıkları tazminatlarla şehir meydanlarında millete ziyafet sofrası kurduğunu hatırlatan ve kendisinin de bir televizyon programında ondan kazandığı tazminatları açıklayacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki, bir kez olsun yüzü kızardı mı? Yalanlarından dolayı insanımızdan bir kez olsun özür diledi mi? Tabii ki hayır. Her seçim döneminde böyle kuyruklu bir yalanın peşine takılıyor, önüne konanı, eline tutuşturulanı okuyor, sonra da kaybediyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeşlerim, yenilen pehlivan güreşe doymazmış, bu da yedi defa yenildiği, yüzlerce kez kendi iftiralarının kurbanı olduğu hâlde bir türlü doymuyor, akıllanmıyor, işte böyle yalanla, iftirayla, sufleyle günlerini geçiriyor. Bu zat Anayasa değişikliğinin ne olduğunu, buna niye karşı çıktığını dahi bilmiyor. Şimdi görüyoruz ki ana muhalefetin hiçbir vekilinin değişikliğin ne olduğundan haberi yok, hiçbirisi 18 maddeyi okumamış. Sabahtan akşama ne diyorlar? ‘Gelsin muhtarları kaldıracak’ diyor. Yahu Cumhurbaşkanı muhtar kaldıramaz, muhtarlığı kaldıramaz. Muhtarlık yasal düzenlemeyle kurulmuştur, Cumhurbaşkanının ise kararname çıkarma yetkisi vardır, kararnameyle muhtarlığı kaldıramazsın. Yahu bunu öğren be. Anayasal düzenlemeyle, yasal düzenlemeyle getirilmiş hangi hüküm olursa olsun, bu konularda Cumhurbaşkanı kararnameyle bir düzenleme yapamaz; anlatabiliyor muyum? Bundan da haberi yok. Kaldı ki, bu düzenlemeyi bile, parlamento bu eğer kararnameyi kabul etmiyorsa iptal edebilir.”
 
Ana muhalefet partisi liderinin, oylanacak yönetim sisteminde isterse Cumhurbaşkanının lokantaları da kapatabileceği yönündeki ifadelerini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bir gazeteci çıkıp da ‘göster bununla ilgili maddeyi’ deyince de, öylece kala kalıyorlar. Bunlar senelerdir çalışmadan, ter dökmeden, vatandaşa hizmet etmeden sadece vesayet odaklarına sırtlarını dayayarak kazanmaya alışmışlar” dedi.
 
“78 YILDIR ATATÜRK’ÜN MİRASINI TALAN ETMEKTEN BAŞKA HİÇBİR İŞ YAPMADILAR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şu değerlendirmelere yer verdi: “Ağızlarını her açtıklarında ne söylerler? ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz, partimizi Atatürk kurdu.’ Şu anda sağ olsa gidecek yer ararsınız, çünkü layık değilsiniz. Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlere saygısızlık yapıyorsunuz. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal? ‘Cumhuriyeti gençlere emanet ediyorum’ diyor. Bunlar da tam tersini söylüyor. ‘Halkçıyız’ diyorlar, fakat sürekli milleti aşağılıyorlar, tehdit ediyorlar. ‘Cumhuriyetle yaşıtız’ diyorlar, ama cumhurun kanına giren, 249 insanımızı şehit eden FETÖ’cü hainlerin gönüllü avukatlığını yapıyorlar. ‘Devletçiyiz’ diyorlar, ülkede ne kadar devlet ve millet düşmanı varsa hepsini de bağırlarına basıyorlar. Bunlar tam bir miras yedi; 78 yıldır Atatürk’ün mirasını talan etmekten başka hiçbir iş yapmadılar.”
 
Vatandaşları 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek istismarcılara derslerini vermeye, Cumhuriyete sahip çıktığını göstermeye, yalancıların mumlarını söndürmeye davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların yalanları, iftiraları, düşmanlıkları, hakikatleri örtmeye yetmeyecek. Bunlar ne yaparlarsa yapsınlar, kaybetmeden kurtulamayacaklar. Biz gecemizi gündüzümüze katarak hizmet yolculuğuna devam ediyoruz, biz dertliyiz, milletimiz için, ülkemiz için, dünyadaki tüm mazlumlar için dertliyiz” diye konuştu.
 
“TÜRK MİLLETİNİN NE KADAR BÜYÜK BİR MİLLET OLDUĞUNU GÖSTERMELİYİZ”
 
“Sizler bizimle birlikte oldukça evelallah bu tuzakların hepsini boşa çıkaracağız. Balıkesir bizimle yürüdüğü sürece ne terör örgütleri ne de arkalarındaki güçler bu ülkeye diz çöktüremez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasının önemine değindi ve “16 Nisan’da dosta güven verecek, hasma korku salacak tarihî bir oy oranıyla bu paketi geçirmemiz gerekiyor. Sadece ‘evet’ yetmez, şöyle çok güçlü bir ‘evet’e ihtiyacımız var. 16 Nisan’da tüm dünyaya Türk milletinin ne kadar büyük bir millet olduğunu göstermemiz gerekiyor” vurgusunda bulundu. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ