Erdoğan: 'FETÖ'cüler iradesini karanlık bir güce teslim etti'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBA Ödülleri Töreni'nde konuşarak: 'Unutmayalım ki, her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir' dedi. Erdoğan sürdürdüğü konuşmalarında sözü FETÖ'ye de getirerek: 'FETÖ'cüler iradesini karanlık bir güce teslim etti' ifadelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pek çok sapkın yapı gibi, FETÖ’cülerin de, işte burada yollarını kaybettiklerini sözlerine ekledi. “Ne” olduklarını, “kim” olduklarını unutarak, her biri, sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer Mankurt’a dönüştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öyle ki, 15 Temmuz’da bu örgüt mensuplarının yaptıkları ihanetin büyüklüğünü, ancak bir asır önceki işgal günleriyle mukayese edebiliriz. Mesela, FETÖ’nün Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalaması ile Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın kapatılması aynı şeydir, aynı amaca yöneliktir. Orada bir fark yok. Her ikisi de, millî iradenin tecelligahı olan bu kurumları işlemez hâle getirerek, ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir. Ülkenin en parlak beyinlerini bünyesine toplamakla övünen bir örgütün böylesine bir ihanet çukuruna yuvarlanmasının sebebi, ilmini irfana dönüştürmek yerine, iradesini karanlık bir güce teslim etme tercihinden kaynaklanıyor. Bizim dinimizde, inancımızda iki kavram vardır ki bu çok çok önemlidir. Bunun bir tanesi ‘ubudiyet’tir, bir tanesi de, ‘uluhiyet’tir… Biz ilah olarak Allah’tan başka bir güç asla tanımayız, tanıyamayız. Bu bizim inancımızın, itikadımızın en önemli başlıklarından bir tanesidir. Bir diğeri de Ubudiyettir, yani kulluktur. Allah’tan başka hiçbir güce biz kul olmadık, kul olamayız. Bu da bizim aynı şekilde ubudiyetimizin gereğidir. Fakat siz kalkıp da Pensilvanya’ya bu iki önemli itikadi başlığı teslim edersiniz işte orada her şey kaydı demektir. Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de bize defalarca ‘Akletmez misiniz’, ‘düşünmez misiniz’ hep bu uyarılar var. Buna karşılık onlar ne diyor, ‘Akletme, düşünme, sadece sana söyleneni yap’ söyledikleri bu. Bunun adı yine Kur’an-ı bir ifadeyle cehalettir ve bu cehaletin havuzuna düşmek çok büyük tehlike getiriyor.”
Bu kör teslimiyetin ne inancımızda, ne kültürümüzde, ne de bilimde yeri olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki bilim ve eğitim kuruluşlarından beklentilerinin; düşünen, tecessüs eden, araştıran, soruşturan, sürekli daha ileriye gitmeyi hedefleyen bir anlayışı topluma yerleştirmeleri olduğuna dikkat çekti.
TÜBA’ya da bu konuda önemli görevler düştüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü ödül töreninde olduğu gibi, “Marifet iltifata tabidir” anlayışıyla bilim insanlarımızı teşvik eden TÜBA, bilim ve teknoloji alanında kendi kültürümüzü, değerlerimizi oluşturacağımız bir zeminin inşasına da öncülük yapmalıdır” dedi.
TÜBA 2016 Akademi Ödüllerini almaya hak kazanan Sosyal ve Beşerî Bilimler kategorisinde İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Mardin'in yerine İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Kallek, Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorisinde Washington Üniversitesi (ABD) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mary-Claire King'in yerine TÜBA Konsey üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik, Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisinde ise California Berkeley Üniversitesi (ABD) Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Omar M. Yaghi ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aldı. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ