Erdoğan: 'Bu sistemi sadece milletimiz için istiyoruz'

Birilerinin, ‘Türkiye’nin bu kadar sorunu var, bunları çözmek için uğraşmak yerine niçin yönetim sistemini değiştiriyorsunuz?’ diye sorduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte tam da bu sebeple değiştiriyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümü, şahısların inisiyatiflerine kalmasın diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. İstikrarın ve güvenin teminatı, şu veya bu kişi değil, bizzat sistemin kendisi olsun diye Anayasa değişikliğini istiyoruz. Görüyorsunuz, özellikle son 3-4 yıldır, her cepheden ülkemize yönelik büyük saldırılar var. Bu saldırılarda terör örgütlerinden ekonomiye, medyadan uluslararası kuruluşlara kadar her araç kullanılıyor. Her saldırıya, buna elverişli araçla karşılık vermek, mücadeleyi doğru yöntemlerle sürdürmek gerekiyor. Mevcut sistem dünkü Türkiye’nin dahi ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Böyle bir sistemle devam etmek, göz göre göre ülkeyi krizlerin, çekişmelerin, kavgaların pençesine terk etmek demektir. Şimdi birileri diyor ki, ‘İşte 10 yıldır işler tıkır tıkır yürüyor, sorun çıkmıyor.’ İyi de, bunun kerameti sistemden kaynaklanmıyor ki… Son değişikliği şahsıma bağlayanlar var. Şahsi fedakârlıklarla yürüyen bir sistemde ısrar ederek, kendi kendileriyle çelişiyorlar. Biz bu sistemi sadece ve sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye, hedeflerine daha kolay ulaşabilsin diye istiyoruz. Eğer ‘tek adam’ diyorsanız, tek adamcılık Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapısında vardır. CHP’nin il başkanları o ilin il valisiydi aynı zamanda. Gençler bunları siz bilmezsiniz, bunları babalarınıza, dedelerinize sorun, onlar size söylesin. Hem il başkanı, hem vali; bu ülkeyi böyle yönettiler. Tek particilik, tek adamcılık, böyle götürdüler. Türkiye, terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü şekilde sürdürebilsin diye bu yeni yönetim sistemini istiyoruz. Türkiye, bölgesinde ve dünyada daha etkin bir ülke hâline gelebilsin diye istiyoruz.”

 

“GENÇLERİNE GÜVENMEYEN BİR ÜLKE, GELECEĞİNE GÜVENMİYOR DEMEKTİR”

 

Konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulunarak bu dört ilke için 16 Nisan’da ‘evet’ denileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğindeki maddelerden birinin de seçilme yaşını 25’ten 18 indirdiğini hatırlattı ve gençlere hitaben “Ben gencime güveniyorum, ben gençliğime inanıyorum. Siz 15 Temmuz’da bunu ispatladınız. Siz 15 Temmuz’da öyle bir duruş sergilediniz ki, biz varız dediniz. F-16’lar ölüm kusarken benim gencim kaçmadı, tankların üzerine yürüdü, helikopterlerin üzerine yürüdü, modern silahların üzerine yürüdü, çünkü hepsi vatan diyordu, hepsi şahadet diyordu, hepsi demokrasi diyordu ve bunun mücadelesini verdiler. Gençlerine güvenmeyen bir ülke, geleceğine güvenmiyor demektir” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanlarına ve gruplarına Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmalarından dolayı teşekkür ederek, ilgili partilerin dik durup taviz vermeden söz konusu değişiklikleri güven oylaması için 339 oyla TBMM’den geçirdiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıranın şimdi millete olduğunu söyledi ve “Benim milletim inşallah, AK Partiye gönül veren kardeşlerime, Milliyetçi Hareket Partisine gönül veren kardeşlerime, Cumhuriyet Halk Partisine gönül veren kardeşlerime, hatta HDP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; bu millî birlik seferberliğidir, gelin birleşelim ve 16 Nisan’da bu reformu halledelim” çağrısında bulundu.

 

“MİLLET, İDAM DİYORSA MESELE BİTMİŞTİR”

 

Vatandaşların terör suçlularına yönelik idam cezasının getirilmesi yönündeki taleplerini dile getiren tezahüratlarda bulunması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “İdam talebi Parlamentoya gelecek, temennim odur ki Parlamentodan geçtiği anda bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Fakat bir sıkıntı; Anayasa değişikliği gerektiriyor. İşte ayın 16’sı aynı zamanda bunun da bir cevabı olacak. Gerekirse, bakın şimdiden bir şey daha söylüyorum; bunun için de bir referandum yolu açabiliriz. Eğer Parlamentodan bu çıkmıyorsa, Anayasa değişikliği için bir referandum talebini şimdiden hatırlatıyorum. İnşallah onun için de ne yaparız? Gene millete gideriz, millet ne diyor? Millet, idam diyorsa mesele bitmiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Bitti. Cumhuriyet Halk Partisi ne diyor? ‘Biz Mustafa Kemal’in partisiyiz’ tamam, Mustafa Kemal’in partisiysen, ne diyor Gazi? ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyor. Tamam, milletin dediğine niye uymuyorsun? Uyacaksın, uymazsan uydurur bu millet.”

 

16 Nisan’da yapılacak referandumun, Türkiye’nin 2007 Anayasa değişikliğiyle başladığı reformu nihayete erdirme anlamı taşıdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan krizi ve diğer tecrübeleri göz önünde bulundurarak, 2011 yılından beri ülkeye yeni bir Anayasa kazandırmaya çalıştıklarını söyledi.

 

“KEŞKE BU DEĞİŞİKLİĞİ TÜM PARTİLERİN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİREBİLSEYDİK”

 

Böyle bir çalışmaya milletin tamamını, onlar temsil eden kurumların ve partilerin tamamını katmak için her türlü çabayı gösterdiklerine; ancak yaptıkları tüm fedakârlıklara rağmen Meclis çatısı altında geniş bir uzlaşma sağlamayı başaramadıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Keşke bu değişikliği tüm partilerin katılımıyla gerçekleştirebilseydik, olmadı. Bunun için biz Anayasa değişikliğinin asli sahibinin milletimizin huzuruna gelmiş olmasından dolayı da memnuniyet duyuyoruz. Zaten sözümüz vardı, bu değişiklik 367’yle de geçse nihai kararı millete bırakacaktık. Her konuda olduğu gibi bu hususta da hakem millettir. Sandıktan ne çıkarsa çıksın, milletimizin kararı saygındır, azizdir” sözlerine yer verdi.

 

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile Türkiye’yi kısa sürede en az 3 kat daha büyüteceklerinin sözünü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Varsa başka teklifi olan ortaya koysun, onu da tartışalım. Ama siz hiçbir teklif ortaya koymadan, ‘sakın mevcut sisteme dokunmayın, böyle gelmiş, böyle gitsin’ derseniz, bu milletin hiçbir derdine derman olamazsınız” görüşlerine yer verdi.

 

“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ, MİLLETE HİZMETKÂR OLMA SEÇİMLERİ OLACAKTIR”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “İnşallah 16 Nisan’da Türkiye yepyeni daha istikrarlı, daha güvenli, daha hızlı karar almaya ve uygulamaya imkân veren bir sistemin sahibi olacak. Tabii yönetim sistemini değiştirmek yetmez, hedeflediğimiz büyük ve güçlü ülkeyi inşa etmek için, hep beraber bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Yeni yönetim sistemi işte bu birliğin çimentosu olacaktır. Aksi takdirde başımıza neler gelebileceğini, kafamızı kaldırıp şöyle çevremize bir baktığımızda rahatlıkla görebiliriz. Kardeşlerim, bakınız bugüne kadar milletimizin başına özellikle hep bir şeyler getirmek istediler; ama biz milletimizin başını yere eğdirmedik, bundan sonra da eğdirmeyeceğiz. Siyasi hayatımız boyunca millete hâkim olmak için değil, bu millete hizmetkâr olmak için çalıştık, bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Yüzde 50+1 oyla seçilmek zorunda olan her cumhurbaşkanı da aynı yoldan gitmek zorundadır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, millete hizmetkâr olma seçimleri olacaktır. Kimin millete söyleyecek sözü varsa, projesi, planı, programı, icraat hevesi ve gücü varsa o cumhurbaşkanı olacak. Öyle dengeler içinden makam sahibi olma devri 16 Nisan’dan sonra tamamen kapanıyor, çünkü yönetim doğrudan milletin eline geçiyor, yani sizin elinize geçiyor.”

 

“EKMEDEN BİÇMEYİ ÂDET EDİNENLERİN DEVRİ 16 NİSAN’DA KAPANIYOR”

 

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine karşı çıkanların derdinin aslında yeni sisteme değil, millete güvenmediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi dünyalarında; değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle, beklentileriyle milletin yeri olmadığı için, milletin dünyasına da kendilerine yer olmadığını çok iyi biliyorlar. Millete rağmen milleti yönetme hayaliyle yanıp tutuşanların, ekmeden biçmeyi âdet edinenlerin devri 16 Nisan’da kapanıyor” değerlendirmesinde bulundu. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ